Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1005 E. 2023/50 K. 19.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/1005 Esas – 2023/50
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/1005 Esas
KARAR NO : 2023/50

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ : Av.
DAVALI : … KATILIM SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ –
VEKİLLERİ : Av.
Av.

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 04/10/2022
KARAR TARİHİ : 19/01/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 24/01/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili adına kayıtlı 16 GM … plaka nolu Renault Latitud marka araç içerisinde sürücüsü olduğu halde, Soğanlı mahallesinden Çukurca istikametinde seyrederken hatalı şekilde yol kenarında park edilmiş halde bulunan 10 AGR 646 Plaka nolu araca çarparak müvekkili aracının hasar görmesine sebep olduğunu, kazanın oluşumunda davalı sigorta şirketinin sigorta ettireni tamamen kusurlu olduğunu, zira kazanın olduğu yer trafiğin yoğun bir şekilde aktığı, yeterli genişlikte olmayan araçların seyir halinde olduğu bir yol olup, kazaya sebebiyet veren şahıs bu kadar yoğun bir trafikte aracını daha uygun bir şekilde ve yol şartlarına uygun bir şekilde park etmesi gerektiğini, ayrıca çarpma noktası incelendiğinde zaten hatalı park nedeni ile kazanın meydana gelmiş olduğu ortaya çıkacağı, müvekkile ait araçta meydana gelmiş olan hasar bedeli ile değer kaybına ilişkin olarak Bursa 1.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2022/64 Değişik İş sayılı dosyası ile yapılan tespit neticesinde, aracın marka, modeli ve model yılı dikkate alındığında araçta oluşan değer kaybının hasar ve değer kaybının ayrı ayrı tespit edildiğini, anılan bu sebeplerle; fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile; araçta oluşan hasar ve değer kaybına ilişkin olarak 10.000,00-TL ile 1.660,00-TL tespit masrafları olmak üzere 11.660,00_TL hasar miktarı ve değer kaybına ilişkin olarak kaza tarihinden itibaren, tespit masraflarına ilişkin olarak tespit tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tazminine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin adresi gereği, İstanbul Anadolu Mahkemeleri’nin yetkili olduğunun bu nedenle davanın yetkisizlikten reddi gerektiğini, davacı taraf müvekkili şirkete herhangi bir başvuru yapmadan işbu davayı açtığını, 6704 Sayılı Torba Kanunu uyarınca davadan önce başvuru yapmak zorunlu hale getirildiğini, bu nedenle esas hakkında inceleme yapılmasına gerek olmadan, davanın usulden reddi gerektiğini, davacının talebi 2918 Sayılı KTK Madde 85 ve devamı ve Zorunlu Mali Mesuliyet Trafik Sigortası Genel Şartları gereği teminat harici olup, davanın reddi gerektiğini, dava konusu kaza sırasında sigortalı araç işletilme halinde olmadığını, park halinde olup, davacının aracında meydana gelen araç hasar nedeniyle herhangi bir sorumluluğun bulunmadığını, Trafik Sigortası Genel Şartları A.3.a. Maddesi uyarınca ” işletilme halinde olmayan araçların sebep olacağı zararlar” teminat harici olduğunu, dava konusu kaza sırasında sigortalı araç işletilme halinde olmadığını, bu nedenle müvekkili şirkete haksız olarak açılan davanın reddi gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla yeni Trafik Sigortası Genel Şartları 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe girmiş olup dava konusu kaza 13.04.2022 tarihinde gerçekleştiğini, dava konusu kaza trafik sigortası yeni genel şartları kapsamında olduğunu, davanın kabulü anlamına gelmemek kaydıyla, müvekkili şirketin sorumluluğu bakiye poliçe teminatı ile sınırlı olduğunu, bakiye teminat limiti dikkate alınması gerektiğini, davanın kabulü anlamına gelmemek kaydıyla davacı taraf, sigortalı kusurunu ve zararını usulen ispat etmesi gerektiğini, müvekkili şirket usulen temerrüde düşürülmediği için faizden dava tarihinden itibaren yasal faizle sorumlu olduğunu, anılan bu nedenlerle; Zorunlu Mali Mesuliyet Trafik Sigortası Genel Şartları ve 2918 sayılı KTK ilgili maddeler gereğince davanın reddini, her halükarda davanın reddedilen kısmı açısından yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava; 13/04/2022 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle, davacıya ait 16 GM … Plaka sayılı araçta oluşan değer kaybı ve hasar bedeli ile delil tespit dava masraflarının kazada kusurlu olduğu iddia edilen 10 AGR 646 plaka sayılı araç zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olan davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Mahkememizce, 10/10/2022 tarihli ön inceleme tensip zaptı ara kararı ile; davacı vekiline arabuluculuk son tutanak aslını veya arabuluculuk tarafından onaylı örneğini mahkememiz dosyasına ibraz etmek üzere 1 haftalık kesin süre verilerek, aksi takdirde 6325 Sayılı Kanun’un 18/A Madde 2 gereğince, davanın usulden reddine karar verileceği hususunun ihtar edildiği, davacı vekiline tensip zaptının 16/10/2022 tarihinde tebliğ edildiği, ancak davacı vekilinin süresi içerisinde arabuluculuk son tutanak aslını veya arabuluculuk tarafından onaylı örneğini mahkememiz dosyasına ibraz etmediği görülmüştür.
Mahkememizce, ayrıca, 10/10/2022 tarihli ön inceleme tensip zaptı ara kararı ile; davacı vekiline, davalı … Katılım Sigorta A.Ş’ye yazılı yada sözlü başvuru yaptığına ilişkin belge ve evraklarını 2 haftalık kesin süre içerisinde dosyaya sunması, başvuruda bulunmadığı takdirde KTK’nun 97. Maddesi gereğince davalı … Katılım Sigorta A.Ş’ye başvurup, başvuru yaptığına ilişkin belge ve evrakları mahkememize ibraz etmek üzere 1 aylık kesin süre verilerek, aksi takdirde, davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verileceği hususu ihtar edildiği, davacı vekiline tensip zaptının 16/10/2022 tarihinde tebliğ edildiği,ancak davacı vekilinin süresi içerisinde ara karar gereğinin yerine getirilmediği, ayrıca davalı sigorta şirketine yazılan müzekkere cevabından da davacının dava açmadan önce sigorta şirketine başvuruda bulunmadığı anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Bilindiği üzere 06/12/2018 tarihli ve 01.01.2019 tarihinde yürürlük tarihli 7155 Sayılı Kanun’un 20. maddesiyle TTK’ya eklenen 5/A maddesi uyarınca, “Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.”
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’ nun 18/A maddesi ” İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” şeklinde düzenlenmiştir.
Dolayısıyla konusu bir miktar paranın ödenmesi olan tazminat talepli iş bu dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmadığı sabit olduğundan arabulucuya başvuru dava şartı noksanlığı sebebiyle HMK’ nın 115/2. Maddesi gereğince usulden reddine karar vermek gerektiği;
Ayrıca 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 97. maddesi ile zorunlu mali sorumluk sigortasından faydalanmak isteyen hak sahiplerinin dava yoluna gitmeden önce sigortacıya yazılı başvuru yapması gerektiği düzenlenmiş olmakla birlikte, bu başvuru yapılmadan dava yoluna gidilmesi hali dahi HMK’nın 115/2. maddesi gereği tamamlanabilir dava şartı olduğu, eldeki davada, dava açmadan önce davalı sigorta şirketine başvurulmadığı tespit edildiği, bu eksikliğin giderilmesi için Mahkememizce davacı vekiline verilen kesin süreye rağmen sigorta şirketine başvuru yapılmadığı, davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddedilmesi gerektiği anlaşılmakla, Mahkememizce davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM; Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 179,90-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 80,70-TL harcın mahsubu ile, 99,20-TL harcın davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafın yatırmış olduğu gider avansından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa İADESİNE,

Dair, tarafların yokluğunda, miktar itibari ile kesin olmak üzere verilen karar verildi.19/01/2023

Katip 221345
¸e-imzalıdır

Hakim 150129
¸e-imzalıdır