Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/752 E. 2023/320 K. 28.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/752 Esas – 2023/320
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR

ESAS NO :2021/752 Esas
KARAR NO :2023/320

HAKİM :…
KATİP :…

DAVACI :… – …
VEKİLİ :Av. .. – [16280-82131-…] UETS
DAVALI :1- … – … Adalet Mah. 10036 Sk. No:3 İç Kapı No:10 Merkezefendi/ DENİZLİ
VEKİLİ :Av. …- [16476-74185-…] UETS
DAVALI :2- … SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ – … Torun Center, Fulya Mahallesi, Büyükdere Caddesi No:74/D Şişli/ İSTANBUL
VEKİLİ :Av. .. – [16715-17078-….] UETS
DAVALI :3- … SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ – … [25999-56551-.] UETS
VEKİLİ :Av. … – Etiler Mahallesi Tepecik Yolu No:82 Dalmaz Aparmanı K:3 D:5 Beşiktaş/İstanbul 34337 Şişli/ İSTANBUL
DAVALI :4- … – … Sümer Mah. 2459/1 Sk. No:9 İç Kapı No:5 Merkezefendi/ DENİZLİ
DAVA :Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ :29/09/2021
KARAR TARİHİ :28/03/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :25/04/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;Davacı Vekili Dilekçesinde Özetle;davacı …’un, … adlı kişinin … plakalı aracı ile arka koltukta seyir halindeyken … adlı kişinin adına kayıtlı … adlı kişinin sevk ve idaresinde bulunan … plakalı aracın asli kusurlu hareketi ile bulunduğu aracın kaza yaptığını, Kazada … plakalı araç asli kusurlu bulunduğunu, Kaza sonucunda müvekkilinin ağır olarak yaralanmış derhal hastaneye kaldırılmış olduğunu, tahkikat sonucunda davacının maddi tazminat (sürekli iş göremezlik (maluliyet -efor (güç kaybı), geçici iş göremezlik, bakıcı giderin, SGK tarafından karşılanmayan doğmuş veya doğacak tedavi için gerekli masrafların/ücretlerin/giderlerin (tedavi,hastanece alınan ücretlerin, yol, yemek, alınan veya alınacak ameliyat, ilaç, araç ve gereç) tahkikat aşamasında kesin olarak belirlenmesinin mümkün olduğu anda artırılmak üzere makul, belgeli veya Yargıtay’ca kabul edilen belgesiz masrafların)) tazminatının kesin olarak belirlenmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere şimdilik 10.000 TL maddi tazminatının kaza tarihi olan 11/10/2017 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalılardan kusur ve sorumluluk oranlarına göre müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı … Sigorta A.Ş. Vekili Dilekçesinde Özetle;davaya konu trafik kazası sonrası tutulan Kaza Tespit Tutanağı sonucu kazaya karışan karşı araç … plaka sayılı araç asli ve tam kusurlu olduğunu, davalı şirketin tazminata ilişkin sorumluluğundan bahsedebilmek için sigortalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunduğunun ispat edilmesi gerektiğini, tazminat sorumluluğu sigortalı araç sürücünün kusuru oranında ve poliçe limitleri ile sınırlı olduğunu,
davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile sigortalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunup bulunmadığı, var ise kusur oranının Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesince belirlenmesini gerektiğini,davacının iddia edildiği gibi işgücü ve vücut fonksiyon kaybına uğradığı sabit olmadığını, maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi hususunun adli tıp kurumu 3. ihtisas dairesi tarafından  yerine getirilmesi gerektiğini, borçlar Kanunu’nun 46. maddesi ( 6098 sayılı TBK m. 54 ) gereğince sürekli maluliyet nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin taleplerde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerektiğini, “erişkinler için engellilik değerlendirmesi hakkındaki yönetmelik ‘e göre maluliyet oranının tespiti için heyet raporu alınması gerektiğini,
davacının sürekli malul olup olmadığı adli tıp kurumu tarafından tespit edildikten sonra, sürekli maluliyet tazminat miktarı aktüerler siciline kayıtlı aktüer sıfatını haiz bilirkişi tarafından hesaplanması gerektiğini,
bu nedenlerle mahkemece dava konusu olay nedeni ile zarar hesabına karar verildiğinde bu hesaplamaların, aktüerler siciline kayıtlı aktüer sıfatını haiz bilirkişi tarafından ve trh 2010 tablosu ve genel şartlar ek 3 ‘de yeralan diğer esaslar dikkate alınarak yapılması gerektiğini,
geçici iş göremezlik tazminatı, tedavi ve bakıcı giderleri trafik sigortası genel şartları ve karayolları trafik kanunu gereği trafik poliçesi teminatı kapsamı dışında olup sgk tarafından ödenmesi gerektiğini, 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanacağını,
Trafik Sigortası Genel Şartlarına göre tedavi süresince çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler yani geçici iş göremezlik zararı, geçici bakıcı giderleri ile sağlık harcamaları sağlık gideri teminatı kapsamında olduğunu, sağlık giderleri ise KTK mad 98 hükmüne göre SGK tarafından karşılanması gerektiğini,
torba yasa kapsamında değiştirilen karayolları trafik kanunu hükmü gereği geçmişe de dönük olarak trafik kazaları neticesinde mağdurların özel, resmi ve/veya yarı resmi tüm sağlık kurumlarında yapılan harcamalar zorunlu mali mesuliyet sigortası , ihtiyari mali mesuliyet sigortası ve ferdi kaza sigortası teminatlarından çıkarılmış, bu harcamaların hepsinin sosyal güvenlik kurumu tarafından karşılanacağı hükme bağlandığını, kanun değişikliği geçmişe de yürür şekilde çıkarıldığını, sağlık kuruluşlarında yapılan harcamalarla ilgili olarak davalı aleyhine tazminata hükmedilmesi gerektiğini, davacı tarafın var olduğunu iddia ettiği maluliyet sebebiyle SGK’dan herhangi bir ödeme alıp almadığı/kendisine maaş bağlanıp bağlanmadığı belirlenmesi gerektiğini,
davacı tarafın iddia edildiği gibi sürekli iş göremezliği söz konusu ise bu durumda SGK’dan kendisine herhangi bir aylığın bağlanıp bağlanmadığı ve SGK’dan herhangi bir ödeme alıp almadığı belirlenerek maluliyet zararının kurumca giderilip giderilmediği ve ne ölçüde giderildiği saptanması gerektiğini, ödenen sosyal sigorta gelirleri ile zarar tamamen karşılanmış ise söz konusu dönem için tazminat ödenmesi gerekmeyeceğini, yapılan sigorta yardımları daha fazla ise, kalan miktar, çifte ödemeyi önlemek için ikinci dönemin tazminat hesabından düşülmesi gerektiğini, davacının kaza tarihinden itibaren avans faiz talep etmesi yasal mesnetten yoksun olduğunu, davacı taraf, kaza tarihinden itibaren faiz talep ettiğini, faiz talep edebilme hakkı temerrüt hükümleri gereğince , temerrüde düşürülme olgusunun gerçekleşmesine bağlı olduğunu, ancak davacı tarafın davalı şirkete yasanın öngördüğü anlamda usulüne uygun bir müracaatı olmadığını, davalı şirket , temerrüde düşmediğini, dava açılmasına sebebiyet vermediğini, davalı şirketin faiz ve yargılama gideri ile dava vekalet ücretinden sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, belirterek davanın usulden reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın ticari nitelikte olduğunu, zorunlu arabuluculuk başvuru şartı kapsamında müvekkili davalı ve diğer davalı … taraf gösterilmediğini, bu yönü ile arabuluculuk dosyası eksiklik taşıdığını, söz konusu eksiliklik sebebiyle dava şartı yerine getirilmediğini, davanın öncelikle dava şartı yoluğu sebebiyle reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı taraf dava dilekçesinde, müvekkil … üzerine kayıtlı davalılardan … sevk ve idaresinde bulunan … plakalı aracın dava konusu kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu olduğu ifade edildiğini, davacının delil olarak gösterdiği ve kazada yaralanan …’un davacı olduğu mahkememizin 2019/247 Esas sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporunda müvekkili davalı …’ye % 30 oranında kusur izafe edildiğini, davacı taraf bu dosyada alınan kusur raporunun yeterli olduğunu somut dosyamızda kusur raporu alınmasına gerek olmadığını belirttiğini, dolaysıyla davalı …’nin asli kusur sebebiyle % 100 kusur isnat etmek mümkün olmadığını, davacının adli muayene raporuna göre kemik kırığının hayat fonksiyonlarına etkisi orta olarak belirlendiğini, engelli sağlık kurulu raporuna göre % 14 malul olduğu düşünüldüğü ifade edildiğini, bu raporun mahkemece esas alınması mümkün olmayacağını, dosyanın adli tıp kurumuna sevk edilerek maluliyet raporu alınması gerektiğini, davacı tarafça sigorta şirketine başvuruda bulunulduğunu, sigorta şirketindeki işlemleri devam ettiğini, bu işlemlerin soncunun beklenmesi gerektiğini, davacı birden fazla maddi tazminat talebinde bulunduğunu maddi tazminatlara ilişkin alacak taleplerinin sonuç bölümünde ayrı ayrı olarak açıklanması gerektiğini, bu eksikliğin davacı tarafından giderilmesi gerektiğini, davanın davalı … yönünden reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı taraf, mahkeme dosyasına sunduğu delil ve belgeleri taraflarına tebliğe çıkartılmadığını, anılan tüm belgelere karşı cevap ve itiraz haklarının saklı tuttuklarını, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 121. Maddesinde; “dava dilekçesinde gösterilen ve davacının elinde bulunan belgelerin asıllarıyla birlikte harç ve vergiye tabi olmaksızın davalı sayısından bir fazla düzenlenmiş örneklerinin veya sadece örneklerinin dilekçeye eklenerek, mahkemeye verilmesi ve başka yerlerden getirtilecek belge ve dosyalar için de bunların bulunabilmesini sağlayıcı açıklamanın dilekçede yer alması zorunludur.” denildiğini, davacıların tüm belge ve delillerini tarafımıza tebliğe çıkartmak zorunda olduğu açıkça ifade edildiğini, yeni düzenlemeye göre zarar görenlerin doğrudan dava açma hakkı ortadan kaldırıldığını, dava öncesinde sigorta kuruluşu’na başvuru zorunluluğu getirildiğini, haliye başvurunun tam yapılması gerektiğini, yapılan hasar başvurusunda genel şartlar gereği sunulması zorunlu evraklar sunulmadığını, davalı şirketçe başvuru sahibine ödeme yapılamadığını, davacı tarafından yapılmış geçerli bir başvuru söz konusu olmadığını, mahkeme huzurunda ikame edilen başvuru anılan dava şartına haiz olmadığını, ilgili davanın başkaca hiçbir incelemeye gerek duyulmaksızın reddinin gerekeceğini, motorlu araç kazalarından doğan maddi tazminat taleplerine ilişkin olarak zamanaşımı konusu 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 109. maddesinde düzenlendiğini, “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar“ denildiğini, davası konusu trafik kazası anılan zamanaşımı süreleri geçtikten çok sonra açılmış olduğundan zamanaşımı itirazlarımız doğrultusunda işbu davanın reddi gerekeceğini, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte; davalı şirket, karayolları trafik kanunu’nun 91. maddesi ve zorunlu mali mesuliyet sigortası (zmms) uyarınca, sigortalısının kusuru ile 3. şahıslara verdiği zararı poliçe teminat limiti ile sınırlı olmak üzere tazmin etmekle mükellef olduğunu, kusur oranlarının tespiti için hem Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi’nden hem de Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyeti’nden seçilecek kusur konusunda uzman bilirkişi heyetinden rapor alınması zorunluluk arz ettiğini, dosyadaki mübrez bilgi ve belgelerin hiçbiri tarafların kusur oranlarını tespit etmeye elverişli olmadığını, davalı Şirket’in; Karayolları Trafik Kanunu’nun 1. maddesi ve Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası uyarınca, sigortalısının kusuru ile 3. kişilere verdiği zararı, yine poliçe teminat limiti ile sınırlı olmak üzere tazmin etmekle mükellef olduğu da göz önüne alındığında, Sayın Mahkemeniz’ce Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyeti’nden Seçilecek kusur konusunda uzman bir bilirkişi ve ayrıca Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi marifetiyle kusur durumu tespitinin yapılmasının hukuki bir zorunluluk olduğunu, davaya konu olan kazanın meydana gelmesinde etkili olan tüm unsurların irdelenerek tarafların kusur durumunun belirlenmesi için dosyanın Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyeti’nden seçilecek kusur konusunda uzman bir bilirkişiye ve Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’ne tevdii edilmesi gerektiğini, müvekkilimiz şirket poliçe kapsamında davacı tarafın tedavi giderleri kapsamında sayılan geçici iş görmezliğe ve bakıcı giderine ilişkin tazminat taleplerinden sorumlu olmadığını, geçici iş göremezlik giderleri ve geçici iş göremezlik dönemine tabi geçici bakıcı tazminat talepleri 01.06.2015 tarihli Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları gereği teminat dışı olduğunu, söz konusu Genel Şartlar’ın yürürlüğe girmesi itibariyle geçici iş göremezlik tazminat talepleri tedavi giderleri kapsamında olduğunu, 6111 sayılı yasa uyarınca davalı Şirketin’in tedavi giderleri ve geçici iş göremezlik talepleri nedeniyle herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun ”Maddi ve Manevi tazminat” başlıklı 90. maddesi ”Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/01/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” hükmünü havi olup maddeden açıkça anlaşılacağı üzere Trafik poliçesinden kaynaklan tazminat ödemeleri kanun hükmü ile genel şartlara tabi kılındığını, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları’nın “Kapsama Giren Teminat Türleri” başlıklı A.5. Maddesinde uyarınca 01.06.2015 tarihli Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları ile birlikte, tedavi giderleri dolayısıyla davalı şirketin herhangi bir sorumluluğu kalmayıp tüm sorumluluk SGK’ nın olduğunu, bu hususun kamuoyunda torba yasa olarak da anılan ve 25.02.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6111 Sayılı “Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması İle Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” ile de kesinleştiğini, 6111 Sayılı Kanunun 59. Maddesi ile değişik 2918 Sayılı Kanunun 98. Maddesi ve 6111 Sayılı Kanunun Geçici Birinci Maddesi gereğince; “”Trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmi ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanır.” denildiğini, davalı şirket’in tedavi teminatının devri için SGK’ya prim aktarımı da yaptığını, dolayısıyla yapılan bu prim aktarımından sonra söz konusu aracın karıştığı bir trafik kazası sebebiyle doğacak tüm tedavi gideri ve bu kapsamda yer alan geçici iş göremezlik talepleri SGK tarafından karşılanacağını, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla bir an için aksi düşünülür ve dava konusu kaza nedeniyle tazminat hesabı yapılmasına karar verilir ise; haksız eylem sonucu yaralanma ve maluliyet sebebiyle açılacak maddi tazminat davalarında, tazminatın denkleştirilmesi kuralı gereğince, olay sebebiyle elde edilen kazanımların tazminat tutarından indirilmesi ile haksız eylem sonucu gerçekleşen gerçek zararın belirlenmesi ve ona göre tazminata hükmedilmesi gerektiğini, bu kapsamda tazminat hesabı da uzmanlık gerektirdiğinden, hazine müşteşarlığı tarafından kabul edilen bir aktüer uzmanı seçilerek anılan hesaplamalar yaptırılmalı, bu konuda uzman olmayan hukukçulara bu görev tevzi edilmemesi gerektiğini, işbu davaya konu kazada, davacı taraf sigortalı araç içerisinde yolcu konumunda olduğunu, davacı tarafın içinde bulunduğu araçta herhangi bir ivaz karşılığı olmaksızın bulunup, bulunmadığının tespiti davalı şirket’in sorumululuğu açısından büyük önem taşıdığını, bir başka deyişle somut olayda hatır taşıması mevcut olduğunun tespiti halinde, aleyhe hükmedilme ihtimali olan tazminat miktarında yerleşik içtihatlar gereği indirim yapılması gerekeceğini, davacı tarafın emniyet kemerinin takılı olup olmadığının araştırılması gerektiğini, davalı şirket nezdinde tanzim edilen poliçe karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi olduğunu, bu poliçe karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarına tabi olduğunu, işbu cevap dilekçesine konu dava manevi tazminat talepli olarak ikame edilmiş olup söz konusu talep karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları uyarınca teminat kapsamına alınmayan hal olarak belirtildiğini, bu sebeple davalı şirket’in huzurda görülen dava nezdinde davayı kabul anlamına gelmemek şartıyla manevi tazminat bakımından herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, işbu davanın davalı şirket nezdinde reddi gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle beraber bir an için söz konusu huzurda görülen davanın haklı olduğu varsayılsa bile, davalı şirket’in faizden sorumluluğunun sınırlı olduğunu, davanın kabulü anlamına gelmemek kaydıyla, aleyhimize hüküm kurulması halinde davalı şirket dava tarihinden itibaren ve ancak yasal faizle sınırlı olarak sorumlu tutulabileceğini, belirterek öncelikle zamanaşımı def’imiz ve gerekçeli itirazlarımız dikkate alınarak Sayın Mahkemeniz nezdinde görülen olan haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, Kazaya karışan araç sürücüsünün kusur durumunun tespiti için Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyeti’nden ve Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi’nden kusur raporu alınmasına; varsa derdest ceza davasının sonucunun bekletici mesele yapılmasına, davacının maluliyet oranının tespiti için Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi tarafından “Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik’e” göre rapor alınmasına, kabul anlamına gelmemek kaydıyla tazminat oranı ve miktarının tespiti için, yukarıdaki hususlar tamamlandığında Hazine Müsteşarlığı Aktüerler Sicili’ne kayıtlı aktüer bilirkişiden TRH 2010 Mortalite Tablosunda yer alan verilere göre rapor düzenlenerek gerçek zararın tespit ettirilmesine, aleyhe hüküm kurulacak olması halinde SGK tarafından yapılan-yapılacak ödemelerin müvekkilimiz Şirket’in sorumluluğundan tenziline harç, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin başvurana yükletilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Bursa Uludağ Üniversitesi Sağlık Bilimleri Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı’nca düzenlenen raporda ” 1.10.2017 tarihinde trafik kazası geçiren hastada oluşan nefes darlığı arazının 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı resmi gazetede yayınlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik esas alınarak değerlendirilmesinde; fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, sürekli maluliyet oranı tayinine mahal olmadığı, kot kırığının iyileşme süresinin 45 (kırkbeş) güne kadar uzayabileceği, geçici bakıcı ihtiyacı olmadığının” tespit edildiği görülmüştür.
Bilirkişi 07/02/2023 Tarihli Raporunda Özetle; Davacının efor kaybı zararının 2.106,10TL, yol gideri zararının 200,00TL olduğu hesaplandığı, davacının … SİGORTA’nın 7096 kusuruna karşılık gelen tazmin sorumluluğunun 1.614,27TL, … Sigorta Anonim / …’nin 3096 kusuruna karşılık gelen tazmin sorumluluğunun 691,83 TL olacağı hesaplandığı, davacının 03.10.2022 dilekçesinde, “Araç sahibi ve sürücü ile karşılıklı olarak anlaştık. İş bu dosya kapsamında elde verilerle herhangi bir hak ve alacağımız kalmamıştır. Karşı taraflardan vekalet ücreti ve yargılama masrafı talebimizi yoktur. Karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmesini ve dosyanın işlemden kaldırılmasını” talep ettiği yönünde görüş ve kanaat bildir takdiri mahkemeye bırakmıştır.
Tüm dosya kapsamına göre;Dava konusu uyuşmazlığın Taraflar arasındaki ihtilaf: Davacının yolcu olarak bulunduğu dava dışı …’a ait davalı … Sigorta A.Ş’ce ZMMS ile sigortalı … plakalı araç ile davalı …’ye ait davalı … kullanılan davalı … Sigorta’ca sigortalı … plakalı araç arasında 11/10/2017 tarihinde meydana gelen kaza sebebiyle davacının tüm davalılardan maddi tazminat talebi ile davalı … ve …’den manevi tazminat talebinin yerinde olup olmadığı noktasında toplandığı görülmüştür.
Davacı ile davalı gerçek kişilerin 10.000 TL manevi tazminat alarak maddi ve manevi tazminat açısından sulh oldukları, bu sebeple karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini talep ettikleri görülmüş olup, manevi tazminat açısından tarafların sulh olmaları sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Maddi tazminat açısından ise mahkememizce aldırılan adli tıp raporuna göre davacının kalıcı maluliyetin bulunmadığı, 45 güne kadar geçici iş göremezliğinin bulunduğunun tespit edildiği, alınan aktüer bilirkişi raporuna göre davacının 2.106,10TL geçici iş görmezlik zararının 200,00TL yol giderinin bulunduğu, bedelin davacının talebinden az olduğu, davacının herhangi bir alacağının bulunmadığı, davacının davalı gerçek kişiler ile maddi tazminat açısından da sulh oldukları bu bağlamda davalı gerçek kişilerden bir talebinin bulunmadığı beyanı doğrultusunda müteselsil borçluların birbirlerinin hak ve yükümlülüğünü ağırlaştırmayacağı ilkesi kapsamında davanın reddine karar verilmiş, yargılama gideri davacıya yükletilmiştir.
HÜKÜM; Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Maddi Tazminat talebi açısından davanın REDDİNE,
2-Manevi tazminat açısından Karar Verilmesine Yer olmadığına,
3-Alınması gereken 179,90-TL harçtan, peşin yatırılan 68,31-TL harcın mahsubu ile bakiye 111,59-TL harcın davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
4-Maddi tazminat yönünden Davalılar …, … Sigorta Anonim Şirketi, … Sigorta Anonim Şirketi kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak müştereken ve müteselsilen davalılara VERİLMESİNE,
5-Manevi tazminat yönünden davacılar vekilinin beyanı doğrultusunda vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
6-Davacı tarafça yapılan mahkeme masrafının kendi üzerinde bırakılmasına,
7-6325 Sayılı Kanun 18/A-11-12-13 maddeleri uyarınca 1.360,00-TL zorunlu arabuluculuk hizmeti giderinin davacıdan alınarak hazineye irat KAYDINA,
8- Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Miktar itibari ile kesin olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne davalıların yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/03/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır