Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/833 E. 2022/574 K. 10.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/833 Esas – 2022/574
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/833
KARAR NO : 2022/574
HAKİM :
KATİP :
DAVACI : …PATENT VE DANIŞMANLIK ANONİM ŞİRKETİ – UETS
VEKİLİ : Av. UETS
DAVALI : – hasımsız
DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
DAVA TARİHİ : 21/10/2021
KARAR TARİHİ : 10/05/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 12/05/2022
Mahkememizde görülmekte olan Zayi Belgesi Verilmesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı Vekili Dilekçesinde Özetle; Bursa Ticaret Sicili Müdürlüğü’nde kayıtlı, 1710298900 Vergi Kimlik Numaralı ve adresinde bulunan müvekkili şirket …Patent Ve Danışmanlık Anonim Şirketi’nin “Şirket Pay Defteri” 18 Ekim 2021 tarihinde kaybolduğunu, şirket içerisinde şirket yetkilileri ve çalışanları şirket pay defterini aradıklarını ancak hiçbir surette pay defteri bulunamadığını, aynı gün içerisinde, tutanak ile müvekkili şirkete ait şirket pay defterinin zayi olduğunu, müvekkili şirket Genel Müdürü …ve müvekkili şirket Mali ve İdari İşler Müdürü tarafından tutanak altına alındığını, ortaklarının iradesi dışında zayi olduğundan 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 82’nci maddesinin 7’nci fıkrası uyarınca mahkemeden müvekkili şirkete ait şirket pay defterinin zayi olduğuna dair zayi belgesi verilmesini talep ettiklerini, davanın kabulüne, müvekkili şirkete ait pay defterinin zayi olduğuna dair zayi belgesi verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLER VE GEREKÇE;
Dava, TTK’ nın 82/7. maddesi gereğince zayi belgesi verilmesi istemine ilişkindir.
Davacı sermaye şirketinin tacir olduğundan basiretli şekilde davacı davranmak zorundadır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 05/10/1984 tarih 1982/11-852 Esas ve 1984/788 Karar sayılı kararında “TTK.nun 68/1. maddesi hükmünce “Defter tutmak mecburiyetinde bulunan kimse ve işletmeye devam eden halefleri, defterler! son kayıt tarihinden ve saklanması mecburi olan diğer hesap ve kağıtları tarihlerinden itibaren on yıl geçinceye kadar saklamaya mecburdurlar”. Aynı maddenin son fıkrası da şu düzenlemeye yer vermiştir: “Bir tacirin saklamakla mükellef olduğu defter ve kağıtları yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet sebebiyle ve kanuni müddet içinde ziyaa uğrarsa tacir ziyanı oğrendiği tarihten itibaren onbeş gun icinde ticari isletmesinın bulundugu yerin selahiyetli mahkemesinden kendisine bir vesika verilmesini isteyebilir. Mahkeme lüzumlu gördüğü delillerin toplanmasını da emredebilir. Böyle bir vesika almamış olan tacir defterlerini ibrazdan kaçınmış sayılır…Önce şu husus belirtilmelidir ki, metni yukarıya aynen alınan hükümdeki “yangın, su baskını veya yer sarsıntısı” örnekleri tahdidi bir düzenleme içerisinde yer almamış, “gibi” sözlüğünden de anlaşılacağı üzere tacirin elinde olmayan benzer olaylar da maddenin kapsamında düşünülmüştür. Tacirin 68. maddenin son fıkrasından yararlanabilmesi icin bir taraftan defterlerin korunması amacıyla gereken dikkat ve ihtimamı göstermiş bulunması, diğer taraftan da ziyaa uğramanın onun iradesi dışında, elinde olmayan bir nedenle meydana gelmiş olması zorunludur: Genel bir kural konulamamakla beraber cereyan ettigi yer ve sartlar itibarıyla bir (hırsızlık) olayı sozu edılen madde kapsamında düşünülebileceği gibi, gene başka yer ve başka koşullar altında düşünülmeyebilir de… Davaya konu olayda ise; ticari defter ve belgeler otomobilin içerisine konulmuş ve buradan çalındığı iddia olunmuştur…Ticari defter ve belgelerin iyi muhafaza edilmemiş olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekir.” denilmiştir.
Dolayısıyla Hukuk Genel Kurulu kararında vurgulandığı üzere tacirin saklamakla mükellef olduğu ticari defter ve kağıtları özenle muhafaza etmesi zorunlu olup, yerine göre çalınma halinde bile, zayi belgesi verilemez iken, basiretli tacir gibi davranmama sebebiyle kaybolma iddiası ile sebebiyle zayi belgesi verilemeyeceği gibi iradesi dışında kaybolduğunun dava dilekçesinde açıklanmadığı ve ispatlanmadığından davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
KARAR; Gerekçesi ve ayrıntısısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE;
2-Harçlar yasası gereği alınması gereken 80,70-TL karar ve ilam harcından, peşin yatırılan 59,30-TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40-TL harcın davacıdan alınarak, HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların davacı tarafa İADESİNE,

Dair, davacı vekillinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.10/05/2022

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır