Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/147 E. 2022/152 K. 14.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/147
KARAR NO : 2022/152
HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … -….UETS
DAVALI : … – …
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/02/2022
KARAR TARİHİ : 14/02/2022
Mahkememizde açılan davanın açık muhakemesi sonunda ;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin dava dışı … İnşaat Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi’nden… de bulunun B Blok 13 numaralı taşınmazı 30.03.2017 tarihinde 430.000,00 TL bedelle haricen satın aldığını, sonrasında gayrimenkulün müvekkili adına tescil edilmediğini, ödenen 227.000,00 TL’nin ve düzenlenen senetlerin de müvekkiline iade edilmediğini, müvekkilinin keşide ederek dava dışı …… İnşaat Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi namına düzenlediği 140.000,00.-TL bedelli 20 adet senedin halen …İnşaat Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi veya 3. kişiler uhdesinde bulunduğunu, inşaatın bitmemesi, ifanın imkansız hale gelmesi nedeniyle davacının borçlu olmadığının tespitine ilişkin BURSA 3. TÜKETİCİ MAHKEMESİ 2019/… E. sayılı dosya ile harici satış vaadi sözleşmesine ilişkin menfi tespit davası açıldığını ve yapılan yargılama sonunda mahkemece davanın kabul edilerek 25/01/2019 vade tarihinden baslayarak 25/08/2020 vade tarihine kadar sıralı olarak devam eden 7.000,00 TL bedelli 20 adet senetten dolayı davacının … İnşaat Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi’ne borçlu olmadığı tespit edildiğini, bu nedenle Bursa 5. icra dairesi 2021/… esas sayılı icra dosyası ile takibe konu edilen nama yazılı senetlere ve mezkur takibe ilişkin müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespit edilmesini, takip miktarının % 20’si üzerinden kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini, talep ve dava etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLER VE GEREKÇE;
6502 Sayılı Yasanın 3/1. Maddesi’nin (k) bendi, tüketicinin kim olduğunu açıklamış olup, buna göre “Tüketici; Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi” ifade eder, düzenlemesini getirmiş olup, davacı taraf gerçek kişidir.
Tüketici işlemi, tüketici ve satıcı/sağlayıcı arasında yapılan her türlü hukuki işlemi ifade eder. Ancak her türlü hukuki işlem, tüketim sonucunu doğurmaz. Görülmektedir ki, 6502 sayılı Kanun, ticari dağıtım zincirinin nihai halkasını oluşturan ve ekonominin nihai hedefi olan tüketicinin, satıcı/sağlayıcı karşısında daha etkin olarak korunması gereğinden hareketle düzenlenmiş ve bu koruma anlayışı tüketici hukukunun temelini oluşturmuştur. Tüketici, üretilip piyasaya sürülen ve üretim sürecinin hiçbir aşamasında bilgi sahibi olmadığı ürün veya sunulan hizmeti satın aldığı bir ilişkide zayıf olan taraf olarak kabul edilmiş; yasa koyucu, bu kabulden yola çıkarak iradesini tüketiciyi korumak şeklinde ortaya koymuştur. Giderek 6502 sayılı Kanun ile de bu koruma olgusunu yasal düzenleme altına alıp; üretim aşamasında bilgi sahibi olmadığı malları veya sunulan hizmetleri satın alan ve sözleşmede satıcıya/sağlayıcıya karşı zayıf durumda olduğu kabul edilen tüketicinin, sonradan bu mal veya hizmetlerin ayıplı çıkması sonucu uğradığı zararın tazminini sağlama yoluna gitmiştir.
Ticaret Mahkemelerinin görevi 6102 sayılı TTK’nun 5/1. Maddesi ile ” tüm ticari davalar ” olarak belirlendikten sonra ticari davaların nelerden ibaret olduğunu düzenleyen aynı yasanın 4. Maddesi ile ise ” her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın bu kanunda düzenlenen hususlar ile maddenin b, c, d, e, f bentlerinde öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır düzenlemesini getirmiş olup, eldeki davada davacı tacir değildir.Her ne kadar bonoya dayalı olarak menfi tespit istenmiş ise de yapılan eser sözleşmesi konuta yönelik olduğundan ve davacı tacir olmadığından TTK 5.madde ilk cümlesi uyarınca 6502 Sayılı yasadan kaynaklı tüketici uyuşmazlıklarına bakma görevinin Tüketici Mahkemelerine ait olduğu anlaşılmıştır.
Somut olayda davacı tüketici gerçek kişidir. Dava nama yazılı düzenlenen tüketici bonolarının alacağın temliki suretiyle üçüncü kişi olan davalıya devredilmesi sonrasında, senedin lehdarı ile aralarında oluşan tüketici ilişkisinden kaynaklanan şahsi defiler nedeniyle, davalı temlik alana karşı borçlu olunmadığının tespiti istemlidir.
Davacı ile bonoda lehdar olan dava dışı …İnşaat arasında aynı bonoya dayalı olarak açılan menfi tespit davası görülmüş ve Bursa 3. Tüketici Mahkekesi’nin 2019/… Esas ve 2019/…Karar sayılı kararında davacının borçlu olmadığının tespitine karar vermiştir.
Davacının davasına dayanak yaptığı vakıalar ve ileri sürdüğü defiler tüketici hukuku kaynaklı defilerdir. Yine borçlu olunmadığı iddia edilen senet tüketici senedidir. Dolayısıyla ilgili defilerin ileri sürülüp sürülemeyeceği hususu tüketici hukukunun prensipleri ve 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un genel ve özel ilkeleri gözetilerek çözümlenmelidir. Dava mutlak yahut nisbi ticari dava olmadığından, davaya bakma görevinin Tüketici Mahkemelerine ait olduğu anlaşıldığından, dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜK Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
Davanın Görev Dava Şartı Yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
Davanın konusu itibariyle davaya bakmaya görevli mahkeme TÜKETİCİ MAHKEMESİ olduğundan HMK 20. Maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık süre içinde talep edilmesi halinde Görevli BURSA NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
Harç, masraf, avans ve vekalet ücreti hususlarının görevli mahkemece karara bağlanmasına, herhangi bir sebeple görevli mahkemede yargılamaya devam olunmaması halinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile yargılama giderlerine hükmedilebileceğine dair kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemeleri Nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde karar verildi. 14/02/2022

İş bu kararın gerekçesi 25/02/2022 tarihinde yazılmıştır.

Katip …
✍e-imzalı

Hakim …
✍e-imzalı