Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/931 E. 2021/1004 K. 16.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/931 Esas
KARAR NO : 2021/1004

HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … – [….] UETS
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … – [….] UETS
DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 17/11/2021
KARAR TARİHİ : 16/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :16/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; davacı vekilinin 17/11/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; davaya konu takibin dayanağı olayda müvekkili banka …Şubesi müşterilerinden … Kooperatifi tarafından müvekkili bankaya başka bir müşterinin hesabına havale yapılmak üzere talimat verildiğini, 147.500 TL tutarındaki talimat müşterinin belirttiği hesap yerine sehven 873905-… isimli davalı müşterinin hesabına gönderilmiş olduğunu, davalı hatalı olarak yapılan havale işlemi ile hesabına gelen paranın 37.080 ,00 TL tutarındaki kısmını müvekkili bankaya iade etmiş olduğunu, ancak itiraz konusu takipteki miktarı iade etmediğini, davalı …’ ün hesabına sehven ödenen paranın iadesi için müvekkili banka tarafından Bakırköy 29. Noterliği tarafından 22/09/2020 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi keşide edilmiş olup, söz konusu ihtarname 23.09.2020 tarihinde davalının bizzat kendisine tebliğ edildiğini, davalının ihtara cevap vermemesi üzerine Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020… D. İş sayılı dosyasında ihtiyati haciz kararı alınarak Bursa 6. İcra Dairesi 2020/… E. Sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatılmış olduğunu, ancak davalı tarafça takibe konu borcun tamamına itiraz edildiğini, müvekkili banka personelinin kendisine verilen havale talimatındaki hesap yerine sehven davalı hesabına para göndermesi sonucu davalınin sebepsiz zenginleştiğini, yapılan hatalı işlem akabinde davalı hesabına geçen paranın 37.080,00-TL lik kısmını iade ederek esasen hesabına gönderilen parada hak sahibi olmadığını açıkça kabul etmekte olduğunu, anılan bu sebeplerle; davalının haksız, hukuka aykırı ve kötüniyetli itirazının iptaline ,asıl alacağın %20’ den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; davalı vekilinin 13/12/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davacı tarafın açmış olduğu davaya karşı zamanaşımı itirazı olduğunu, TBK’nun 82. Maddesinde “Sebepsiz zenginleşmeden doğan istem hakkı, hak sahibinin geri isteme hakkı olduğunu öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her halde zenginleşmenin gerçekleştiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar.” diye belirtildiği gibi hak sahibi olduğunu iddia eden davacı, bu işlemi yaptığı tarihten itibaren iki yıllık süreden daha fazla zaman geçmiş olmasına rağmen davayı bu iki yıllık zaman aşımı sonrasında açması nedeniyle zamanaşımı yönünden itirazın kabulü ile davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, ayrıca müvekkili tacir olmadığını, taraflar arasında bir ticari ilişkinin mevcut olmadığını, yine davacı taraf dava dilekçesinde sebepsiz zenginleşme uyarınca davanın açıldığını belirttiğini, iş bu nedenle açılan davanın ticari bir işe dayalı olmadığını, bu sebeple davanın Asliye Ticaret Mahkemesinde açılmasını gerektirecek bir durum olmadığını, bu nedenle davanın görevsizlik nedeniyle reddi ile davanın görevli Bursa Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesini talep ettiğini, müvekkili aleyhine, alacaklı olduğu iddiasıyla Kuveyt Türk Katılım Bankası tarafından Bursa 6. İcra Dairesi 2020/… E. Sayılı ile ilamlı icra takibi yapıldığını, ancak icra dosyasına bir vekalet sunulmamış olmasına rağmen, davacı tarafından usulsüz bir şekilde ödeme emrinin tarafına gönderilmesinin hukuka aykırı olduğunu, her ne kadar davacı tarafça Bursa 9. İcra Hukuk Mahkemesi’nde açılan dava dosyasına vekalet sunduğu belirtilmişse de mahkeme dosyası ile icra dosyasının farklı olduğu, bu sebeple mahkeme dosyasına sunulan vekaletin icra dosyasına sunulmuş gibi değerlendirilmesi hukuken mümkün olmadığını, usulüne uygun bir tebligat yapılmadan iş bu itirazın iptali davasının açılması da hukuka aykırı olduğunu, yine davacının taraf ehliyeti olmaması sebebiyle dava şartı yokluğundan davanın reddi gerektiğini, husumet itirazının bulunduğunu, Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020… D.İş sayılı ve 2020… K. Nolu D.İş sayılı kararına dayalı olarak alınan ihtiyati haciz kararının ilamlı gibi göstererek müvekkile karşı ilamlı icra emri gönderildiğini, davacı tarafından başlatılan takibin iptali için tarafınca Bursa 9. İcra Hukuk Mahkemesi 2021/…. Sayılı dosya ile takibin iptali davası açılmış ve davanın kabulüne karar verildiğini, anılan bu sebeplerle; davacı tarafça açılan davanın öncelikle taraf ehliyeti yokluğu, zamanaşımı, derdestlik ve husumet itirazları uyarınca usulden reddine, aksi takdirde davanın itirazları uyarınca esastan reddine, davacı aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE;
Dava sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı alacağının tahsili için yapılan icra takibine, itirazın iptali davası olup; yasal süresi içinde açılmıştır.
Asliye Ticaret Mahkeme’lerinin görevini belirleyen 6102 sayılı Türk Ticaret Kanu’nun 5. Maddesinin 1. Fıkrası “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın Asliye Ticaret Mahkemesi tüm ticari davalara bakmakla görevlidir.” düzenlemesini getirmiştir. Ticari davaların neden ibaret olduğunu düzenleyen aynı yasanın 4. Maddesi 1. Fıkrası ise” Her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın bu kanunda ve maddenin b,c,d,e,f, bentlerinde öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır düzenlemesini getirmiştir.
Davada öncelikle dava şartları hususunda değerlendirme yapmak gerekmiştir.6100 Sayılı HMK’nın 1.maddesinde; görevin kamu düzenine ilişkin olduğu düzenlenmiş olup aynı yasanın 114/1-c maddesinde; görevin dava şartı olduğu belirtilerek, mahkemenin görevli olup olmadığını davanın her aşamasında mahkemenin kendiliğinden araştıracağı hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda, davacı Bankanın müşterisi tarafından verilen talimat gereği, başkaca bir müşterinin hesabına havale edilmesi gereken bedelin, sehven davalı …’ün hesabına 147.500-TL bedeli havale ettiği, davalı tarafça bu bedelin 37.080,00-TL’lik kısmını davacı bankaya geri iade edildiği, ancak kalan bakiyenin iadesi için davacı banka tarafından keşide edilen ihtarnameye rağmen iade edilmediği, bu nedenle davalı aleyhine sebepsiz zenginleşme hükümleri kapsamında başlatılan icra takibine itirazın iptali davası olduğu, taraflar arasında bir ticari ilişki mevcut olmadığı, davalı vekilinin cevap dilekçesinde de müvekkili davalının tacir olmadığının beyan edildiği, davanın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan bir dava olmadığı gibi taraflar arasındaki ihtilafın Ticaret Mahkemeleri’nin görevini belirleyen TTK’nın 4. Maddesinde sayılan hususları kapsamadığı anlaşıldığından, davanın sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre Bursa Asliye Hukuk Mahkemelerinde görülmesi gerektiği anlaşılmakla, mahkememizin görevsizliği nedeniyle, davanın usulden reddine karar verilerek, dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR; Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
Davanın Görev Dava Şartı Yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
Davanın konusu itibariyle davaya bakmaya görevli mahkeme ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ olduğundan HMK 20. Maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık süre içinde talep edilmesi halinde dosyanın Görevli BURSA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
2-Harç, masraf, avans ve vekalet ücreti hususlarının görevli mahkemece karara bağlanmasına, herhangi bir sebeple görevli mahkemede yargılamaya devam olunmaması halinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile yargılama giderlerine hükmedilebileceğine,
Dair, tarafların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.16/12/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır