Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/790 E. 2022/898 K. 12.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/790 Esas – 2022/898
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/790
KARAR NO : 2022/898

HAKİM :
KATİP :

DAVACI : … – TC Kimlik no-
VEKİLİ : Av. UETS
DAVALI : … SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ – 0
VEKİLİ :Av. M UETS
DAVA : Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/11/2019
KARAR TARİHİ : 12/09/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 13/09/2022
Bursa Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu’nun, Bursa Bölge Adliye Mahkemesi,4. Hukuk Dairesi ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi’nin kesin kararları arasındaki uyuşmazlığın giderilmesi istemine ilişkin talep üzerine Yargıtay 5. HD’nin 21/02/2022 tarih ve 2022/1073 Esas 2022/2686 karar sayılı kararı gereği Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairelerinin kesin kararları arasındaki görüş ve uygulama uyuşmazlıklarının giderilerek 5235 sayılı Kanun m.35/1-(3) bendi uyarınca, kesin olarak yargı yeri olarak belirlenmesine karar verildiğinden dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava; dava konusu araçta meydana gelen maddi zarar ve değer kaybı istemine ilişkindir.
Yargıtay 5. HD’nin 21/02/2022 tarih ve 2022/1073 Esas 2022/2686 karar sayılı kararına esas Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin 07/10/2021 tarihli 2021/1672 esas 2021/1483 karar sayılı kararına esas İnegöl 1.Asliye Hukuk Mahkemesince (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) davacı … tarafından çek iptaline yönelik açılan davanın ticaret mahkemesinin görev alanına giren davalardan olduğu, Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu’nun,07.07.2021 tarih ve 608 sayılı kararı gereğince dava dosyasının görevli ve yetkili mahkemesinin Bursa Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu gerekçesiyle dosyanın Bursa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderildiği, Mahkememizce 07.07.2021 tarih ve 608 sayılı kararının yürürlük tarihi olan 01.09.2021 tarihinden sonra açılacak ticari davaların Bursa Ticaret Mahkemelerinde görülmesi gerektiği, ilgili kararın tabii yargıç ilkesine aykırı olarak geniş yorumlanması sonucu geçmişe etkili (makable şamil) uygulanması ve dosyanın mahkemelerine devredilmesinin hatalı olduğu, Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesinin 4. fıkrasının da gözden kaçırılmaması gerektiği, eski tarihli dosyalarla ilgili söz konusu yerlerde bağımsız asliye ticaret mahkemesi bulunmadığından Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu kararının, 01.09.2021 yürürlük tarihinin olduğu gerekçesiyle dosyada görevli mahkemenin belirlenmesi amacıyla dosyanın, Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi’ne gönderildiği, Bursa Bölge Adliye Mahkemesince yapılan istinaf incelemesi sonucunda; “Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu’nun söz konusu kararında, derdest dosyalarının devredilip devredilmediği hususunda bir düzenleme bulunmadığı, Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı kanunun 1. maddesi ile değişik 5/3. maddesinde asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olduğu, bu durumda, göreve ilişkin usul hükümlerinin uygulanacağının düzenlendiği, bir yerde asliye hukuk mahkemesinin, asliye ticaret mahkemesi sıfatı kullanarak ticari davaları görmekle görevli olabilmesi için bu yerde ayrı bir asliye ticaret mahkemesi bulunmaması gerektiği, dava tarihinde İnegöl’de ayrı bir asliye ticaret mahkemesi bulunmamakla birlikte, dava tarihinden sonra Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu’nun, 07.07.2021 tarih ve 608 sayılı kararı ile Bursa Asliye Ticaret Mahkemesi yargı çevresinin Bursa ilinin mülki sınırları olarak belirlenmesi nedeniyle, İnegöl 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin, kararın yürürlük tarihi olan 01.09.2021 tarihinden itibaren asliye ticaret mahkemesi sıfatını kullanabilmesinin mümkün olmadığı, Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen kararda zikredilen Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun, 2017/11-10 esas 2019/401 karar sayılı kararına dayanılarak yeni mahkeme kurulmasının derdest davalar yönünden önceki mahkemenin görevini ortadan kaldırmayacağı açıklanmış ise de; bu karara esas olan olayda, her iki mahkemenin de asliye hukuk mahkemesi olup Hakimler Savcılar Kurulu’nun, fikri ve sınai haklar hukuk mahkemesi kurulmayan yerlerdeki iş bölümü kararı her iki mahkemenin de görevini değiştirmediği, yalnızca iş bölümüne yönelik düzenleme olduğundan somut olayda uygulanamayacağı, öte yandan, davanın açıldığı tarihte ayrı bir asliye ticaret mahkemesi bulunmayan İnegöl 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin, asliye hukuk mahkemesi sıfatıyla davada görevli olduğu, bu görevinin, Hakimler ve Savcılar Genel Kurulu’nun, Bursa Asliye Ticaret Mahkemesi yargı çevresinin Bursa ilinin mülki sınırları olarak belirlenmesine ilişkin kararı nedeniyle sona erdiği, bu durumda, davanın açıldığı tarihte görevli olan ve sonradan görevi sona eren mahkemece verilen kararın esasen devir kararı olduğu, kararda aktarma, devretme, görevsizlik gibi farklı isimlendirmenin sonucu değiştirmeyeceği, bu nedenlerle, Hakimler Savcılar Kurulu Genel Kurulu’nun, 07.07.2021 tarih ve 608 sayılı, Bursa Asliye Ticaret Mahkemesi yargi çevresinin Bursa ilinin mülki sınırları olarak belirlenmesine ilişkin kararı uyarınca, Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde görülmesi gerektiği, bu mahkemece verilen” görevsizlik kararının yerinde olmadığı” gerekçeleriyle Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin yargı yeri olarak belirlenmesine kesin olarak karar verildiği anlaşılmıştır.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi’nin 17/11/2021 tarih 2021/1939 esas 2021/1732 K. sayılı kararının incelenmesinde; Beypazarı Asliye Hukuk Mahkemesince (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla), Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu’nun, 07.07.2021 tarih ve 608 sayılı kararı gereğince dava dosyasının görevli ve yetkili mahkemesinin Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu gerekçesiyle dosyanın Ankara Batı Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verildiği, davacı vekili tarafından kararın istinaf edilmesi üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesince yapılan istinaf incelemesi sonucunda; “verilen karar ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesinde mahkemelerin görevinin ancak yasa ile belirlenebileceği ve göreve ilişkin kuralların kamu düzenine ilişkin olduğunun açıkça ifade edildiği, kesin yetki hallerinin de bu çerçevede değerlendirileceği, bu yasal düzenlemeye paralel olarak görev ve kesin yetki hallerinin dava şartları arasında sayıldığı, Anayasa’nın “kanuni hakim güvencesi” başlıklı 37. maddesinde “Hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz.” denilerek görev ve yetki kurallarının gücü, tabii hakim ilkesi olarak ifade edilen evrensel ilkenin anayasa hükmü haline getirilerek ortaya konduğunu, dava açmanın sonucundan birinin dava açılması anında görevli ve yetkili mahkemenin sabit hale gelmesi hali olduğu (Pertetuatiofori) bu ilkeye göre, sonradan ortaya çıkan değişikliklerin görevi ve yetkiyi değiştiremeyeceği, yasal değişikliklerinde dahi ayrı ve açık bir geçiş hükmü yoksa mahkemelerin görevsizlik kararı vererek ellerinde derdest bulunan dosyaları yeni kurulan mahkemeye gönderemeyecekleri, inceletme yetkisinin bulunduğu yönünde Anayasaya aykırı bir sonuca varılacağı, ortada geçiş hükmü niteliğinde bir yasal düzenleme olmaksızın sırf Kurul’un yargı çevresi belirlemeye ilişkin kararı ile tabii hakim güvencesini garanti eden Anayasa hükmü çiğnenerek derdest dosyaların görevsizlik, yetkisizlik ya da bunlara ilişkin dava şartı yokluğundan usulden rteddi benzeri bir kararla başka bir mahkemeye gönderilmesinin düşünülemeyeceği” gerekçeleriyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak yargılamaya devam edilip esas hakkında karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine kesin olarak karar verildiği anlaşılmaktadır.
Yargıtay 5. HD’nin 21/02/2022 tarih ve 2022/1073 Esas 2022/2686 karar sayılı kararı ile yeni bir mahkemenin faalıyete geçırıldığı tarihten önce derdest bulunan davaların, istek üzerine veya doğrudan doğruya görevsizlik ya da gönderme kararı ile yeni kurulan mahkemeye gönderilmesine olanak bulunmadığından, Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi’nin Hakimler ve Savcılar Genel Kurulu’nun, 07.07.2021 tarih ve 608 sayılı kararı ile müstakil asliye ticaret mahkemelerinin görev sınırlarının belirlenmesi kararı sonrası asliye ticaret mahkemesi olmayan ilçelerde asliye hukuk mahkemesinin asliye ticaret mahkemesi sıfatıyla baktığı derdest dosyaların devredilerek, asliye ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiğine ilişkin kararı yerinde olmadığı, Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesinin kesin kararları arasındaki uyuşmazlığın bu çerçevede giderilmesi gerekmiş, Hakimler ve Savcılar Genel Kurulu’nun, 07.07.2021 tarih ve 608 sayılı kararı ile müstakil asliye ticaret mahkemelerinin görev sınırlarının belirlenmesi kararı sonrası asliye ticaret mahkemesi olmayan ilçelerde asliye hukuk mahkemesinin asliye ticaret mahkemesi sıfatıyla baktığı derdest dosyaların devredilerek, asliye ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiğine ilişkin kararının usul ve yasaya uygun bulunmadığı, Hakimler ve Savcılar Genel Kurulu’nun, 07.07.2021 tarih ve 608 sayılı kararı ile müstakil asliye ticaret mahkemelerinin görev sınırlarının belirlenmesi kararı öncesinde asliye ticaret mahkemesi olmayan ilçelerde asliye hukuk mahkemesinin asliye ticaret mahkemesi sıfatıyla baktığı derdest doşyaların görülmeye devam edilmesi gerektiği; şeklinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairelerinin kesin kararları arasındaki görüş ve uygulama uyuşmazlıklarının bu şekilde giderilmesine 5235 sayılı Kanun m.35/1-(3) bendi uyarınca, kesin olarak yargı yeri olarak belirlenmesine 21/02/2022 gününde oybirliğiyle karar verildiği anlaşılmıştır.
Her ne kadar Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin 2021/1672 esas 2021/1483 karar sayılı kararında Hakimler Savcılar Kurulu Genel Kurulu’nun, 07.07.2021 tarih ve 608 sayılı, Bursa Asliye Ticaret Mahkemesi yargı çevresinin Bursa ilinin mülki sınırları olarak belirlenmesine ilişkin kararı uyarınca, Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde görülmesi gerektiği, bu mahkemece verilen” görevsizlik kararının yerinde olmadığı” gerekçeleriyle Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin yargı yeri olarak belirlenmesine kesin olarak karar verilmiş ise de; Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23.Hukuk Dairesinin kesin nitelikle kararları arasındaki uyuşmazlığı gideren Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 21/02/2022 tarihli 2022/1073 esas 2022/2686 karar sayılı kararı ile Hakimler ve Savcılar Genel Kurulu’nun, 07.07.2021 tarih ve 608 sayılı kararı ile müstakil asliye ticaret mahkemelerinin görev sınırlarının belirlenmesi kararı sonrası asliye ticaret mahkemesi olmayan ilçelerde asliye hukuk mahkemesinin asliye ticaret mahkemesi sıfatıyla baktığı derdest dosyaların devredilerek, asliye ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiğine ilişkin kararının usul ve yasaya uygun bulunmadığı, Hakimler ve Savcılar Genel Kurulu’nun, 07.07.2021 tarih ve 608 sayılı kararı ile müstakil asliye ticaret mahkemelerinin görev sınırlarının belirlenmesi kararı öncesinde asliye ticaret mahkemesi olmayan ilçelerde asliye hukuk mahkemesinin asliye ticaret mahkemesi sıfatıyla baktığı derdest doşyaların görülmeye devam edilmesi gerektiği şeklinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairelerinin kesin kararları arasındaki görüş ve uygulama uyuşmazlıklarının bu şekilde giderilerek 5235 sayılı Kanun m.35/1-(3) bendi uyarınca Hakimler ve Savcılar Genel Kurulu’nun, 07.07.2021 tarih ve 608 sayılı kararı öncesinde bakmaya devam ettiği davaların görülmeye devam edilmesine karar verilmiş olmakla eldeki davanın da Yüksek Yargı Yerinin İlçe Adliyelerinin görevini belirleyen uyuşmazlığın giderilmesine ilişkin kararı Mahkememizi de bağlayacağından, 21/02/2022 karar tarihi itibariyle elde bulunan dosyaların yeniden kaldığı yerden yargılamalarına devam edilmek üzere gönderen yerel mahkemelere iadesine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM:Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Yargıtay 5. HD’nin 21/02/2022 tarih ve 2022/1073 Esas 2022/2686 karar sayılı kararı gereği eldeki işbu dava dosyasının yeniden yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
HMK’nun 23/2. Maddesi gereğince Yüksek Mahkeme Kararı ile göreve ilişkin belirleme yapıldığından bu karar tüm yargı mercii ile tarafları bağlayacağından HMK’nun 20.Maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisine talep edilmesi halinde dosyanın görevli ve yetkili İnegöl 3. Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yokluğunda yapılan açık duruşma sonunda karar verildi. 12/09/2022

Katip ….
e-imza

Hakim ….
e-imza