Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/846 E. 2022/1025 K. 13.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/846 Esas – 2022/1025
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
(Görevsizlik Kararı)
ESAS NO : 2021/846 Esas
KARAR NO : 2022/1025

HAKİM :
KATİP

DAVACI : ………. SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ –
VEKİLLERİ : Av.
DAVALI : … ELEKTRİK DAĞITIM ANONİM ŞİRKETİ – 0888027903700013 [25979-11126-90240] UETS
VEKİLLERİ : Av.
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 07/12/2020
KARAR TARİHİ : 13/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 24/10/2022
İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/06/2021 tarih 2020/674 Esas 2021/444 Karar sayılı yetkisizlik kararı sonucu, mahkememize tevdii edilen İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; 08.07.2019 tarihinde Bursa ili genelinde elektrik kesintisi yaşanmış olup ilgili tarihte sigortalı … Sitesi içerisinde yer alan 16 adet asansörden 8 adedinin voltaj düzensizliğine bağlı hasar gördüğü, bahse konu hadisenin gerçekleşmesi akabinde alanından uzman eksperlerce yapılan yerinde inceleme neticesinde eksper raporu hazırlandığı, bu rapora göre, elektrik kesintisine bağlı voltaj düzensizliği neticesinde sitede bulunan 8 adet asansörde söz konusu hasarın meydana geldiği görüşüne varıldığını, zarar gören dava dışı sigortalı … Sitesi Yöneticiliği 278044417/0 poliçe numarasıyla müvekkili şirketin kasko sigortalısı olduğunu, müvekkili şirket tarafından kasko sigorta poliçesi kapsamında dava dışı sigortalıya 45.128,00 TL. ödenmek suretiyle sigortalının zararı karşılan davalı … Elektrik Dağıtım A.Ş.’ den halefiyete dayalı tazminat talep etme imkanı hâsıl olduğunu, buna göre müvekkili şirket, davalı … Elektrik Dağıtım A.Ş. ’den %100 kusuru oranında hesaplanan tutarın ödenmesi talebinde bulunduğunu, ancak davalıdan herhangi bir cevap alınamadığını, bu tutarın ödenmemesi üzerine İstanbul 21.İcra Müdürlüğü’nün 2020/13413 E. sayılı dosyasından takip başlatılmış, davalı … Elektrik Dağıtım A.Ş. takibe 12.08.2020 tarihinde haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edip takibi durduğunu, itirazın iptali ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından sağlanan elektrik dağıtımı hizmeti kapsamında müvekkil şirketten kaynaklanan herhangi bir voltaj dalgalanması yaşanmamış olup müvekkili şirketin sorumlu olduğu iddia edilen hasar nedeniyle herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, davanın reddine yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE;
Dava; İstanbul 21.İcra Müdürlüğü’nün 2020/13413 Esas sayılı icra takibine itirazın iptali davası olup, yasal süresi içerisinde açılmıştır.
Mahkememizce, İstanbul 21. İcra Müdürlüğü’nün 2020/13413 Esas sayılı icra takip dosyasının celp ve incelenmesinde; Güneş Sigorta A.Ş vekili tarafından, 21/07/2020 tarihinde, davalı … Elektrik Dağıtım A.Ş aleyhine 45.128,00-TL asıl alacak, 5.752,89-TL işlemiş faiz olmak üzere, toplam 50.888,89-TL miktar üzerinden takip başlatıldığı, davalı vekilinin 12/08/2020 tarihli itiraz dilekçesi ile takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce, dava dışı sigortalı … Sitesinde, keşif ve bilirkişi incelemesi yapılarak dava dışı … Sitesi içerisinde bulunan ve 08.07.2019 tarihinde voltaj dalgalanması sebebiyle arızalandığı iddia edilen 8 adet asansörün yerinde tespiti, arzıa gören kısımların belirlenmesi sağlandıktan sonra dava dosyası, ibraz ve celp edilen deliller nazara alınarak arızanın elektrik voltaj dalgalanmasından kaynaklanıp kaynaklanmadığı, elektrik tedarikçisine atfı kabil ksuur bulunup bulunmadığı, mutat önlemler çerçevesinde … Site Yöneticiliğinin kusur bulunup bulunmadığı, yapılan hasar ödemesinin gerçek zarara uygun olup olmadığı, netice itibariyle davacının varsa takip tarihi itibariyle alacaklı olduğu miktar ve faizin belirlenmesine yönelik rapor tanzimi için, 25/03/2022 tarihinde, mahallinde Elektrik Elektronik Mühendisi Bilirkişi Zekai Özokutanoğlu, Aktüer Bilirkişi… ve Makine Mühendisi … refaketinde yapılan keşif sonrası, dosya tüm ekleri ile birlikte bilirkişilere teslim edilmiştir.
Davalı tarafça bildirilen tanığın keşif mahallinde dinlenmesine karar verilmiştir.
Davalı Tanığı Orhan Hakan Beyanında; “Ben … Elektrik A,Ş’nin Yıldırım-Gürsu’da işletme mühendisi olarak çalışmaktayım. Söz konusu hasarın oluştuğu tarihte Bursa’nın genelinde yaşanmış dağıtım şebekesi kaynaklı olmayan, iletim kaynaklı olan genel bir elektrik kesintisi yaşanmıştır. Sözkonusu elektrik kesintisinden yaklaşık olarak üçyüz bin abonemiz etkilenmiş olup o tarih için şirketimiz ile yapılmış herhangi bir başkaca hasar başvurusu bulunmamaktadır. Bu beyanım göstermektedir ki sayısını tahmin edilebilecek miktarda başkaca bir konutta asansör sistemi aynı kesintiden etkilenmiş olup bu tespitimiz biz doğrudan göstermektedir ki söz konusu sitede kesinti dolayısıyla hasar gördüğü iddia edilen, asansör mekanizmaları gerekli kesinti koruma devresi elemanları ile korumamakta veya aktif olarak çalışmamaktadır. Bursa’nın genelinde yaşanan bu elektrik kesintisinden yaklaşık tam tarihini hatırlamamakla birlikte bir süre önce yine millet mahallesini etkileyen lokal bir kesintide de aynı şekilde bu … sitesinde benzer bir şekilde asansör cihaz hasarı başvurusunda bulunulmuştur. Benzer şekilde bu kesintiden de etkilenen asansörü bulunan bir çok bina bulunmasına rağmen sadece bu binadan asansör hasarı meydana geldiği bildirilmiştir. Davaya konu olay nedeniyle o tarihte ki yönetmeliğe göre, 10 gün yasal süresi içerisinde başvuru yapılmaması sebebiyle … sitesinin talebi red edilmiş olmakla birlikte, yine tarafımca yerinde gerekli inceleme yapılmıştır. Yerinde yapılan incelemede söz konusu asansör mekanizmalarına ilişkin tarafımıza gösterilen motor ve aktarma mekanizmaları üzerinde inceleme yapılmış olup, yine yukarıda belirttiğim söz konusu hasarın bu asansörlerin elektrik kesintilerine karşı koruma mekanizmalarının çalışmadığı/ zaafı oluşmuş oluştuğu tespit edilmiştir. Daha öncesi elektrik kesintisi sebebiyle Akyıldı sitesinden yapılan ihbar üzerine yapılan incelemede de aynı sıkıntı nedeniyle hasar oluştuğunu tespit etmiştik…” şeklinde beyanda bulunmuştur.
02/06/2022 tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle; Davacının sigortalısının enerji aldığı davalı dağıtım şirketinin -bakım ve işletme sorumluluğu altında bulunan OG/AG şebekesinde her hangi bir dalgalanmanın meydana gelip gelmediğinin tespitine yönelik UEDAŞ ait enerji nakil hattı ve bağlı olduğu TEİAŞ iletim trafo merkezindeki kayıtlar için ölçülen gerilim etkin değerleri ile 08.07 2019 hasar tarihli – kalite ölçüm analizörlerinden alınan (sarkıt ve dikit) gerilim çökme ve sıçrama değer ve grafiklerinin) ölçüm kayıtlarının dosyaya sunulmamış olması karşısında dosyada mevcut belgelere göre meydana gelen hasarın UEDAŞ’a ait şebeke kaynaklı meydana geldiği, davacının sigortalısı … Sitesi Bloklarına ait asansörler de oluşan hasar sonrası kullanılamaz hale gelmesiyle birlikte yetkili Yönetim kanalıyla başlatılan onarım ve yenileme çalışmaları kapsamında izlenen yolun ve alınan tekliflerin pratikte piyasada kabul gören ve yerleşik uygulama olarak tanımlanabilecek bir metodoloji üzerinden gerçekleştirildiği, hasar tarihi itibariyle seçilen en uygun teklif ve yapılan ödemelerde mahalli piyasa rayiçleri yönünden bir aykırılık görülmediği, hasarın 278044417/0 no.lu 0.05.2019-08.05.2020 vadeli site ortak alan sigorta poliçesinde yer alan makine kırılması teminatı kapsamında olduğu, davacı sigorta şirketi tarafından 19.02.2020 tarihinde 45.127,57 TL ödeme yapıldığı, Poliçede toplam teminat tutarının 1.535.000,00 TL olduğu, dosyaya sunulan poliçede ekli makine listesine yer verilmediği, poliçenin 16. Sayfasında 1 kalem makine listesi bulunduğu, Sigorta şirketi tarafından 0,677966 oranında eksik sigorta ve toplam 2.000,00 USD muafiyet indirimi uygulandığı ancak ekli liste bulunmadığından indirim kalemlerinin kontrol edilemediği, ancak indirimli ödeme nedeniyle gerçek zararın altında bir tutarda rücu edildiği, davalı şirketin takip tarihi itibariyle 45.127,57 TL asıl alacak ve 1.691,35 TL işlemiş yasal faiz ile birlikte sorumlu olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;Dava, sigorta poliçesi gereği sigortalısına ödeme yapan davacının ödediği bedelin, zarardan sorumlu olduğu iddia edilen davalıdan rücuen tahsili istemine ilişkin takibe itirazın iptali davasıdır.
HMK’nın 114/1-c maddesine göre “mahkemenin görevli olması” dava şartıdır. Aynı Kanun’un 115/1 maddesine göre mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Aynı maddenin 2 nolu bendine göre ise mahkeme dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Diğer taraftan Asliye Ticaret Mahkemeleri ile diğer Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişki, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/3. maddesi uyarınca iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’nun 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemelerce re’sen incelenir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinde ticari davalar sayılmış, 5. maddesinde de ticari davalara Asliye Ticaret Mahkemesinde bakılacağı belirtilmiştir. 4. madde hükmüne göre bir davanın ticari dava sayılması için her iki tarafın tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğması (nispi ticari dava) ya da tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın maddede 6 bent halinde sayılan davalardan olması (mutlak ticari dava) gerekir. Yine, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/II. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
TTK’nun “Halefiyet” başlığı altındaki 1472. maddesinde; “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder.” hükmüne yer verilmiştir. Davacı sigorta şirketi, eldeki davayı sigortalısının halefi olarak açmış olmasına göre, görevli mahkemenin tayininde sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti nazara alınması gerekir. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 22/03/1944 tarihli 37 Esas ve 9 Karar sayılı ilamında bu husus “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak, sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” şeklinde vurgulanmaktadır.
Somut olayda; davacı ile dava dışı sigortalı … Site Yöneticiliği arasında site ortak alan sigorta poliçesi’nin imzalandığı, davacı tarafça, sigortalı … Sitesi içerisinde yer alan 16 adet asansörden 8 adedinin voltaj düzensizliğinden kaynaklı hasar gördüğü iddiası ile hasara ilişkin yapılan ödemenin davalıdan rücuen tahsili istemine ilişkin takip başlattığı, davacı sigorta şirketinin, sigortalının haklarına halef olarak iş bu davayı açtığı, dolayısıyla sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyetinin nazara alınması gerektiği,sigortalı site yönetiminin tacir sıfatını taşımadığı, dolayısıyla her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan bir dava olmadığı gibi taraflar arasındaki uyuşmazlığın sigorta sözleşmesinden kaynaklanmadığı, haksız fiilden kaynaklandığı anlaşılmakla, uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiğinden mahkememizce dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM; Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
Davanın Görev Dava Şartı Yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
Davanın konusu itibariyle davaya bakmaya görevli mahkeme ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ olduğundan HMK 20. Maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık süre içinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli BURSA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
2-Harç, masraf, avans ve vekalet ücreti hususlarının görevli mahkemece karara bağlanmasına, herhangi bir sebeple görevli mahkemede yargılamaya devam olunmaması halinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile yargılama giderlerine hükmedilebileceğine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/10/2022

Katip 221345
¸e-imzalıdır

Hakim 150129
¸e-imzalıdır