Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/823 E. 2021/983 K. 06.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
(Görevsizlik Kararı)
ESAS NO : 2021/823 Esas
KARAR NO : 2021/983

HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : …(TC. …)
VEKİLİ : Av. … -…. UETS
DAVALI : … – … …
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/10/2021
KARAR TARİHİ : 06/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 06/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; davacı vekilinin 19/10/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı firma adına kayıtlı ve trafik kazası nedeniyle hasarlanan 16 … 101 plakalı … Megane marka otomobil; onarımı yapılmak amacıyla davalı firmanın işyeri adresinden, müvekkile ait çekici araç ile davalı firma yetkililerinden teslim alınarak, müvekkile ait araç tamir servisine getirilmiş ve aracın tüm onarımı yapılarak davalıya adresinde teslim edilmiş olduğunu, hasarlı aracın onarımı için gerekli olan tüm parçalar(mekanik, kaporta vs.) müvekkil tarafından temin dilerek araca monte edilmiş ve tüm işçilikleri yapılarak EK’te sunulan tamir aşamalarındaki resimlerden de anlaşılacağı üzere araç eksiksiz şekilde usulüne uygun olarak onarılmış olduğunu, onarım sonrasında hasarlı araca takılan parça, çekici ücreti ve yapılan işçilik bedellerine istinaden davalıya 25.06.2021 tarihli GIB…. numaralı 22.733,70 TL bedelli e-fatura düzenlenerek elektronik yolla gönderilmiş olduğunu, yasal süresi içerisinde parça, çekici ve işçilik bedellerine ilişkin fatura içeriğine itiraz edilmemiş olup muhteviyatı itibariyle ticari faturanın kesinleşmiş olduğunu, iş bu fatura bedelinin ödenmemesi nedeniyle, davalı aleyhine Bursa 4. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… Esas sayılı icra takip dosyası ile takip başlatıldığını, ancak davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, müvekkili tarafça her ne kadar arabuluculuk yoluna başvuru yapılmış ise de anlaşma sağlanamadığını, davacı müvekkilin alacağının hiçbir teminat altında olmaması, davalının malvarlığını kaçırma endişesi hususları hep birlikte değerlendirilmek suretiyle dava sonuçlanıncaya kadar tedbiren ihtiyati hacze hükmedilmesine karar verilmesini talep ettiği, anılan bu sebeplerle; fazlaya ilişkin dava ve talep hakların saklı kalmak kaydıyla; Bursa 4. İcra Müdürlüğünün 2021… Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, haksız ve kötüniyetli itiraz nedeniyle %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına, tedbir talebinin kabulü ile öncelikle teminatsız aksi halde uygun görülecek teminat mukabilinde borçlunun malvarlığı ile 3. kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini, talep ve dava etmiştir.
CEVAP; davalıya usulüne uygun tebligata rağmen, davaya yasal süresi içerisinde cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
GEREKÇE;
Dava; davacı tarafından fatura alacağının tahsili amacıyla, davalı aleyhine Bursa 4. İcra Müdürlüğünün 2021… Esas sayılı icra takip dosyası ile başlatılan takibe, itirazın iptali davası olup, yasal süresi içerisinde açılmıştır.
Mahkememizce Uyap sistemi üzerinden Bursa 4. İcra Müdürlüğü’nün 2021… Esas sayılı icra takip dosyasının incelenmesinde; davacı vekili tarafından 07/07/2021 tarihinde fatura alacağının tahsili amacıyla, davalı aleyhine 22.733,70-TL miktar üzerinden takip başlatıldığı, davalı şirket yetkilisinin 30/07/2021 tarihli itiraz dilekçesi ile takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce davacı vekilinin İhtiyati Haciz talebi, mahkememizin 27/10/2021 tarihli ara karar ile değerlendirilmekle; tüm dosya kapsamı incelendiğinde, davacı vekilinin ihtiyati haciz talebine ilişkin yargılamanın bu aşamasında görünüşte haklılığını ispat edecek ölçüde delil ibraz edemediği anlaşılmakla, talebin reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce 27/10/2021 tarihinde, BTSO’ya müzekkere yazılarak, davacı …’un tacir kaydının bulunup bulunmadığına ilişkin bilgi sorulduğu, BTSO’nın 02/11/2021 tarihli yazı cevabı ile; … ünvanlı şahıs veya firması kaydına rastlanılmadığı yönünde bilgi verildiği görülmüştür.
Mahkememizce 27/10/2021 tarihinde, davacının bağlı bulunduğu Vergi Dairesi’ne müzekkere yazılarak, davacının VUK 177 maddesi kapsamında tacir olup olmadığının tespiti açısından 2020-2021 yıllarına ilişkin Gelir Vergisi Beyannamelerinin gönderilmesinin istenildiği, Uludağ Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün 28/10/2021 tarihli yazı cevabı ile; …’a ait 2020 yılı yıllık Gelir Vergisi Beyannamesi ile 04-06/2021 tarihli Gelir Geçici Vergi Beyannamesinin gönderildiğine dair bilgi verildiği ve yazı cevabı ekinde ilgili dönemlere ilişkin GVB’nin gönderildiği görülmüştür.
Davacıya ait Gelir İdaresi Başkanlığı Bursa Uludağ Vergi Dairesi Müdürlüğü’nden celp edilen, 2020-2021 yılı vergi beyannamelerine ilişkin bilgilerin incelenmesinde; gerek davanın ticari dava olup olmadığı gerekse de tarafların tacir olup olmadığı hususunun netleştirilmesinin gerektiği, davalının tacir olup olmadığına ilişkin tereddüt bulunmamakla birlikte davacının tacir olup olmadığının değerlendirilmesinin gerektiği, bu hususta 2007/…sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 1/a maddesinde “Esnaf ve Sanatkâr ile Tacir ve Sanayiciyi Belirleme Koordinasyon Kurulunun tespit edeceği ve Resmî Gazete’de yayımlanacak esnaf ve sanatkâr meslek kollarına dahil olup, ekonomik faaliyetini sermayesi ile birlikte bedeni çalışmasına dayandıran ve kazancı tacir veya sanayici niteliğini kazandırmayacak miktarda olan, basit usulde vergilendirilenler ve işletme hesabına göre deftere tabi olanlar ile vergiden muaf bulunanlardan 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 177 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) ve (3) numaralı bentlerinde yer alan nakdi limitlerin yarısını, (2) numaralı bendinde yazılı nakdi limitin tamamını aşmayanların esnaf ve sanatkâr sayılmaları ile esnaf ve sanatkâr siciline ve dolayısıyla esnaf ve sanatkarlar odalarına kaydedilmeleri,” şeklinde düzenlemenin bulunduğu, bu düzenleme gereği VUK 177 inci maddesindeki vergi beyannamesinin verildiği yılın yeniden değerleme oranına göre tahlil edilmesinin gerektiği, davalının 2020 yılına ait beyan ettiği alım miktarının 42.376,61- TL, yıllık hasılat miktarının 87.477,68-TL olduğu, 2021 yılına ait alım miktarının 18.631,83-TL hasılatının ise 74.490,85-TL olduğu bu değerin 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 177/2 maddesinin hasılat miktarına ilişkin 2021 değerleme oranının 150.000,00-TL’nin tamamından az olduğu, bu sebeple davalının tacir kabul edilmemesi gerektiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde; Asliye Ticaret Mahkeme’lerinin görevini belirleyen 6102 sayılı Türk Ticaret Kanu’nun 5. Maddesinin 1. Fıkrası “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın Asliye Ticaret Mahkemesi tüm ticari davalara bakmakla görevlidir.” düzenlemesini getirmiştir. Ticari davaların neden ibaret olduğunu düzenleyen aynı yasanın 4. Maddesi 1. Fıkrası ise” Her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın bu kanunda ve maddenin b,c,d,e,f, bentlerinde öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır düzenlemesini getirmiştir. Davada öncelikle dava şartları hususunda değerlendirme yapmak gerekmiştir.6100 Sayılı HMK’nın 1.maddesinde; görevin kamu düzenine ilişkin olduğu düzenlenmiş olup aynı yasanın 114/1-c maddesinde; görevin dava şartı olduğu belirtilerek, mahkemenin görevli olup olmadığını davanın her aşamasında mahkemenin kendiliğinden araştıracağı hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda; Bursa Ticaret Sanayi Odası Başkanlığı’nın ve Uludağ Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün yazı cevaplarında da anlaşılacağı üzere, davacı taraf tacir olmayıp, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan bir dava olmadığı gibi taraflar arasındaki ihtilafın Ticaret Mahkemeleri’nin görevini belirleyen TTK’nın 4. Maddesinde sayılan hususları kapsamadığı anlaşıldığından bu hususla ilgili yargılama yapma görevi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne ait olup mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR; Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
Davanın Görev Dava Şartı Yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Davanın konusu itibariyle davaya bakmaya görevli mahkeme ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ olduğundan HMK 20. Maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık süre içinde talep edilmesi halinde Görevli BURSA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’ne gönderilmesine,
3-HMK 331/2.madde gereğince; yargılama gideri harç, yargılama gideri ve vekalet ücreti konusunda karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
4-Harç, masraf, avans ve vekalet ücreti hususlarının görevli mahkemece karara bağlanmasına, herhangi bir sebeple görevli mahkemede yargılamaya devam olunmaması halinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile yargılama giderlerine hükmedilebileceğine,
Dair, tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren “2 hafta içerisinde Bursa Bölge Adliye Mahkemeleri Nezdinde istinaf kanun yolu”açık olmak üzere, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu karar verildi.06/12/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır