Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/194 E. 2023/838 K. 05.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/194 Esas – 2023/838
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/194
KARAR NO : 2023/838

HAKİM : …
KATİP : ….

DAVACI : … HIZLI KARGO TAŞIMACILIĞI ANONİM ŞİRKETİ – …
VEKİLİ : Av. . – [16937-39967-…..] UETS
DAVALI : … – … Üçevler Mah. Ülgen Sokak No 1A Nilüfer/ BURSA
VEKİLİ : Av. … – [16666-66865-..] UETS
DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 16/02/2022
KARAR TARİHİ : 05/10/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 20/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkil şirket ile davalı şirket arasında yurtdışı taşıma işi ve buna ilişkin faturalardan kaynaklanan ticari ilişki mevcut olduğunu, cari hesap ekstrelerinde de görüleceği üzere, müvekkili şirketin davalı şirketten bu faturalara ve cari hesaba ilişkin olarak alacağı bulunduğunu, ancak davalı şirketin, müvekkili şirkete olan borcunu ödemediği gibi bu borca ilişkin olarak başlatılmış icra takibindeki borca da haksız ve kötü niyetli olarak kısmi itirazda bulunduğunu, alacağın tahsili için tarafınca davalı aleyhine Bursa 18.İcra Müdürlüğü’nün 2020/… sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, cari hesap ekstresi ve faturalar gereği konu takibin asıl alacağı 179.281,53 TL olmasına rağmen davalı tarafın itiraz dilekçesi ile alacağın 147.666,53-TL’lik kısmına itiraz ettiğini, davalının haksız ve mesnetsiz itirazı ile takip durdurulduğunu, 09.12.2020 tarihinde ise icra dosyasına 36.844,74 TL ödeme yaptığını, müvekkili şirketin, aralarındaki anlaşmaya istinaden davalının tedarikçisi olduğu armut koltukların taşıma işini gerçekleştirdiğini, malum olduğu üzere taşıma işine konu koltukların havaleli ürünler olup, taşıma esnasında desi, yer kaplama alanı vb hususlar değişkenlik gösterebileceğini, müvekkili şirketin, davalı şirket ile anlaşması neticesinde beyan ve taahhütlerine güvenerek firmanın paketleri için desi sabitlemesi yaptığını, anlaşmaya göre firmanın paketlerin çıkışını gerçekleştirecek, buna göre faturalandırma yapılacak ancak müvekkili şirketin bu ürünlerin ölçümlerini yaptığında artan cm’ler var ise kendilerine tekrar fatura edilecek olduğunu, örneğin, firma ” Çocuk L ” ürünü paketleyecek ise, 22 desiden fatura edilecek ancak yapılan lazer ölçümü neticesinde daha yüksek bir desi tespit edilir ise aradaki fark kendilerine fatura edileceğini, müvekkili şirketin, taşıma işine konu paketlerin kendi lazer ölçümümden geçen ebatlar ile fatura edileceğini daha en başında davalı tarafa ilettiğini, işbu hususları dilekçe ekinde yer alan mail yazışmaları ve sözleşmeden de açıkça anlaşılacağını, faturalandırmada esas alınacak olan müvekkili şirketin lazer ölçümünden geçen ebatlar olduğunu, sözleşmeye göre uygulamaya konan bu fiyat listesinin müşterinin bildirdiği gönderi konusunda hazırlanmış olup, bu gönderi sıklığı ve ciro hacminde bir değişiklik olduğu takdirde …’nin fiyat listelerinden indirimi çoğaltma, azaltma veya kaldırma hakkı olduğunu, müşterinin …’in fiyat değişikliklerini kabul ettiğini, müvekkili şirketin genel taşıma kuralları gereği her araç da tek personel çalıştığını, paketlerin yan yana ve üst üste olacak şekilde araca yüklendiğini, firmanın ürün adetlerinin fazla olması halinde ise ikinci araç yönlendirilerek yüklemeye devam olunduğunu, davalı firmanın eksik ve özensiz paketleme, poşetlerin yanlış bağlanılması gibi ambalaj hatalarından kaynaklı nedenlerle, paketlerde desi farkı oluşmuş kimi zaman tek araç taşıma işine yetmemiş, müvekkili şirketin ciro kaybına uğradığını, buna bağlı olarak da artan desilerin davalı tarafa fatura edildiğini, nitekim ekli mailer içerisinde yer alan görsellerden de görülecektir ki davalı ürünleri vakumlamak yerine mukavemeti zayıf olan poşetlerle paketlendiğini, zaten havaleli olan ürünlerin davalı tarafın paketlemedeki özensizliği ile birleşince desi farkının oluşması, buna bağlı olarak da aracın daha az paket alması kaçınılmaz bir son olduğunu, müvekkiline ait ekte yer alan cari hesap ekstresinden de görüleceği üzere, davalı tarafın fatura bedellerini ödememiş ve takibin bu faturalara ilişkin kısmı olan 147.666,53 TL ‘sine haksız ve hukuka aykırı olarak itiraz ettiğini, oysa davalının paketleme konusunda hataları nedeni ile oluşan bu desi farkına bağlı fiyat artışının müvekkili şirkete yüklenebilmesi kabul edilebilir bir durum olmayıp müvekkili şirketin hukuken de bir sorumluluğu bulunmadığını, davadan önce dava şartı arabuluculuk kapsamında yapılan görüşme sonucunda anlaşma sağlanamadığını, bu nedenlerle takibin devamı ve alacağının tahsili ile haksız, tahsilatı geciktirmeye matuf kötü niyetli itiraz sebebi ile davalıdan %20 icra inkar tazminatının tahsili için huzurdaki davayı açmanın zorunlu olduğunu belirterek davanın kabülü ile, davalının Bursa 18.İcra Müdürlüğü’nün 2020/… sayılı icra takibine yaptığı itirazın iptali ile takibin aynen devamına, %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Açılan davayı ve dava dilekçesindeki iddiaları kabul etmediklerini, davacının dava dilekçesinde “müvekkili şirket ile davalı şirket arasında yurtdışı taşıma işi ve buna ilişkin faturalardan kaynaklanan ticari ilişki mevcuttur” şeklinde iddia etmişse de müvekkili şirket değil, şahıstır ve müvekkilinin taşımalarının yurt içi olduğunu, müvekkilinin armut koltuk tabir edilen , içi strafor boncuk köpük dolu bir tür oturma pufu imal ettiğini, müvekkilinin imal ettiği bu ürünlerin yurt içinde çeşitli adreslere gönderildiğini, müvekkiline ait bu ürünlerinin taşınması işinin, davacı tarafından 19.03.2020 tarihinde yapılmaya başlandığını, son taşımanın ise 08.09.2020 tarihinde yapıldığını, kargo şirketlerince büyük montanda taşıması olan ve sürekli çalışan müşterilerle yapılan taşıma işinin beyana dayalı çalışma şeklinde olduğunu, müşterinin ürünlerin ölçülerini sisteme girdiğini, sistemde düzenlenen etiket yazıcıdan çıkartılarak ürüne yapıştırıldığını, kargo firmasının ürünleri bu şekilde teslim alarak transfer noktasına yönlendirdiğini ve transfer noktasında ürünlerin ( ölçülebilen ürünler) kontrol edilerek yükleme yapıldığını ve taşıma için fatura düzenlenerek müşteriye gönderildiğini, birçok kargo firmasının ve hali hazırda müvekkilinin çalıştığı kargo firmalarının çalışma şekli izah ettikleri şekilde olup buna “beyana dayalı çalışma ” dendiğini, davacının taşımayı yapmaya başlamasından bir süre sonra , beyana dayalı çalışmanın gereği olarak müvekkili tarafından el ile ölçülerek sisteme ölçüleri girilen ve etiket yapıştırılan ürünlerin, transfer noktasında davacıya ait lazer ölçüm cihazları ile ölçüldüğünde farklı ölçü vermesi ( eksi veya artı yönde) taşınan ürünün taşıma sırasında şekil değiştirmesi, sabit bir ölçüye sahip olmaması nedeniyle taraflar arasında görüşmeler olduğunu ve tarafların 09.04.2020 tarihinde desi sabitlemesi yöntemini kullanmaya karar verdiklerini, desi sabitlemesi görüşmeleri mail ve whatsupp yazışmalarıyla yapıldığını, desi sabitlemesi yönteminin kararlaştırılmasına neden olan faktörlerin ve desi sabitlemesinin nasıl uygulanacağı hususunun açıklanması gerektiğini, öncelikle müvekkilinin ürününün armut koltuk tabir edilen , içi strafor boncuk köpük dolu bir oturma pufu olduğunu belirttiklerini, bu ürünün yumuşak malzemeden oluşan, sabit bir kolisi olmayan bir ürün olduğunu,bir miktar vakum uygulanarak, mukavemetli plastik poşete konarak paketlenip taşımaya hazırlandığını, ancak istifleme ya da taşıma sırasında ürün hareket ettirildiğinden şekil değiştirdiğini, ancak bu şekil değişikliğinin ürünün hacmini/büyüklüğünü arttıran bir durum olmadığını, bu nedenle sabit bir ölçüye asla sahip olmadığını, ürünün yukarıda açıklanan özellikleri nedeniyle müvekkilinin elle yaptığı ölçüm ile davacı tarafından yapılan laser ölçümü arasında farkların baş gösterdiğini, lazer ölçümünün sürekli hatalı çıktığını, bu ölçüm hatasının sadece tek yönlü değil artı ve eksi yönde olduğunu, hatta müvekkili tarafından maillerle eksik ölçüm yapıldığı zamanlarda iyi niyetli olarak eksik ölçüm yapıldığı dahi bildirildiğini, bu problemlerin yani ürünün ölçüsünün değişken olması, bir karton koli gibi ölçümü laser ölçüm cihazı ile yapılamayacağı taşımanın başlamasından çok kısa bir süre sonra ortaya çıktığını, müvekkilinin ekteki maillerden de anlaşılacağı üzere ürünlerin her bir çeşidini paketleyip, ölçüp fotoğraflayıp ve bu fotoğrafları da davacı ile paylaştığını, bunun üzerine yukarıda da belirttikleri gibi tarafların, davacının dava dilekçesinde düzenlediği tabloda ki gibi bir desi sabitlemesi yaptıklarını ve bu şekilde beyana dayalı çalışmalarına devam ettiklerini, buna göre her iki tarafın anlaşmasıyla 9 ürünün gamından oluşan ürünlere isim verildiğini ve bu ürünlerin belli desilere sabitlendiğini, sabitlenen desiler üzerinden fiyatlanacağı da taraflar arasında kararlaştırıldığını, bu anlaşmadan sonra davacının … tarafından müvekkili …’in markası Kozamark için sistemsel giriş izni tanımlandığını, müvekkilinin, davacının sistemine giriş yaparak ürün modellerini ve kaç adet taşındığı bilgisini girmeye başladığını, davacı yanın dilekçede beyan ettiği “müvekkil şirket bu ürünlerin ölçümlerini yaptığında artan cm’ler var ise tekrar fatura edileceği ” ifadesinin doğru olmadığını, tarafların anlaşmasının böyle olsa idi, ürünlere desi sabitlemesi yapılamayacağını, gelen her ürünün ölçülür ve davacının buna göre fiyatlandırma yapacağını, neticeten taraflar arasında 19.03.2020 tarihinde başlayan taşıma işinde ürünün sabit bir ölçüsü olmadığı, lazer ile ölçülmeye çalışılırsa lazer ölçümü sırasında yanlış bir şekilde artı ve eksi yönde ölçü verebileceği görüsü üzerine 09.04.2020 tarihinde desi sabitlemesi yapılarak çalışmaya devam edildiğini, çalışmanın devamı sırasında davacı yanın bu taşıma işi ile ilgili her hafta, haftalık olarak faturalandırmayı yaptığını ve buna karşılık taşıma bedelini müvekkili tarafından ödendiğini, 2020 yılının Ağustos ayında, yani tarafların çalışmaya başlamasından 5 -6 ay sonra davacı yetkililerinin birdenbire desi farklarından bahsetmeye başladığını, ölçüsü değişken olan ürünün lazer ölçüm cihazı ile ölçümünün yapılamayacağı ( yapılsa bile artı-eksi yanlış ölçü vereceği) taraflar arasında kabul gördüğünü ve sabitleme yapılmışken, davacının ölçüm yaptık, desi farkı faturası keseceğiz diye e-mail gönderdiğini, bu yazışmalara cevaben müvekkili ve yetkili çalışanların, bunu kabul etmeyeceklerini, sonuçta sürecin en başında ürünün ölçüsünün değişken olması nedeniyle lazer ölçüm cihazı ile sağlıklı ölçümün mümkün olmadığını her iki tarafında kabul ettiğini beyan ettiklerini, buna rağmen davacının önce müvekkiline bir fark meblağı çıkardığını, bu tarihte müvekkiline herhangi bir ölçüm raporu da göndermediğini ve bu desi farklarının hangi tarihteki, kaç adet taşımaya ait olduğunu da belirtmediğini, buna rağmen fark ödemesi istediğini, 17.08.2020 tarihinde müvekkiline gönderilen e-mail’de desi farklarından dolayı 163.000,00 TL ödenmesi gerektiğinin bildirildiğini, hemen akabinde ise yönetimle görüşüldüğü ve bu rakamın %50 sinin yani 81.500,00 TL sının fatura edileceği yazıldığını, davacının kendi kayıtlarına güvenmediğini, hatta basiretli bir tacir gibi davranmadığı izahtan vareste olarak 6 ay taşıma yaptıktan sonra ölçüm yaptığını beyan ettiğini ve müvekkiline bu farkı çıkardığını, eğer bu bir ayıp ihbarı ise ürün ölçüsünün müvekkilinin bildirdiği ölçüden çok fazla çıkıyorsa, haftalık olarak kesilen faturalar sırasında ölçüm raporlarının müvekkiline iletilip talepte bulunulması gerektiğini, süresinde ürünün beyan edilenden farklı bir ölçüde olduğunu belirtmeyen davacının, 6 ay sonra bunu iddia ederek fark faturası kesmeye kalkıştığını, ancak yapılan işin ticari ahlaka, kurumsallığa yakışmadığını da bilmesinden ötürü bu kez size %50 indirim yapıyoruz dendiğini, davacının, iddia ettiği bu desi farklarının hangi ayda, hangi taşımaya ve kaç adet ürüne ait olduğunu, hangi ölçüm raporuna ait olduğunu belirtmeden fark faturası düzenlediğini, aylar sonra müvekkiline bir kısım raporlar gönderildiğini, toplam 4.200 gönderi raporunda 1.900 yüksek desi ölçüm raporu olduğunu iddia edildiğini, ancak eksik desilerin raporlanmadığını,08.09.2020 tarihinde … tarafından gönderilen final raporunun ise tarih sütunu bulunmayan bir rapor olduğunu, rapordan hangi tarihte hangi taşıma sırasında hangi ürünlerin ölçüldüğü anlaşılmadığı gibi, sanki ürünlerin her zaman ölçülmemiş Lazer ölçüm makinasından çıkan bir rapor değil de elle hazırlanmış olduğu izlenimi veren rapor olduğunu, sürecin taraflar arasında müzakere edilirken, davacının her seferinde farklı bir meblağ talep ettiğini, önce müvekkilinden 163.000,00 TL istendiğini, sonra bu rakamın 81.500,00 TL ‘ye düşürüldüğünü, daha sonra 16.10.2020 tarihinde 123.485,08 TL için hesap mutabakatı istendiğini, 19.10.2020 tarihinde 195.775,40 TL borç olduğunun ihtarı gönderildiğini, daha sonra da müvekkiline faturalar kesilmeye başlandığını, müvekkiline kesilen faturaların noter kanalı ile iade ettiğini, davacının 19.11.2020 tarihinde ise bu kez alacağın 179.281,53 TL olduğunu iddia ederek bu miktar üzerinden icra takibine geçtiğini, anılan takibe taraflarından 31.615,00 TL lik kısmı ödenerek, kalan 147.666,53 TL ‘sine itiraz edildiğini, hali hazırda davacının iddia ettiği alacak miktarına nasıl ulaştığı, bu alacağın içinde ne olduğunun dahi belirsiz olduğunu, müvekkilinin, davacı ile çalışması sırasında yüksek cirolar yapan bir müşteri olduğunu, davacının bu kadar yüksek ciro yapan bir müşteriyi kaybetmemek adına adeta 6 ay pusuya yattığını, sonrasında ise açıklaması olamayan, miktarı bile her an değişen desi farkı iddiası ile fatura kesildiğini, kesilen faturalar üzerine müvekkilinin, davacı ile çalışmayı hemen durdurduğunu, müvekkilinin şu anda Net Kargo firması ile çalışmakta olup, desi sabitlemesi yöntemiyle sorunsuz bir şekilde çalışmaya devam ettiğini, şikayet.var isimli sitede davacı firmanın başka müşterilerine de aynı uygulamayı yaptığını ve bu nedenle şikayet edildiğinin görüldüğünü, davacı gibi kurumsal olduğunu iddia eden bir firmanın bu şekilde bir çalışma yapmasının, kayıt ve belgelerindeki karışıklığın açıkçası şaşkınlıkla karşılandığını, dava dilekçesinde davacının müvekkilinin ürünleri özensiz paketlediği, bu nedenle taşımada zorluk çıktığı iddiasının doğru olmadığını, bu konuda müvekkile davacıdan gelen bir uyarı hiç olmadığını, davacının dava dilekçesinde taşıma kuralları gereği her araçta tek personel çalıştırdığını beyan ettiğini, bu hususun müvekkili ilgilendiren bir konu olmadığını, … Kargo’nun bir taşıma şirketi olduğunu, yeterince çalışan bulundurma ve çalışanlarının yeterliliği, becerisi onların sorumluluğunda olduğunu, ayrıca ekte sunulan yazışmalardan görüleceği üzere bir çok kez araçların boş gelmeyip, dolu geldiğini ve yükleme yapılamadığını, müvekkilinin ürünü doğru istiflendiğinde hiçbir sorun çıkarmayacak bir ürün olduğunu, taşınacak ürünün fazla olması durumunda ikinci kamyon yönlendirilmesinin davacının yükümlülüğü olduğunu, buna göre de ücret alındığını, davacının ciro kaybı olması durumunda taşımayı durdurma hakkı olduğunun açık olduğunu, ancak bunu yapmak yerine mesnetsiz- belirsiz fark faturaları kesme cihetine gittiğini, açıklanan nedenlerle davacı dilekçesini ve haksız ve mesnetsiz davasını kabul etmediklerini beyanla davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Bursa 18.İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı dosyası, 04/10/2018 tarihli Taşıma Sözleşmesi, fatura, BA/BS formları, taraflar arasındaki mail yazışmaları, ihtarname, davacı tarafça sunulan ölçüm raporları, tanık beyanı, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava; Bursa 18. İcra Müdürlüğünün 2020/… Esas sayılı takibe itirazın iptali davası olup yasal süresi içerisinde açılmıştır.
Bursa 18. İcra Müdürlüğünün 2020/… Esas sayılı icra takip dosyasının celp ve incelenmesinde; davacı vekili tarafından, davalı aleyhine, cari hesap ekstresi ve faturalar gereği 179.281,53-TL asıl alacak üzerinden takip başlatıldığı, davalı vekilinin 09/12/2020 tarihli itiraz dilekçesi ile, davacı şirkete 31.615,00-TL asıl alacak borcun bulunduğunu, takibe konu kalan 147.666,53-TL’lik kısma itiraz ettikleri, itiraz sonucu icra takibinin durdurulduğu, 09/12/2020 tarihinde ise icra dosyasına 36.844,74-TL ödeme yapıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce taraflarca dayanılan deliller toplanmış, bildirilen tanıkların beyanlarının alındığı görülmüştür.
Mahkememizce, davacı yana ait ticari ilişki dönemini kapsayan ticari defter ve dayanağı kayıtlar ile taraflar arasında imzalanan sözleşme, taraf vekilleri tarafından dosya içerisinde sunulan tüm deliller, faturalar, mail yazışmaları incelenerek davacı firmanın taşıma sözleşmesinden kaynaklı icra takip tarihi itibariyle var ise alacaklı olduğu miktarın belirlenmesi yönünden rapor tanzimi için İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazıldığı, 2022/73 Talimat sayılı dosyasında görevlendirilen SMMM bilirkişi …, sektör/mobilya bilirkişisi … ve karayolu taşımacılığı uzmanı bilirkişi …’ın 29/09/2022 tarihli raporu dosyaya ibraz ettiği görülmüştür.
29/09/2022 tarihli bilirkişi heyeti raporunda özetle; yapılan incelemelerin değerlendirme neticesinde; davacının ticari defter incelemelerinde taraflar arasında düzenlenen taşıma sözleşmesine istinaden, davacı tarafın, davalıdan 179.281,53-TL olan icra takibi
alacağını ticari defterlerinde kayıtlı olduğu ve ticari defterlerine göre davacının davalı’ dan 179.281,53-TL alacağı bulunduğu,
davalı tarafın taşıma hizmetine konu eşyayı vakumlu olarak paketlemediği, bu nedenle davacı tarafından yapılan ölçümlerde desi farkları tespit edildiği, ancak ; davacı … A.Ş. tarafından, desi farklarına dair raporlama ile davalı tarafa düzenlenen icraya konu faturaların geç düzenlendiğinden davalı’ nın bu konuda paketleme ile ilgili önlem alamadığı yönünde rapor düzenlenmiştir. Mahkememizce dosyanın daha önceki bilirkişi heyetine tevdi ile davacı vekili tarafından dosyaya ibraz edilen taşımaya konu ürünlerin model, sayı ve ölçüm raporları dikkate alınarak davacı tarafça takibe konu faturaların içeriğe uygunluğunu denetler gerekçeli ve denetime elverişli rapor düzenlenmesine karar verildiği, 29/11/2022 tarihli ek raporun dosyaya ibraz edildiği görülmüştür. 29/011/2022 tarihli bilirkişi heyeti ek raporunda özetle;
dava dosyası ve davacı vekili tarafından dosyaya sunulan ürün model, sayı ve ölçüm raporları dikkate alınarak yapılan inceleme, tespit ve değerlendirmelere göre; davacı vekilinin dosyaya sunduğu raporlar incelendiğinde, lazer ölçümü sonrası dese farklarının çok fazla çıktığı,
vakumlu ve vakumsuz ürünler arasındaki farkın taşınan ürünün özelliği itibari ile bu kadar fazla olmasının mümkün olamayacağı,
davacı tarafın Mahkemeye sunduğu ölçüm raporlarında dese farkı tutarının 163.007,46-TL olduğu, davacı şirketin, davalıdan olan alacak miktarının 179.281,53-TL olarak şüpheli ticari alacaklar hesabına kaydedildiği ticari defter incelemelerinden anlaşıldığı, ancak; davalı tarafından desi ölçümlerine istinaden kabul edilmeyen 4 adet 136.904,53-TL tutarlı faturaya dair davalı tarafından ilgili noterlikçe İhtarnameler düzenlenerek kabul edilmediği bildirildiği ve taraflar arasında hesap mutabakatı sağlanmadığı halde davacı tarafından söz konusu faturaların Cari hesaplarından düşülmediği yönünde rapor tanzim edilmiştir. Mahkememizce, dava dosyası ibraz edilen deliller ve alınan raporlar gereğince davalı yana ait ticari ilişki dönemini kapsayan ticari defter ve dayanağı kayıtların incelenmesine karar verilerek bu kapsamda dosyanın SMMM bilirkişi …’a tevdi edildiği, bilirkişinin 01/06/2023 tarihli raporunu dosyaya ibraz ettiği görülmüştür. 01/06/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Mevcut dava dosyasının, davalı firmaya ait 2020 yılı (yevmiye, kebir, envanter) defterlerinin incelenmesi sonucu; davalı firmanın 2020 yılı (yevmiye, kebir, envanter) defterlerinin açılış ve (yevmiye) defterinin kapanış tasdiklerinin yaptırılmış olduğu, davalı firma tarafından, davacı şirkete banka yoluyla yapılan ödemeler (tablo 1) her iki tarafın defterlerinde kayıtlı olup toplam 332.325,09-TL olduğu, davacı şirket tarafından, davalı firmaya düzenlenen ve her iki tarafın defterlerinde kayıtlı olan e faturalar (tablo 2) toplamı 363.940,02-TL olduğu, davacı şirket tarafından, davalı firmaya düzenlenen ve sadece davacı şirket defterlerinde kayıtlı olan e faturalar (tablo 3) toplamı 137.666,60-TL olduğu, davacı şirket defterleri ile ilgili bilirkişi incelemesi yapılmış olup (talimat) bilirkişi raporu ekinde yer alan muavin dökümüne göre; davacı şirketin takip tarihinde davalı firmadan 169.281,53 TL alacaklı gözüktüğü, davalı firmanın 2020 yılı ticari defterlerine göre; davalı tarafın, davacı tarafa 31.614,93 TL borcu gözükmekte olup, davalı taraf icra dosyasına 31.615,00 TL asıl alacak ve (ferilerini) ödendiğinin tespit edildiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamına göre yapılan yargılama sonucunda; Davacı … Hızlı Kargo Taşımacılığı Anonim Şirketi ile Kozamark Dijital – … arasında 04/10/2018 tarihli Yurtiçi Taşıma ve Cari Hesap Sözleşmesi imzalanmış ve taraflar arasında sözleşmeye dayalı cari hesap ilişkisi bulunmaktadır.Taraflar arasında taşıması yapılan eşyada paketleme nedeniyle desi farklılıkları oluştuğu ve bu nedenle de tarafların mail yazışmaları ile desi sabitlemesi konusunda mutabık kaldıkları, 9 adet ürün gamında dm3 sabitlenmesi yapıldığı konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.Taraflar arasındaki uyuşmazlığın belirlenen dm3 ücretinin dışında aynı ürünler için dm3 farkları olduğu gerekçesiyle kesilen 19.08.2020 tarih, UPS2020000326816 nolu, 47.495,00 TL bedelli ve 04.09.2020 tarih, UPS2020000356509 nolu, 47.495,00 TL bedelli faturalar ile 24.09.2020 tarih, UPS2020000387593 nolu 40.167,37 TL bedelli hizmet faturası ve 16.10.2020 tarih, UPS2020000421803 nolu, 1.747,16 TL bedelli vade farkı ve 08.10.2020 tarih, UPS2020000410574 nolu 762,07-TL bedelli olmak üzere toplam 137.666,60 TL bedelli faturalardan kaynaklandığı anlaşılmaktadır.
Taraflar arasında, desi farkı çıkan ürünlerle ilgili haftalık ya da aylık herhangi bir mutabakatın olmadığı, davacı şirket tarafından aylar sonra geçmişe dönük olarak olarak fark faturaları ve hizmet faturalarının düzenlendiği, dosyaya sunulan mail yazışmalarından desi farklarına ait herhangi bir raporlamanın öncesinde davalı tarafa gönderildiğine dair dava dosyası kapsamında somut bir belge de bulunmadığı gibi artan ölçümlerin tekrar fatura edileceğine dair bir anlaşmaya dair de delil bulunmadığı, kaldı ki böyle bir anlaşmanın desi sabitlemesi uygulaması mantığına da aykırı olduğu, bilirkişi raporu ile davacı vekili tarafından dosyaya sunulan ürün model, sayı ve ölçüm raporları dikkate alınarak yapılan incelmede lazer ölçümü sonrası dese farklarının çok fazla çıktığı, vakumlu ve vakumsuz ürünler arasındaki farkın taşınan ürünün özelliği itibari ile bu kadar fazla olmasının mümkün olamayacağının tespit edildiği, ayrıca iddiaya konu desi farklılıklarının hangi ayda, hangi taşımaya ve kaç adet ürüne , hangi ölçüme ait olduğuna dair somut bir delil bulunmadığı, sonuç olarak uyuşmazlık konusu alacağın dosya kapsamı itibariyle sübut bulmadığı anlaşılmakla Mahkememizce davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM; Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar yasası gereğince alınması gereken 269,85-TL karar ve ilam harcının peşin alınan 2.521,78-TL harçtan mahsubu ile bakiye 2.251,93-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı yana İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenen 23.626,64-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-6325 Sayılı Kanun 18/A-13 maddesi uyarınca 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk hizmeti giderinin davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
6- Davalı tarafça yapılan 11,50-TL vekalet harcı, 31,10-TL tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 42,60-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
7-Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde Bursa Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.05/10/2023

Katip ……
e-imza

Hakim …
e-imza