Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1130 E. 2023/282 K. 17.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/1130 Esas – 2023/282
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
ESAS NO :2022/1130 Esas
KARAR NO :2023/282
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :… – …. İncirtepe Mah. İnönü
Cad. No:70 İç Kapı No:5 Esenyurt/ İSTANBUL
VEKİLİ :Av. …… UETS
DAVALI :… SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ – ……UETS
VEKİLİ :Av. …… – Esentepe Mah. Büyükdere Cad. Metrocıty A Blok No.171 A-2 Levent 34394 Şişli/ İSTANBUL
DAVA :Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ :07/11/2022
KARAR TARİHİ :17/03/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :06/04/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;Davacı Vekili Dilekçesinde Özetle; 11.07.2021 tarihinde Samsun İli Çarşamba İlçesi Ambarköprü Mevkiinde meydana gelen kazada davacı yolcu … yaralandığını, davacıda tibia şaft kırığı oluştuğunu, platin takıldığını, ayrıca burun kemiklerinde kırık oluştuğunu, ameliyat edildiğini, bu sebeple yüzde ve ayakta kalıcı hasar oluştuğunu, kazaya karışan … plakalı araç hakkında davalı tarafından 5781203 Poliçe No ile Karayolu Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi düzenlendiğini, kaza neticesinde davalı tarafından sigorta edilen … plaka sayılı araç sürücüsü …’un kusurlu olduğu tespit edildiğini, kaza sebebiyle Çarşamba Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2021/4835 Soruşturma 2021/3385 Karar numaralı soruşturma dosyasında davacı şikâyetçi olmaması nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğini, davacı kazaya karışan araç içerisinde yolcu konumunda bulunduğunu, kaza tespit tutanağı incelendiğinde sürücünün kusurlu olduğu ve davacının iş gücü kaybı oluştuğunu, konu ile ilgili olarak maddi tazminat için davalı sigorta şirketine başvuruda bulunulduğunu, geri dönüş alınamadığını, arabuluculuğa başvurulmuş ancak olumlu bir sonuç alınamadığını belirterek fazlaya ilişkin tazminat ve maluliyet oranı (engel oranı) yönünden haklarımız saklı kalmak kaydı ile; 100 TL geçici işgöremezlik, 900 TL sürekli işgöremezlik tazminatının kazanın olduğu tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini, yargılama giderleri, dava ve arabuluculuk vekalet ücretinin de karşı taraf üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı Vekili Dilekçesinde Özetle;Huzurdaki davanın yetkili mahkemede açılmadığını, Kaza yeri Samsun, davalı şirketin adresi ise İstanbul olduğunu, bu nedenle dava yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkili Mahkeme İstanbul Asliye Ticaret Mahkemeleri olacağını, huzurdaki davanın yetki nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, davayı ve davalı şirket sorumluluğunu kabul anlamına gelmemek şartıyla … plaka sayılı araç, davalı şirket nezdinde, 5781203 poliçe numaralı, 29.09.2020-2021 vade tarihleri olmak üzere Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk ( Trafik ) Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, davalı şirket, ancak sigortalısının kazadaki kusuru oranında ve maddi zararın varlığı ispat edildiği takdirde, (sigorta poliçesinde teminat dışı olmayan) maddi zarardan sorumluluğu –poliçe azami teminat limitiyle sınırlı olarak- söz konusu olabileceğini, taleplerin haksız olduğunu, davacının kaza nedeniyle kalıcı maluliyeti bulunmadığını, muayene edilmek suretiyle düzenlenecek rapor ile davacının kalıcı maluliyetinin olup olmadığının belirlenmesi gerektiğini, öncelikle kusur tespiti yapılması gerektiğini, davalı şirket sigortalı aracın kusurlu olması halinde kusur oranında sınırlı sorumlu olduğunu, davacının sürekli maluliyeti olup olmadığının belirlenmesi gerektiğini, maluliyetin tespiti için Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesinden rapor aldırılmasını, Sosyal Güvenlik Kurumundan davacıya herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığı, maaş bağlanıp bağlanmadığı hususlarının sorulmasını talep ettiklerini, rücuya tabi ödemelerin mahsup edilmesi gerektiğini, Emsal Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 14.01.2021 tarih 2020/2598 Esas 2021/34 Karar sayılı ilamında TRH 2010 yaşam tablosunun kullanılmasının uygun olacağı yönünde karar verildiğini, dolayısıyla tazminat belirlenirken TRH 2010 yaşam tablosunun kullanılması gerektiğini, kaza tarihinden faiz talebinin haksız olduğunu, Temerrüt tarihinden faize hak kazanılabileceğini belirterek yetki itirazımızın kabulü ile Mahkemenizin yetkisizliğine, karar verilmesi ile dosyanın yetkili İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, Esasa geçilmesi halinde ise haksız , hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, mahkeme masrafı ve vekalet ücretinin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE;
6100 sayılı HMK’nın genel yetkiyi düzenleyen 6. maddesinin 1. fıkrasına göre; “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. “7. maddesinde de,” davalı birden fazla ise dava, bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabilir. Ancak dava sebebine göre kanunda, davalıların tamamı hakkında ortak yetkiyi taşıyan bir mahkeme belirtilmişse, davaya o yer mahkemesinde bakılır. Birden fazla davalının bulunduğu hallerde, davanın, davalılardan birini sırf kendi yerleşim yeri mahkemesinden başka bir mahkemeye getirmek amacıyla açıldığı, deliller veya belirtilerle anlaşılırsa, mahkeme ilgili davalının itirazı üzerine, onun hakkındaki davayı ayırarak yetkisizlik kararı verir.” denilmektedir. Yine aynı Yasa’nın 16. maddesinde ise, “Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.” hükmü yer almaktadır. Diğer taraftan 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 110. Maddesinde ise “Motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentanın bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi, kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir.” ifadesine yer verilmiştir. HMK 16. madde hükmü, HUMK’taki düzenlemeye oranla daha genişletilmiş ve ayrıntılandırılmıştır. Ancak HMK’da kesin yetki halleri açıkça sayılmış olup haksız fiile ilişkin davalardaki yetki kesin yetki olmayıp bir seçimlik yetkidir. ” (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu,27.05.2015 tarih, Esas No: 2013/11-2359, Karar No: 2015/1443) Bir davada, birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa, davacı bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Davacı, davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiçbirinde açmaz ve yetkisiz bir mahkemede açarsa, o zaman seçme hakkı davalılara geçer.
Somut olayda, dava trafik kazasından kaynaklanmakta olup trafik kazasının netice itibari ile bir haksız fiil olduğu, davaya konu trafik kazası Samsun’da meydana geldiği, davalı sigorta şirketinin yerleşim yerinin İstanbul ve yine sigorta sözleşmesini yapan acentenin de dosyaya ibraz edilen poliçe ve hasar dosyasından İstanbul olduğu, davalı sigorta şirketinin Bursa’da bölge müdürlüğünün bulunmadığı ayrıca davacı ile davalı yerleşim yerinin de İstanbul olduğu anlaşılmakla, davalının HMK’nın 19/2.maddesi gereğince usulüne uygun yetki itirazı gereğince, Mahkememizin yetkisizliğine, dava dilekçesinin yetki yönünden reddine, kararın kesinleşmesini müteakip talep halinde dosyanın görevli ve yetkili İstanbul (çağlayan) Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki gibi karar vermek gerekmiştir,
KARAR; Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE
Davanın YETKİSİZLİK NEDENİYLE USULDEN REDDİNE,
2-Davanın konusu itibariyle davaya bakmaya yetkili mahkeme İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi olduğundan HMK 20. Maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık süre içinde talep edilmesi halinde yetkili İSTANBUL (ÇAĞLAYAN) NÖBETÇİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
Harç, masraf, avans ve vekalet ücreti hususlarının yetkili mahkemece karara bağlanmasına, herhangi bir sebeple görevli ve yetkili mahkemede yargılamaya devam olunmaması halinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile yargılama giderlerine HÜKMEDİLEBİLECEĞİNE
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bursa Bölge Adliye Mahkemeleri Nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda açıkça okundu, anlatıldı.. 17/03/2023
Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır