Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/901 E. 2022/895 K. 13.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/901 Esas – 2022/895
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/901
KARAR NO : 2022/895
HAKİM :….
KATİP : ….
DAVACI : …- ….
VEKİLİ : Av. …. UETS
DAVALI : … ANONİM ŞİRKETİ – ….UETS
VEKİLİ : Av. ….UETS
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/11/2021
KARAR TARİHİ : 13/09/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 14/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı Vekili Dilekçesinde Özetle; Müvekkili…adresinde tavuk yetiştiriciliği yapmakta olduğunu, 05.08.2021 tarihli Elektrik kesintisi ve sonrasında verilen yüksek voltajlı enerji nedeni ile müvekkilinin işletmesindeki jenaretörün voltaj kartı yandığını ve aynı gün arızanın kısa sürede giderilmesine rağmen sıcak havanın etkisi ile havasız kalan hayvanların telef olduğunu, yapılan incelemeler sonucu meydana gelen hasarın sebebinin voltaj sorunu olduğunun tespit edildiğini, “Elektrik Piyasasında Dağıtım Ve Perakende Satış Faaliyetlerine İlişkin Kalite Yönetmeliği Madde 5–uyarınca dağıtım Şirketi “Dağıtım şirketi, dağıtım faaliyeti gösterdiği bölgede bulunan kullanıcılara sunduğu hizmetin kalitesinden sorumludur.” bu kapsamda davalı şirketin hem sunduğu hizmetten hem de sunduğu hizmetin kalitesinden sorumlu olduğunun açık olduğunu, davalı şirket Elektrik Piyasasında Dağıtım Ve Perakende Satış Faaliyetlerine İlişkin Kalite Yönetmeliği’ne uygun hizmet veremediğini ve müvekkilinin işletmesindeki teçhizata zarar verdiği gibi hayvan ölümlerine neden olarak ticari faaliyetini sekteye uğrattığını, iş bu hayvanların satışının gerçekleşememesi nedeni ile işletmeyi esaslı bir zarara uğrattığını, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000,00 TLnin ileride arttırılmak üzere ticari reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile yargılama gideri ve ücret-i vekâletin davalılara tahmiline karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı Vekili Dilekçesinde Özetle; Davanın görevsiz mahkemede ikame edildiğini, Tüketici Hakem Heyetine başvuru dava şartı olduğunu, davacı tarafından böyle bir başvurunun gerçekleştirilmediğini, hasar bedeli belli olması durumunda belirsiz alacak davası açılamayacağını, özellikle kısmi davaya ilişkin yeni hükümler de dikkate alınıp birlikte değerlendirildiğinde, baştan tespiti mümkün olan hallerde bu yola başvurulmasının kabul edilemeyeceğini, zarar, …’ın sorumluluğunda olan dağıtım tesisi nedeniyle olmadığını, tüketici iç tesisatı nedeniyle ortaya çıktığını, diğer abonelerden …’a yapılmış herhangi bir başvuru bulunmadığını, tehlike sorumluluğu illiyet bağı nedeniyle kesildiğini, davacı sorumluluklarını yerine getirmediğini, davacının yasal yükümlülüklerini yerine getirip getirmediğinin araştırılması gerektiğini, davacı taraf iddiasını kanıtlayamadığını, kıymet kazanma tenzili dikkate alınmamış olup hasar bedelinin fahiş olduğunu, haksız ve hukuki mesnetten yoksun şekilde ikame edilen işbu davaya ilişkin cevaplarının kabulüne, müvekkili şirket sorumluluğu doğurmayan işbu davanın öncelikle dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddini, şayet usuli itirazlarının kabul görmezse davanın esastan reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE;
Davacıya ait Gelir İdaresi Başkanlığı Mustafakemalpaşa Vergi Dairesi Müdürlüğü’nden celp edilen, 2021 yılı vergi beyannamelerine ilişkin bilgilerin incelenmesinde; gerek davanın ticari dava olup olmadığı gerekse de tarafların tacir olup olmadığı hususunun netleştirilmesinin gerektiği, davalının tacir olup olmadığına ilişkin tereddüt bulunmamakla birlikte davacının tacir olup olmadığının değerlendirilmesinin gerektiği, bu hususta 2007/12362 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 1/a maddesinde “Esnaf ve Sanatkâr ile Tacir ve Sanayiciyi Belirleme Koordinasyon Kurulunun tespit edeceği ve Resmî Gazete’de yayımlanacak esnaf ve sanatkâr meslek kollarına dahil olup, ekonomik faaliyetini sermayesi ile birlikte bedeni çalışmasına dayandıran ve kazancı tacir veya sanayici niteliğini kazandırmayacak miktarda olan, basit usulde vergilendirilenler ve işletme hesabına göre deftere tabi olanlar ile vergiden muaf bulunanlardan 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 177 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) ve (3) numaralı bentlerinde yer alan nakdi limitlerin yarısını, (2) numaralı bendinde yazılı nakdi limitin tamamını aşmayanların esnaf ve sanatkâr sayılmaları ile esnaf ve sanatkâr siciline ve dolayısıyla esnaf ve sanatkarlar odalarına kaydedilmeleri,” şeklinde düzenlemenin bulunduğu, bu düzenleme gereği VUK 177 inci maddesindeki vergi beyannamesinin verildiği yıllın yeniden değerleme oranına göre tahsil edilmesinin gerektiği, davacının bilanço, işletme ya da basit usule göre vergilendirilmediği, muhtasar beyanname verdiği, beyannameye göre prime esas kazanç yıllık iş hasılatı olarak değerlendirildiğinde dahi, miktarın 85.860,00-TL olduğu, bu değerin 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 177/2 maddesinin hasılat miktarına ilişkin 2021 değerleme oranının 150.000,00-TL’nin tamamından az olduğu, bu sebeple davalının tacir kabul edilmemesi gerektiği, davacının tacir kaydının bulunmadığı, tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde; Asliye Ticaret Mahkeme’lerinin görevini belirleyen 6102 sayılı Türk Ticaret Kanu’nun 5. Maddesinin 1. Fıkrası “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın Asliye Ticaret Mahkemesi tüm ticari davalara bakmakla görevlidir.” düzenlemesini getirmiştir. Ticari davaların neden ibaret olduğunu düzenleyen aynı yasanın 4. Maddesi 1. Fıkrası ise” Her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın bu kanunda ve maddenin b,c,d,e,f, bentlerinde öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır düzenlemesini getirmiştir.
Somut olayda davalı taraf tacir olmayıp, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan bir dava olmadığı gibi taraflar arasındaki ihtilafın Ticaret Mahkemeleri’nin görevini belirleyen TTK’nın 4. Maddesinde sayılan hususları kapsamadığı anlaşıldığından bu hususla ilgili yargılama yapma görevi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne ait olup mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.

KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
Davanın Görev Dava Şartı Yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
Davanın konusu itibariyle davaya bakmaya görevli mahkeme ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ olduğundan HMK 20. Maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık süre içinde talep edilmesi halinde Görevli BURSA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’ne gönderilmesine,
HMK 331/2.madde gereğince; yargılama gideri harç, yargılama gideri ve vekalet ücreti konusunda karar verilmesine yer olmadığına,
Harç, masraf, avans ve vekalet ücreti hususlarının görevli mahkemece karara bağlanmasına, herhangi bir sebeple görevli mahkemede yargılamaya devam olunmaması halinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile yargılama giderlerine hükmedilebileceğine dair gerekçeli kararın tebliğinden itibaren “2 hafta içerisinde Bursa Bölge Adliye Mahkemeleri Nezdinde istinaf kanun yolu”açık olmak üzere tarafların yüzüne karşı yapılan inceleme sonunda karar verildi. 13/09/2022

Katip ….
¸e-imzalıdır

Hakim….
¸e-imzalıdır