Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/203 E. 2022/1085 K. 19.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/203 Esas – 2022/1085
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/203
KARAR NO : 2022/1085

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ : Av.
DAVALI : … TEKSTİL SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ –
VEKİLLERİ : Av.
KAYYIM :
DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 18/02/2022
KARAR TARİHİ : 19/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 04/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin ortağı olduğu davalı şirketin 05/02/2022 tarihinde yönetim kurulu üyelerinin seçimine ilişkin , Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/806 Esas sayılı dosyası ile kayyum olarak atanan ve yetkilendirilen Şevki YETİKER tarafından şirket merkezinde olağanüstü genel kurul gerçekleştirildiğini, 05.02.2022 tarihli şirket olağanüstü genel kurul toplantısının yönetim kurulu üyelerinin seçimi şeklinde gündeme yer verildiğini, ancak şirket ana sözleşimesinde yer alan toplantıya çağrı usulune uyulmadığını, şirketin internet sitesinde toplantı zamanı ve gündem yayınlanmadığını, bu husuta vekil eden tarafından toplantı tutanağına ŞERH düşüldüğünü, internet sitesinde yayınlanmayan genel kurul toplantısı nedeniyle şirket yönetim kuruluna aday olacakların hakları kısıtlandığını, Genel kurulun toplantıya çağrılmasında bir diğer tartışılması gereken husus, çağrı prosedürü olduğunu, Yeni TTK m. 414’de çağrının şekli düzenlendiğini, buna göre, genel kurulun toplantıya, esas sözleşmede gösterilen şekilde, şirketin internet sitesinde ve ticaret sicil gazetesinde yayınlanan ilânla çağrılması gerektiğini, ilanın toplantıdan en az iki hafta önce yapılması gerektiğini, ayrıca nama yazılı pay sahiplerine ve en az bir pay senedini ya da pay sahipliğini ispatlayıcı belgeyi şirkete tevdi ederek adresini bildiren hamile yazılı pay sahiplerine iadeli mektupla çağrı yapılması zorunlu olduğunu, ilan ve çağrı mektuplarında toplantının yapılacağı yer ve saat ile toplantı gündemi belirtilmelidir. Genel kurul toplantılarında gündeme bağlılık ilkesinin esas olması nedeniyle toplantı gündeminin önceden ilan edilmesi ve bildirilmesi zorunlu olduğunu, ortaklardan … temsilcisi …’nun toplantıda söz alarak, gündem maddelerinin eksik olduğunu, kayyumun göreve atandığı günün ilk envanterinin ve faaliyet gelir gider tabloları ile bilançonun genel kurula sunulması ve gündem maddesi olarak eklenmesi gerektiğini, yönetim kayyumunun atandığı günden bu yana faaliyet raporunun şirket ortaklarına sunulmadığını, görevlendirme sonrası eşirket envanter ve bilançonun sunulmadığını, Şirket içine Berşan fabrikasından getirilen kazanın ortaklardan izin alınarak getirilmesi gerektiğini ifade etmek suretiyle toplantı tutanağına şerh işlettiğini, ancak; bu gündeme madde eklenmesi husundaki talebin yönetim kayyumu tarafından kabul edilmediğini ve bu konuda oylama dahi yapılmaksızın reddedildiğini, şerh konusu bilgilerin bulunmaması ve gündeme madde eklenmemesi suretiyle ortakların yönetim kuruluna aday olması hakkı kısıtlanmış bulunmakta olduğunu, ilk envanterin (kayyumun atanması ile yapılması zaruri olan) yapılmamış olması ve bilanço hakkında ortakların bilgilendirilmemesi yönetim kurulu seçiminde haksızlığa, aday olunması konusunda tereddüde ve kıstlılığa sebebiyet verdiği hususu aşikar olduğunu, pay sahibinin bilgi alma, inceleme ve denetleme haklarını, kanunen izin verilen ölçü dışında sınırlandıran bu durum genel kurul kararını geçersiz kılmakta olduğunu, Genel kurul gündem maddelerinden Yönetim Kurulu seçimi maddesi görüşülmüş ve … temsilcisi … tarafından vekil eden …’nün yönetim kuruluna aday gösterildiğini, ancak yapılan oylamada kabul ve red oylarının eşit olması sebebiyle şirket yönetim kurulu seçimi gerçekleştirilemediğini, 6102 sayılı TTK 390 Madde kıyasla toplantının gündem maddesinin yeniden görüşülmek üzere ertelenmesi gerektiğini belirterek 05.02.2022 tarihli şirket genel kurulunun usul ve yasaya aykırı olması sebebiyle hukuken geçersiz olan genel kurul kararının tedbiren yürütmesinin durdurulmasına, yasal düzenlemelere aykırı 05.02.2022 tarihli şirket genel kurul kararının iptaline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin, Bursa Ticaret Sicili Müdürlüğü’nün 44498 sicil numarasına kayıtlı olup, İhsan Çokgüçlü, …, İbrahim Çokgüçlü, …, Yasemin Çokgüçlü ve Serhat Çokgüçlü tarafından kurulduğunu, müvekkil şirketin halihazıdaki hissedarları …, …, … ve Seçil Çokgüçlü olduğunu, müvekkil şirket genel kurul toplantısında müvekkil şirket yönetim kuruluna 3 yıl süre ile görev yapmak üzere …, İhsan Çokgüçlü, İbrahim Çokgüçlü ve Serhat Çokgüçlü seçilmişken İbrahim Çokgüçlü vefat etmiş ve diğer yönetim kurulu üyesi olan … ise yönetim kurulu üyeliğinden istifa ettiğini, dolayısıyla müvekkil şirket yönetim kurulunun toplanabilmesi için TTK’da öngörülen yeter sayısı sağlanamadığını, … tarafından ikame edilen genel kurul istemli Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/466E. numaralı dava kapsamında müvekkil şirkette genel kurul çağrı merasimleri yapılmak üzere kayyum atandığını, ancak yapılan genel kurul toplantısı neticesinde müvekkil şirket yönetim kurulu seçilemediğini ve müvekkil şirketin organsız kaldığını, müvekkil şirketin organsız kalması sebebiyle ortaklardan Serhat Çokgüçlü tarafından TTK m. 530 kapsamında müvekkil şirketinin organsız kalmış olması sebebiyle şirketin feshine karar verilmesi talebi ile Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/806 esas sayılı davanın ikame edildiğini, Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/806 esas sayılı dava dosyası kapsamında 15.10.2021 tarihli tensip tutanağı ile alınan 3 numaralı ara karar ile “Davalı şirkete SMMM Şevki Yetiker’in yönetim kayyımı olarak atanmasına, kayyım için aylık 4.000,00 TL ücret takdirine” karar verilmiş ve 01.12.2021 tarihli duruşmada “Kayyıma, olağanüstü genel kurul toplantısını yapmak ve yönetim kurulu üyelerini seçmek üzere 2 aylık süre verilmesine, şirketin tüm ortaklarına ( adresleri davacı tarafça bildirilecektir ) muhtıra çıkarılarak kayyım tarafından yapılacak olan olağanüstü genel kurul toplantısında, şirketin yönetim kurulu oluşturulamaması halinde TTK 530 madde uyarınca şirketin feshine karar verileceğinin ihtarına…” karar verildiğini, kayyum Şevki Yetiker tarafından usulüne uygun yapılan çağrı merasimleri sonrasında 05.02.2022 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısı yapıldığını ve müvekkil şirkete yönetim kurulu seçilemediğini, davacı tarafın daha sonra zorlama sebepler üreterek huzurdaki davayı ikame ettiğini ve Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/806E. numaralı dava dosyasına huzurdaki genel kurul iptal davasının ikame edildiğini bahane ederek bekletici mesele yapılmasını talep ettiğini, karşı tarafın yalnızca Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/806E. numaralı dava dosyasından verilecek kararı ertelemek ve zaman kazanmak amacıyla huzurdaki davayı ikame ettiğini, huzurdaki dava kapsamında taleplerinin haksız ve hukuki mesnetten yoksun olduğunu, TTK’nın 446’ncı maddesinde çağrının gereği gibi ilan edilmemesi, iptal davası açma hakkını haiz olmak için yeterli olmayıp, bu aykırılığın iptali istenen genel kurul kararının alınmasında etkili olduğunun ispatı gerekmekte olduğunu, Genel kurul çağrısının internet sitesinde yapılmamış olması hususu; genel kurula tüm ortakların katılım sağlaması ve tek başına etki kuralı kapsamında genel kurul kararının alınmasında kararı etkileyebilecek bir sebep olmaması nedeniyle davacı tarafın iddialarının aksine genel kurul iptalini gerektirecek bir sebep olmadığını, kaldı ki davacı tarafın istifa etmeden önce yönetim kurulunda olduğu göz önünde bulundurulduğunda, internet sitesinin kullanılamaz durumda olduğu kendisinin de bilgisi olup bu hususu işbı davada dile getirmesi davanın kötü niyetli olarak açıldığını göstermekte olduğunu, kimsenin kendi kusurundan hak elde edemeyeceğinden taleplerinin reddi gerekmekte olduğunu, dava konusu olan genel kurul da mahkemenin vermiş olduğu yetki kapsamında yapılmakta olup faaliyet raporları ve bilançonun yahut sair hususların gündeme eklenerek değerlendirilmesi şirketin olağan genel kurulunda yapılabileceğini, işbu genel kurul ile organsız kalan müvekkil şirketin kanuna uygun hale getirilmesini sağlama amacına hizmet edilmekte olduğunu, müvekkili şirkete atanan kayyumun görevi de olağanüstü genel kurul ile şirket yönetim kurulu seçiminin yapılmasını sağlamaktan ibaret olduğunu, dolayısıyla davacı tarafın yalnızca Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/806E. Numaralı dava kapsamında verilecek kararı erteleyebilmek adına hukuki mesnetten yoksun talep ve iddialarda bulunmakta olduğunu, kaldı ki her ne kadar davacı taraf, ortakların yönetim kuruluna aday olması hakkının kısıtlandığını iddia etmişse de söz konusu genel kurulda davacı bizzat aday olmuş ancak 125.000 adet olumlu oya karşılık 125.000 adet olumsuz oy ile yönetim kurulu üyeliğine seçilemediğini, bu durum dahi açıkça davacı tarafında kötü niyetli olarak işbu davayı ikame ettiğini göstermekte olduğunu, ayrıca Berşan fabrikasından getirilen kazan kayyum tarafından atıl durumda olan bir kazanın işler duruma getirilmesi için yapılmış bir çalışma olup ayrıca genel kurulun iznine tabi bir konu da olmadığını, davacı tarafın TTK m. 449 kapsamında dava konusu genel kurul kararının icrasının geri bırakılmasını talep etmiş olsa da genel kurulda icra edilebilir bir karar bulunmadığından davacı tarafın bu talebinde hukuki yararı bulunmadığını, hukuki yarar yokluğundan talebin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLER VE GEREKÇE;
Dava; genel kurul kararının iptalinin gerekip gerekmediğine ilişkindir.
Anonim Şirketlerin Genel Kurul Kararlarının iptali istemleri ile ilgili yasal düzenleme TTK.nun 445 ve devamı maddeleri ile hüküm altına alınmış olup, Türk Ticaret Kanunu uygulamasına göre kanunen yasak kılınmayan hallerde kanunun aksine düzenleme ana sözleşme hükümleri ile yapılabilmektedir. TTK.nun 445/1 maddesinde düzenlemesini bulan Genel kurul iptal davası açılabilmesinin sebepleri kanunun anılan madde hükümleri ve devamında anlatılmış olup başlıca iki iptal hali benimsenmiştir ki Genel Kurul kararlarının kanuna, ana sözleşemeye ve dürüstlük kurallarına aykırı olduğu iddia edilmeli ve toplantıya katılan ortak tarafından bu kanuna aykırılığın toplantı ve anılan maddenin oylanması sırasında ileri sürülerek muhalefetin toplantı tutanağına geçirilmesi ile 3 aylık hak düşürücü süre içerisinde Genel Kurul kararının iptali davası açılması şeklinde söz konusu olup, toplantıya katılmayan ortağın dava açması ise toplantıya çağrının ve diğer bir usulsüzlüğün iddia edilmesi halinde söz konusu olabilmektedir ki iş bu durumda TTK.nun 446. Maddesinde yazılı mutlak butlan hallerinden sözü edilebilecek olup iş bu halde dava açılması 3 aylık hak düşürücü süreye de tabi değildir.Velev ki toplantıya usulsüz çağrı nedeniyle çağrılmayan ve bu sebeple de katılamayan ortağın kararın alınmasına etkili oy hakkına sahip paya sahip olsun hükmü yer almaktadır.
Mahkememizce de inceleme, anılan iş bu hükümler çerçevesinde yapılmış olup, davalı şirketten getirtilerek inceleme konusu yapılan belge asıllarına göre ve Bursa 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/806 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/806 esas sayılı dava dosyası kapsamında 15.10.2021 tarihli tensip tutanağı ile alınan 3 numaralı ara karar ile “Davalı şirkete SMMM Şevki Yetiker’in yönetim kayyımı olarak atanmasına, kayyım için aylık 4.000,00 TL ücret takdirine” karar verilmiş ve 01.12.2021 tarihli duruşmada “Kayyıma, olağanüstü genel kurul toplantısını yapmak ve yönetim kurulu üyelerini seçmek üzere 2 aylık süre verilmesine, şirketin tüm ortaklarına (adresleri davacı tarafça bildirilecektir) muhtıra çıkarılarak kayyım tarafından yapılacak olan olağanüstü genel kurul toplantısında, şirketin yönetim kurulu oluşturulamaması halinde TTK 530 madde uyarınca şirketin feshine karar verileceğinin ihtarına…” karar verildiği, kayyum Şevki Yetiker tarafından usulüne uygun yapılan çağrı merasimleri sonrasında 05.02.2022 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısı yapıldığı ve şirkete yönetim kurulu seçilemediği, TTK’nın 446’ncı maddesinde çağrının gereği gibi ilan edilmemesi, iptal davası açma hakkını haiz olmak için yeterli olmayıp, bu aykırılığın iptali istenen genel kurul kararının alınmasında etkili olduğunun ispatı gerekmekte olduğu, Genel kurul çağrısının internet sitesinde yapılmamış olması hususu; genel kurula tüm ortakların katılım sağlaması ve tek başına etki kuralı kapsamında genel kurul kararının alınmasında kararı etkileyebilecek bir sebep olmaması nedeniyle, davacı tarafın istifa etmeden önce yönetim kurulunda olduğu göz önünde bulundurulduğunda, internet sitesinin kullanılamaz durumda olduğu kendisinin de bilgisi olup bu hususu iş bu davada dile getirmesinin kötü niyetli olduğu, dava konusu olan genel kurulda mahkemenin vermiş olduğu yetki kapsamında yapılmakta olup faaliyet raporları ve bilançonun yahut sair hususların gündeme eklenerek değerlendirilmesi şirketin olağan genel kurulunda yapılabileceği, işbu genel kurul ile organsız kalan şirketin kanuna uygun hale getirilmesini sağlama amacına hizmet edilmekte olduğu, davalı şirkete atanan kayyumun görevi de olağanüstü genel kurul ile şirket yönetim kurulu seçiminin yapılmasını sağlamaktan ibaret olduğu, her ne kadar davacı taraf, ortakların yönetim kuruluna aday olması hakkının kısıtlandığını iddia etmişse de söz konusu genel kurulda davacının bizzat aday olduğu, ancak 125.000 adet olumlu oya karşılık 125.000 adet olumsuz oy ile yönetim kurulu üyeliğine seçilemediği, TTK.’nun 446/2 maddesinde yer alan etkililik prensibi gereği sırf bu konudaki usulsüzlüğün Genel Kurulun ve Genel Kurulda alınan kararların geçersizliği sonucunu doğurmayacağı ve Genel Kurul Kararlarının sırf bu sebeple iptalinin mümkün olamayacağı anlaşıldığından yerinde görülmeyen davanın reddine karar vermek gerekmiş, hüküm aşağıdaki şekilde tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Tarifesi gereği alınması gereken 80,70.-TL maktu harç peşin alındığından yeniden alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden; karar tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Asgari Avukatluk Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 9.200,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın hükmün kesinleşmesinden sonra 6100 Sayılı HMK’nun 333.maddesi uyarınca taraflara İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzünde, davalı vekilinin yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Yargı yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.19/10/2022

Başkan 37332
e-imza
Üye 150129
e-imza
Üye 153211
e-imza
Katip 104191
e-imza