Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/730 E. 2022/1319 K. 27.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
ESAS NO :2021/730 Esas
KARAR NO :2022/1319
HAKİM :… …
KATİP :… …
DAVACI :… – …
VEKİLİ :Av. … –
DAVALI :S.S KOOPERATİFİ – … …
VEKİLİ :Av. … – [16519-15359-59669] UETS
DAVA :Kooperatif Üyeliğinin Tesbiti
DAVA TARİHİ :23/09/2021
KARAR TARİHİ :27/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :27/01/2023
Mahkememizde görülmekte olan Kooperatif Üyeliğinin Tesbiti davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;Davacı Vekili Dilekçesinde Özetle; davacı …, davalı kooperatifin faaliyet alanı Aydınpınar Mahallesinde ikamet etmekte ve zeytin yetiştiriciliği ile iştigal ettiğini, davacının Bursa İli, Mudanya İlçesi, Aydınpınar Köyü, 109 ada, 230 parsel nosuna kayıtlı, zeytinlik vasıflı taşınmazın da maliki olduğunu, davacı Bursa 17. Noterliğinin 23666 yevmiye nolu ve 28.05.2021 tarihli ihtarnamesi ile 08.07.1994 tarih ve 06017 sayılı, kooperatif ana sözleşmesi hükümlerini bütün hak ve ödevleriyle birlikte kabul ettiğini davalı kooperatife bildirdiğini, 08.07.1994/06017 sayılı Kooperatif Ana Sözleşmesinin “Ortaklık Payları, Şahsi Alacaklılar” başlıklı 6. maddesinde; kooperatife giren her ortağın 10 ortaklık payı almasının  gerekli olduğu, ortakların yüklendikleri nakdi sermayenin ¼ ünü ilk girişte, geri kalanını da en geç 2 yılda ve eşit taksitlerle ödemek zorunda oldukları karara bağlandığını, tadil tasarısı madde 27 ile birlikte “Kooperatife giren her şahsın en az bir ortaklık payı alması gereklidir. Bir ortak en çok 5000 payı geçmemek üzere istediği miktarda sermaye payına sahip olabilir. Bir ortaklık payının değeri 100 Türk Lirasıdır. Birkaç pay bir ortaklık senedinde gösterilebilir. Önceden alınması taahhüt edilen pay miktarı tamamen ödenmedikçe pay arttırılması yapılamaz” düzenlemesine yer verildiğini, düzenlemeler gereği davacı, davalı kooperatifie üye olmak adına gerekli bir ortaklık payı değeri 100 TL’sini kooperatif hesabına yatırdığını, davacının, davalı kooperatife üye olabilmek adına kaleme aldığı Bursa 17. Noterliğinin 23666 yevmiye nolu ve 28.05.2021 tarihli ihtarnamesini ve ortaklık payı ödemesine dair dekontu mahkemeye sunduklarını, davacı, gerek kooperatif ana sözleşmesi, gerekse de 1136 sayılı Koopertifler Kanunu’nun 8. maddesinde hüküm altına alınan şartlara haiz olduğu ve kanun açık kapı ilkesini benimsediği halde, davacının kooperatife üyelik talebini, davalı kooperatif yönetim kurulunun kaleme aldığını,  Bursa 1. Noterliğinin 10007 yevmiye nolu ve 22.06.2021 tarihli ihtarnamesi ile bir gerekçe gösterilmeksizin reddedildiğini, üyelik talebini reddeden  Bursa 1. Noterliğinin 10007 yevmiye nolu ve 22.06.2021 tarihli ihtarnamesini sunduklarını, dava konusuna ilişkin olarak, kooperatif hukukunun temel ilkeleri çerçevesinde üyelik talebinin reddedilmesi hukuka aykırı olduğunu, şartları taşıyan ve ana sözleşmedeki yükümlülükleri yerine getiren herkesin üyeliğe kabulü zorunlu olduğunu, kooperatif yönetim kurulunun ana sözleşmeye aykırı biçimde karar alması veya ana sözleşme hükümlerini etkisiz kılacak şekilde karar alması da hukuka aykırılık teşkil edeceğini, fiilen üye olamadığı için bu karara karşı hukuk yoluna başvurma hakkına sahip olduğunu düşündüklerini, üyelik başvuru genel kurul önüne getirilmeden doğrudan yönetim kurulunun bir ihtarıyla reddedilmeyeceğini, haklı bir sebep yoksa üyelik talebinin genel kurul dahi reddedemeyeceğini, yönetim kurulunun hem genel kurulu hem de ana sözleşmeyi bertaraf eden kararı hukuken yok hükmünde olduğunu, yönetim kurulu hak ve yetkilerini aşarak, kooperatif menfaatını da zedeleyecek nitelikte işlem yaptığını, mezkur kararın uygulanması hukuken mümkün olmadığını, işlemin usulüne uygun olarak alınmış bir yönetim kurulu kararı mı yoksa sadece bir cevabi ihtar mı olduğu da anlaşılamadığını, yönetim kurulunun makul bir red gerekçesi göstermemesi de hukuka uygun olmadığını, belirterek davamızın kabulü ile; davacı …’IN, davalı S.S. Aydınpınar Tarımsal Kalkınma Kooperatifine üyelik başvurusunun reddine dair işlemin hukuka aykırı olduğunun tespitine, gerekirse işlemin iptaline karar verilmesini, muarazanın giderilmesine ve davacı …’ın kooperatife üye olarak kabulü gerektiğine karar verilmesini, yargılama masraf ve giderleri ile ücret-i vekaletin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı Vekili Dilekçesinde Özetle;davacı ile davalı Kooperatif sınırları içerisinde, ikamet ettiğini ve zeytin yetiştiriciliğini yaptığını, bu nedenle Kooperatif’e üye olmak için başvurduğunu, ancak başvurusunun olumsuz karşılandığını, Kooperatife üye olmak için kanunun aradığı tüm şartları yerine getirdiği gerekçesi ile söz konusu davacı Kooperatif’in Ret işleminin iptalini dava ve talep ettiğini, dava konusu davalı Kooperatif kararı usul ve yasaya uygun olup, davacı tarafın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun işbu davasının reddi gerektiğini, davacı …, Bursa 17. Noterliği’nin 28.05.2021 tarih ve 23666 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile 08.07.1994 tarih ve 06017 sayılı, Kooperatif ana sözleşmesi şartlarını taşıdığından bahisle Kooperatife üye olmak istediğini, davacı tarafın işbu talebi, davalı Kooperatif Yönetim Kurulunca görüşüldüğünü ancak Kooperatif üyelik sayısının dolması nedeniyle, davacı tarafın işbu talebi olumlu karşılanmadığını, bu nedenle, davacı tarafın davalının rızası ve onayı olmaksızın T.C. Ziraat Bankası Güzelyalı Mudanya Şubesinden Sermaye payı olarak yatırdığı 100,00 TL yine aynı banka şubesi aracılığıyla 22.06.2021 tarihinde davacı tarafa iade edildiğini, bu hususlar, Bursa 1. Noterliği’nin 22.06.2021 tarih ve 10007 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davacı tarafa bildirildiğini, davacı taraf ise davalı Kooperatife üye olmak amacıyla işbu davayı açtığını, Kooperatifler ortak ekonomik, sosyal ve kültürel ihtiyaç ve istekleri müşterek sahip olunan ve demokratik olarak kontrol edilen bir işletme yoluyla karşılamak üzere, gönüllü olarak bir araya gelen insanların oluşturduğu özerk bir teşkilat olduğunu, Kooperatifler, toplumsal kalkınmayı geliştiren ve ticari işletmeler için temel sağlayan özgün bir modele dayandığını, davalı Aydınpınar Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifi ise bu amaçlarla 08.07.1994 tarih ve 06017 sayılı, ana sözleşmesi ile kurulduğunu, bu zamana kadar tüm Kooperatif üyelerine kusursuz bir hizmet sunduğunu, bu kusursuz hizmet, özellikle gönüllü olarak bir araya gelen üyelerin katkı ve çabaları neticesinde gerçekleştiğini, davalı Kooperatifin kusursuz bir işleyişinin olması, Kooperatife olan üyelik taleplerini kurulduğu günden bu yana artmasına neden olduğunu, gelinen aşamada, üye fazlalığı nedeniyle, davalı kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye düşme ihtimalinin kuvvetle muhtemel olduğunu, bu nedenledir ki, kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye düşme ihtimalinin ortadan kaldırılması adına, bu konu 30.06.2021 tarihli Genel Kurul’da görüşüldüğünü, 30.06.2021 tarihli davalı kooperatif Genel Kurul Toplantı Tutanağını incelendiğinde ….. …… önderliğinde 21 üyenin yazılı önerisi ile kooperatife yeni üye alınmaması konusunun, oyçokluğu ile gündeme alındığını ve gündemin 12. maddesinden önce görüşüleceğinin kararlaştırıldığını, ilave gündem maddesinde ise, yeni üye alınmaması, üyeliğin dondurulması maddesinin oy çokluğu ile kabul edildiğini, davalı kooperatifin 30.06.2021 tarihinde gerçekleşen Genel Kurul Toplantısında bu husus açıkça gündem maddesi olarak görüşüldüğünü ve kooperatife yeni üye alınmaması hususu, oy çokluğu ile hüküm altına alındığını, davacı talepleri de, davalı kooperatifin mevcut sayısının, kooperatif mevcudiyetini tehlikeye düşürdüğünden reddedildiğini, davalı kooperatif gönüllü olarak bir araya gelen insanların oluşturduğu bir yapı olduğunu, bu konuda, kooperatif ortaklarının her türlü gereksinimlerini uygun koşullarla elde etmelerini sağlamak için, kâr amacı gütmeden hizmet verdiklerini, bu hususta, mevcut kooperatif üyelerinin menfaatleri, yeni üye olmak isteyen kişilerin menfaatlerinden üstün tutulacağını, gönüllük esaslı olduğundan, kooperatif ortaklarının yeni üye alınmaması yönünde Genel Kurulda aldıkları karara da saygı duymak gerektiğini, bu itibarla, kooperatif ortaklarının davacı tarafın üyeliğini istememesi yönünde birden fazla gerekçesinin olduğunu açıkça belirtmek gerektiğini, davalı kooperatif tarafından yapılan işlem usul ve yasaya uygun olduğundan, davacı tarafın açmış olduğu işbu haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddini talep etmek gerektiğini belirterek davacı tarafın usul ve yasaya aykırı, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davasının reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava konusu uyuşmazlık davacının davalı S.S. Aydınpınar Tarımsal Kalkınma Kooperatifine üyelik başvurusunun reddine dair kararın hukuka uygun olup olmadığı, davacının kooperatife üye olarak kaydının yapılmasının gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır. Davacının Bursa İli, Mudanya İlçesi, Aydınpınar Köyü, 109 ada, 230 parsel nosuna kayıtlı, zeytinlik vasıflı taşınmazın da maliki olduğunu, davacı Bursa 17. Noterliğinin 23666 yevmiye nolu ve 28.05.2021 tarihli ihtarnamesi ile 08.07.1994 tarih ve 06017 sayılı, kooperatif ana sözleşmesi hükümlerini bütün hak ve ödevleriyle birlikte kabul ettiğini davalı kooperatife bildirdiği, davalı kooperatife başvurusu kooperatifçe reddedildiği görülmüştür.
Mevcut davada öncelikle çözümlenmesi gereken husus, üyelik talebi kooperatif yönetim kurulunca reddedilen davacının doğrudan yönetim kurulu kararına karşı dava açıp açamayacağıdır. Yargıtay 23.Hukuk Dairesi’nin emsal olarak kabul edilecek 2013/781 Esas, 2013/883 Esas sayılı kararında”…davacının kişisel haklarını ilgilendiren Yönetim Kurulu Kararına karşı, anasözleşme ve yasada yasaklayıcı açık bir hüküm bulunmaması nedeniyle doğrudan dava açabileceğinin kabulü ile 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 8/2. ve kooperatif anasözleşmesinin 3. maddesindeki koşulları taşıyıp taşımadığı yönünde tarafların iddia ve delilleri çerçevesinde değerlendirme yapılarak, ortaklığa engel bir halinin bulunmaması halinde, davacının ortaklık şartlarını taşıdığının tespitine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde yanılgılı gerekçeyle hüküm tesisi doğru görülmemiştir.” şeklinde karar verilmiştir. Mevcut dosyamızda emsal kararda olduğu gibi davacının başvuru tarihinde kooperatif üyesi olmadığı, yönetim kurulu kararını genel kurula götüremeyeceği bu sebeple yönetim kurulu kararına karşı dava açabileceğinin kabulü gerektiği kanaatine ulaşılarak yargılamaya devam olunmuştur.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 8. ” Kooperatif ortaklığına girmek için gerçek kişilerin medeni hakları kullanma yeterliliğine sahip olmaları gerekir. Ortak olmak isteyen gerçek ve tüzelkişiler, kooperatif anasözleşmesi hükümlerini bütün hak ve ödevleriyle birlikte kabul ettiklerini belirten bir yazı ile kooperatif yönetim kuruluna başvururlar. Kooperatif, ortaklarına kendi varlığı dışında şahsi bir sorumluluk veya ek ödemeler yüklüyor ise ortak olmak isteği, bu yükümlerin yazılı olarak kabul edilmesi halinde değer taşır. Yönetim Kurulu; ortaklar ile ortak olmak için müracat edenlerin anasözleşmede gösterilen ortaklık şartlarını taşıyıp taşımadıklarını araştırmak zorundadır.” hükmü uyarınca bir kişinin kooperatife üye olabilmesi için kanunda yazan zorunlu şartlar ile kooperatif ana sözleşmesindeki şartları sağlaması gerekmektedir. “Kooperatif ortağı olunmasında “açık kapı ilkesi” geçerlidir. Ortak olmak için yöneticilerin istekleri değil, objektif şartların gerçekleşmesi yeterlidir.” (HGK., E. 2017/1690 K. 2020/724 T. 6.10.2020) Madde metninde de izah edildiği üzere bu görev kooperatif yönetim kuruluna verilmiş olup, yönetim kurulu kanunun emredici hükümleri ile ana sözleşme hükümlerini inceleyerek karar vermek zorundadır.
Mevcut davada davacının kooperatif üyesi olup olamayacağı hususunda kooperatif ana sözleşmenin ortaklığa ilişkin hükümlerinin irdelenmesi gerekmektedir. Ana sözleşmenin 8.maddesindeki “Kooperatifin kuruluşundaki ortak sayısı en az 15 kişidir. Çalışma bölgesi içine girmesi mümkün, üretim ve geçim kaynakları bakımından aynı veya benzer nitelikte olan, aralarında ortak fayda ve hizmet ilişkileri kurulabilen yerleşim merkezlerinde oturanlardan ortak alınır.” şeklinde ifade edilmiş, Ana sözleşmenin 9 uncu maddesinde “Aşağıdaki şartlara haiz ve bu şartları yerine getiren medeni haklarına kullanma yeterliliğine sahip gerçek kişilerle, kamu tüzel kişileri kooperatife ortak olabilir.a) Türk vatandaşı olmak,b) 5. Maddede belirtilen çalışma bölgesi içinde en az bir yıl ikamet etmiş olmak,c) Aynı bölgede başka ‘bir tarımsal kalkınma kooperatifinin ortağı olmamak,d) Kooperatifin çalışma konularına giren konularda ticaret ve komisyonculuk yapmamak,e). Kuruluşta bu ana sözleşmeyi imzalamış olmak veya sonradan kooperatife girişte bu ana sözleşme hükümlerini bütün hak ve ödevleri ile birlikte kabul ettiğine dair bir ortaklık dilekçesi vermiş olmak,f) Ortaklık için taahhüt ettiği paranın en az 1/4 ünü peşin olarak ödemek” şeklinde ifade edilmiştir.
Davacının mahkememizce celp edilen nüfus kayıtlarına göre 2007 yılından beri Aydınpınar Mahallesi’nde ikamet ettiği, dosya kapsamından aynı bölgede başkaca bir bir tarımsal kalkınma kooperatifinin ortağı olmadığı, Türk Vatandaşı olduğu, kooperatif hesabına 9/f maddesi uyarınca ödeme yaptığı sabit olup, mahkememizce tartışılması gereken husus davacının 9/d maddesindeki “Kooperatifin çalışma konularına giren konularda ticaret ve komisyonculuk yapmamak” koşulunu sağlayıp sağlamadığıdır. Bu noktada mahkememizce BTSO’ya müzekkere yazılmış olup, müzekkere cevabından davacının tacir olduğu, restuarant işlettiği anlaşılmış, davacının bağlı bulunduğu vergi dairesine yazılan müzekkere cevabında ise uyuşmazlık tarihinde kaydının bulunmadığının bildirildiği görülmüştür. Ana sözleşmenin 9/d maddesindeki kooperatifin çalışma alanı içeresindeki konularda ticaret ve komisyonculuk yapılmamasına ilişkin hüküm ile ana sözleşmenin 7 inci maddesi hükümleri birlikte değerlendirildiğinde davacının restaurant işletmeciliği hususundaki faaliyetinin çalışma konularında girmediği anlaşılmıştır. Ziraat odasına yazılan müzekkere kayıtlarına göre davacının çiftçilikle uğraştığının belirtildiği, kooperatifin çalışma alanı ve konusunun tarımsal kalkınmaya ilişkin olduğu, davacının kooperatif üyesi olma hususunda ana sözleşmenin 9.maddesi hükümleri uyarınca usulüne uygun şekilde başvurusunun bulunduğu, davacının davalı kooperatif üyesi olmaya ilişkin şartları taşıdığı, kooperatif kanunu 8 inci maddesi hükümleri uyarınca açık kapı ilkesi gereğince davacının kooperatif üyesi olarak kabulünün gerekeceği anlaşılmakla davacının kooperatif üyesi olarak tespit edilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM; Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile, Davacının kooperatif üyesi olduğunun tespitine,
2-Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 80,70 -TL harçtan başlangıçta alınan 59,30- TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 21,40- TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan 59,30-TL peşin harç, 59,30-TL başvuru harç ve 51,20-TL yargılama gideri olmak üzere toplam 169,98 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemeleri Nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okundu, usulen anlatıldı. 27/12/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır