Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/94 E. 2022/525 K. 21.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/94 Esas
KARAR NO : 2022/525

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … (TC. …)
VEKİLİ : Av. … – UETS
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … – UETS

DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/02/2021
KARAR TARİHİ : 21/04/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 17/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalı tarafla yaklaşık 10 aydan bu yana zeytin alım satımı konusunda çalıştığını, davalı taraf 06.03.2020 tarih ve IHR2020000000008 numaralı fatura ile 30.340 USD tutarında zeytin alım satımı konusunda fatura düzenlediğini, müvekkili tarafından bu zeytinin Irak ülkesine ihraç edilmek amacıyla alındığını, faturalandırılan zeytinlerin ihracatı için yükleme yapıldığını ancak yüklenen zeytinlerin küflü olması sebebiyle Irak Gümrüğünden geçmediğini, müvekkilinin faturalandırılan zeytinin tamamını nakliye tırı ile Irak ülkesine gönderdiği, ancak gümrükte yapılan incelemede zeytinlerin küflü olması gerekçesiyle ülke girişine izin verilmediği ve bu sebeple zeytinler davalı tarafa geri iade edildiği, Irak gümrüğünde zeytinler incelemeye alındığı, tır boşaltılıp tekrar yükletildiği, nihayetinde nakliye tırı bu sebeple Bursa iline geri döndüğü, buradaki gümrükte komple boşaltıldığı, küflü mallar ayıklandığı, bozuk olduğu tespit edilen yaklaşık 5.5 ton zeytinin ayıklanarak geriye kalan 19.5 ton zeytin yüklenerek tekrar gönderildiği, ayrıca sonradan yapılan incelemede 27.08.2020 tarihli proforma faturada 32.869,00 USD tutarında zeytin satışına dair fatura düzenlenmişken, 12.09.2020 tarihli ve İHR202000000020 numaralı faturada hizmet toplamı olarak 26.553,00 USD belirtilmiş ve bu rakam üzerinden faturalandırılma yapıldığı, anlaşılacağı üzere taahhüt etdilen tutarın altında zeytin yüklemesi yapıldığı, bu nedenle taahhüt edilen zeytin tutarının 3.550 Kg eksik yükleme yapıldığı, bundan kaynaklı müvekkilinin 420 USD tutarında nakliye zararı olduğunu, bu nedenle nakliye tırı 6 gün Irak gümrüğünde 20 gün ise Bursa da beklemek durumunda kaldığı, tüm bu sebeplerle müvekkilinin ayıplı ( küflü ) zeytin yüklenmesi sebebiyle nakliye parası, gümrük parası, boşaltma, ayıklama ve tekrar yükleme parası ile nakliye tırının boşta geçirmiş olduğu süre için ilave kira parası vermek zorunda kaldığı, bu kapsamda küflü zeytin sebebiyle nakliye tırının geri dönmüş olması, nakliye gidiş için 3.200 USD, gümrük sonrası Bursa ya dönüş için 3.000 USD, ayıklanma, boşaltma ve yükleme için 340 USD, bekleme süresi nakliye tırı için ilave kira olarak 700 USD, gümrüğe yapılan ödeme 700,00 USD ve eksik yüklemeden kaynaklı 420 USD olmak üzere toplam 8.360,00 USD tutarında müvekkilimin zararı söz konusu olduğu, bu zararın davalı tarafınca giderilmesi gerekmekte olduğu, davalıya karşı öne sürülen ödeme talepleri kabul edilmediği, bunun üzerine Gemlik İcra Dairesi’nin 2020/… E. Sayılı dosyası üzerinden davalı aleyhine icra takibi yapıldığı, davalı tarafça haksız yere takibe itiraz edilmesi üzerine dava şartını sağlamak adına Gemlik Arabuluculuk Bürosu’na 2020/121742 başvuru numarası ile başvuru yapıldığı, yapılan müzakerelerde anlaşma sağlanamadığı ve bu hususa ilişkin arabuluculuk son tutanağı tanzim edildiği belirtilerek öncelikle davalı adına kayıtlı malvarlığı üzerine tedbir konulmasına, Gemlik İcra Dairesi’nin 2020/… E. Sayılı dosyası üzerinden yapılan itirazın iptaline, yapılan itirazın haksız ve kötü niyetli olması sebebiyle davalı aleyhine dava değerinin %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, dava harç ve masrafları ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP; davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından davacıya satılan zeytinlerin küflü olması söz konusu olmayıp, davacıya teslim edilen zeytinler hafif kızıl renkli olarak tabir edilen tamamen naturel ürünlerden ibaret olup, somut olayda ayıplı mal teslimi olmadığı, müvekkil firma, uzun yıllardır davacı taraf gibi pek çok şirket ile zeytin alım – satımı ve zeytinin yurt dışına ihracatı hususunda ticari faaliyetlerde bulunan sektörün öncü firmalarından biri olduğu, müvekkil firma, patenti bizzat kendisine ait olan Uludağ Zeytincilik markasıyla ülke çapında isim yapmış olup, yurt dışına pek çok Avrupa Birliği ülkesine de ihracat yapmakta olduğu, müvekkil firma üretim aşamasında hasat döneminde alacağı zeytinleri müstahsil ile sürekli ilişki halinde olarak takip ederek müşterilerine en sağlıklı naturel zeytinleri sunmakta olduğu, müvekkil firmanın davacıyla arasındaki zeytin alım-satım ilişkisinde de basiretli bir tacir gibi hareket ederek 06.03.2020 tarihli IHR2020000000008 numaralı 30.340,00 USD bedelli faturada belirtilen nitelik ve nicelikteki zeytinleri davacıya ait nakliye tırına yüklemiş olup, yükleme esnasında basit bir gözden geçirmeyle dahi tespit edilebilecek nitelikte olan küfün alıcı tarafça görülmemesi ya da tespit edilememesi hayatın olağan akışına uymadığı, iddia edildiği gibi yaklaşık 4-5 ton gibi yüksek miktarda zeytinin tamamen küflü olduğu, kötü niyetli varit olmayan gerçeklikle bağdaşmayacak iddialar olduğu, nitekim yükleme işlemi esnasında davacı taraf nakliye şoförünü görüntülü olarak arayarak malların son halini görmüş ve herhangi bir ihtirazi kayıt sunmadan malları teslim aldığı, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, eğer ki, davacının iddia ettiği gibi 4-5 ton civarı zeytin şayet küflü ve ayıplı mal vasfında olduğu düşünülse dahi, bu durum TTK hükümleri gereği açık ayıp olup, 6102 S. Türk Ticaret Kanunu’ nun 23/1-c maddesinde; “malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür” denilmekte olup ilgili kanun maddesinin açık hükmü gereği ihbar külfetinin yerine getirilmediği, öncelikle, yurt dışına sevk edilecek ihracat konusu mallar Tarım ve Orman Bakanlığı ekiplerince düzenli olarak denetlenmekte ve ürünlerden numune alınarak yapılan inceleme neticesinde verilen Sağlık Sertifikası uyarınca ihraç edilecek malların çıkışına onay verilmekte olduğu, ekte sunmuş olduğu 20-16-001327 numaralı Tarım ve Orman Bakanlığı Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü Sağlık Sertifikasında görüleceği üzere, satım konusu net 23.567,00 kg zeytin incelemeye alınmış ve bakanlıkça verilen sağlık sertifikası uyarınca ayıpsız olduğu sabit olan zeytinlerin Bursa Gümrük Müdürlüğünden çıkışı yapılarak nakliye aşamasına geçildiği, yine davacı tarafça Irak’a gönderilen zeytinlerin küflü olması nedeniyle gümrük kapısından geri çevrildiği iddia edilse de, şayet zeytinler iddia edildiği gibi ayıplı olsaydı Türkiye’ye geri gönderilmeksizin mevzuat gereği Irak Gümrük Kapısında direk imha edileceği, oysa ki, ihraç konusu zeytinler Türkiye’ye geri gönderilerek, Bursa ilindeki antrepoya götürülmüş olup, antrepoda alınan numuneler ve yapılan incelemeler neticesinde davacı tarafça küflü olduğu iddia edilen kızıl renkli naturel 4.600,00 Kg zeytinin ekte sunulu 28.04.2020 tarihli 40229696-305.04.02.02-E.1236346 sayılı Bursa İl Tarım ve Orman Müdürlüğü raporu uyarınca; zeytinlerin gıda mevzuatı açısından uygun olduğu ve ürünlerin yurda girişinin uygun olduğu açıkça tespit edildiği, antrepoda yapılan incelemede zeytinlerin ayıpsız olduğu tespit edilse dahi, müvekkilim firma tüm iyi niyeti ile davacı tarafla arasındaki ticari ilişkilerinin devamı adına farklı bir müstahsilden aldığı ve naturel hafif kızıl renkte olduğunu bildiği ayıpsız 500 kova zeytini geri alarak kalan zeytinleri davacı tarafa yeniden gönderdiği, müvekkili şirketin ayıpsız malların antrepoda kalmasından ötürü antrepo kirası, nakliye ve işçilik ücretine ilişkin yapmış olduğu ödemeler mevcut olup, müvekkilinin bu husustaki haksız olarak uğradığı zararların tazmini amacıyla davacı tarafa karşı dava hakkımızı saklı tuttukları, görüleceği üzere müvekkil firma tarafından yapılan ithalat-ihracat faaliyetlerinin hepsi yasal tüm izinler alınarak usulüne uygun yürütülmekte olduğu, zeytinlerde insan sağlığına zararlı bir durum ya da gıda mevzuatına aykırılık kesinlikle söz konusu olmayıp tüm izin ve uygunluk belgeleriyle de durum sabit olduğu, zeytinlerin ayıplı olduğunu iddia eden davacı taraf, ayıp muayene ve ihbar külfetini yerine getirmemiş olup, hem de zeytinlerin ayıplı olduğuna ilişkin gecikmesizin herhangi bir tespit işlemi yaptırmadığı, davacı taraf ile müvekkili arasında zeytin satımına ilişkin ön görüşme yapılmış müvekkil firma teklif anlamında proforma fatura düzenleyerek davacı tarafa sunduğu, 27.08.2020 tarihli 32.869,00 USD bedelli proforma faturanın tarafları hukuken hiç bir bağlayıcılığı olmayıp, iş bu faturanın tek amacı teklif mektubu biçiminde olan ve bir malın kesin satımından önce, o malın fiyat ve niteliklerini gösteren ve satıcı tarafından alıcıya gönderilen belge, ön fatura, geçici fatura niteliğinde olduğu, müvekkil tarafından gönderilen 27.08.2020 tarihli proforma fatura uyarınca müvekkilim firma proformada yazan bedelin %50 sini ödeme almakta akabinde 10-15 gün teslimat süresi içerisinde satışa konu malı hazırlamakta ve kalan %50 ücretin yatırılması halinde yükleme işlemini gerçekleştirmekte olduğu, yüklemeye yaklaşık 3-4 gün kala davacı taraf müvekkil firmanın bulunduğu adrese gelerek, zeytinlerden kalibre almak istemiş 380-420 kalibre arası zeytinde anlaşılmış ise de, zeytinler anlaşılan kalibreye uygun olmasına rağmen zeytinin kalibresinin bazılarının 430 olduğundan bahisle zeytinin ince olduğunu öne sürdüğü, müvekkil firma yüklemeye 3-4 günlük bir süre kalmış olmasına rağmen davacı tarafın istediği kalibrede zeytin hazırlayabileceğini bildirmiş olup, nakliye aracının 3-4 günlük kirasını ödemeyi de teklif ettiği, davacı taraf ise zeytinlerin kalibresini beğenmediklerini ve bekleyecek süreleri olmadığından proformada teklif edilen tutarın daha altında birim fiyat belirlenmesi halinde zeytinleri alacaklarını bildirdikleri, nitekim müvekkil firma tamamen iyi niyetli olarak proformanın altında bir birim fiyat belirleyerek zeytinleri yüklemeye hazır hale getirerek satım konusunda artık kesin olarak anlaşılması üzerine tarafları bağlayıcı olan 12.09.2020 tarihli İHR202000000020 NOLU 26.553,00 USD tutarlı faturayı tanzim ederek davacı tarafa göndermiş olup, davacı tarafından faturada açıkça belirtilen zeytinlerin niteliklerine, niceliklerine ya da fatura bedeline 8 gün içerisinde herhangi bir itirazda bulunulmamış olduğundan ttk hükümleri uyarınca fatura içeriği kesinleştiği, davacı tarafın eksik yükleme yapıldığı iddiası tamamıyle hakkaniyete aykırı olup, teklif amaçlı gönderilen proforma fatura ile orjinal fatura arasındaki fiyat farkı taraflar arasında karşılıklı mutabakata dayanarak müvekkil firmanın zeytinlerin bedelinde indirime gitmesinden ve davacıya teslim edilecek zeytinlerin tonajının düşürülmesinden kaynaklı olup, davacı tarafça da bu hususun bilindiği ve kabul edildiği bilahare sunacağı whatsapp yazışmaları ve tanık beyanları ile de sabit olduğu, müvekkil firma, taraflar arasında kararlaştırılan kesin anlaşmaya binaen kesmiş olduğu 26.553,00 USD tutarlı fatura uyarınca satım konusu zeytinleri ekte sunulu 12.09.2020 tarihli çeki listesinde belirtilen haliyle teslim etmiş olup, davacının iddiaları hukuki mesnetten uzak, varit olmayan ve dürüstlük kurallarına aykırı olduğu belirtilerek haksız ve yasal dayanaktan yoksun olan iş bu itirazın iptali davasının reddine, kötü niyetli ve haksız olarak müvekkil aleyhine takibe girişen davacının alacağın %20 sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine, karar verilmesini
talep etmiştir.
DELİLLER: Gemlik İcra Müdürlüğü’nün 2020/…Esas sayılı dosyası, 27.08.2020 tarihli proforma fatura, 12.09.2020 tarihli ve İHR202000000020 numaralı fatura, Irak Halil İbrahim Gümrük Müdürlüğü kayıtları,06.03.2020 tarihli, 30.340 USD tutarlı ve IHR2020000000008 numaralı fatura, 09.04.2020 tarihli, 25.021 USD tutarlı ve İHR2020000000008 numaralı fatura, Bursa Gümrük Müdürlüğü yazı cevabı Sarıyer 2. Noterliğinin 29.09.2020 tarih ve 08882 yevmiye numaralı ihtarnamesi, tanık beyanı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava; Gemlik İcra Müdürlüğü’nün 2020/…Esas sayılı dosyası ile başlatılan takibe itirazın iptali davası olup yasal süresi içerisinde açılmıştır.
Mahkememizce; Gemlik İcra Müdürlüğü’nün 2020/…Esas sayılı dosyasının celp ve incelenmesinde; davacı vekili tarafından, 12/11/2020 tarihinde davalı aleyhine zeytin alım sözleşmesinden kaynaklı 8.360,00-USD alacağın takip tarihindeki TL karşılığı olan 65.450,00-TL miktar üzerinden takip başlatıldığı, davalı vekilinin 16/11/2020 tarihli itiraz dilekçesi ile takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce, taraflarca gösterilen kanıt ve belgeler toplanmış, davalı tarafından bildirilen tanığın dinlenmesine karar verilmiştir.
Davalı Tanığı … : “Ben davalı şirketin genel müdürüyüm. Bu davaya konu zeytin yükleme ve ihracatı ile ilgili davacı tarafla birebir muhatap olan bendim. Biz Tarım ve Orman Bakanlığından sağlık sertifikası alıyoruz. Bunlar onaylı olmadığı takdirde ihracatı mümkün olmamaktadır. Davaya konu ürünlerde herhangi bir sıkıntı görülmediği için onay verilerek ürünler Irak Gümrük sınır kapısına ulaşmıştır. Aradan belirli bir süre geçtikten sonra davacı … tarafından ürünlerde bir sıkıntı olduğu söylenmiştir. Ve ürünlerin tekrar Bursa’ya geri gelmesi gerektiğini söylemiştir. Ürünler Bursa’da antrepoya gelmiştir. Antrepo’da devlet kurumları tarafından yeterli tahkikat yapıldıktan sonra zeytinlerde bir kusur olmadığı, küflü olmadığı tespit edilerek zeytinler tarafımıza iade edilmiştir. Zaten zeytinlerde bir sorun olsaydı devlet kurumları tarafından zeytinler direk imha edilerek bize iade edilmezdi. Zeytinleri incelediğimiz de 4 tonluk bir kısmını ayırdık geri kalan kısmını Irak Gümrüğüne sevkiyata yolladık. 4 tonluk kısmı ayırmamızın sebebi küflü olması değildi. Davacı tarafın iddiası zeytinlerin küflü olduğuna yönelikti. Ancak bu ayırdığımız 4 tonluk zeytin küflü değil kızıl tonda olduğu için biz ayırdık. Zeytinin kızıl olması toplanan ürünün hasat dönemi ile alakalıdır. Kızıl olmasının sebebi erken toplanmasıdır ancak bu onun sorunlu olduğunu göstermez. Türkiye genelinde naturel zeytin başlığı altında özellikle İç Anadolu’da satılan zeytin kızıl zeytindir. Davacı taraf bu zeytini istemediği için, işimiz devam etsin sıkıntı çıkmasın diye ayırdık. Yoksa zeytinin hiç biri bozuk değildi. Irak Gümrüğündeki işleyişe pek hakim değilim neden geri çevrildi bilmiyorum. Ancak bize söylenen küflü olduğu gerekçesi ile geri gönderildiğidir. Biz bu işten bişey anlamadık. Zeytinlerin genel olarak renk tonları değişik olur. Biz davacı şirketle de başka firmalarla da yıllardır çalışmaktayız. 50 yıldan beri aktif ihracat yapan bir firmayız. Böyle bir sorunla daha önce karşılaşmadık. Bir de davacı tarafın eksik tonaj ile iddiası bulunmaktadır. Davacı şirketin Iraktaki sorumlusu … ile İstanbul’daki sorumlusu … Bey yüklemeden iki gün önce gelerek ürünleri kontrol etmek istediler. Tarafımızca ürünler gösterilerek, ürünlerin lezzetinde, renginde herhangi bir sıkıntı olmadığını söylediler. Fakat tarafımıza kalibrenin küçük olduğunu söylediler. Biz bunu kabul etmeyerek satış yapmayacağımızı söyledik. Biz kendilerine eğer kalibreyi begenmiyorsanız bize 3 günlük süre verin kuyulardan tekrar zeytinlerimizi çekebileceğimizi söyledik. Ayrıca tırın 3 günlük bekleme masrafını da tarafımızca karşılanacağını söyledik. Kendileri bu teklife ilk başta tamam dediler. Ancak ertesi gün gelip mevcut ürünlerde indirim istediklerini söylediler. Tarafımızca o gün bu teklife hayır dendi. Daha sonra şirket patronumla aramızda yaptığımız görüşme sonucu ürünlerin kar oranından vazgeçip maliyet oranında anlaşarak karşı tarafla bedel indirimi konusunda anlaştık. Davacı taraf ile aracın tonajı ile ilgili herhangi bir sıkıntı yok. İsterseniz 15 tonla isterseniz 25 tonla çıkarın ama aracı çıkarın dedi. Araba yüklenmiş hazır bir şekilde yola çıkmaya beklerken ödemeyi yapmadılar. Bende karşı tarafa ödeme gelmediği takdirde aracın hareket etmeyeceğini söyledim. Daha sonra bana siz arabayı çıkartın biz ödemeyi ertesi gün yapacağız dediler. Ama ben aracı çıkarmadım. Daha sonra gece bana 23;00 gibi mesaj atıp parayı arabayla birlikte getirdiğini söyledi. Bende artık bu işin olmayacağını yüklerin boşaltıralarak aracın kendilerine teslim edileceğini, yapılan ilk ödemenin iade edileceğini belirttim. Ertesi gün gelip aracın çıkarılmasını istediler, anlaştık ödemeyi aldık yola çıktı. Bu olaylar yazışmalarımızda ve güvenlik kameralarımızda mevcuttur. Irak Gümrüğü tarafından bize ne kadar zeytinin küflü olduğuna dair bilgi verilmedi. Davacı tarafından iade edilen zeytinler yerine zeytin verilmedi. Bana davacı tarafından kurtlanmış bir zeytin görüntüsü atılmadı. 25 ton üzerinden ilk fatura hazırlandı. Bu bir proforma faturaydı. Bu fatura sadece bir karşı tarafla anlaşmamızdaki izlenecek yola ilişkindi. Fakat 25 ton üzerinden fatura düzenlense de gelişen olaylar neticesinde karşı tarafın tonajın herhangi bir sıkıntı olmayacağını belirtmesi, zamanlarının olmadığını, aracın hemen çıkartılması gerektiğini belirtmesi nedeniyle araç çeki listesindeki tonajda ayarlanıp çıkarılmıştır. Biz yıllardır yurt dışına ihracat yapan bir firmayız. Hollanda, Almanya, Belçika ve Avusturulya gibi ülkelere ihracat yapıyoruz. Eğer ürünlerde bir sıkıntı olsaydı, bu mallar imha edilip bize iade edilmezdi. Müvekkil şirkete Irak Gümrüğünden bozuk ürünlerle ilgili herhangi bir bildirim yapılmadı… ” şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Taraflar arasında zeytin alım satımına dayanan ticari ilişki bulunduğu, bu kapsamda davacı tarafından, 06.03.2020 tarihli IHR2020000000008 numaralı 30.340,00 USD bedelli ve 12.09.2020 tarihli ve İHR202000000020 numaralı ve 26.553,00 USD bedelli faturaya konu zeytinin Irak ülkesine ihraç edilmek üzere satın alındığı, davaya konu uyuşmazlığın ise, 06.03.2020 tarihli IHR2020000000008 numaralı 30.340,00 USD bedelli faturaya konu zeytinlerin bir kısmının küflü olduğu gerekçesi ile ülke girişine izin verilmemesinden kaynaklı zararı ile 27.08.2020 tarihli proforma faturaya göre 32.869,00 USD tutarında zeytin yüklemesi yapılacağı kararlaştırılmışken, 12.09.2020 tarihli ve İHR202000000020 numaralı fatura ile sadece 26.553,00 USD tutarında zeytin yükleme ve ihracatı yapıldığından bahisle eksik yüklemeden kaynaklı zarara yönelik takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dosyaya ibraz edilen 20-16-001327 numaralı Tarım ve Orman Bakanlığı Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü Sağlık Sertifikasında, satım konusu net 23.567,00 kg zeytin incelemeye alınmış ve bakanlıkça verilen sağlık sertifikası uyarınca ayıpsız olduğu sabit olan zeytinlerin Bursa Gümrük Müdürlüğünden çıkışı yapılarak nakliye aşamasına geçildiği görülmüştür.
Dosyaya ibraz edilen I….kayıtlarında, 12.03.2020 tarihli rapora göre, araçta yüklü bulunan ürünlerin bir kısmının fiziki durumunun kötü olması ve çürümüş olmasından bahisle aracın geri gönderildiğinin belirtildiği görülmüştür.
Dosyaya celp edilen Gümrük Müdürlüğü kayıtlarından, 06.03.2020 tarihli, 30.340,00-USD tutarlı ve THR2020000KW0Z numaralı fatura kapsamında, 06.03.2020 tarih ve 20160100EX020518 sayılı İhracat beyannamesi muhteviyatı iki dastan siyah sele zeytin ticari tanımlı eşyanın 11.03.2020 tarihinde yurtdışı edildiği, daha sonra firmasınca Gümrük Kanunu 168. Maddesi kapsamında 06.05.2020 tarih ve 201601001M015483 sayılı Serbest Dolaşıma Giriş Beyannamesi ile bahse konu eşyanım 4.856,00-Brüt kilogram. 4.600,00-Net kilogram miktarmdaki ve 5.319,00-USD tutarlı kısmının geri gelen eşya statüsünde geri gönderildiği görülmüştür.
Her ne kadar davacı taraf, 06.03.2020 tarih ve IHR2020000000008 numaralı faturalandırılan zeytinlerin küflü olması sebebiyle Irak Gümrüğünden geçmediğini belirterek ayıplı ( küflü ) zeytin yüklenmesi sebebiyle nakliye parası, gümrük parası, boşaltma, ayıklama ve tekrar yükleme parası ile nakliye tırının boşta geçirmiş olduğu süre için ilave kira parasına ilişkin zararın davalı tarafınca giderilmesi gerektiğini ileri sürmüşse de, dosyaya celp edilen Gümrük Müdürlüğü kayıtlarından, 28.04.2020 tarihli 40229696-305.04.02.02-E.1236346 sayılı Bursa İl Tarım ve Orman Müdürlüğü raporu uyarınca; İhracattan geri dönen 511 adet 4.600 kg zeytinin 25.11.2011 tarih 28123 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Bitkisel Gıda ve Yemin İhracatında Sağlık Sertifikası Düzenlemesi ve İhracattan Geri Dönen Ürünler için Uygulama Yönetmeliği’ne göre kontrol sonuçları gıda mevzuatı açısından uygun olup ürünlerin yurda girişinin uygun olduğunun tespit edildiği, bunun aksine davacı tarafından söz konusu zeytinlerin ayıplı olduğuna dair aradan geçen süre nazara alındığında herhangi bir tespit işlemi yaptırılmadığı gibi, Türk Ticaret Kanunu’nun 23/1-c maddesinde “Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanununun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrası uygulanır.” düzenlemesinin yer aldığı, maddenin atıf yaptığı Türk Borçlar Kanunu’nun 223. maddesinde yer alan “Alıcı, devraldığı satılanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkân bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satılanda satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse, bunu uygun bir süre içinde ona bildirmek zorundadır. Alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması hâlinde, bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir; bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır.” düzenlemesine göre iddiaya konu konu ayıp açık ayıp niteliğinde olduğundan davacının söz konusu ayıbı teslim tarihinden itibaren 2 ve 8 günlük süreler içerisinde satıcıya bildirmekle yükümlü olduğu, ayrıca Irak Halil İbrahim Gümrük Müdürlüğü kayıtlarından iddiaya konu ayıbın muayene tarihinde çıktığı kabul edilse bile davacı tarafça çok sonra 29.09.2020 tarihinde davacının davalıya noter ihtarı tebliğ ederek ihbarda bulunduğu, bu şekilde davacının ayıp iddiasına konu muayene ve ihbar yükümlülüğünü de yerine getirmediği, ayrıca her ne kadar davacı tarafça 27.08.2020 tarihli proforma faturaya göre 32.869,00 USD tutarında zeytin yüklemesi yapılacağı kararlaştırılmışken, 12.09.2020 tarihli ve İHR202000000020 numaralı fatura ile sadece 26.553,00 USD tutarında zeytin yükleme ve ihracatı yapıldığından bahisle eksik yüklemeden kaynaklı zararını davalıdan tahsilini talep etmişse de, yasal düzenleme zorunluluğu olmayan proforma faturanın bir bağlayıcılığı olmadığı, proforma fatura satıcının satım konusu malın niteliklerini ve özellikle satış tutarını gösterdiği bir metin olduğu, proforma fatura alıcı tarafından kabul edildiği ve satış işlemi gerçekleştiği takdirde satış faturası kesilmesi ile bağlayıcılık kazanacağı, somut olayda taraflar arasında 27.08.2020 tarihli proforma faturaya göre 32.869,00 USD tutarında zeytin yüklemesi kararlaştırıldıktan sonra, 12.09.2020 tarihli ve İHR202000000020 numaralı fatura ile sadece 26.553,00 USD tutarında zeytinin satışa konu edilmesi yeni bir icap sayılacağı ve davalının bu satış faturasına süresi içerisinde itiraz etmeyerek bunu kabul ettiği anlamına geldiğinden davacı tarafın eksik yüklemeden kaynaklı zararından söz edilemeyeceği anlaşılmakla, mahkememizce sübut bulmayan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM; Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar yasası gereği alınması gereken 80,70-TL karar ve ilam harcının, peşin yatırılan 1.117,73-TL harçtan mahsubu ile, bakiye 1.037,03-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı yana İADESİNE,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenen 9.308,50-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-7155 Sayılı Kanunun 23.maddesi ile 6155 Sayılı Kanun 18/A-12-13 maddeleri uyarınca 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk hizmeti giderinin davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
6-Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa İADESİNE,

Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/04/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır