Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/890 E. 2022/709 K. 06.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/890 Esas – 2022/709
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/890
KARAR NO : 2022/709

HAKİM :
KATİP :

DAVACI : GÜVENCE HESABI –
VEKİLİ : Av. İ

DAVALI : 1-
VEKİLİ : Av.

DAVALI : 2-
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))
DAVA TARİHİ : 30/11/2020
KARAR TARİHİ : 06/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden kaynaklanan (2918 S.K.Hariç)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı …’ın maliki ve diğer davalı …”ın sürücüsü olduğu 17 RA … plakalı aracın 29.05.2017 tarihinde, Bursa İli Mustafakemalpaşa İlçesi Atatürk Mahallesinde seyir halinde iken …’in sürücüsü olduğu motosiklete çarptığını, bu kaza sebebiyle yaralanan …’in %19 oranında malul kaldığını, bahse konu 17 RA … plakalı aracın kaza tarihinde geçerli karayolu trafik zorunlu mali mesuliyet sorumluluk sigortası bulunmadığını, Güvence Hesabı Yönetmeliği m.9/b “…Rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dâhilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar için başvurulabilir.”hükmü yer aldığını, kazaya konu tescilsiz motosikletin kaza tarihinde karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk (trafik) sigortası olmadığından sigortacılık kanunu 14/2-b maddesi gereği, kaza sonucu malul kalan … tarafından Sigorta Tahkim Komisyonuna başvuruda bulunulduğunu, 23.08.2018 tarih — K-2018/55993 sayılı Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Kararı ile başvurucu lehine tazminata hükmedildiğini, ardından başvurucular vekili tarafından Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Kararı icraya konularak müvekkil kurum aleyhinde Bursa 14. İcra Müdürlüğünün 2018/10587 Esas sayılı icra takibi başlatıldığını, müvekkil kurum tarafından icra dosyasına 23.07.2020 tarihinde 87.406,07 TL ödeme yapıldığını, “07.12.2019 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Dijital Hizmet Vergisi İle Bazı Kanunlarda Ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 16. Maddesi kapsamında; “9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu ile 19/3/1969 tarihli ve 1136 sayılı Avukatlık Kanunu uyarınca karşı tarafa yükletilen vekalet ücretini (icra ve iflas müdürlüklerine yatırılanlar dâhil) ödeyenler tarafından gelir vergisi tevkifatı yapılır.” hükmü uyarınca, ,..1.888,90 TL’de stopaj ödemesi yapıldığını, toplamda müvekkil kurum tarafından 89. 294,97.-TL ödeme yapıldığını, başvurucuya yapılan ödemelerin rücuen tazmini amacıyla müvekkil kurum tarafından, kaza sırasında Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası bulunmayan 17 RA … plakalı aracın maliki davalı … ve sürücüsü olan davalı … aleyhlerine Mustafakemalpaşa İcra Müdürlüğünün 2020/1632 Esas sayılı icra takibi başlatıldığını, ancak borçluların her ikisinin de haksız ve kötü niyetli olarak borca itiraz etmeleri sebebiyle bahse konu icra takibinin durduğunu belirterek borçluların Mustafakemalpaşa İcra Müdürlüğünün 2020/1632 Esas sayılı icra takibine yaptıkları itirazların iptaline, 89.294 ,97 TL asıl alacağım ödeme tarihi olan 23.07.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, borçluların takip konusu borcu takip dosyasında belirtilen faiziyle ödemeye ve takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmelerine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraflara yükletilmesine karar verilmesi karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Trafik poliçesi bulunmayan17 RA … plakalı aracın 29.05.2017 tarihinde trafik kazası yapması ve kaza sonucu …’in maluliyeti sebebi iddiası ile Güvence Hesabının ilgili kişiye yapmış olduğu ödemenin müvekkile rücu edilmesi amacıyla icra takibi başlatıldığını, kazanın ne şekilde gerçekleştiğine dair mahkemenizce hukuki denetim ve itiraza açık keşif incelemesi yapılması gerektiğini, tahkimin değerlendirmesi adeta varsayıma yönelik olup hiçbir şekilde hakka müstenit uygulama barındırmadığını, öte yandan kazaya konu şahsın, davacı tarafın belirttiği maluliyet oranının kabulü mümkün olmadığını, hesaplamanın hangi yöntemle ve hangi şekilde yapıldığı bilinmemekle birlikte bilindiği üzere yargılama sürecinde maluliyet oranın hesaplanmasında silsile yoluyla Sağlık Kurulu, Yüksek Sağlık Kurulu, Adli Tıp ilgili İhtisas Dairesi, Adli Tıp Genel Kurulu ve Alanında uzman Profösörlerce oluşturulmuş ekip tarafından hukuki denetim ve itiraz yolu açık raporların oluşturulması ile maluliyet oranının kuşkuya yer bırakılmaksızın belirlenmesi gerektiğini, tahkimce yapılan değerlendirmeye esas alınan maluliyet oranı tek bir sağlık kurulundan alınmış olup müvekkile itiraza kabil bir tebliğ süreci işletilmediğini, müvekkilinin savunma ve hukuki dinlenilme hakkının ihlal edildiğini, ilgili kişinin maluliyet oranı ve bu maluliyet ile kaza arasındaki illiyet bağı bilirkişi raporlarınca kuşkuya yer bırakılmaksızın belirlenmeden yapılan ödemenin müvekkile rücu edilmesinin söz konusu dahi olamayacağını, borca konu hadise ile müvekkilinin hiçbir alakası bulunmamakla birlikte Güvence Hesabı ve kararda adı geçen tahkim kararında müvekkilimin hiçbir savunması alınmamış olup hukuki dinlenilme ve adil yargılanma hakkının açıkça ihlal edildiğini, işbu tahkim kararı ve Güvence Hesabı davaya konu olan ödemeler, ile ödeme kararlarını gerçekleştirirken müvekkilimin kazadaki kusur oranı, kazayı gerçekleştiren …’ın kazadaki kusur oranı, …’in maluliyeti ve kusuru hakkında bilirkişi incelemesi yapılmaması ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesini ihlal eden birçok uygulamada bulunulduğunu, ayrıca olayda müvekkilinin işletenin kusursuz sorumluluğu tartışmalı olup kanaatimizce burada müvekkilin işleten sorumluluğu olmadığını, kararda bahsi geçen borç tutarının müvekkiline kusuru oranında rucü edilceğinden dava ile belirlenmesi gereken sorumluluk oranlarının belirlenmeden muayyen olmayan alacağa bahisle girişilen takibin muhteviyatında hukuka uyarlılık bulunmadığını, öte yandan mahkemece verilen ihityati haciz kararının kabulü de mümkün olmayıp inceleme sonucunda ihtiyati haczin kaldırılması gerekmekte olduğunu, müvekkilinin ihtiyadi hacze konu mallarından Balıkesir ili Balya ilçesinde bulunan gayrimenkulunun rayiç bedeli 88.480,00 TL, mevcut otomobilinin değeri ise 65.000,00 TL, kazaya konu aracın rayiç bedeli ise en az 30.000,00 TK iken maaş hesabının haczedilmiş olması ve şahsi hesabının da haczedildiği göz önüne alındığında ihtiyati haciz müessesesinin amacına aykırı aşkın haciz söz konusu olduğunu, ihtiyati hacize konu borcu ve ihtiyati tedbir kararını kabul etmemekte ise dairenizin aksi kanaatte olması durumda da ihtiyati haciz kararırın orantılılık ilkesine uygun düzeltilmesi gerekmekte olduğunu belirterek itirazın iptali davasının reddi ile müvekkilinin malvarlığı hakkında verilen ihtiyati haciz kararının ivedikle kaldırılması gerektiğini savunmuştur.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLER VE GEREKÇE;
Dava, 89.294,97.-TL tutarındaki asıl alacağa ilişkin olarak genel haciz yoluyla yapılan takibe vaki itirazın iptaline ilişkin itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce ihtiyati hacze itirazın daha önce değerlendirildiği anlaşılmakla bu konuda yapılacak başkaca bir işlem bulunmadığından bilgi için Kemalpaşa 1. ASHM’nin 2020/252 D.İş sayılı dosyasının UYAP sistem üzerinden incelenmek üzere dosyamız içerisine celbine karar verilmiş, davalı tanıklarının dinlenmesi bakımından davetiye ile celplerine, il dışında bulunanlar hakkında talimat yazılmasına, (Davalı tanığı Güler Ceylan adına yazılacak talimatın Balya/Balıkesir adresine yazılmasına) karar verilmiş, Trafik kazası 2017 tarihli olup Sigora Tahkim Komisyonuna sunulmak üzere aldırılan bilirkişi raporu Balıkesir Üniversitesi Adli Tıp Kürsüsünce düzenlenmiş olmakla birlikte 01/06/2015 tarihinden sonra Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilene Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre düzenlenmesi gerektiğinden yeniden ilgilinin bulunduğu yer itibari ile Balıkesir ATM’ye talimat yazılarak adı geçen kazazedenin-ilgilinin yenide Balıkesir Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Başkanlığına çağrılarak sevki ile bu konuda raporunun aldırılmasına, karar verilmiş, kusur durumlarının tespiti ile rücuen tazmini talep edilebilecek tutarın belirlenmesi yönünden bilahare nihai bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
Kazazede … ile ilgili ATK raporunu sürecinin beklenmesinin beklendiği, bu konuda talimat yazıldığı, Balıkesir ATM’nin 13/05/2022 tarihli cevabi yazısı ile ilgili …’in usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen Balıkesir Üniversitesi Uludağ Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı’na sevki konusunda mahkeme kalemine başvuruda bulunmadığı ve duruşma gün ve saatinde de hazır olmadığından bahisle talimat evrakının iadesine karar verildiği dosya kapsamından anlaşılmıştır.
Mahkememizin 06/06/2022 tarihli oturumunda davacı vekilinin taraflar arasında sulh gerçekleştiğini, vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin bulunmadığını, davanın sulh nedeni ile karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar verilerek sonuçlandırılmasını ve karara bağlanmasını talep ettikleri anlaşılmıştır.
Yargılamanın devamı sırasında tarafların sulh olmaları sebebiyle davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla sulh nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Sulh nedeni ile karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
2-Harçlar Yasası gereğince alınması gereken 80,70.-TL harcın peşin olarak alınan 1.086,93.-TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.006,23.-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-7155 Sayılı Kanunun 23.maddesi ile 6155 Sayılı Kanun 18/A-12-13 maddeleri uyarınca 1.320,00-TLzorunlu arabuluculuk hizmeti giderinin TARAFLARCA EŞİT OLARAK KARŞILANMASINA,
4- Taraflarca talep olunmadığından vekalet ücreti takdir ve tahsiline YER OLMADIĞINA,
6-Taraflarca yapılan giderlerin kendileri üstünde BIRAKILMASINA,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzünde, davalı tarafların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Yargı yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.06/06/2022

Katip 104191
e-imza

Hakim 37332
e-imza