Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/114 E. 2022/127 K. 07.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/114
KARAR NO : 2022/127

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : … –
VEKİLİ : Av. … -…. UETS
DAVALI : 1- … – …
VEKİLİ : Av. … -….] UETS
DAVALI : 2- … – … …
VEKİLİ : Av. … ….UETS
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 01/07/2020
KARAR TARİHİ : 07/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :07/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirket ile davalılardan …Gıda A.Ş. arasında CİF Satış Sözleşmesi imzalanmış olup bu sözleşme gereği şeftali, nektarin ve armut meyvesi alındığını, malın doğrudan teslim adresi olarak DUBAİ belirlenmiş olup DUBAI de teslim edilecek olan firma ise… firması olduğunu, davalı …Gıda ile,…f Sho firmasına teslim edilmek üzere ürünler ile ilgili konşimento düzenlendiğini, davalılardan …Gıda A.Ş ilk konişmento düzenlenmesi sırasında ürün miktarlarında hata yaptığını ve …konteyner no da Net Kqs: 14.533 ; Brüt Kqs ; 13.433 yazıldığını, gerçekte her iki rakamın birbirinin yerine yazılması yani Brüt Kg: 14.533 ; Net. Kg.13.433 olarak yazılması gerektiğini, davalıya ait bu hata düzeltilmeden, alınan mal bu hatalı konşimento ile Mersin Limanından Dubai’ye yola çıkarıldığını, malın taşımacılık işini yapan firmanın ise diğer davalı …’dir. Malı teslim eden ve gümrük işlemlerini yapan davalı firma …Gıda A.Ş. konşimento hatasını düzelttiğini, ancak düzeltilen bu evrak ilgili birime gene bu davalı tarafından geç teslim edildiğini, davalı …’nin bu düzeltmeyi temin ettikten sonra düzeltilen konşimento ile yeni mal teslim belgeleri düzenlendiğini, yeni teslim belgeleri ( Bill of Lading) düzenlenirken bu kez tekrar hata yapılarak, Alıcı (consignee ) kısmına müvekkil … ve adresi yazıldığını, altına da … – diye ekleme yazılmış ve VAT: …diye vergi no da eklendiğini, yapılan bu 2. hata ile Dubai’de gümrük işlemlerinde, sanki alıcı- yani siparişi veren firma Kosova’da “ …vergi nolu …“ firması olarak algılandığını ve malları teslim etmek için … – …firmasının arandığını, esasen anlaşma gereği ilgili alıcı talimatı ile ürünlerin teslim edileceği firma… iken bu kez tekrarlanan 2.hata sebebi ile liman gümrüğünde ürün teslimatı yapılamadığını, davalı … firmasının Kosovada bulunan müvekkil firmaya mail göndererek vergi kaydını istediğini, bu şekilde ürünlerin neden teslim edilmediğinin ortaya çıktığını, müvekkili firmanın malların göndericisi olduğunu, teslim adresinin Dubai …limanı olduğunu, teslim edilecek firmanın… olduğunu beyan ederek gerçekte görevi olmamasına rağmen belgelerini tanzim ettiğini, ancak bu arada tüm bu peş peşe hatalar sebebi ile yaklaşık 30/35 gün geçtiğini, konteynırların en son gümrük idaresi tarafından 18 ağustos tarihinde serbest bırakılabildiğini, hatalar giderilebildiğinde ise ürünlerin fazladan 1 ay limanda beklemesi sebebiyle mallarda meydana gelen bozulmaların, bir ekspertiz raporu ile tespit edildiğini, iki konteynır nektarin ve şeftalinin bozulduğunu, ancak bir konteynır armutun kurtarıldığını, rapor ile şeftali ve nektarine yönelik toplam zarar 40.625,04 USD olarak tespit edildiğini, kurtarılan armutların değeri olan 18.500 USD’nin ise, malların fazladan bir ay limanda bekletme ücreti olarak ödenmek zorunda kalındığını, elbette ki bu miktarın da müvekkilin zararına eklendiğini, tüm gümrük ve liman işlemlerinin her iki davalı tarafından hatalı yapılması ve taze meyvelerin bozulması sebebi ile müvekkil tarafından davalılardan …Gıdaya ödenen ürün bedeli, yoksun kalınan kar ve fazladan ödenen liman ücreti de dahil olmak üzere menfi ve müspet zararımız şimdilik yaklaşık 75,000- USD civarında olduğunu, gerçek miktarın yargılama aşamasında bilirkişi incelemesi sonucu belirlenebileceğini, zararın ödenmesi için davalılara Bursa 23. Noterliği … Y. No ve 05/11/2019 tarihli ihtarname gönderildiğini, bu ihtara davalılardan … tarafından verilen cevap ile sorumluluk kabul etmedikleri taraflarına bildirildiğini, davalıların sözleşmeye aykırı işlemlerinin, peş peşe hataları sebebiyle müvekkil firmanın büyük zarara uğradığının açık olduğunu, taraflar arasındaki sözleşme şartları davalılar tarafından yerine getirilmemiş, eksik hatalı işlemler sebebiyle satın alınan ve belli bir sürede teslim edilmesi gereken ürünler zayi olmuş, bunun üzerine bir de fazladan liman ücreti de ödenmek zorunda kalındığını belirterek fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere şimdilik 20.000-USD-Dolar (Gıdaya ödenen ürün bedeli, yoksun kalınan kar ve fazladan ödenen liman ücreti de dahil olmak üzere doğmuş/doğacak tüm menfi ve müspet zararımız ) tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen, ekspertiz rapor tarihinden itibaren değişen oranlarda 3095 sy.yasa 4/ a maddesi gereği devlet bankalarının USD ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına uyguladığı faizle tahsiline, dava masraf ve vekalet ücretinin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle konşimentodan kaynaklanan uyuşmazlıklarda İngiltere Mahkemeleri’nin yetkili olduğu ve uygulanacak hukukun da İngiliz Hukuku olduğu açıkça belirlendiğini, burada yer alan yetki hükmünün davacıyı bağlayacağı aşikar olduğunu, 2017 tarihli güncel bir Yargıtay kararında konşimento ile benzer bir uyuşmazlıkta “yetki itirazının kabulü ile dava dilekçesinin uygulanacak hukuk ve uluslararası yetki yönünden reddine karar verilmiştir.” (YARGITAY 11. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/4401 Karar No: 2017/299 Karar Tarihi: 17.01.2017) anılan hususlar dahilinde, yetki itirazlarının kabulü ile İngiltere’de bulunan yetkili mahkemenin yetkisinin kabulüne ve işbu davada mahkemenin yetkisizliğine karar verilmesini, davaya konu olayda taraflar arasındaki sözleşmeyi ihtiva eden konşimento çerçevesinde İngiliz Mahkemelerinin yetkili olduğu işbu davada yetki itirazlarımızın kabulü ile davacı tarafından haksız ve mesnetsiz olarak yetkisiz mahkemede açılan davanın reddi gerektiğini, davacının huzurdaki davayı her ne kadar Asliye ticaret Mahkemesi sıfatıyla ikame edilmiş olsa da hiç bir şekilde davacının davasını kabul anlamına gelmemekle birlikte 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesinin 2. fıkrasının “… asliye ticaret mahkemelerinden biri veya birkaçı münhasıran bu Kanundan ve diğer kanunlardan doğan deniz ticaretine ve deniz sigortalarına ilişkin hukuk davalarına bakmakla görevlendirilebilir.” hükmü uyarınca deniz ticaretinden doğan uyuşmazlıklara bakmaya Denizcilik İhtisas Mahkemelerinin görevli olduğunu, dava konusu taşıma kapsamında emtia 14.08.2019 tarihinde alıcısı tarafından teslim alınmış olup davacı yükün ziya veya hasarına ilişkin olarak müvekkili şirkete 05.11.2019 tarihinde hasar bildiriminde bulunulduğunu, müvekkili şirkete yasal süresi içerisinde hukuken geçerli bir hasar ihbarının yapılmadığı da ortada olduğunu, dolayısıyla her halükarda davacının işbu ihbar süresi içerisinde yasaya uygun bir bildirim yapmadığını, dolayısıyla TTK’nın 1185. maddesi uyarınca taşıma konusu eşyada meydana gelen hasardan taşıyanın sorumlu olmadığı karine olduğunu, bu karinenin aksini ispatının yükü davacıda olup davacı meydana geldiği iddia olunan hasarın taşıyana atfedilebilecek bir durumdan meydana geldiğini ispat etmek zorunda olduğunu, TTK md. 1186 ve devamı maddelerinde taşıyan bakımından belirlenen sorumluluk üst sınırını aşan taleplerin kabul edilemeyeceğini, hiçbir şekilde davacının talep edebileceği herhangi bir tazminat bulunduğunu kabul ettikleri anlamına gelmemek kaydıyla, taşıyanın taşıma sırasında taşınan emtiada meydana gelen hasardan sorumluluğu TTK md. 1186 ve devamı maddeleri ile sınırlandırıldığını, taşınan emtiada kısmi hasar bulunması halinde ise sadece hasara uğrayan kısmın ağırlığı dikkate alınarak sorumluluk miktarı belirleneceğini, dolayısıyla taşıyanın sorumluluk sınırı gözetilmeden talep edilen tazminat miktarının hukuka aykırı olduğunu ve reddedilmesi gerektiğini, bu bağlamda, hiçbir şekilde sorumluluğun varlığını kabul anlamına gelmemek kaydıyla; işbu taşımada taşıyanın sorumluluğunun sınırı TTK hükümlerince belirlenen miktarı aşamayacağını belirterek haksız ve hukuka aykırı davanın öncelikle dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddini, esasa girilmesi durumunda da esastan reddini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLER VE GEREKÇE;
Dava, taraflar arasındaki sözleşme gereğinin yerine getirilmemesi sebebiyle , eksik ve hatalı işlemler sebebiyle satın alınan ve belli bir sürede teslim edilmesi gereken ürünler zayi olması sebebiyle ve akabinde bir de fazladan liman ücreti de ödenmek zorunda kalınmasına ilişkin alacak davasıdır.
Dava deniz taşımacılığından kaynaklanmakta olup; dava TTK’nın Deniz Ticareti başlıklı 5.kitabında düzenlendiğinden, deniz ticareti ile ilgili davalara bakmaya mahkememiz görevli olmadığından, Hakimler Savcılar Yüksek Kurulunun 24/03/2005 tarih 188 Sayılı Kararına göre birden fazla ticaret mahkemesi bulunması halinde 1 numaralı Ticaret Mahkemesi görevli olduğundan, dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava dosyasının görevli Bursa 1.Asliye Ticaret Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
Esasın bu şekilde kapatılmasına,
2-Harç ve yargılama giderlerinin Bursa 1.Asliye Ticaret Mahkemesince değerlendirilmesine,
Tarafların yokluğunda, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Yargı Yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 07/02/2022

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza