Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/109 E. 2022/1036 K. 13.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

ESAS NO : 2022/109
KARAR NO : 2022/1036
HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … – [
DAVALI : … – …

VEKİLİ : Av. … –
DAVA : İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/01/2022
KARAR TARİHİ : 13/10/2022
Öncesinde Bursa 1. Tüketici Mahkemesinin 05/11/2021 Tarih 2020/564 Esas 2021/446 Karar sayılı görevsizlik kararı ile mahkememize tevzi olan davanın açık muhakemesi sonunda ;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket tarafından 16 … 42 plaka sayılı araç, 16.12.2013- 16.12.2014 tarihleri arasında 76024248 sayılı trafik sigorta poliçesi ile davalı … adına sigortalandığını, sigorta ettiren ve araç malikinin davalı olduğunu, davalının maliki ve davacıya trafik sigortalı olan, 16 … 42 plakalı araç, 13.08.2014 tarihinde 16:30 civarı Bursa İli, İnegöl İlçesi Ortaköy Mahallesi civarında seyrederken sürücü …’nın direksiyon hakimiyetini kaybetmesi neticesinde yolun sol kısmında bulunan kavak ağaçlarına çarpması sonucu kaza meydana geldiğini, kaza sonrasında 16 … 42 plaka sayılı araç ikiye bölünerek ağır hasar oluştuğunu, ayrıca araçta bulunan … ve … isimli kişilerin yaralanmasına sebep olduğunu, sürücü … kaza anında 1,54 promil alkollü olup, alkolün etkisi ile nereye çaptığını bile hatırlamadığını polis tarafından alınan ifadelerinde ve İnegöl 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/417 E., 2016/363 K. Sayılı dosyasında yapılan yargılama sırasındaki beyanları ile ikrar ettiğini, kazadan hemen sonra İnegöl Devlet Hastanesine götürülmüş orada kazadan uzun zaman sonra kandan yapılan alkol ölçümünde 154,00 promil alkollü olduğunun ortaya çıktığını, kandaki alkol oranı saatte ortalama 15-17 promil derecesinde düşmekte olup kaza anında çok daha yüksek oranda alkolü olduğunu, zaten sürücü … kendi ifadesinde çok sayıda bira içtiğini ifade ettiğini, kaza dolayısıyla İnegöl 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/412 E. Sayılı dosyasında sürücü … aleyhine ; … ve …’a yönelik taksirle birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma ve alkol ve uyuşturucu maddenin etkisi altındayken araç kullanma suçlarını işlediği iddiasıyla kamu davası açıldığını, sanığın 154,00 promil alkollü olarak kaza yaptığı ve eylemini bilinçli taksirle gerçekleştirdiği kabul edilerek cezalandırılmasına karar verildiğini, kazada yaralanan …’ın davacı şirkete başvurusu sonucu 10256670 nolu dosya açıldığını ve yapılan inceleme ve alınan maluliyet tazminat raporu doğrultusunda 33.069,00TL 01.07.2019 tarihinde davacı tarafından ödeme yapıldığını, kaza nedeniyle görevli trafik ekibince kaza yerinde tanzim edilen kaza tespit tutanağında davalının aracının sürüsüne % 100 kusur atfedildiğini, ayrıca kaza anının bile sürücü tarafından hatırlanmayacak oranda yani çok yüksek oranda alkolle araç kullanıldığı ve olayın oluş şekli nazara alındığında davalının bilinçli taksirli olduğu yani % 100 kusurdan başka ağır kusurlu olduğunu, sigortacının kendi sigortalısına rücu hakkı bulunduğunu, bu rücu sebeplerinden herhangi birinin tek başına gerçekleşmesi halinde sigortacının sigorta ettirene rücu hakkı olduğundan ödenen tazminatın ödeme tarihlerinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan rücuen tahsili için Bursa 15. İcra Müdürlüğünün 2020/3589 E. Sayılı dosyası ile yapılan ilamsız takibe davalının haksız olarak itiraz etmesi nedeniyle takibin durduğunu belirterek, fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla; Bursa 15. İcra Müdürlüğünün 2020/3589 E sayılı dosyasına davalı tarafından haksız itiraz edilmiş olması sebebiyle duran takibe yaptığı haksız itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalının vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davaya konu olan ve trafik kaydında müvekkili davalı adına kayıtlı olan 16 … 42 plakalı araç dava dilekçesinde adı geçen …’na uzun süre için kiralandığını, kazaya karışan aracın, uzun süreli olarak kiraya verildiğini ve kiracı tarafından kullanılırken kazanın meydana gelmiş olmasına göre, kiracının “işleten” olarak sorumlu tutulması ve araç maliki müvekkilinin davalı hakkındaki davanın reddi gerektiğini, Yargıtay Kararlarının da bu yönde olduğunu, araçların uzun süreli kira sözleşmesi ile kiraya verilmesi durumunda , araç malikinin işleten sıfatı kalmadığından, hakkındaki davanın pasif husumet yokluğundan reddi gerektiğini belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLER VE GEREKÇE;
6502 Sayılı Yasanın 3/1. Maddesi’nin (k) bendi, tüketicinin kim olduğunu açıklamış olup, buna göre “Tüketici; Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi” ifade eder, düzenlemesini getirmiş olup, davacı taraf gerçek kişidir.
Tüketici işlemi, tüketici ve satıcı/sağlayıcı arasında yapılan her türlü hukuki işlemi ifade eder. Ancak her türlü hukuki işlem, tüketim sonucunu doğurmaz. Görülmektedir ki, 6502 sayılı Kanun, ticari dağıtım zincirinin nihai halkasını oluşturan ve ekonominin nihai hedefi olan tüketicinin, satıcı/sağlayıcı karşısında daha etkin olarak korunması gereğinden hareketle düzenlenmiş ve bu koruma anlayışı tüketici hukukunun temelini oluşturmuştur. Tüketici, üretilip piyasaya sürülen ve üretim sürecinin hiçbir aşamasında bilgi sahibi olmadığı ürün veya sunulan hizmeti satın aldığı bir ilişkide zayıf olan taraf olarak kabul edilmiş; yasa koyucu, bu kabulden yola çıkarak iradesini tüketiciyi korumak şeklinde ortaya koymuştur. Giderek 6502 sayılı Kanun ile de bu koruma olgusunu yasal düzenleme altına alıp; üretim aşamasında bilgi sahibi olmadığı malları veya sunulan hizmetleri satın alan ve sözleşmede satıcıya/sağlayıcıya karşı zayıf durumda olduğu kabul edilen tüketicinin, sonradan bu mal veya hizmetlerin ayıplı çıkması sonucu uğradığı zararın tazminini sağlama yoluna gitmiştir.
Ticaret Mahkemelerinin görevi 6102 sayılı TTK’nun 5/1. Maddesi ile ” tüm ticari davalar ” olarak belirlendikten sonra ticari davaların nelerden ibaret olduğunu düzenleyen aynı yasanın 4. Maddesi ile ise ” her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın bu kanunda düzenlenen hususlar ile maddenin b, c, d, e, f bentlerinde öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır düzenlemesini getirmiş olup, eldeki davada davalı tacir değildir.
Taraflar arasında ZMMS poliçesi mevcut olup, dava dışı üçüncü kişinin, aracı alkollü kullanması sebebiyle, araçta bulunan dava dışı üçüncü kişilere verdiği zararın rücuen tahsiline ilişkin olduğu, bu durumda hem halefiyet ilkeleri hem de taraflar arasındaki poliçede tarafların hukuki statüsüne göre görev belirlenmelidir.
Davalının tacir olmadığı gözetildiğinde, taraflar arasında ticari bir ilişki mevcut olmayıp, davalı nihai yararlanan olarak tüketicidir. Dolayısıyla hem halefiyet, hem de taraflar arasındaki poliçedeki tarafların statüsü gözetildiğinde dava ticari dava olmayıp tüketici hukukunu ilgilendiren bir davadır. Davada görevsizlik kararı veren mahkeme davalının tacir olup olmadığını araştırmadan görevsizlik kararı vermiş ve bu karar istinaf incelemesinden geçmeksizin kesinleşmiştir. Mahkememizce yapılan araştırmada davalının tacir olmadığı anlaşıldığından, görevsizlik kararı vermek gerekmiş, istinaf incelemesinden geçmeksizin kesinleşen bir görevsizlik kararı mevcut olduğundan, olumsuz görev uyuşmazlığı nedeniyle dosyanın Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine yönelik aşağıdaki şekilde karar oluşturulmuştur.

HÜK Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, davanın görev dava şartı eksikliği yönünden USULDEN REDDİNE,
HMK’nın 20.madesi uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli ve yetkili BURSA TÜKETİCİ MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE;
Her iki mahkemece verilen görevsizlik kararı bulunduğundan yargı yeri belirlenmesi amacı ile dosyanın Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk dairesine gönderilmesine,
Yargılama, harç ve giderlerinin 6100 sayılı HMK’nun 331/2. Maddesi uyarınca görevli mahkemece DİKKATE ALINMASINA,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemeleri Nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okundu, usulen anlatıldı. 13/10/2022

İş bu kararın gerekçesi 24/10/2022 tarihinde yazılmıştır.

Katip …
✍e-imzalı

Hakim …
✍e-imzalı