Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/736 E. 2022/527 K. 21.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/… Esas
KARAR NO : 2022/527

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … -…UETS
DAVALI : … … …
VEKİLİ : Av. … – … UETS
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/09/2021
KARAR TARİHİ : 21/04/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 16/05/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili Şirket …isimli dünyaca ünlü cola markasının Bursa bölge distribütörü olduğunu, davalı da müvekkili şirketten düzenli olarak ürün alan bir şirket olup, taraflar arasında yürütülen ticarete göre müvekkili şirketin kestiği faturaların otuz günlük ödeme vadesi bulunduğunu, davalı şirketin cari hareket dökümündeki total borcunun 45.052,02 TL’ye ulaşması ve son teslim edilen ürünlere ilişkin ERF202100002690 numaralı faturanın ödeme tarihi olan 01.04.2021 tarihinin üzerinden uzunca bir süre geçmesine rağmen herhangi bir ödeme yapmamış olması hasebiyle müvekkili şirketçe 29.04.2021 tarihinde Bursa 12. İcra Müdürlüğü’nün 2021… E. Sayılı dosyası üzerinden takibe geçilmiş olduğunu, fakat davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, müvekkili tarafça her ne kadar arabuluculuk bürosuna başvuru yapılmış ise de anlaşma sağlanamadığını, anılan bu sebeplerle; davalı tarafın icra takibine yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi ile, yargılama giderleri ve vekaleti ücretin de davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kabul anlamına gelmemekle birlikte davacının talepleri zamanaşımına uğramış olduğunu, huzurdaki davanın zamanaşımı yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, ayrıca işbu davaya bakmaya huzurdaki mahkemenin yetkili olmadığını, zira, davacı taraf işbu davayı, kendi yerleşim yerinde açmış bulunduğunu, oysaki 6100 Sayılı Kanunun 6. Maddesi gereğince; Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.” davanın İstanbul Asliye Ticaret Mahkemelerinde açılması gerektiğini, bu nedenle, yetki ilk itirazında bulunduğunu, davacı tarafından, müvekkilin borcunu ödemekte geciktiği; ödeme yükümlülüğünü yerine getirmediği iddia edildiğini, ancak müvekkilin böyle bir borcu bulunmadığı gibi olan borçlarını zamanında ödediği müvekkille yıllardır ticaret hayatında olan herkes tarafından bilindiğini, müvekkilin, alacaklı olduğunu iddia eden davacı tarafa herhangi bir borcu bulunmadığını, bu nedenle borca, faiz oranına, faize ve tüm ferilere açıkça itiraz ettiklerini, dava konusunun faturadan kaynaklı alacak iddiası olduğu, ancak söz konusu faturalar müvekkili şirkete tebliğ edilmediğini, bu sebeple faturaların ve içeriğinin kabulünün mümkün olmadığını,kesinlikle kabul anlamına gelmemekle birlikte; davacı şirket üzerine düşen sorumluluğu yerine getimeyerek, pek çok kez müvekkillin istediği ürünleri geç hatta eksik getirdiğini, buna rağmen davacı tarafından, eksik ve geç getirilen ürünlerin parasının istenmesi TMK’nın 2. maddesine aykırı davranışlara sebebiyet vermiş, davacı şirket basiretli ve dürüst davranma yükümlülüğüne aykırı hareket ettiğini, dolayısıyla davacı tarafından yerine getirilmeyen hizmetin karşılığının talep edilmesi, kendisini alacaklı gibi göstererek sebepsiz zenginleşmeye çalışıldığı, ayrıca davacı; müvekkilin davacı şirketten düzenli ürün aldığını buna binaen de taraflar arasında oluşmuş ticari ilişkiye göre, müvekkil şirketin kestiği faturaların otuz günlük ödeme vadesi olduğunu iddia etmiş ise de, bu husus gerçeği yansıtmadığını, zira davacı tarafın bu iddiaları hukuki dayanaktan yoksun olmakla birlikte yalnızca beyan olarak bırakılmış, gerekli deliller dosyaya kazandırılmamış olduğunu, anılan bu sebeplerle; davanın reddine, takip konusu alacağın %20den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava; Bursa 12. İcra Müdürlüğünün 2021… Esas sayılı dosyası ile başlatılan takibe itirazın iptali davası olup yasal süresi içerisinde açılmıştır.
Mahkememizce; Bursa 12. İcra Müdürlüğünün 2021… Esas sayılı dosyasının uyap sistemi üzerinden celp ve incelenmesinde; davacı vekili tarafından 29/04/2021 tarihinde, davalı aleyhine cari hareket dökümü ve faturalardan kaynaklı alacağın tahsili amacıyla, 45.385,63-TL asıl alacak, 583,17-TL (01/04/2021-29/04/2021) işlemiş faiz olmak üzere toplam 45.968,80-TL miktar üzerinden takip başlatıldığı, davalı vekilinin 01/06/2021 tarihli itiraz dilekçesi ile takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların bağlı bulundukları vergi dairelerine müzekkere yazılarak, tarafların 2020, 2021 yıllarına ait BA/BS formları dosyamıza celbedilmiştir.
Mahkememizce; dava dosyası, ibraz edilen deliller kapsamında taraflara ait ticari defter ve dayanağı kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak davacının var ise alacaklı olduğu miktar ve faizinin belirlenmesine karar verildiği, davacı tarafın ticari defter ve dayanağı kayıtlarının incelenmesine yönelik rapor tanzimi için, bilirkişiye yerinde inceleme yetkisi de verilerek, dosya tüm ekleri ile birlikte konusunda uzman SMMM bilirkişi ….’a teslim edilmiştir.
01/02/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle;Bursa 3.Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/… Esas Sayılı mevcut dosyası, davacı şirkete ait 2020 ve
2021 yılı e defter (yevmiye) defterinin incelenmesi sonucu; davalı şirket 2020 ve 2021 yıllarında ticari defterlerini (yevmiye) defterini e-defter olarak tuttuğu,12/2020, 01/2021, 02/2021, 03/2021,04/2021 aylarının e defter beratlarının kanuni sürelerde
oluşturulduğu, davacı şirket tarafından, davalı şirkete düzenlenen faturalar
toplamının 90.437,65 TL,
davalı şirket tarafından, davacı şirketin banka hesabına yapılan ödemeler toplamının 28.000,00
TL ve davalı şirket tarafından, davacı şirkete düzenlenen iade faturaları
toplamının 17.052,02 TL olmak üzere davacı şirketin, davalı şirketten gözüken bakiye alacağı 45.385,63 TL olduğu, davacı şirket ile davalı şirket arasında (25.12.2020-02.03.2021) tarihleri arasında ticari bir
ilişkinin mevcut olduğu, tarafların BA BS formlarının birbirini teyit ettiği, davacı şirketin ticari
defterlerine göre takip tarihinde; davacı şirketin, davalı şirketten 45.385,63 TL alacaklı
gözüktüğü, davacı tarafından takip tarihinden önce davalı şirkete borcun ödenmesi yönünde
gönderilmiş yazılı bir ihtarın mevcut olmadığı yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi yönünden ise, İstanbul Çağlayan Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazıldığı, İstanbul 21. ATM’nin 09/02/2022 tarih ve 2022/.Talimat sayılı dosyası ile davalı taraf defterlerinin incelenmesi sonucu SMMM bilirkişi ….’dan alınan bilirkişi raporunun dosyamıza ibraz edildiği görülmüştür.
26/01/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; 2022/3 Tal. (Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/… E.) sayılı dava dosyasına
ilişkin olarak Sayın Mahkemece tarafımızdan istenilen davalı şirket defter kayıt ve belgeleri
üzerinde yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda özetle;
2021 yılına ait davalı şirket ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin yasal süreleri
içerisinde yaptırıldığı, defterlerin kapanış tasdik süreleri rapor tarihi itibarıyla
dolmadığı, bu meyanda, davalı şirket ticari defterlerinin kendisi lehine delil olma
vasfını haiz olduğu,
taraflar arasındaki ticari işlemlerden kaynaklanan cari hesap bakiyesinin
45.385,62 TL alacak bakiyesi verdiği, davalı şirketin bu tutar kadar davacı şirkete
borcunun bulunduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde; Takip konusu alacağın taraflar arasındaki ticari nitelikteki satım sözleşmesinden kaynaklanan fatura alacağı olduğu, mahkememizce delil olarak dayanılan taraf ticari defterlerinin incelenmesine karar verildiği, HMK’nun 222.maddesi uyarınca tarafların ticari defterlerinin birbirini doğrulayan hususlarda kesin delil oluşturduğu, HMK 222/3 maddesinde”İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir.” hükmü gereği taraf ticari defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucu, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında, davacı şirket tarafından davalı şirkete düzenlenen faturaların davalı defterlerinde kayıtlı olup, tarafların BA-BS formlarının birbirini teyit ettiği, akdi ilişkinin ve fatura içeriğinin davalı tarafça kabul edilmiş sayılacağı, her iki tarafın ticari defterlerine göre, takip tarihinde; davacı şirketin, davalı şirketten 45.385,63 TL alacaklı
gözüktüğü,davalı tarafın ödeme ilişkin belge de sunmadığı, davacı tarafından takip tarihinden önce davalı şirkete borcun ödenmesi yönünde
gönderilmiş yazılı bir ihtarın mevcut olmadığından davacı tarafın işlemiş faiz talebinde bulunamayacağı, anlaşılmakla, mahkememizce dava ve takip talebi dikkate alınarak, davanın kısmen kabulü ile, davalının Bursa 12. İcra Müdürlüğünün 2021… Esas sayılı icra takibine itirazının kısmen iptaline, icra takibinin işlemiş faiz dışında, 45.385,63- TL asıl alacak tutarı üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, ayrıca alacak likit ve yasal şartlar oluşmakla davalı-borçlu aleyhine asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; davalının Bursa 12. İcra Müdürlüğünün 2021… Esas sayılı icra takibine itirazının KISMEN İPTALİNE, icra takibinin işlemiş faiz dışında, 45.385,63- TL asıl alacak tutarı üzerinden DEVAMINA, Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Alacak likit ve yasal şartlar oluşmakla asıl alacağın %20 si tutarında hesap edilen 9.077,12-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya VERİLMESİNE,
3-Harçlar yasası gereğince alınması gereken 3.100,30-TL harçtan peşin alınan 555,20-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.545,10-TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAT KAYDINA,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 13/1-2 uyarınca belirlenen 6.700,13-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, davanın kabul ve red oranına göre, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 13/1-2 uyarınca belirlenen 583,17-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafından yapılan 623,00-TL harç, 1.200,00-TL bilirkişi ücreti ve 80,00-TL tebligat masrafı olmak üzere toplam 1.903,00-TL yargılama giderinin kabul ret oranına göre 1.878,85-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
7-7155 Sayılı Kanunun 23.maddesi ile 6155 Sayılı Kanun 18/A-12-13 maddeleri uyarınca 1.320,00 TL arabuluculuk hizmeti giderinin, reddedilen miktarın alacağın %2’sini aşmaması ve Hazine tahakkuk sınırı dikkate alınarak davalıdan alınarak hazineye İRAT KAYDINA,
8-Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.21/04/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır