Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/956 E. 2023/262 K. 08.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/956 Esas – 2023/262

T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/956
KARAR NO : 2023/262

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI : … -TC Kimlik no- ….
VEKİLİ : Av. ………UETS

DAVALI : ……. KONYA TENEKE KUTU AMBALAJ VE MAKİNA SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ -…. UETS
VEKİLİ : Av. ……. UETS

DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/11/2021
KARAR TARİHİ : 08/03/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 20/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili davacı …’ın “zeytincilik” ticareti ile iştigal etmekte olduğunu, muhatap ……. Konya Teneke Kutu Ambalaj Makina Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi ise tespit isteyen … Zeytincilik firmasına, Fatura No: KNE2020000000606 ve 27.06.2020 tarihli faturayla, toplam tutarı 36.098,65 TL olan; 3011 adet 15 litre ofset baskılı zeytin teneke ambalaj kutusu ile (10 kg) 3100 adet teneke valfi – 17 mm tapa İTHAL ürünü sattığını, muhatap tarafından, tespit isteyene satılan ve üstte belirtilen teneke kutu ve ithal tapalar, tespit isteyene ait 26.735 kilogram toplam ağırlığındaki 07.11.2020 tarih ve “GIB2020000000065” fatura no’lu “siyah dökme zeytinin” ambalajlanıp kutulanmasında kullanıldığını, muhatap ……. firması tarafından, tespit isteyen … Zeytinciliğe satılan kutu/kapak ve valf ürünleri gizli ayıplı, taklit, hatalı – kusurlu imalata dayalı vs gibi ağır kusurlu ürünler olduğunu, sözleşme gereği davalı tarafından satılan ürünlerin gizli ayıplı olması nedeni ile , ambalajlanan ve kutulanan tespit isteyene ait zeytinler özellikle küf yapmak- metal tad ve koku vs gibi nedenleri ile bozulduğunu, ……. şirketine ait faturada “YM15010124” ürün kodu ile belirtilen “teneke valfi – 17 mm tapa ithal” valfin markasının “GALİO” markalı ürün olduğu, bu ürünün ithal olmayıp yerli üretim olduğunun anlaşıldığını, davacı tarafından yapılan araştırmada bu ürünün ithal “GOGLİO” markası ile iltibas ettiğini, aldatıcı olduğu ve yetersiz olduğu bir ürün olduğunu, ithal ürün ile arasında fiyat farkı olduğunu, dışarıdaki havayı içeriye sızdırdığı ve bu nedenle kutulanan zeytinde küf, yumuşama ve bozulmasına sebep olduğunun anlaşıldığını, bu durumun Marka ve Patent ile ilgili Sınai Mülkiyet Mevzuatına da aykırı olduğunu, aynı şekilde, muhatap tarafından üretilip satılan ürün kodlu “K04339A27015LE4Z0” olan kapak ve kutu tenekelerin uyumsuz, yetersiz ve gizli ayıplı olduğu, bu durumun da zeytinde küf, yumuşama ve bozulmaya aynı şekilde neden olduğu anlaşıldığını, bu konuda muhataba Gemlik 1. Noterliğinin 27.11.2020 tarih ve 7488 yevmiye sayılı ihtarnamesi, 27.11.2020 tarihinde tebliği edilmiş olmasına karşın, muhatap tarafından cevap verilmediği, zeytindeki bu bozulma nedeniyle, zeytinlerin bulunduğu üstte belirtilen davacıya ait Gemlikteki işyeri adresindeki mahallinde; Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/975 D.İş sayılı dosyasında bilirkişi ile kutu/ambalaj ve valf işlerinden anlayan resen seçilecek bilirkişilerden müteşekkil heyetle, zeytinler, kutu ve ambalaj üzerlerinde ayrıntılı keşif ve bilirkişi incelemesi yapıldığını, Teneke kutulardaki kapakta takılı valfin, ……. tarafından faturası kesilen ithal valf olmadığı, yerli ürün olduğu, markasının “GALİO” olduğu, işlevini yerine getiremediği ve içeriye hava aldığı – gizli ayıplı olduğu, ithal “GOGLİO” ürünü ile aldatıcı surette iltibas ettiği, teneke kutu ve kapakların ve iç malzeme ve kaplamalarının yetersiz olduğu, zeytinlerde ” Teneke kokusu ve tadı sindiği” kutunun içine hava aldığı ve yetersizliği nedeniyle zeytinin küf yaparak yumuşamasına ve bozulmasına neden olduğu, zeytin ürününün toplam miktarının ve tutarının, nitelik ve niceliğinin bozulmuş, yumuşamış ve küflü olduğunun zarar miktarlarıyla birlikte içinde bulundukları kutuların, ambalaj ve malzemelerin, bozulmuş zeytin ürünü nedeniyle tespit isteyenin uğradığı zarar miktarının imalat aşamaları, ambalajlama aşamaları dahil göz önüne alınarak ayrıntılı olarak belirlendiği, davalının eylemleri aynı zamanda özel kanunlarda ve Türk Ticaret Kanununda ve TCK ‘ da suç teşkil eden eylemler olduğunu, davacı “sahte ürün” ve “sözde ithal valf” satın aldığını zannederek ve bu hususta kandırılarak olay nedeni ile mağdur olduğunu, zira kanun sadece üreteni değil, aynı zamanda satışa arz edeni, satanı, ithal edeni, ihraç edeni, nakledeni, depolayanı dahi sorumlu tutmuşken, bu eylemlerin herhangi birisinden mağdur olan kişinin direkt olarak suçtan zarar görmüş olması sorumlu tutmakta olduğunu, Gemlik Cumhuriyet Başsavcılığının 2021/2588 Soruşturma sayılı dosyası ile suç duyurusunda da bulunulduğunu, Türk Ticaret Kanunu’nunda düzenlenen “Haksız Rekabet” suçu ile ilgili, Madde 54 amaç ve ilkeleri ile tanımlandığını, kanunun amacının “tüm katılanların menfaatine dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanması olduğunu, ayrıca 2. Bendinde sadece rakipler arası değil, müşteriler ile tedarik edenler arasındaki ilişkileri etkileyen hukuki davranışlar ve ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırı olarak tanımlandığını, davalı tarafın davacıya ayıplı – kusurlu -aldatıcı mahiyette ürün (teneke – kapak – valf ) satımı nedeni ile sözleşme hükümlerine aykırı davranmıştır .davacı taraf belirtilen ayıplar neden iile maddi zarara uğramış olup ayrıntılı zarar tesbit tutanağı ektedir .buna göre davacı sözleşmeden dönme yönünde hakkını kullanmakta olup; davalının kusurlu hareketleri nedeni ile; takribi 26735 kg zeytinin bozulmasına neden olunmakla , davacı takribi 405.035,00 Tl maddi zarara ve 96.246,00 Tl ticari kazanç/işkaybı zararına uğradığını, 3011 adet teneke kutu ambalaj ve 3100 adet valfın ayıplı olduğunu, ayıplı ürünlerin alım bedellerinin ödendiğini , bu tutarın 36.098,65 TL olduğunu, teneke ambalaj kutularının ve valflerin yeniden kullanım imkanı bulunmadığını, davacı tarafça , ayıplı mallar için davalı tarafça ödenen bedelin tazmini ve bedelin iadesi gerekmekte olduğunu, üretimde kullanılan takribi 960 kg rafine yağ boşa harcandığını, zarar 13.478,40.- TL olduğunu, Bu zararın tazmini gerektiğini, Nakliye -üretim – yükleme – işçilik dolayısı ile takribi 53.470,00 TL zarar olduğunu, üstte belirtilen maddi zararlar toplamı ; 600.279,00 TL olduğunu, ayıplar davalı tarafa Gemlik 1 Noterliğinin 7488 yevmiye sayılı ve 27 Kasım 2020 tarihli ihtarnamesi ile ihbar edildiğini, zararlarımız için toplam 600.279 TL sı takribi zarar sözkonusu olduğunu belirterek üstte belirtilen gizli ayıplar ve sözleşmenin ağır kusurlu surette davalının ihlalleri nedeniyle davacı sözleşmeden sözleşmeden dönmesi nedeni ile uğranılan maddi zararlarımız için şimdilik 600.279,00 TL sı maddi tazminatın teneke ve valflerin alım fatura tarihi olan 27/06/2020 tarihinden itibaren işleyecek Merkez Bankası reeskont faizi ile birlikte davalıdan tazmin ve tahsiline karar verilmesini, yargılama giderlerinin ve Bursa 3. Asl Tic mahkemesi 2020/975 D.İş sayılı dosyasında yapılan tesbit yargı giderlerinin davalı tarafa yükletilmesini talep talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; zeytinlerin tenekeden ya da valften kaynaklı bozulmadığını, zeytinin bozulma sebebinin zeytinin yapısı veya dolum öncesi geçirilen işlemlerden kaynaklanmakta olduğunu, aslında zeytinlerin kalitesiz, hastalıklı zeytinler olduğunu, bu durumun Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından dava konusu zeytinler üzerinde yapılan incelemede ve müvekkil şirketin kendi incelemeleri sonrasında hazırladığı inceleme raporunda da belirtildiğini, davacının iddiasının zeytinlerin valften kaynaklı olarak bozulduğu noktasında olduğunu, bu iddianın tamamen haksız ve kötüniyetli bir iddia olduğunu, davacının kalitesiz ve hastalıklı zeytinlerin bozulmasınındaki kaybını müvekkil şirkete yüklemek için işbu davayı açtığını, davacının dava konusu zeytinlerin bozulduğu için müvekkil şirket müşteri memnuniyeti gereğince bozulan ürünlerden numune aldığını ve bozulmanın sebebini öğrenmek için bu numunelerde Tarım ve Orman Bakanlığı-Konya Gıda Kontrol Laboratuvar Müdürlüğünde inceleme yaptırdığını ve 25.11.2020 tarihli Muayene ve Analiz Raporu aldığını, bu rapora göre bozulmaların sebebinin davacının iddia ettiği şekilde kutuların hava alması değil aksine zeytinlerin mayalanması ve küflenmesi olarak belirlendiğini, 250 gr zeytindeki maya ve küf sayısı 9,5X105 kob/g olarak tespit edildiğini, zaten eğer kutular hava almış olsalar mayalanma veya küflenme değil yüzeyde parlanma olacağını, sadece bunun dahi davacının iddiasında haksız olduğunu ortaya koymakta olduğunu, müvekkil şirket tarafından, Tarım ve Orman Bakanlığının Muayene ve Analiz Raporuna ve müvekkil şirketin zeytinler üzerinde kendi incelemelerine dayanarak bir rapor hazırladığını, bu raporu davacıya e posta yoluyla bildirdiğini, 26.11.2020 tarihli Analiz Raporunda; zeytin tenekesinde ve kapağında yapılan kontrollerde; zeytinin bozulmasına sebep olacak herhangi bir etkene rastlanılmadığı, zeytin teneke kapağında yer alan valfin görevini yaptığı tespit edildiği, teneke içerisindeki zeytine yaptırılan analizlerde, 9,5X105 kob/g maya küf varlığı akredite devlet laboratuvarında tespit edildiği, Teneke, kapak ve valfte herhangi bir uygunsuzluk tespit edilmediğinden zeytinin bozulma sebebinin zeytinin yapısı veya dolum öncesi zeytine yapılan işlemlerdeki eksiklik veya yanlışlıklar olduğunu kanaatindeyiz.” şeklinde belirlemeler yapıldığını, davacının valflerin hava alması nedeniyle zeytinlerin bozulduğu iddiasının haksız olduğunu, davacı tenekeleri doldurduktan sonra zeytinlerin daha parlak görünmesi için sirke ve zeytinyağı döküp tenekeleri ters çevirdiğini, kutuyu ters çevirince de valf işlevini yerine getiremez duruma geldiğini, böyle olunca bırakın tenekenin içine hava almasını içindeki hava dışarıya dahi çıkamadığını, davacının buradaki amacının gelen müşterilere kutuyu tekrar ters çevirip kapak kısmından açtığında zeytinlerin, sirke ve zeytinyağı nedeniyle daha parlak ve sağlam görünmesini sağlayarak müşterileri yanıltıp satış yapmak olduğunu, davacının kutuları ters çevirmemesi gerektiği, çevirirse valfin işlevsiz hale geleceği, içerdeki havayı dışarıya çıkartmasının mümkün olmayacağı konusunda defalarca uyarıldığını, kaldı ki zeytinlerin hava aldığı kabul edilse dahi zeytinlerde mayalanma ve küflenme olmaz sadece yüzeyde bir parlanma olacağını, tenekenin hava alması ihtimalinde dahi zeytinlerin tamamının bozulması, küflenmesi, mayalanması mümkün olmadığını, sadece yüzeyde parlanma olacağını, fakat zeytinlerin tamamen küflenip mayalandığını, mevcut durumda davacının iddialarının doğru olması maddenin doğasına aykırı olup teknik olarak mümkün olmadığını, sonuç olarak kalitesiz ve hastalıklı zeytinler kutulara konulduktan sonra kutular da ters çevrildiği için valfin işlevsiz kaldığını ve ürünlerin mayalanıp küflendiğini, ürünlerin bozulmasının teneke, kapak veya valfle bir ilgisi olmadığını, davacının buradaki hatalı işleminden kaynaklanan zararını kötüniyetli olarak müvekkil şirkete yükleme amacında olduğunu, davacının, Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/975 Değişik İş sayılı tespit dosyasında alınan bilirkişi raporunu kendi iddialarına dayanak olarak gösterdiğini, öncelikle söz konusu raporun bilgi ve rızaları olmadan tek taraflı olarak yapıldığını, bu sebeple keşfe kendileri tarafından katılım sağlanmadığını, ilgili rapordaki aleyhe hususları kabul etmediklerini, ayrıca bu raporda dahi zeytinlerdeki bozulmaya ilişkin net bir belirleme yapılamadığını, sadece muhtemel sebeplerin sıralandığını, bu sebeplerden çoğu müvekkil şirketle ilgisi olmayan bir kısmı zeytinin yapısından bir kısmı da davacının yanlış uygulamalarından kaynaklanan sebepler olduğunu, alınan raporda zeytinlerin bozulmasının sebepleri müvekkili şirketin sattığı ürünlerden kaynaklanmamakta olduğunu, aksine zeytinlerin yapısından veya davacının kusurlu işlemlerinden kaynaklanmakta olduğunu, müvekkil şirketin sattığı ürünlerin ayıplı olması halinde dahi durumun müvekkile bildirdiğinde ayıbı ihbardaki hak düşürücü sürelerin çoktan geçtiğini, TTK.23/c hükmü “Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür” şeklinde olduğunu, buradaki sürelerin hak düşürücü süreler olduğunu, davacının ise yaklaşık 5 ay sonra ürünlerde ayıp olduğunu iddia ettiğinden artık ayıptan kaynaklı tazminat hakkını kullanamayacağını, bu sebeple davacının iddiaları doğru dahi olsa hak düşürücü süre geçmiş olduğundan davanın reddi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLER VE GEREKÇE;
Dava, öncelikle davacının tacir sıfatının bulunup bulunmadığı, mahkememizin görevli olup olmadığı hususları ile davanın esası yönünden taraflar arasındaki satış ilişkisinde haksız rekabet hükümlerinin uygulanmasını gerektiren bir durumun bulunup bulunmadığı satılan ürünlerde iddia edilen şekilde ayıp bulunup bulunmadığı, var ise ayıbın niteliği, ayıbın yasal süre içeresinde ileri sürülüp sürülmediği, var ise ayıp nedeni ile davacının uğradığı bir zarar bulunup bulunmadığı, zararın miktarının neden ibaret olacağına ilişkin tazminat davasıdır.
Mahkememizce öncelikle davacının tacir sıfatının araştırılması yönünden Gemlik Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne yazı yazılmasına, davacının bağlı bulunduğu vergi dairesine yazı yazılarak vergi matrahı ile hangi usulde ticari defter tuttuğu hususlarındaki bilgi ve belgelerin sorulmasına, mahkememizin görevi konusunda yazı cevapları geldikten sonra inceleme yapılarak bir karar oluşturulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce davacı tarafça haksız rekabet hükümlerine de dayanılmış olmakla TTK’nun haksız rekabet hükümlerinin uygulama alanı bulduğu davanın mutlak ticari dava olarak nitelendirilmesi gerekeceğinden yazı cevabı beklenmeksizin yerinde görülmeyen görev itirazının reddine, hak düşürücü süre itirazının davanın esası ile incelenip karara bağlanmasına, akabinde mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılarak ürünlerin gizli ayıplı-hatalı, kusurlu, imalata dayalı şekilde üretilip üretilmediği, davacıya satışı yapılan zeytin tenekesi kapak ve valf ürünlerinin taklit edilmiş ve aldatıcı mahiyette bulunup bulunmadığı, davacıya ait zeytin ürünlerinde meydana gelen bozulmanın davalı tarafından satışı yapılan zeytin teneke ambalaj kutusu teneke valfi ve 17mm tapa ürünlerinden kaynaklanıp kaynaklanmadığı, fatura tutarı ve içeriğinin piyasa fiyatına ve içeriğine uygun olup olmadığı, aynı tutar ve miktarda ithal ürünün fatura-satış tarihi itibari ile değerinin neden ibaret olacağı, satılan ürünlerde ayıp var ise niteliği, ürün zararı var ise neden ibaret olabileceği konularında iddia ve savunmalar yönünden rapor tanzim edilmesinin istenmesine, bilirkişi olarak bir gıda mühendisi, bir endüstri mühendisi ve bir nitelikli hesaplamalar uzmanı bilirkişilerin mahkememizce resen seçilmesine karar verilmiş, bu itibarla 10/08/2022 tarihli raporda; fatura konusu tenekelerde paslanmaların bulunduğu, anılan paslanmalar tenekelerin beklediği ortamdan, maruz kaldığı hava şartlarından ve/veya dış etkenlerden kaynaklanabileceği gibi üretim hatasından da kaynaklanmasının mümkün olduğu, yapılan incelemelerde tenekelerin ayıplı olup olmadığı konusunda değerlendirme yapabilmenin olanaklı olmadığı, faturada yer alan valf ürünlerinin teneke içindeki havayı dışarı vermesi gerekirken dışardan hava almama özelliğinde olması gerektiği, yapılan tespitlerde faturaya konu valf ürününün belirtilen özelliklere sahip olmadığı ve dışardan havayı teneke içerisine aldığının tespit edildiği, valflerin olması gereken nitelikte olmaması ayıp niteliğinde olup anılan ayıbın ürünlerin kullanılmadan tespit edilmesi olanaklı olmadığından gizli ayıp niteliğinde olduğu, dosya içerisinde bulunan delil tespiti raporunda Makine Mühendisi bilirkişi tarafından yapılan değerlendirmelerde, satışa konu GALİO marka yerli tapa ve ithal GOGLİO marka ithal tapa üzerinde içten basınç uygulanarak test edilmiş olduğu, her iki numunelerin kesilerek lastik contalarının incelenmesinde GOGLİO marka ithal tapada yer alan contanın evsafına uygun olduğu, GALİO marka yerli tapada yer alan contanın açık ve aynı evsafta olmadığı, contanın kalitesinden dolayı GOGLİO marka ithal tapanın içerdeki havayı dışarı atma ve dışardaki havayı içeri almama görevini yerine getirmesine karşın, GALİO marka yerli tapanın bu görevi yerine getirmediği tespitlerine yer verilmiş olduğu, GOGLİO ve GALİO markalarının iltibas yaratabilecek nitelikte benzer olduğu, ancak ithal GOGLİO ithal marka valf üzerinde marka basımı yapılmış ise de GALİO marka yerli üretim valfte marka basımı yapılmamış olduğu, davacıya satışı yapılan valflerin markasının yerli üretim olan “GALİO” marka olduğu, ithal GOGLİO markası olmadığı, valf alış faturasında “ithal valf” ibaresinin yer aldığı, bu hali ile valf ürününün aldatıcı mahiyette bulunduğu, davacıya ait zeytin ürünlerinin bozulmuş olduğu ve bozulmaya sebebiyet verebilecek olası sebeplerin aşağıdaki gibi olduğu; üretim esnasında uygulanan “Hatalı İşleme Yöntemleri”nden meydana gelmiş olabilir, dava konusu zeytinler “Doğal Fermantasyon” ile üretildiyseler, ortamda bulunan zeytinin üzerinde kalmış, uzaklaştırılamayan mikroorganizmalardan kaynaklanmış olabilir ki ortamdaki mikroorganizmaların yoğun olması nedeniyle zeytinler bozulup kötü koku oluşumuna yol açmış olabilir, üretim esnasında kullanılan “Salamura Suyu”ndaki “Tuz” konsantrasyonu düşük olabileceğinden bundan dolayı zeytinlerde yumuşama meydana gelmiş olabilir, üretim esnasında “Kostik” uygulamasına (Acılığın giderilmesi ve daha hızlı rengin karartılması için yapılan uygulama), zeytin maruz bırakıldıysa uygulanan kostik miktarı fazla olmasından kaynaklanabileceği, kostik uygulanan zeytinler yeterli yıkama yapılmadığı, üretim esnasında “Genel Hijyen” kurallarına uyulmamış olabileceği, anılan durumun tam ve kesin olarak tespiti olanaklı olmamakla birlikte valfte yer alan içeriye hava alma ayıbı nedeni ile zeytinlerin bozulmasının gerçekleştiği, dava konusu fatura kapsamında Valf ürününün birim bedelinin 0,5483 TL/adet olduğu, yapılan araştırmalarda ithal Valf ürünlerinin dava konusu 2020 yılında 0,73581 TL/adet ile 1,838825 TL/adet arasında fiyat değişimlerinin bulunduğu, dava konusu fatura bedelinin İthal Valf ürünü için piyasa rayiçlerinin oldukça altında olduğu, davacının Valf ürününde bulunan gizli ayıp nedeni ile TBK.m.227/1 uyarınca sözleşmeden dönme hakkına sahip olduğu, keşif esnasında davacı asil tarafından tespite hazır edilen 6 adet 10 kg.lık teneke dışındaki ürünlerin zeytinyağı yapımı için satıldığının beyan edildiği, bu hali ile davacının dönme hakkını tespite hazır edilen 6 adet valf için kullanabileceği, alıcı tarafından 3.kişiye satılan diğer ürünler hakkında TBK.m.228/2 kapsamında bedel indirim hakkının bulunduğu, davacı tarafından bu yönde bir bilgi veya belge sunmadığı üzere yalnızca dönme hakkı yönünden hesaplamalara yer verilmiş olduğu, davacının davalıdan toplam 1.116,93.-TL tazminat alacağının olduğunun bildirildiği anlaşılmıştır. Daha sonra dosyanın daha önceki bilirkişi heyeti ile bir SMM bilirkişiye tevdi ile davacıya ait ticari defter ve dayanağı kayıtlar üzerinde bilirkişi inceleme yaptırılarak, davacı tarafça sunulan ve hurda zeytin olarak olarak satıldığı belirtilen 26735 kilogram zeytine ilişkin 16/02/2021 tarihli ve GİB2021000000004 seri nolu fatura içeriği de dikkate alınarak iddia ve savunmalar yönünden rapora karşı itirazlar da değerlendirilerek davacının varsa zararının tespiti ilişkin ek rapor tanzim edilmesinin istenmesine karar verilmiş, bu itibarla 20/01/2023 tarihli bilirkişi raporunda mahkemece davacının iddialarının kabulü ihtimaline binaen yapılan hesaplamalarda; kök raporda değişiklik yapılmasına lüzum görülmediği, davacının dava konusu ürünlerin neden olduğu toplam menfi zararının 381.316,30 TL olabileceği, davacının toplam kar kaybının ise 85.177,71 TL olabileceğinin bildirildiği anlaşılmıştır. Mahkememizce yapılan değerlendirmede; fatura konusu tenekelerde paslanmaların bulunduğu, anılan paslanmalar tenekelerin beklediği ortamdan, maruz kaldığı hava şartlarından ve/veya dış etkenlerden kaynaklanabileceği gibi üretim hatasından da kaynaklanmasının mümkün olduğu, yapılan incelemelerde tenekelerin ayıplı olup olmadığı konusunda değerlendirme yapabilmenin olanaklı olmadığı, faturada yer alan valf ürünlerinin teneke içindeki havayı dışarı vermesi gerekirken dışardan hava almama özelliğinde olması gerektiği, yapılan tespitlerde faturaya konu valf ürününün belirtilen özelliklere sahip olmadığı ve dışardan havayı teneke içerisine aldığının tespit edildiği, valflerin olması gereken nitelikte olmaması ayıp niteliğinde olup anılan ayıbın ürünlerin kullanılmadan tespit edilmesi olanaklı olmadığından gizli ayıp niteliğinde olduğu, dosya içerisinde bulunan delil tespiti raporunda Makine Mühendisi bilirkişi tarafından yapılan değerlendirmelerde, satışa konu GALİO marka yerli tapa ve ithal GOGLİO marka ithal tapa üzerinde içten basınç uygulanarak test edilmiş olduğu, her iki numunelerin kesilerek lastik contalarının incelenmesinde GOGLİO marka ithal tapada yer alan contanın evsafına uygun olduğu, GALİO marka yerli tapada yer alan contanın açık ve aynı evsafta olmadığı, contanın kalitesinden dolayı GOGLİO marka ithal tapanın içerdeki havayı dışarı atma ve dışardaki havayı içeri almama görevini yerine getirmesine karşın, GALİO marka yerli tapanın bu görevi yerine getirmediği tespitlerine yer verilmiş olduğu, GOGLİO ve GALİO markalarının iltibas yaratabilecek nitelikte benzer olduğu, ancak ithal GOGLİO ithal marka valf üzerinde marka basımı yapılmış ise de GALİO marka yerli üretim valfte marka basımı yapılmamış olduğu, davacıya satışı yapılan valflerin markasının yerli üretim olan “GALİO” marka olduğu, ithal GOGLİO markası olmadığı, valf alış faturasında “ithal valf” ibaresinin yer aldığı, bu hali ile valf ü in aldatıcı mahiyette bulunduğu, davacıya ait zeytin ürünlerinin bozulmuş olduğu ve bozulmaya sebebiyet verebilecek olası sebeplerin üretim esnasında uygulanan “Hatalı İşleme Yöntemleri”nden meydana gelmiş olabileceği, dava konusu zeytinler “Doğal Fermantasyon” ile üretildiyseler, ortamda bulunan zeytinin üzerinde kalmış, uzaklaştırılamayan mikroorganizmalardan kaynaklanmış olabilir ki ortamdaki mikroorganizmaların yoğun olması nedeniyle zeytinler bozulup kötü koku oluşumuna yol açmış olabileceği, üretim esnasında kullanılan “Salamura Suyu”ndaki “Tuz” konsantrasyonu düşük olabilir ki bundan dolayı zeytinlerde yumuşama meydana gelmiş olabileceği, üretim esnasında “Kostik” uygulamasına (Acılığın giderilmesi ve daha hızlı rengin karatılması için yapılan uygulama), zeytin maruz bırakıldıysa uygulanan kostik miktarı fazla olmasından kaynaklanabileceği, kostik uygulanan zeytinler yeterli yıkama yapılmadığı için zeytinin üzerinde kostik kalmış olabileceği, üretim esnasında “Genel Hijyen” kurallarına uyulmamış olabileceği, anılan durumun tam ve kesin olarak tespiti olanaklı olmamakla birlikte valfte yer alan içeriye hava alma ayıbı nedeni ile zeytinlerin bozulmasının gerçekleştiği, dava konusu fatura kapsamında Valf ürününün birim bedelinin 0,5483 TL/adet olduğu, yapılan araştırmalarda ithal Valf ürünlerinin dava konusu 2020 yılında 0,73581 TL/adet ile 1,838825 TL/adet arasında fiyat değişimlerinin bulunduğu, dava konusu fatura bedelinin İthal Valf ürünü için piyasa rayiçlerinin oldukça altında olduğu, davacının Valf ürününde bulunan gizli ayıp nedeni ile TBK.m.227/1 uyarınca sözleşmeden dönme hakkına sahip olduğu, keşif esnasında davacı asil tarafından tespite hazır edilen 6 adet 10 kg.lık teneke dışındaki ürünlerin zeytinyağı yapımı için satıldığının beyan edildiği, bu hali ile davacının dönme hakkını tespite hazır edilen 6 adet valf için kullanabileceği, alıcı tarafından 3.kişiye satılan diğer ürünler hakkında TBK.m.228/2 kapsamında bedel indirim hakkının bulunduğu, davacı tarafından bu yönde bir bilgi veya belge sunmadığı üzere yalnızca dönme hakkı yönünden hesaplamalara yer verilmiş olduğu, davacının davalıdan toplam 1.116,93 TL tazminat alacağının olduğu, bilirkişi kurulunun kök raporunda yapmış olduğu açıklamalar kapsamında davacının para iadesi talebinin TBK.m.125/2 uyarınca sözleşmeden dönme niteliğinde kaldığı, bu itibarla ancak menfi zararlarını talep edebileceği, keşif esnasında davacı asil tarafından sadece 6 teneke ürünü incelemeye hazır edildiği, sorulması üzerine de diğer ürünlerin zeytinyağı yapılmak üzere satılmış olduğu beyanında bulunduğu, TBK.m.228/2 uyarınca davacı tarafın elinden çıkarmış olduğu valf ürünleri hakkında dönme hakkı yerine bedel indirim hakkı kullanabileceği değerlendirilmekle davacı tarafından dava dilekçesi ile bu yönde talebinin olmaması, satım faturalarına yer verilmediği üzere hesaplama yapılamadığı, davacı tarafın dava konusu yapmış olduğu (AMBALAJ) ürünlerin kusurundan kaynaklı satışa hazır ürünlerin zararına ilişkin talebinin haklı olduğunun ve kusurlu ürünler için yüklendiğini iddia etmiş olduğu maliyet faturalarının Mahkeme Heyetince kabul görmesi ihtimaline binaen davacının zararı hesaplamasında; davacı tarafından tüm fatura bedeli konusu malların kullanılmış olduğu ve sadece 6 adet dava konusu ürünün kalmış olduğu görülmekle davacının sadece faturada yer alan 6 adet valf hakkında menfi zararın oluşabileceği, buna göre faturada yer alan ve iade konusu olan ürünlerin bedellerinin 36.098,65 TL/ 6111 x 6 = 35,44 TL olduğu, davacı tarafından davalıdan alınan Teneke ve Valflerin 26.735 kg.lık zeytin alındığı ve bunların da zarar görmesi nedeni ile 405.035,25 TL zarara uğradığı iddia edilmekte olup, ne var ki ürünlerdeki zarar tespit edilememiş olmakla birlikte davacı tarafından da 16.02.2021 tarihli 6182021000000004 sayılı fatura ile toplam 26.735 kg.lık SİYAH ZEYTİN (YAĞLIK) açıklaması ile zeytinyağı olarak tamamının satılmış olduğu, davacının 6 teneke zeytin kalmış olduğunu beyan ettiği ve ayıplı olduğu tespit edilen tenekeleri ibraz ettiği, davacının sunmuş olduğu 16.02.2021 tarihli G1B2021000000004 sayılı fatura ile tüm zeytinlerin satılmış olduğunu iddia ve beyanına karşın toplam 60 kg.lık 6 adet zeytin tenekesinin keşifte ibraz edildiği, anılan durumun davacı tarafın iddialarında bir çelişki olarak tespit edildiği, anılan çelişki kapsamında davacı tarafından zarar talebinde bulunulan zeytinlerin tamamının gerçek fiyattan satılıp satılmadığı veya zarara konu zeytinlerin tamamının dava konusu ürünler nedeni ile zarar görüp görmediği konusunda takdir yetkisinin mahkememize ait olduğu, davacının iddialarının kabulü ihtimaline binaen ve davacının iddiaları kapsamında yapılan değerlendirmede; davacı tarafından dava konusu ürünler nedeni ile zarar gören zeytinlerin 16.02.2021 tarihli fatura karşılığında SİYAH ZEYTİN (YAĞLIK) satışının yapılmış olduğunun beyan edildiği, davacının zararının giderilmesine dair yapılan gelirlerin ve sağlanan menfaatlerin zararından mahsubunun gerekmekte olduğu, zayi ürün ile ilgili 16.02.2021 tarihli SİYAH ZEYTİN (YAĞLIK) satış geliri : 40.503,53 TL olduğu görülmekle; 405.035,25 TL – 40.503,53 TL= 364.801,72.- TL olduğu, davacı tarafından zeytinler için rafine dökme yağ kullanıldığı ve bu nedenle de 960 kg. rafine dökme yağ bedelinin de zarar kalemi olarak talep edilmiş olduğu, davacı tarafından dava konusu ürünlerin koruyamaması nedeni ile zeytinlerin tamamının zayi olduğunun kabulü ide bu ürünlerin satışa hazır hale getirilmesi amacı ile yapılan rafine dökme yağ bedeli davacının menfi zararını teşkil edeceği, yine aynı nedenle davacı tarafından ürünün taşınmasına ilişkin yapıldığı ileri sürülen 05.09.2020 tarihli faturanın menfi zarar olarak kabul edilebileceği, davacının menfi zararının toplam 381.316,30 TL olarak hesaplandığı, davacının 2020 yılı Gelir Vergisi beyannamesi dikkate alınarak brüt satış karının %18 olarak hesaplandığı, bu durumda davacının gelir kaybı hesabının 26.735 kg x 17,70.TL/kg = 473.209,50.-TL x %18 KÂR= 85.177,71.-TL olduğu, davacı tarafından dava dosyasına sunmuş olduğu zarar tespit tutanağı’nda geçen faturasız harcamalar(üretim- yükleme-taşıma-işçilik): 53.470,00- başlığı adı altında yazılı olan maliyet unsuru hesaplamalara dahil edilmediği, dava dosyası ve ek’inde bahsi geçen maliyeti gösterir, ispat edici bir evrak,belgeye rastlanılmadığı, Battal IŞIK Nakliyat- Nakliye/Yerköy-Gemlik 1 adet 2.950,00.-TL fatura hesaplamalar içine dahil edilemediği, davacı iddiasına göre zayi olan ürünlerin, dava dosyasına sunulmuş olan ürüne ait alış tarihinden sonraki tarihe isabet etmekte olduğu belirtilerek dava konusu ürünlerin neden olduğu toplam menfi zararının 381.316,30.-TL olabileceği, davacının toplam kar kaybının ise 85.177,71 TL olabileceği, belirtilmiştir.
Mahkemece gerek bilirkişi heyetinden aldırılan 10.08.2022 tarihli bilirkişi kök raporu, gerekse itiraz üzerine aldırılan 20.01.2023 tarihli ek rapor ve gerekse bu raporları doğrulayan Mahkememiz 2020/975 D.İş saylı delil tespiti raporu ile davalı taraftan satın alınan valf ürünündeki yukarıda belirtilen gizli ayıplar nedeniyle zeytin ürünün bozulduğu , valf ürünün içeriden dışarıya hava sızdırmayacak evsafta olması gerekirken içeriden dışarıya hava sızdırdığı gibi dışarıdan da içeriye hava aldığı ve satıma konu ürünün bu hali ile gizli ayıplı olduğunun ilk anda yapılan delil tespiti incelemesi incelemesi ile sabit olduğu anlaşılmış olup mahkememizce yapılan yargılama sırasında her ne kadar ayıplı ürünlerin mahallinde bulunmadığı ve işyerinde bulunan yalnızca 6 adet ürün üzerinde inceleme yapılabildiğinden bahisle yalnızca bu ürünlere ilişkin olarak zarar ziyan tespiti yapılmış ise de başlangıçtan beri ayıplı olduğu tespit edilen satıma konu ürün kapak ve valf miktarının kullanılamayacak vasıf ve mahiyette olması nedeniyle tamamının davacının zararını oluşturduğu, sözleşmeden dönen davacının menfi zararının tamamını talep edebileceği kabul edilmekle faturaya konu daha önce davacıya teslimi yapılan kapak valf ürününe ilişkin 36.098,65 TL tutarının tamamının davacı zararı olarak dikkate alınması gerekeceği, yine hatalı, ayıplı kapak valf nedeniyle davacının zeytin ürünün tamamının bozulduğu delil tespiti aşamasında aldırılan 05.01.2021 tarihli bilirkişi raporu ve 01.03.2021 tarihli bilirkişi ek raporu ile anlaşılmış olup, her ne kadar davalı tarafça zeytin ürünün keşif esnasında bulunmadığından bahisle bu zarar kalemine yönelik itirazda bulunulmuş ise de delil tespiti ile durumu tespit edilen zeytin ürünün gıda maddesi olup bu hali ile saklanması hayatın olağan akışına göre mümkün bulunmadığından ve ürünün bir kısmının yağlık olarak satıldığı ve bu haliyle 40.503,53 TL fatura tutarının sovtaj gideri olarak düşümü ile bu kaleme ilişkin olarak da telef olan zeytin ürünü nedeniyle 405.035,25 TL-40.503,53 TL= 364.531,72 TL ürün zararı bulunduğu, ve bu zararında menfi zararı kapsamında talep edilebileceği, bunun dışında zeytin ürününü korumak maksadıyla yapılan ve yine faturalandırılan 13.478,40 TL dökme yağ gideri de yine aynı kapsamda davacının yapmış olduğu menfi zararlar kapsamında talep edilebilecek olup 1.640,54 TL tespit gideri ile birlikte tüm bu zarar ve ziyanına ilişkin olarak toplam 415.749,31 TL nin davalıdan talep edilebileceği, davacının TBK.nun 228 maddesi uyarınca ayıplı ürünler nedeniyle sözleşmeden dönme ve bu kapsamda menfi zararını talep hakkı kapsamında talep edebileceği sonucuna varılmış, davacı tarafça her ne kadar ayrıca kar kaybı taleplerine ilişkin olarak da bilirkişice ayrıca hesaplama yapıldığı anlaşılmış ise de satım sözleşmesinden haklı nedenle dönme halinde TBK.na göre davacının ancak menfi zararlarını talep edebileceği, kar kaybı talebinin ise müspet zarara ilişkin olduğu ve sözleşmeden dönme halinde talep edilemeyeceği anlaşılmakla bu kalem ilişkin talebi yerinde görülmemiş, davanın kısmen kabulüne ilişkin hüküm aşağıdaki şekilde tesis olunmuştur.
HÜKÜM:Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, 364.531,72.-TL zeytin ürün zararı, 36.098,65.-TL ……. Konya Ambalaj Teneke valf zararı, 13.478,40.-TL rafine dökme yağ gideri ile 1.640,54.-TL tespit gideri olmak üzere toplam 415.749,31.-TL’nin 27/11/2021 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya VERİLMESİNE,
Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Alınması gereken 28.399,84.-TL nispi harçtan peşin alınan 10.251,27.-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 18.148,57.-TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
3-7155 Sayılı Kanunun 23.maddesi ile 6325 Sayılı Kanun 18/A-12-13 maddeleri uyarınca 1.320,00.-TL zorunlu arabuluculuk hizmeti giderinin davalıdan alınarak hazineye İRAT KAYDINA,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca taktir ve tayin olunan 61.204,86.-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddolunan kısım üzerinden taktir ve tayin olunan 28.679,45.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafça yapılan aşağıda dökümü yazılı toplam 14.607,72.-TL yargılama giderinden kabul ve ret oranına göre(%69,26 kabul %30,74 red) 10.117,30.-TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiyesinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın hükmün kesinleşmesinden sonra 6100 sayılı HMK’nun 333. Maddesi uyarınca yatıran tarafa İADESİNE,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzünde, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Yargı yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.08/03/2023

Başkan
e-imza
Üye
e-imza
Üye
e-imza
Katip
e-imza

DAVACI TARAFÇA YAPILAN

YARGILAMA GİDERLERİ DÖKÜMÜ.

59,30 TL BVH
10.251,27 TL PH.
571,90.-TL KEŞİF HARCI
725,25 TL TEB VE POSTA GİD.
3000,00 TL BİLİRKİŞİ ÜCRETİ

TOPLAM :14.607,72.-TL