Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/9 E. 2023/197 K. 23.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/9 Esas – 2023/197
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
ESAS NO : 2021/9
KARAR NO : 2023/197

HAKİM :
KATİP :

DAVACI: …… SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ –
VEKİLİ : Av. …….UETS
DAVALI : ……… BANKASI TÜRK ANONİM ORTAKLIĞI – ……….
VEKİLLERİ : Av. ……. UETS
Av. ………
Av. …….. UETS
DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak)
DAVA TARİHİ : 07/01/2021
KARAR TARİHİ : 23/02/2023
Mahkememizde açılan davanın açık muhakemesi sonunda ;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde, Müvekkilinin davalı bankanın müşterisi olduğunu, müvekkili firmaya ait 00015001580073037335.. İban numaralı vadesiz hesabından 08/09/2020 tarihinde … isimli kişinin Akbank’ta bulunan hesabına 31.000,00 TL bedelli EFT işlemi yapıldığını. Müvekkilinin bu işlemi 11/09/2020 tarihinde …’nın firmasını araması üzerine öğrendiğini. Bu işlem ile ilgili müvekkili firmanın bir talimatının bulunmadığını ve haberinin de olmadığını. Müvekkilinin … ile herhangi bir ticari ilişkisinin bulunmadığını. Bunun üzerine davalı bankanın müşteri temsilcisinin arandığını ve işlemin 08/09/2020 günü saat 15:40’ta yapıldığını bu işlemin tehlikeli işlem olarak kabul edilmesi sebebiyle sistemin kapatıldığını ve güvenlik moduna alındığını bildirdiğini. Bunun üzerine bankanın müşteri hizmetlerinin aranarak gerekli bildirimlerin ve şikayetin yapıldığını. Bu nedenle davanın kabulü ile çekilen 31.000,00-TL tutarlı işlemin işlem tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte müvekkiline iadesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Müvekkili bankanın davada taraf sıfatı bulunmadığını. Davacının beyanına göre hesabına EFT yapıldığını davacıya söyleyen …’nın EFT konusu parayı davacı tarafa iade etmediğinin düşünülemeyeceğini ve aksinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu. Dolayısıyla davacı tarafın dava konusu olayda bir zararının bulunmadığını. Davacının iddia etmiş olduğu parayı müvekkili bankadan ayrıca istemesinin haksız olduğunu. Bu nedenle davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLER VE GEREKÇE;
Davanın davacıya ait mevduat hesabından internet bankacılığı aracılığıyla bir üçüncü kişiye 31.000,00-TL EFT yapıldığı iddiası ile bu paranın davalıdan tahsiline ilişkin alacak davasıdır.
Alacak ilişkisi; alacaklı ve borçlu olmak üzere iki taraflı ve nispi bir ilişkiye dayanan, temelinin sözleşmeden, haksız fiilden, sebepsiz zenginleşmeden veya vekaletsiz iş görmeden kaynaklanabileceği bir ilişki türüdür.
Hukuki uyuşmazlığa konu olay; davalı banka müşterisi olan davacı firmanın, 08/09/2020 tarihinde, TR00015001580073037335.. numaralı vadesiz hesabından dava dışı …’nın Akbank A.Ş. isimli bankada bulunan TR610004600114888000295.. numaralı hesabına bilgisi ve talimatı dışında 31.000,00-TL bedelli ve 93232.. EFT işlem numaralı işlem ile herhangi bir onay kodu gelmeden para aktarıldığı iddialarına dayanmakta olup netice itibariyle “Banka ile müşteri arasındaki mevduat sözleşmesi gereğince, üçüncü kişinin haksız fiilinden objektif özen yükümlülüğü çerçevesince sorumlu olabileceği” alacak ilişkisinden kaynaklanmaktadır.
Dava konusu uyuşmazlığın taraflarından birisi bankadır ve bu nedenle bankanın müşterisi ile arasındaki ilişkiye, kusur ve sorumluluğuna ayrıca değinmek gerekmektedir;
Bankalar, özel yasa ile kurulan ve kendilerine alanlarında çeşitli özellikler tanınan, topladıkları mevduatı sahteciliklere karşı özenle korumak zorunda olan kuruluşlar olup, sahip oldukları bu vasıfları sebebiyle bankacılık işlemlerinin güvenilen tarafı konumundadır. Güvenli bir bankacılık hizmetinin sunulmasında, böyle bir hizmetin alınmasında, normal bankacılık işlemlerindeki yükümlülüklerin yanı sıra bankanın üzerinde düşen bazı yükümlülükler vardır. Öncelikle bankaların müşterilerini hesapları ile ilgili işlemlerinde güvenli bir bilgilendirme ve teyit mekanizması oluşturması gerekmektedir. İnternet bankacılığı hizmetini müşterilerine bankalar sunduğuna göre bankaların internet bankacılığı sisteminin güvenliğine dair tedbirleri almaları, sistem hatalarını ve eksikliklerini gidererek sistemi bilinen en son teknolojik gelişmeye uygun hale getirmeleri gerekmektedir.
Bankacılık Kanunu m.76/1: “Bankalar, müşterilerinin, verilen hizmetlerden kaynaklanan her türlü sorularına cevap verecek bir sistem kurmakla ve bu hizmetle ilgili bilgiyi müşterilerine bildirmekle yükümlüdür.” şeklindedir.
BS-EB Yönetmeliği m.36’da da bankaların elektronik bankacılık hizmetlerinde olağan dışı, sahtekarlık ve dolandırıcılık riski bulunan işlemleri tespit etmeleri gerektiği ve bunları önlemeye yeterli takip mekanizmalarını kurmaları gerektiği belirtilmiştir.
Söz konusu tüm yükümlülükler bankaların bir güven kurumu olarak kabul edilmesini ve bankanın sorumluluğunun özel güven sebebiyle ağırlaştırılmasını gerektirir. O halde, bankalar ağırlaştırılmış sorumluluğunun bir gereği olarak objektif özen yükümlülüğü altında bulunmakta olup buna karşılık hafif kusurlarından dahi sorumludurlar. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu m.18/2 gereğince bankalar aynı zamanda tacirin ticaretine ait bütün işlemlerinde basiretli bir iş adamı gibi davranmak zorundadırlar.
Yargıtay’ın yerleşik kararlarında da “davacı banka bir güven kurumu olup, müşterilerince kendilerine tevdii edilen mevduatı koruma ile yükümlü olup, bunu sağlamak için gerekli güvenlik önlemlerini almak durumunda olduğu, bu bağlamda interaktif bankacılık işlemleri sırasında şifre bilgilerinin üçüncü kişilerce ele geçirilmesini önleyecek bir güvenlik mekanizması oluşturması, kendi web sayfasından başka yerlere yönlendirmelere engel olması ve herhangi bir usulsüz işlemle karşılaştığında gerekli önlemleri almanın yanı sıra, mevduat sahiplerini de bilgilendirmesi gerektiği, dolandırıcılık yöntemlerinin engellenebilmesi için davalı banka tarafından güvenlik duvarları oluşturmak, kimlik belirlemede ek önlemler almak ve bu alınacak ek önlemlerde birbirini doğrulayacak şekilde birden fazla değişken bileşenlerin kullanılması gerektiği,…” denilerek bankaların söz konusu yükümlülüğüne atıfta bulunulmaktadır.
Tarafların somut uyuşmazlığa ilişkin iddia ve dayanaklarına ilişkin mahkememizce yapılan araştırma ve incelemelerde; söz konusu iddialara ilişkin Bursa Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma başlatıldığı, soruşturma kapsamında kendisine EFT yapılan …’nın ifadesinin alındığı, ifadesinde Akbank A.Ş.’ye tanımlı hesabına 31.000,00-TL EFT yapıldığını öğrendiğini lakin paranın ……. isimli kişinin kendisine kira parası geleceğini söyleyerek kartı alması neticesinde ……. tarafından çekildiğini ifade ettiği, akabinde Bursa Cumhuriyet Savcılığı’nın 2020/69950 soruşturma numaralı, 2021/5548 Esas numaralı ve 2021/4287 iddianame numaralı iddianamesi ile ……. hakkında kamu davası açıldığı, …….’ün Bursa 9. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2021/223 E. sayılı ve 2022/481 K. sayılı kararıyla “Bilişim Sistemlerini Kullanmak Suretiyle Hırsızlık” suçundan 6 yıl hapis cezasına karar verildiği ve akabinde Vakıfbank Bursa Organize Sanayi Şubesine yazılan müzekkereye verilen 26/11/2021 tarihli cevabi yazıda davacının 00158007303733573 numaralı hesabından 08/09/2020 tarihinde dava dışı …’ya 31.000,00-TL EFT yapıldığının belirtildiği, Akbank AŞ.’ye yazılan müzekkereye verilen 23/01/2022 tarihli cevabi yazı ekindeki hesap hareketlerinden …’nın hesabına 08/09/2020 tarihinde 15:44’te 31.000,00-TL EFT yapıldığı, hesap içerisindeki paranın aynı gün 15:51, 15:53 ve 15:54 saatlerinde 26.300,00-TL, 2.070,00-TL ve 2.600,00-TL olmak üzere 3 parça halinde çekildiği, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanlığı’na işlemi yapan 188.3.66.107 IP numarasının kim tarafından kullanıldığına ilişkin yazılan müzekkereye verilen 17/11/2022 tarihli cevabi yazıda İP numarasının yurt dışı kaynaklı olduğunun belirtildiği, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığının soruşturma kapsamında paranın kim tarafından çekilmiş olduğuna ilişkin toplamış olduğu CD çözümlemesi akabinde düzenlenen 08/02/2021 tarihli Bilirkişi raporu dosyamız kapsamına alınmış ve içeriğinde para çeken kişinin ……. ile benzerliğinin bulunduğunun belirtildiği, tüm hususlar dikkate alındığında banka ile müşteri arasında mevduat sözleşmesine dayanan bir ilişkinin bulunduğu, söz konusu ilişkide müşterinin bankanın mülkiyetine bıraktığı paraya ilişkin gelebilecek herhangi bir zarara bankanın katlanması gerektiği, bankanın müşterisi ile arasındaki mevduat sözleşmesine dayanan iade yükümlülüğü kapsamında dava konusu 31.000,00-TL’yi iade etmesinin gerektiği, bankanın bankacılık sisteminin güvenliğine ilişkin birtakım güvenlik önlemlerini alma yükümlülükleri de dikkate alındığında davacının hesabına yurt dışı kaynaklı olarak gerçekleşen EFT işlemini engelleyen önlemler almada ihmale dayanan kusurunun bulunduğu, bankanın söz konusu ihmallerde objektif kusur esasına göre değerlendirilmesi gerektiği dolayısıyla en hafif kusurundan dahi sorumlu olması gerektiği, ayrıca Ticaret Kanunu m.18/2’ye göre basiretli bir iş adamı gibi davranması gerektiği hususları da dikkate alındığında davanın kabulü ile, 31.000,00-TL’nin 08/09/2020 tarihinden işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile, 31.000,00-TL’nin 08/09/2020 tarihinden işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 2.117,61-TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 529,41-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.588,20-TL ile 1.320,00-TL arabuluculuk masrafı toplamı olan 2.908,20-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, bu hususta harç tahsil tezkeresi düzenlenmesine,
3-Davacı vekili lehine takdir edilen karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri uyarınca hesaplanan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 529,41-TL peşin harç, 59.30-TL başvuru harcı ve 177,00-TL yargılama masrafı toplamı olan 765,71-TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davalı tarafın yapmış olduğu masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Karar kesinleştiğinde taraflarca yatırılan avansın kullanılmayan kısmının HMK 333.md.uyarınca yatıranlarına iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemeleri Nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda açıkça okundu, anlatıldı. 23/02/2023

İş bu kararın gerekçesi 27/03/2023 tarihinde yazılmıştır.

Katip
✍e-imzalı

Hakim
✍e-imzalı