Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/768 E. 2021/730 K. 04.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

ESAS NO : 2021/768 Esas
KARAR NO : 2021/730
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … -…. UETS
DAVALI : … – …

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/10/2021
KARAR TARİHİ : 04/10/2021
Mahkememizde açılan davanın açık muhakemesi sonunda ;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili dilekçesinde özetle; Müvekkil şirketin inşaat işinde faaliyet gösterdiğini, müvekkil şirket , davalı ile … konutunun satışının yapılması hususunda satış sözleşmesine istinaden 100.000 TL peşinat karşılığından müvekkil şirkete ait olan … İnşaat yapısını 216.500,00 TL karşılığında satın alınması hususunda anlaştıklarını, sözleşmeyle tarafların yüklenecekleri edimler belirlendiğini, söz konusu sözleşmede 100.000 TL peşinat olarak ödendiği, 03/02/2020 tarihinde 32.400 TL’nin ödeneceği, kalan kısımların da her ayın 10′ un da 10.000 TL olacak şekilde ve kalan miktar kaldığında da anahtar teslim sırasında kalan miktarın ödeneceği kararlaştırıldığını, buna rağmen davalı yan tarafından müvekkil şirkete inşaatın yapım aşaması sırasında sözleşmede de belirtilen 100.000 TL peşinat haricinde ilk 3 ay her ayın 10’unda 10.000 TL ödeme yaptığını, davacı müvekkil şirket anlaştıkları bedel üzerinden kalan 86.500 TL’nin anahtar teslim sırasında davalı yan tarafından ödeneceğine ilişkin güven sebebiyle taşınmazın yapım edimini tam ve eksiksiz olarak yerine getirdiğini, müvekkil devir işleminin üzerinden yaklaşık 1yıla yakın bir süre geçmesine rağmen davalı ile arasındaki güven ilişkisi ve iyi niyetli yaklaşım sebebiyle davalının taşınmazın kalan bakiye ödemesini yapmasını beklemiştir. Ancak devir işlemi sırasında ve sonrasında davalı yan tarafından kalan taşınmazın bedeli müvekkilimize ödenmediğini, müvekkilimiz tarafından taşınmazın kalan bakiyesi defaatle istenmişse de davalı … tarafından ödeme yapılmamış olup müvekkili günden güne oyaladığını, zira müvekkil ile uzun zamandan beri yaptıkları şifahi görüşmelerden de olumlu bir sonuç çıkmadığını, satış sözleşmesi uyarınca kötü niyetli davalıya devir etmek maksadıyla tapuda devri gerçekleştirilen fakat meydana gelen hileli işlemler neticesinde müvekkil şirkete ödenmeyen davalıya devrolan dava konusu … konutun tarafların hukuki durumunda meydana gelebilecek zararları önlemek ve sözleşmeye aykırı gerçekleşen tescile binaen dava konusu taşınmazın satılmasına engel olmak amacıyla, tensiple beraber mahkemenizce teminat talep edilmeksizin tapu siciline şerh düşülerek taşınmazın 3. kişilere ve satışının engellenmesi için teminatsız olarak tapu kaydına ihtiyati tedbir veya davalıdır şerhi konulmasını, davalı yan tarafından müvekkile ödenmeyen 86.500 TL’nin bedelin denkleştirici adalet ilkesine göre günümüzde ulaştığı değerinin devir tarihi ile bilirkişilerce tespit edilecek değerinindavalı tarafından müvekkile ödenmesine karar verilmesini yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
GEREKÇE :
19/12/2018 tarihli Resmi Gazete yayınlanarak yürürlüğe giren 30630 Sayılı Yasa ile Değişik 6102 Sayılı TTK’nun 5.maddesine eklenen madde (3) Dava Şartı Arabuluculuk başlıklı, madde 5/A- (1) gereğince; bu kanunun 4.maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında, dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuş olması dava şartıdır.
Aynı yasa ile 6325 Sayılı Kanuna ek olarak getirilen Dava şartı Arabuluculuk başıklı madde 18/A-1-2 gereği; ”…. İlgili Kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir….” başlıklı hükümleri uyarınca konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuş olması dava şartı olarak öngörülmüştür.
Davanın mahiyetinin; yasa maddesi ile getirilen tarafların arabuluculuk yolu ile üzerinde müzakere edip anlaşmaları mümkün bulunan bir miktar alacağa ilişkin olması nedeni ile yasa hükümlerinin özü itibari ile ticari arabuluculuğa tabi olması gerektiği mahkememizce değerlendirilmiş olup; davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın 6102 Sayılı TTK’nun 5/A maddesi, 6325 Sayılı Kanunun 18 (A) 1-2 maddesi gereği davanın dava şartı yokluğundan usulden REDDİNE,
2-Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 59,30 TL maktu harcın peşin yatırılan 1.477,21.-TL harctan mahsubu ile hazineye irat kaydına, bakiye 1.417,91.-TL harcın istem halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yatırılan gider avansının, kullanılmayan kısmının HMK 333.Md. Uyarınca, karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
Dair; 2 hafta içerisinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemeleri Nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi.

İş bu kararın gerekçesi 04/10/2021 tarihinde yazılmıştır.

Katip …
✍e-imzalı

Hakim …
✍e-imzalı