Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/994 E. 2022/312 K. 24.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
(GÖREVSİZLİK )
ESAS NO : 2021/994 Esas
KARAR NO : 2022/312

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … -…
DAVALI : … (TC. …) …

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 30/11/2021
KARAR TARİHİ : 24/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 15/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili … Ltd. Şti. … de bulunan inşaatın müteahhidi olarak bulunduğunu, işbu inşaatın tasdikli elektrik projesi baz alınarak A ve B bloklar için davalı ile elektrik sözleşmesi akdedildiği, yani davalı işbu projenin akdedilen sözleşme gereğince elektrik yapım işlerini üstlendiğini, müvekkili ile davalı arasında akdedilen elektrik sözleşmesine göre bina 4 dublex 4 normal daire iç tesisat, 6 daire celia seri anahtar- 3 daire normal anahtar, balkonlar dizayn(balkon aydınlatması), akıllı sistem, havuz besleme çekiliş pano takılması, banyo-wc lerde bulunacak led-spot takılması hususunda toplamda 74.000,00 TL ye anlaşıldığını, müvekkili işbu anlaşılan bedelin 38.000,00 TL’sini sözleşmede belirtilmiş olduğu üzere davalıya ödendiğini, yine kalan bakiyenin 20.000,00 TL’si sözleşmede anıldığı şekli ile 31.08.2019 tarihli …. Bankası 0003848 seri no’lu çek ile ödenmiş olup 15.08.2019 tarihinde 4.000,00 TL, 06.09.2019 tarihinde 6.000,00 TL, 30.08.2019 tarihinde 5.000,00 TL, 09.09.2019 tarihinde 1.745,00 TL olmak üzere anlaşılan sözleşme bedelleri müvekkili tarafından ödenmesine karşın davalı tarafça anlaşılan işlerin tamamlanmadığını, müvekkili sözlü olarak birçok defa davalıyı uyarmasına ve işleri tamamlamasını talep etmesine karşın davalı tarafça işler tamamlanmaması sebebi ile müvekkil tarafından Bursa 4. Sulh Hukuk Mahkemesi’ nin 2020…D.İş dosyası ile tespit yaptırılarak yapılmayan eksik işlerin ve miktarının tespiti istendiği, işbu tespit gereği hazırlanan bilirkişi raporu ile eksikler tespit edilmiş ve eksik bırakılan malzeme listesi ile işçilik bedeli olmak üzere toplamda 37.875,23 TL bedelin tamamlanmadığı kanaatine varıldığını, tamamlanmayan işlere ilişkin bilirkişi marifetiyle tespit edilen bedele ilişkin Bursa 11.İcra Müdürlüğü’ nün 2020….Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, ancak davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, her ne kadar arabuluculuk bürosuna başvuru yapılmış ise de anlaşma sağlanamadığını, anılan bu sebeplerle; davalının icra takibine itirazının iptaline, takibin devamına, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekaleti ücretin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; davalı tarafa usulüne uygun yapılan tebligata rağmen, yasal süresi içerisinde, cevap dilekçesi ibraz etmediği anlaşılmıştır.
GEREKÇE;
Dava; davalı aleyhine, Bursa 11. İcra Müdürlüğü’nün 2020/…Esas sayılı dosyasından başlatılan takibe itirazın iptali davası olup, yasal süresi içerisinde açılmıştır.
Mahkememizce, Bursa 11. İcra Müdürlüğü’nün 2020…. Esas sayılı icra takip dosyasının celp edilip incelenmesinde, davacı vekili tarafından davalı aleyhine, 28.02.2020 tarihinde, 20.02.2020 tarihli tespit gereği eksik ve yapılmayan işlerden kaynaklı 37.875,23 TL asıl alacak, 1.699,72
TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 39.574,95 TL miktar üzerinden takip başlatıldığı, davalı vekilinin 01.09.2020 tarihli itiraz dilekçesi ile takibin durdurulduğu görülmüştür.
Mahkememizce, Bursa 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2020/…. D.İş sayılı dosyasının dosyamız arasına celp edildiği görülmüştür.
Mahkememizce Osmangazi Vergi Dairesi’ne müzekkere yazılarak, davacı şirkete ait 2019-2020 yıllarına ait BA/BS formları dosyamıza celbedilmiştir.
Mahkememizce, Çekirge Vergi Dairesi’ne müzekkere yazılarak, davalı …’nun 2019-2020 yıllarına ait Gelir Vergisi Beyannamesi ile aynı yıllara ilişkin BA/BS formlarının celbi istendiği,
6/12/2021 tarihli yazı cevabı ile, davalının 2019 ve 2020 dönemlerinde mükellefiyeti bulunmadığından ile ilgili yıllarda Gelir
Vergisi Beyannamesi ve Ba-Bs formaları bulunmadığının belirtildiği görülmüştür.
Mahkememizce BTSO’ya müzekkere yazılarak, davalıya ait kayıtların celbi istenildiği, 10/12/2021 tarihli yazı cevabı ile; davalı …’ nun Müdürlükte şahıs firması kaydına rastlanılmadığı belirtilerek davalının ortağı olduğu; …. Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi , …. İnşaat Gıda Taşımacılık Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi, …. Otomotiv İnşaat … Elektrik Elektronik Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ve …. Taahhüt Turizm Sanayi ve Dış Ticaret Limited Şirketi’ nin kaydının devam ettiği yönünde bilgi verildiği görülmüştür.
HMK’nın 114/1-c maddesine göre “mahkemenin görevli olması” dava şartıdır. Aynı Kanun’un 115/1 maddesine göre mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Aynı maddenin 2 nolu bendine göre ise mahkeme dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Diğer taraftan Asliye Ticaret Mahkemeleri ile diğer Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişki, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/3. maddesi uyarınca iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’nun 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemelerce re’sen incelenir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinde ticari davalar sayılmış, 5. maddesinde de ticari davalara Asliye Ticaret Mahkemesinde bakılacağı belirtilmiştir. 4. madde hükmüne göre bir davanın ticari dava sayılması için her iki tarafın tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğması (nispi ticari dava) ya da tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın maddede 6 bent halinde sayılan davalardan olması (mutlak ticari dava) gerekir. Yine, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/II. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
Somut olayda, taraflar arasında akdedilen sözleşme gereğince, davacı şirketin müteahhitliğini üslendiği inşaatın, tasdikli elektrik projesi baz alınarak A ve B bloklar için elektrik yapım işlerinin davalı tarafından üstlenildiği, davaya konu uyuşmazlığında iş bu sözleşme kapsamında, Bursa 4. Sulh Hukuk Mahkemesi’ nin 2020/…D.İş dosyası ile tespit edilen eksik bırakıldığı iddia edilen malzeme listesi ile işçilik bedelinin davalıdan tahsiline ilişkin takibe itirazın iptali davası olduğu, he ne kadar davacı taraf tacir ise de, dosyaya celp edilen vergi dairesi ve ticaret odası kayıtlarından davalı tarafın tacir olmadığı, her ne kadar gelen yazı cevabından davalının birden fazla şirkette ortaklığı bulunsa da, davalı gerçek kişinin birden fazla şirket ortaklığı veya temsilciliğinin olması tek başına tacir olduğunu göstermeye yeterli olmadığı, gelen yazı cevaplarına göre davalının herhangi bir ticari faaliyet nedeniyle şahsına ait mükellefiyet kaydı bulunmadığı,kişisel faaliyeti olarak tacir olduğuna veya ticaret sicile kayıtlı gerçek kişi tacir olduğuna dair dosyada bir belgeye rastlanmadığı, sermaye şirketi olan limited şirketi ortakları ve yöneticilerinin tek başına bu sıfatlarından dolayı tacir olarak kabul edilemeyecekleri, ayrıca davacı şirkete ait celp edilen BA-BS formalarından davalının ortağı olduğu dava dışı şirketlerle herhangi bir ticari ilişkinin de bulunmadığı, sonuç olarak davalı taraf tacir olmayıp, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan bir dava olmadığı gibi taraflar arasındaki ihtilafın Ticaret Mahkemeleri’nin görevini belirleyen TTK’nın 4. Maddesinde sayılan hususları kapsamadığı anlaşıldığından bu hususla ilgili yargılama yapma görevi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne ait olup mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM; Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
Davanın Görev Dava Şartı Yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
Davanın konusu itibariyle davaya bakmaya görevli mahkeme ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ olduğundan HMK 20. Maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık süre içinde talep edilmesi halinde dosyanın Görevli BURSA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
2-Harç, masraf, avans ve vekalet ücreti hususlarının görevli mahkemece karara bağlanmasına, herhangi bir sebeple görevli mahkemede yargılamaya devam olunmaması halinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile yargılama giderlerine hükmedilebileceğine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı taraf yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/03/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır