Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/944 E. 2021/942 K. 23.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/944 Esas – 2021/942
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/944 Esas
KARAR NO : 2021/942

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …(TC….)
DAVALI : …ANONİM ŞİRKETİ …
VEKİLİ : Av……UETS

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/06/2021
KARAR TARİHİ : 23/11/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 26/11/2021
İnegöl 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 28/09/2021 tarih 2021/… Esas 2021… Karar sayılı görevsizlik kararı sonucu, mahkememize tevdi edilen dava dosyası, mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydı yapıldı.
Dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; davacı vekilinin 09/06/2021 dava dilekçesinde özetle; 23/07/2020 tarihinde saat 16.00-17:00 sularında kendi idaresinde bulunan 16 … 20 plakalı aracı ile İnegöl Yeniceköy mahallesinde jandarma bölgesinde seyir halindeyken sağ yönden gelen 16 … 266 …marka…yönetimindeki araç sağ çamurluğa, sağ far ve ön tampona çarparak aracına zarar verdiğini, meydana gelen trafik kazasının ve kusur durumunun tespiti amacıyla taraflar arasında düzenlenen tutanak içeriği de dikkate alındığında davalının yüzdü yüz kusurlu olduğu ve kendisinin kusurlu olmadığının aşikar olduğunu, aracına ekspertizin değer kaybı tespit raporunda belirlediği hasar onarım için ödenen tazminat tutarının 6.855,47 TL olduğunu, total değer kaybı tespit tutarının 3.108,84 TL olduğunu, bu zararın davalının trafik sigorta tarafından karşılandığını, trafik sigorta şirketinin total değer kaybı tespit raporunun belirlediğinin sadece 1.554,42 TL sini tarafına ödediğini, geriye kalan 1.554,42 TL’yi ödemeyi reddettiğini, araçların kaza yaptıktan sonra oluşan hasarın ne kadar tamir edilmiş olsa bile 2. El olarak ilgili araçlar satılırken kazalı olarak değerlendirildiğini ve değer kaybına uğradığını, araçların ikinci el satışının da düştüğünü, değer kayıt tespit raporunda ekspertizin değer biçtiği 3.108,84 TL tutarındaki tarafındaki miktarın tarafına ödenmesi gereken tutar olduğunu, tarafına sadece 1.554,42 TL’nin ödendiğini, defalarca sigortacısı ve kendisi tarafından …A.Ş. ‘ye fakslar ve yazılar göndermelerine rağmen geri kalan değer kaybı ücretini tarafına ödemediğini, …A.Ş. Tarafına geri kalan total değer kaybı tespit ücretinin 1.554,82 TL’sini faiziyle ve bütün yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: davalı vekilinin 02/07/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkil şirket tarafından başvuru öncesi başvuran tarafa ödeme yapıldığını, davacının zararının giderildiğini, işbu davanın kötüniyetli olduğunu, başvurunun reddinin gerektiğini, başvuru sahibinin değer kaybı talebi ile müvekkil şirkete başvuruda bulunduğunu, başvurucuya 1.554,42- TL değer kaybı ödemesi yapıldığını, bu nedenle konusuz kalan davanın doğrudan reddine, aksi halde, müvekkil şirket tarafından yapılan ödemenin toplam tazminattan (ödeme tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte) mahsup edilmesini, masraf ve vekalet ücretinin karşı yan üzerinde bırakılmasını, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, müvekkil şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, dava dilekçesinde bahsi geçen 16 … 266 plakalı aracın müvekkil şirket nezdinde 16.07.2020-16.07.2021 tarihleri arasında …. numaralı karayolları motorlu araçlar zorunlu mali mesuliyet (trafik) sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, bu poliçeden dolayı sorumluluklarının sigortalının kusuru oranında olmak üzere maddi zararlarda araç başına kaza tarihi itibariyle azami 41.000,00.-TL ile sınırlı olduğunu, ( teminat limitlerini bildirmemiz davayı kabul anlamında değildir.) taraf kusurlarının tespiti için dosyanın Adli Tıp Kurumu’na gönderilmesini talep ettiklerini, dava dilekçesinde yer alan kusur ithamlarının taraflarınca kabul edilmeyip, buna yönelik bilirkişi incelemesi gerektiğini, bu nedenle, sayın mahkememiz tarafından kusur oranlarının belirlenmesi amacıyla sigortalısının kusuru oranında sorumlu olan müvekkil sigorta şirketinin de sorumluluğunun tespiti açısından tüm dosyanın adli tıp kurumu’na gönderilerek Trafik İhtisas Dairesi’nden kusur raporu alınmasını talep ettiklerini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, davacı tarafın taleplerinin fahiş boyutta olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte değer kaybı tazminat tutarının 01.06.2015 tarihinde yürülüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar ZMSS genel şartlar tebliğine göre hesaplanmasının doğru olduğunu, tüm bu sebeplerle haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın reddine, haksız ve hukuki mesnetten yoksun, fahiş ve kabul edilebilir olmayan maddi tazminat taleplerinin reddine, davanın müvekkil şirket sigortalısına ihbarına, kusur oranı bakımından ve değer kaybı miktarının tespiti yönünden mahkemece bilirkişi tetkikatı yaptırılmasına, Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi’nden kusur raporu alınmasına, davacının müterafik kusurunun tazminattan indirilmesine, müvekkil şirketin sorumlu bulunması durumunda, sorumluğunun yukarıda açıkladığımız çerçevede ve azami limit ile sınırlı olacağına, haksız ve yasal dayanağı bulunmayan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE;
19/12/2018 tarihli Resmi Gazete yayınlanarak yürürlüğe giren 30630 Sayılı Yasa ile Değişik 6102 Sayılı TTK’nun 5.maddesine eklenen madde (3) Dava Şartı Arabuluculuk başlıklı, madde 5/A- (1) gereğince; bu kanunun 4.maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında, dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuş olması dava şartıdır.
Aynı yasa ile 6325 Sayılı Kanuna ek olarak getirilen Dava şartı Arabuluculuk başıklı madde 18/A-1-2 gereği; ”…. İlgili Kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir….” başlıklı hükümleri uyarınca konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuş olması dava şartı olarak öngörülmüş olup; davanın mahiyeti ve yasa maddesi ile getirilen tarafların arabuluculuk yolu ile üzerinde müzakere edip anlaşmaları mümkün bulunan bir miktar alacağa ilişkin olması nedeni ile yasa hükümlerinin özü itibari ile arabuluculuğa tabi olması gerektiği mahkememizce değerlendirilmiş olup; davacı yanca arabuluculuk yoluna başvurulmaksızın iş bu davanın açılmış olduğu anlaşılmakla, davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın 6102 Sayılı TTK’nun 5/A maddesi, 6325 Sayılı Kanunun 18 (A) 1-2 maddesi gereği davanın dava şartı yokluğundan usulden REDDİNE,
2-Harçlar Yasası gereğince alınması gereken karar ve ilam harcı 59,30-TL peşin alındığından, yeniden alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT tarifesi uyarınca belirlenen 1.554,82-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Bursa Bölge Adliyesi Mahkemesi nezdinde, İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 23/11/2021

Katip….
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır