Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/938 E. 2022/166 K. 17.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/938
KARAR NO : 2022/166
HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … -….UETS
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … -…. UETS
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Komisyonculuk Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/11/2021
KARAR TARİHİ : 17/02/2022
Mahkememizde açılan davanın açık muhakemesi sonunda ;
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin emlakçılık yapan davalı … ile iletişime geçerek….’da bulunan ve davalının portföyünde bulunan kiralık dükkanı kiracı olarak tutmak istediğini, taraflar arasında ise hiçbir yazılı sözleşme yapılmadan müvekkilinin davalıya 8.000,00 TL kapora ödediğini, ödeme dekontunda da … KAPORA BEDELİ” olarak davalının hesabına gönderdiğini, daha sonra müvekkili şirketin davalıya mezkur dükkanı kiralamaktan vazgeçebileceğini söylediğini ve kapora bedelinin iadesini talep ettiğini, davalının ise kapora iadesi yapılamayacağını belirttiğini, bunun üzerine müvekkili şirketin dükkanı kiralamak için sözleşme yapmak istediğini, davalının dükkanın başka bir kişiye kiralandığını bildirdiğini, bunun üzerine Bursa 14. İcra Müdürlüğünün 2021/… E. numaralı dosyasıyla genel haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, davalının itiraz ederek takibi durdurduğunu, bu nedenle itirazın iptalini, davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: BTSO’ya yazılan müzekkere cevabına göre müvekkilinin Ticaret Sicil Müdürlüğü nezdinde kaydına rastlanılmadığını, vergi dairesine yazılan müzekkere cevabına göre müvekkilinin tacir olmadığı ve dava konusu işin davacı tarafın defterlerine işlenmediğini, dava konusunun mutlak ticari davalardan olmadığını, bu nedenle davanın görevsizlik nedeniyle red edilmesinin gerektiğini, davacının ticari işletmesi için …(Nilüfer Ticaret Merkezi/Küçük Sanayi)’de bulunan dükkan vasfında taşınmazın kiralık ilanını görerek müvekkilini arayarak aylık 8.000,00TL karşılığında kabul ettiğini beyan ettiğini, müvekkilinin davacıyla kira sözleşmesinin sözlü olarak kurulduğu inancıyla hareket ederek dükkanı kiralamak isteyen diğer taliplileri geri çevirmek zorunda kaldığını, ve paranın şirket hesabından müvekkilinin hesabına gönderildiğini, müvekkilinde sözlerinden caymayacaklarına dair güven yarattığını, daha sonra davacı şirket yetkilileri ile irtibata geçemediklerini, telefon ile aramalara cevap verilmediğini, daha sonra müvekkilini arayarak sözleşmeden döndüklerini ve yatırdıkları paranın iadesini istediklerini, bu nedenle müvekkilinin davacı tarafa aldığı 8.000,00TL’yi zararlarına mahsup ettiğini ve iade etmeyeceğini belirttiğini, bu nedenle davanın reddini talep etmiştir.
GEREKÇE :
30/06/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6335 sayılı yasanın 3.maddesi ile değişik 6102 sayılı TTK’nın 5/3.maddesi uyarınca; Asliye Ticaret Mahkemeleri ile Asliye Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişki iş bölümü ilişkisinden çıkartılıp, görev ilişkisine dönüştürülmüştür.
6100 Sayılı HMK’nın 1.maddesinde; görevin kamu düzenine ilişkin olduğu düzenlenmiş olup aynı yasanın 114/1-c maddesinde;görevin dava şartı olduğu belirtilerek, mahkemenin görevli olup olmadığını davanın her aşamasında mahkemenin kendiliğinden araştıracağı hükmüne yer verilmiştir.
Taraflar arasındaki sözleşme tipik bir simsarlık sözleşmesidir ve Türk Borçlar Kanunu 520-526 arasındaki maddelerde düzenlenmiştir.
Türk Ticaret Kanunu 4. Maddenin 1 Fıkrasının c bendinde bir kısım sözleşmelere istinaden açılacak davaların mutlak ticari dava olarak sayıldığı anlaşılmakta ise de, simsarlık sözleşmesi bunlardan biri olarak sayılmamıştır. Buradaki sayım yöntemi tahdidi sayım olup, yorum yolu ile çoğaltılamaz. Dolayısıyla simsarlık sözleşmesinden doğan davalarda görevli mahkeme nisbi ticari dava olmadığı sürece ve taraflardan biri tüketici olmadığı sürece genel mahkemelerdir.
Benzer bir uyuşmazlıkta Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin 01/10/2018 Tarih, 2016/2301 Esas ve 2018/8771 Karar sayılı kararındaMahkemelerin görevini düzenleyen kurallar kamu düzeninden (HMKm.1) olup, davanın açıldığı tarihte yürürlükte olan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun göreve ilişkin maddelerine göre simsarlık sözleşmesinden kaynaklanan davalar ticari davalardan sayılmamıştır. Bu nedenle söz konusu uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemesi olmayıp HMK m.2 hükmü gereği Asliye Hukuk Mahkemesidir.
Bu nedenle dava konusu olan simsarlık sözleşmesi genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesinin görev alanında kaldığı ve davanın bu sıfatla görülmesi gerektiği halde, mahkemece ara kararla sıfat değişikliği yapılarak Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla davanın görülüp karara bağlanması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir…”
Mahkememizce Bursa Ticaret ve Sanayi Odasına müzekkere yazılarak davalının tacir olup olmadığı sorulmuş ve yazı cevabında davalının tacir kaydının bulunmadığı bildirilmiştir. dosya kapsamına göre, davalının tacir olmadığı anlaşılmakla dava nisbi ticari dava vasfını kazanamamıştır. TTK’nun 4.ve 5.maddeleri kapsamında mutlak ticari dava da bulunmadığı gözetilerek davaya bakma görevi Asliye Hukuk Mahkemesine aittir. Görev kamu düzenindendir. Taraflar ileri sürmese dahi mahkemece resen değerlendirilmesi gerekir. Tüm bu gerekçelerle görevsizlik kararı vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, dava dilekçesinin Görev yönünden REDDİNE,
HMK’nın 20.madesi uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli ve yetkili BURSA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE;
Yargılama, harç ve giderlerinin 6100 sayılı HMK’nun 331/2. Maddesi uyarınca görevli mahkemece DİKKATE ALINMASINA,
Harç, masraf, avans ve vekalet ücreti hususlarının görevli mahkemece karara bağlanmasına, herhangi bir sebeple görevli mahkemede yargılamaya devam olunmaması halinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile yargılama giderlerine hükmedilebileceğine Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemeleri Nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda açıkça okundu, usulen anlatıldı. 17/02/2022

İş bu kararın gerekçesi 25/03/2022 tarihinde yazılmıştır.

Katip …
✍e-imzalı

Hakim …
✍e-imzalı