Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/951 E. 2022/746 K. 14.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/951 Esas – 2022/746
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/951
KARAR NO : 2022/746
HAKİM :
KATİP :
DAVACI : ….. TEKNİK İZOLASYON VE İNŞAAT MALZEMELERİ SANAYİ TİCARET ANONİM ŞİRKETİ –
VEKİLİ : Av.
DAVALI : …… ….. İNŞAAT MADEN ISITMA VE SOĞUTMA SİSTEMLERİ LOJİSTİK GIDA SANAYİ TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ –
VEKİLİ : Av.
DAVA : Alacak (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
DAVA TARİHİ : 21/11/2021
KARAR TARİHİ : 14/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 17/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı Vekili Dilekçesinde Özetle; Davalı firma tarafından üretilen ve müvekkili firmaya satılan AC2800 dekoratif kaplama sıvası çizgi dokulu adlı ürün, alıcı firma tarafından hatalı bulunarak Tüketici Kanununun 48 maddesi gereğince “Tüketici, on dört gün içinde herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin sözleşmeden cayma hakkına sahiptir. Cayma hakkının kullanıldığına dair bildirimin bu süre içinde satıcı veya sağlayıcıya yöneltilmiş olması yeterlidir. “maddesine istinaden seçimlik hakkını kullanarak davalı firmaya iade etttiğini, mal davalı firmaya iade edilmiş olmasına rağmen, haksız bir şekilde (tüketicinin seçim hakkı nazara alınmadan) kargodan alınmadığını, tüketici yasal olarak seçimlik hakkını kullanarak malı tarafa iade ettiğinden dolayı ödenmesi gereken kargo ücreti de davalıya ait olduğunu, buna rağmen davalı firma kargo ücretini ödememek maksadıyla yasaya aykırı bir şekilde malları kargodan alınmadığını ve halen orada bekletilmekte olduğunu, söz konusu hatalı mala ilişkin davalı tarafından müvekkili firmaya 31.03.2021 tarihinde fatura kesildiğini ve müvekkili firma tarafından ödeme yapıldığını, söz konusu malların hatalı çıkması ve tüketici tarafından davalıya iade edilmesi nedeniyle müvekkili firma tarafından davalı firmaya 29/04/2021 tarihli ve 2.841,91 TL bedelli iade faturası kesildiğini ve Kartal 6. Noterliğinin 18/05/2021 tarih ve 4319 Y.Nolu ihtarnamesi ile davalıya gönderildiğini, davalı taraf ise hukuka aykırı olarak haksız bir şekilde söz konusu malla ilgili müvekkili firmaya tekrar fatura kestiğini, 29/04/2021 tarihli ve 2.841,91 TL bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Tüm Dosya Kapsamı Değerlendirildiğinde; Davacı tarafından davalıdan satın alınan C2800 Dekoratif Kaplamasıvası Çizgi Dokulu ürün sebebiyle davacı tarafından davalıya ödenen 2.841,91 TL’nin AYIP SEBEBİYLE dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile talebinin mümkün olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Davacı dava dilekçesinde müvekkilinin tüketici olduğunu tüketici kanunu 48 maddesindeki “Tüketici, on dört gün içinde herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin sözleşmeden cayma hakkına sahiptir. Cayma hakkının kullanıldığına dair bildirimin bu süre içinde satıcı veya sağlayıcıya yöneltilmiş olması yeterlidir. “hükmüne dayandığı, Yargıtay’ın yerleşik içtihatları ve doktrindeki hakim görüşe göre tacirlerin faaliyet konusu içresinde olup olmadığına bakılmaksızın (iş yerine televizyon alması durumunda dahi) tacir olduğu bu sebeple tüketici kanunu hükümlerine tabi olmayacağının kabul edildiği, davacının ticari şirket olarak tacir olduğu bu sebeple tüketici kanunu uygulanmayacağı görülmektedir. Davacı tüketici kanunu hükümleri uyarınca 14 günlük cayma hakkını kullandığını ifade etse de davacının tüketici olmadığı bu sebeple cayma hakkını kullanamayacağı açıktır. Davacı ile davalı arasındaki satım ilişkisi kapsamında davacının malın ayıplı olduğunu iddia ettiği göz önüne alındığında malın iadesinin mümkün olup olmadığının tartışılması gerekmektedir. Öncelikle taraflar arasında alım satım ilişkisine, fatura bedeline ve malın satım ilişkisi kapsamında davacıya teslim edildiği hususunda uyuşmazlık olmadığı açıktır. Uyuşmazlık ayıp noktasında toplandığı göz önüne alındığında, ayıp olgusunun ayıp iddiasında bulunan davacı tarafından ispatlanması gerekmektedir. Davacı ayıp olgusunu ispatlayacak herhangi bir delil dosyaya sunamamış, malın kendisi de mahkememize sunulmadığından malın ayıplı olup olmadığı hususunda herhangi bir inceleme yapılamamıştır. Davacı tarafından herhangi bir delil tespiti de yapılmadığı göz önüne alındığında davacının ayıp iddiasını da ispat edemediği görülmekle davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM; Gerekçesi ve ayrıntısısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE;
2-Harçlar yasası gereği alınması gereken 80,70-TL karar ve ilam harcının, peşin yatırılan 59,30-TL peşin harçtan mahsubu ile eksik kalan 21,40-TL’nin davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenen 2.841,91-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-7155 Sayılı Kanunun 23.maddesi ile 6155 Sayılı Kanun 18/A-12-13 maddeleri uyarınca 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk hizmeti giderinin davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
6-Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa İADESİNE,

Miktar itibari ile kesin olmak üzere verilen karar davacı ve davalı vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/06/2022

Katip 256525
¸e-imzalıdır

Hakim 153211
¸e-imzalıdır