Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/92 E. 2022/774 K. 21.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/92 Esas – 2022/774
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/92
KARAR NO : 2022/774
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ : Av.
DAVALI : … SULARI MEŞRUBAT MADENCİLİK SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ –
VEKİLİ : Av.
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/02/2021
KARAR TARİHİ : 21/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 20/07/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı Eyüp Ölmez Dilekçesinde Özetle; 21.03.2018 tarihinde Bursa 13. İcra Dairesi’nde taraflarına gönderilmek üzere ödeme emri düzenlendiğini, ödeme emrinde … Suları Meşrubat Madencilik San. Tic. Lid. Şti.’nin kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile hakkında ilamsız icra takibi başlattığını ve tebliğ edildiğini, bu tebligatın ardından, süresi içerisinde İcra Hukuk Mahkemesi’ne başvurularak borca ve imzaya itiraz ettiğine ilişkin dilekçesini sunduğunu, davalı taraf, borç ilişkisinin dayanağı olarak bayilik sözleşmesini ve kendilerine taraflarınca keşide edildiği iddia edilen bonoyu göstermekte olduğunu, davalının, Bursa 7. İcra Hukuk Mahkemesi’ne delil olarak sunduğu bayilik sözleşmesi metninde, sözleşmenin imzalanarak yürürlüğe girdiği tarih olarak iki farklı tarih bulunduğunu, sözleşmenin yürürlük maddesi olan 18. maddede el yazısıyla yazılarak tarih atıldığını ve sözleşmenin başlangıç tarihi olarak 18.05.2017 olarak gösterildiğini, bahsi geçen bayilik sözleşmesinin yetkilisi olduğu Merve Ticaret tarafından 2017 yılında akdedilmesi imkansız olduğunu, belirttiği üzere 2016’nın Kasım ayında ticari faaliyetlerine son verdiğini, bu nedenle borcun kaynağı olarak iliştirilen bayilik sözleşmesinin geçerliliğinin sorunlu olduğunu, borç doğuran sözleşmenin 2017 yılında imzalandığı gözükürken bu sözleşme dayanak kıllarak keşide edildiğini, iddia edilen bononun tarihinin 18.05.2016 olması davalı tarafın iddialarının yanlışlığını ortaya koymakta olduğunu, sözleşmenin bilgisayar yazısıyla doldurulan kısmında 18.05.2016 tarihi yer aldığını, bu tarih aynı zamanda bononun keşide edildiği tarih olduğunu, 18.05.2016 tarihinde davalıya keşide edilen bono, bayilik sözleşmesiyle aynı tarihli olduğunu, dolayısıyla bahsi geçen bono “teminat senedi” niteliğinde, bayilik sözleşmenin 8. maddesinde teminata ilişkin hükümlere yer verildiğini, bu doğrultuda bayinin bir teminat mektubu düzenleyerek davalı şirkete tevdi etme yükümlülüğü altına girdiğinin belirtildiğini, söz konusu bononun mahiyeti bundan ibaret olabileceğini, Bursa 13. İcra Müdürlüğü’nün 2018/3440 sayılı takip dosyasından davalıya herhangi bir borcunun bulunmadığının tespitini, taraflarına menfi tespit davası açmaya zorlayan bu haksız ve kötü niyetli takipten ötürü uğradığı zararın davalıdan tahsil edilmesini, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin karşı tarafa bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı Vekili Dilekçesinde Özetle; Davacı yan dava konusunda harca esas değeri belirtmediğini, hiçbir şekilde kabul etmemekle birlikte derdestlik itirazlarının kabul görmemesi halinde; ödeme emri borçlu tarafa tebliğ edildiği andan itibaren imzaya itiraz süresi 5 gün olduğu için bu süre içinde itiraz edilmesi gerektiğini, davacı yan bu süreyi kaçırdıktan sonra ilk açtığı davayı kaybettiğini, iş bu dava da imzaya itiraz etmesine süreyi kaçırmış olması nedeniyle itiraz ettiklerini, haksız açılan davanın zaman aşımı nedeniyle reddedilmesine karar verilmesini, davacı taraf borcu olmadığını iddia etmesi sebebiyle ispat etmekle yükümlü olduğunu, davacı yanın taraflarına teminat bonosu verdiğini iddia ettiklerini ancak bir senedin teminat senedi olabilmesi için belirli şartlar taşıması gerektiğini, senedin arkasında teminat senedi olduğuna dair herhangi bir ibare yer almadığını, senedin teminat senedi olduğuna dair herhangi bir sözleşme de bulunmadığını, davacı yanın ispat etmesi gerektiğini, davacı yanın iddialarından biri de ticari faaliyetini son vermesi ile ilgili bir belge dahi ibraz edemediğini, haksız açılan davanın reddini, kötü niyetli olarak açılan davada davacı tarafa kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce Bursa 13. İcra Müdürlüğü’nün 2018/3440 Esas sayılı icra takip dosyasının celp ve incelenmesinde; davacı vekili tarafından 21/03/2018 tarihinde, kambiyo senetlerinden kaynaklı alacağın tahsili amacıyla, davalı aleyhine toplam, 20.000,00-TL miktar üzerinden üzerinden takip başlatıldığı anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde:18/05/2016 tanzim tarihli 20.000 TL bedelli, 08/03/2018 ödeme günlü bononun bedelsiz kalıp kalmadığı teminat senedi niteliğinde olup olmadığı, Bursa 13.İcra Dairesi’nin 2018/….. esas sayılı dosyasında yapılan takip sonucu davacının borçlu olup olmadığı hususlarında toplandığı, davalının tacir olduğu ancak davacının tacir olmadığı, davalının ticari defter tutma yükümlülüğünün bulunduğu, davacı tarafın münhasıran davalının ticari defterlerine dayandığı, davalının ticari defterlerini sunması için 4 haftalık kesin süre verildiği, defterlerinin sunulmaması halinde karşı tarafın ticari defterlerin esas alınacağının ihtar edildiği, buna rağmen belirtilen süre içerisinde ticari defterlerini ibraz etmediği, HMK 222/5 maddesi uyarınca taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılacağı anlaşılmakla; davanın kabulü ile davacının Bursa 13.İcra Dairesi’nin 2018/3440 esas sayılı dosyasında borçlu olmadığının tespitine, davacının iddiasının kabul edilmiş sayıldığı göz önüne alınarak davalının davacının borçlu olmadığını bilerek takip başlattığı değerlendirilmekle kötü niyet tazminatı talebinin kabulü ile takip miktarı olan 20.129,45 TL’nin %20 si oranında hesaplanan 4.025,89 TL kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM; Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile davacının Bursa 13.İcra Dairesi’nin 2018/3440 esas sayılı dosyasında borçlu olmadığının tespitine,
2-Kötü niyet tazminatı talebinin kabulü ile takip miktarı olan 20.129,45 TL’nin %20 si oranında hesaplanan 4.025,89 TL kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 2.279,79-TL karar ve ilam harcından, peşin yatırılan 569,95-TL peşin harcın mahsubu ile geriye kalan 1.709,84-TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAT KAYDINA,

4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 13/1-2 uyarınca belirlenen 5.100,00- TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan 59,30-TL başvurma harcı, 569,95-TL peşin harç ve 155,50-TL tebligat gideri olamak üzere toplam 784,75-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,

6-Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,

Dair, davacı ve davalı vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 21/06/2022

Katip 256525
¸e-imzalıdır

Hakim 153211
¸e-imzalıdır