Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/16 E. 2023/368 K. 06.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/16 Esas – 2023/368
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/16 Esas
KARAR NO : 2023/368

HAKİM :
KATİP :

DAVACI : ….. – (…..)
VEKİLİ : Av. ……… UETS
DAVALI : … SERVİSİ ANONİM ŞİRKETİ – …..
VEKİLLERİ : Av. … UETS
Av. …… [1……] UETS
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 26/01/2021
KARAR TARİHİ : 06/04/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 18/04/2023

Bursa 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 13/10/2021 tarih, 2021/65 Esas 2021/633 Karar sayılı dosyasında verilen görevsizlik kararı sonucu, mahkememize tevzi edilen Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ……… Mısır Arap Cumhuriyetin’de Damietta İlinde Menazel Damıetta Gedide Lisesini bitirmiş ve ardından Türkiye’de eğitimine devam etmek amacıyla Bursa iline taşınmış olduğunu, müvekkili lise eğitimini Mısır ülkesinde tamamlaması nedeniyle ülkesinde eğitim gördüğüne ilişkin transkript, diploma aslı diploma fotokopisi ve 14.12.2020 tarihli Yıldırım Kaymakamlığı İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünün denklik belgelerini biraraya getirmiş olup, Isparta Süleyman Demirel Üniversitesine kaydolmak amacıyla eğitim belgelerini tanıdığı dava dışı ……. vasıtasıyla Ispartada görev yapan ….. isimli tanıdığına teslim edilmek üzere 16.12.2020 tarihinde davalı … firmasının Arabayatağı şubesine teslim ettiğini, 23.12.2020 tarihine gelinilmesine rağmen müvekkilin eğitim evrakları alıcısına teslim edilmeyerek kargo firmasınca kaybedildiğini, davalının hizmet sözleşmesine aykırı davranmasından dolayı müvekkilin eğitim hayatı ve dolayısıyla geleceği tehlikeye girdiğini, şöyle ki müvekkili ülkesinde bulunan iç savaştan dolayı, Suriye Konsolosluğundan tekrar vize alarak Mısır ülkesinden diplomasını veya diplomasının kaybolduğuna ilişkin evrakı alma ihtimali bulunmadığını, bu durum müvekkilin maddi ve manevi olarak yıkımına yol açtığını, anılan bu nedenlerle; davalının hizmet kusuru ve müvekkili uğramış olduğu haksız fiil nedeniyle üzüntü, elem duyması ve kişilik haklarının zedelenmesi sonucu 10.000,00-TL manevi tazminatın davalı tarafça tazmin edilmesine, yargılama giderleri ve vekaleti ücretin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Huzurdaki davaya ilişkin görev itirazında bulunduğunu, görevli mahkemenin Ticaret Mahkemeleri olduğunu, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun md. 6 hükmüne göre huzurdaki davada davalının yerleşim yeri Mahkemesi yetkili olduğunu, müvekkili şirket tüzel kişiliğinin Ticaret Sicilinde kayıtlı adresi “Eski Büyükdere Cad. Kargo Plaza No:17-19 Maslak/İstanbul” olup bu nedenle huzurdaki davada İstanbul Mahkemeleri yetkili olduğunu, bu nedenle dosyanın yetkili ve görevli İstanbul Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesi talep ettiğini, esasa ilişkin ise, davacı taşınan eşyanın içeriğini ispatla mükellef olduğunu, bu nedenle davacının öncelikle kargo ile ilgili evraklarını taşıttığını ispat etmesi gerektiğini, kaldı ki, davacı müvekkili şirkete kargoyu teslim ederken içeriğinin “dosya” olduğunu belirtmiş olup taşımaya konu kargonun diploma aslı, transkript ve denklik belgesi olduğuna ilişkin hiçbir emare bulunmadığını, bu nedenle davacının öncelikle taşımaya verdiği ürünün içeriğinin bahse konu evraklar olduğunu ispat etmesi gerektiğini, bu nedenle, davacının dilekçesinde iddia ettiği gibi eğitim hayatının tehlikeye girdiği şeklindeki iddiaları ispata muhtaç olup huzurdaki davayı ikame etmesi kötü niyetle haksız menfaat elde etmeye çalıştığını gösterdiğini, davacı yanın iddia etmiş olduğu gibi uyuşmazlığa konu kargonun kayıp duruma düşmesi manevi tazminatı doğurmayacağını, zira manevi zarar talep edebilmesinin şartlarının oluşmadığını, sayın Mahkemeniz tarafından bir an için aksi kanaatte olunması halinde ise müvekkil şirket yalnızca taşımada meydana gelen kayıptan oluşan ispat edilebilir zararlardan sorumlu tutulması gerektiğini, nitekim TTK.883 maddesi de taşıyıcının ziya veya hasardan sorumlu olduğu hallerde yalnızca ödenmesi gereken tazminat tutarı ile taşıma ücretinin geri verilebileceği, başkaca zararların karşılanmayacağı hükmünü havi olup, bu durumda davacınnın illiyet bağını ispatlayamadığı yan giderlerine ilişkin istemlerinin hukuki dayanağı olmadığından taleplerinin reddi gerekmekte olup ancak taşıma ücretinin iadesi mümkün olabileceğini, sonuç olarak, her sözleşmeye aykırılık manevi tazminat gerektirmeyeceği gibi davacı tarafça da meydana gelen taşıma sebebiyle kişilik haklarının ihlal edildiği ispat edilemediğinden huzurdaki hukuka aykırı ve kötü niyetli ikame edilmiş davanın reddine karar verilmesi gerektiği izahtan vareste olduğunu, anılan bu nedenlerle; dava şartı yokluğundan dosyanın usulden reddine, aksi takdirde esastan reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE;
19/12/2018 tarihli Resmi Gazete yayınlanarak yürürlüğe giren 30630 Sayılı Yasa ile Değişik 6102 Sayılı TTK’nun 5.maddesine eklenen madde (3) Dava Şartı Arabuluculuk başlıklı, madde 5/A- (1) gereğince; bu kanunun 4.maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında, dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuş olması dava şartıdır.
Aynı yasa ile 6325 Sayılı Kanuna ek olarak getirilen Dava şartı Arabuluculuk başıklı madde 18/A-1-2 gereği; ”…. İlgili Kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir….” başlıklı hükümleri uyarınca konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuş olması dava şartı olarak öngörülmüş olup; davanın mahiyeti ve yasa maddesi ile getirilen tarafların arabuluculuk yolu ile üzerinde müzakere edip anlaşmaları mümkün bulunan bir miktar alacağa ilişkin olması nedeni ile yasa hükümlerinin özü itibari ile arabuluculuğa tabi olması gerektiği mahkememizce değerlendirilmiş olup; davacı yanca arabuluculuk yoluna başvurulmaksızın iş bu davanın açılmış olduğu anlaşılmakla, davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın dava şartı yokluğundan usulden REDDİNE,
2-Harçlar Yasası gereğince alınması gereken 179,90-TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 170,78-TL harcın mahsubu ile bakiye 9,12-TL harcın davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince belirlenen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa İADESİNE,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 06/04/2023

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır