Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/703 E. 2023/138 K. 10.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
ESAS NO :2021/703 Esas
KARAR NO :2023/138
HAKİM :… …
KATİP :… …
DAVACI :… – … …
VEKİLİ :Av. … – [16179-71877-04439] UETS
DAVALI :… – … …
VEKİLLERİ :Av. … – [16939-39144-75432] UETS
Av. … – [16446-44571-04574] UETS
Av. … – [15724-27887-76040] UETS
DAVA :Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :17/09/2021
KARAR TARİHİ :10/02/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :28/02/2023
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;Davacı Vekili Dilekçesinde Özetle;davacı …, … Konfeksiyon İnş. Gıda San. Tic. Ltd. Şti . Şirketinin sahibi olup inşaat işinde faaliyet gösterdiğini, davacı, davalı alacaklı ile Bursa İli, Osmangazi İlçesi, Hamitler Mah. 6400 Ada, 489 Parsel Dubleks konutunun satışının yapılması hususunda anlaştıklarını, taraflar kendi aralarında yapmış oldukları satış sözleşmesine istinaden 100.000 TL peşinat karşılığından davacıya ait olan Yılmazlar İnşaat yapısını 216.000 TL karşılığında satın alınması hususunda anlaştıklarını, söz konusu sözleşme incelendiğinde görüleceği üzere 100.000 TL peşinat olarak ödendiği, 03/02/2020 tarihinde 32.400 TL’nin ödeneceğini, kalan kısımların da her ayın 10 un da 10.000 TL olacak şekilde ve kalan miktar kaldığında da anahtar teslim sırasında kalan miktarın ödeneceğinin kararlaştırıldığını, davalı yan tarafından ödediği tutarlar garanti altında ve ödediği paraların teminatı olması amacıyla davacıdan ödediği miktarlara ilişkin senet vermesini talep ettiğini, ticari hayatını güvene dayalı inşa eden davacı, davalı yanın bu talebini olumlu karşılayarak davalının ödediği rakamlara ilişkin senet verdiğini, aradan geçen zaman içerisinde davalı, davacı tarafından yapılan inşaatın kaba inşaat diye tabir edilen aşamasına gelindiğinde davacıya ödemiş olduğu 120.000 TL ye karşılık 120.000 TL’lik senet istediğinde davacı tarafından 30/01/2020 düzenlenme tarihli senet verildiğini, söz konusu senedin teminat olarak verildiği senedin arkasına da yazıldığını, bu olaydan yaklaşık 1 ay sonra davalı yan tarafından 10.000 TL daha ödeme yapıldığında davacı tarafından yine 10.000 TL ye karşılık 30/01/2020 düzenlenme tarihli senet verildiğini, inşaatın tamamlanması aşaması bittiğinde tapunun devri sırasında davalı yan tarafından gayrimenkulün kalan ödemesi yapılıp gayrimenkulün devri gerçekleştirildiğini, ancak devir işlemi sırasında ve sonrasında davalının ödemiş olduğu paraların teminatı olan senetler davacıya iade edilmediğini, davacı tarafından senetlerin iadesi defaatle istenmişse de davalı … icra takibine konu senetleri davacıya iade etmeyerek oyaladığını, davalı bu arada davalı yandan teminat olarak vermiş olduğu senetlerin iade edilmesini beklerken; davalı yan davacıdan almış olduğu gayrimenkulü satamaması sebebiyle almış olduğu taşınmazı 400.000 TL karşılığında geri kendisinden almasını talep ettiğini, davacının davalıya geri almak zorunda olmadığı senetlerini iade etmesini söylemişse de davalı uhdesinde bulunan davacıya ait olan senetleri yasal icra takibi başlatmakla tehdit ettiğini, nihayetinde kötü niyetli olarak Bursa 15. İcra Müdürlüğü 2021/7762 Esas numaralı icra takibini başlatıldığını, davalı yan tarafından davacı aleyhine başlatılan Bursa 15. İcra Müdürlüğü 2021/7762E. Sayılı icra takibi Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/700 D.İş dosyasından 10.000 TL ihtiyati haciz alınarak davalının iş yerine hacze gidildiğini, ihtiyati haciz sırasında davacıya icra dosyasının alacaklı vekili tarafından 10.000 TL üzerinden ihtiyati hacizle hacze gelinmiş olmasına rağmen işini ve her ne kadar icra dosyasında borçlu olarak görünen davacının hak ve menfaatleri zedelenerek 170.000 TL ödemediği taktirde davacı 3 katlı olan tekstil dükkanında bulunan bütün malların haczedilip muhafaza edileceği baskısı yapıldığını, söz konusu bu baskı ve tehdit alacaklı vekili tarafından icra memuru önünde yapıldığını, davacı haciz esnasında gelişen olaylar neticesinde ticari itibari ve işletmesinin menfaatine zarar gelmemesi adına haciz esnasında alacaklı vekilinin hazırlamış olduğu protokolü imzalayıp 30.000 TL ödeme yaparak haciz baskısından kurtulduğunu, söz konusu 13/09/2021 tarihli protokol incelendiğinde Av. …’nun hesabına haciz masrafı ve vekalet ücreti adı altında 30.000 TL ödeme yapıldığı, Bursa İli, Osmangazi İlçesi, Hamitler Mah. 6400 Ada, 489 Parsel Dubleks konutun 400.000 TL bedel ile icra dosya alacaklısı …’ın …’a satışının gerçekleştirileceğini tehdit ve haciz baskısı ile imza altına alındığını, söz konusu protokol incelendiğinde davacı borçlu göründüğü icra dosyasında hacze gelinmiş olmasına rağmen haciz esnasında icra ve iflas hukuku ve kaideleri hiçe sayılarak davacının daha öncesinde davalıya satmış olduğu gayrimenkulün 400.000 TL karşılığından iadesini garanti altına alınmaya çalışıldığını, davacının mağduriyetine sebep olan haciz, Anayasal olarak korunan hukuk devleti, insan onuru, mülkiyet hakkı ve ölçülülük ilkeleri ile çeliştiğini, bu haciz, icra hukukuna özgü kanunîlik, cebrî icra tedbirlerinin sınırlı ve belirli olması ve menfaat dengesine de aykırı olduğunu,
davaya konu teminat senetlerine ilişkin başlatılan icra takibine devam edilmesi neticesinde davacının mağduriyetinin artacağını, mağduriyetinin önlenmesi ve tamiri mümkün olmayan zararlara yol açılmaması açısından icra takibinin durdurulmasına karar verilmesi gerektiğini belirterek Bursa 15. İcra Müdürlüğü 2021/7762E. Esas Sayılı dosyasının öncelikle teminatsız, sayın hakimliğiniz aksi kanaatte ise uygun görülecek teminat karşılığında ihtiyati tedbir ile durdurulmasına, usul ve yasaya uygun olarak açılan davamızın kabulüne, teminat olarak verilen senetlerin geçersizliğine ve bu sebeple de senede dayalı olarak başlatılan icra takibinin iptaline, müvekkilimizin davalıya borcu olmadığının tespitine, davalının haksız ve kötü niyetli takip yapmış olması nedeni ile davalı aleyhine %20’sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı Vekili Dilekçesinde Özetle;icra takibine konu senet şekli özellikleri incelendiği takdirde teminat senedi olmaktan uzak olduğunu, teminat senetlerinin başat belirleyici özellikleri hangi hukuki ilişkiye istinaden verildiğinin senet metninde açıkça yazması gerektiği ve buna ek olarak ayrıca bir protokol /sözleşme düzenlenerek temel ilişki ile kambiyo ilişkisinin saptanarak bağlantılarının kurulması olduğunu, somut olayda ise icra takibine konu senet metninde sadece ”teminat senedidir” ibaresi bulunduğunu, hangi hukuki ilişkinin teminatı olarak verildiği yönünde herhangi bir şekilde ayırt edici ibareler bulunmadığını, senedin teminat senedi olup olmadığının saptanması hususu ticaret mahkemesinin görev alanının dışında kaldığını, davacı tarafın borçlu olmadıklarının tespiti ise alacak davasının konusu olmadığını, menfi tespit davasının konusu olduğunu, davacı tarafın dilekçesinde borca ve fer’ilerine de itiraz ettiğini, borca itiraz kurumu; takip ve İCRA-İFLAS hukukuna özgü bir kurum olduğunu, netice itibariyle iik m.169 uyarınca sadece kanunda yazılı sürede ve icra mahkemeleri’ne dilekçe ile başvurarak borca itiraz edilebileceğini, asliye ticaret mahkemeleri’ne yapılan borca itiraz başvurusunun hukuken geçerli olmadığını, davacı taraf her ne kadar icra dosyası kapak hesabı miktarınca ve ödenen miktar bakımından borçlu olmadıklarını iddia etmiş olsalar da bu iddia haksız ve hukuki mesnetten yoksun olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte davacı taraf yapılan ödemenin haciz ve muhafaza baskısı altında yapmış olduğunu beyan ettiğini, borçlu taraf yükümlü olmadığı bedeli haksız yere haciz ve muhafaza tedbiri baskısı altında ödediğini icra takip dosyasına bildirmesi gerektiğini, ortada icra takip dosyasına yapılmış herhangi bir ödeme bulunmadığını, bahsi geçen ödeme haciz mahallinde alacaklı vekilinin IBAN numarasına EFT/HAVALE yolu ile gönderilmiş ve gönderilirken açıklama kısmına herhangi bir ihtirazi kayıt eklenmediğini, 13.09.2021 tarihinde uygulanan haciz işleminde, borçlu … 10.000,00 TL miktarında ödeme yapmak suretiyle ihtiyati haciz kararının infazını durdurmak imkanına sahipken ve bu durum kendisine bildirilmesine rağmen kendi vekili AV. Ali Altın’ın gözetiminde, alacaklı vekiline 30.000,00 TL ödeme yaptığını, borçlu …’ın; yukarıda izah edilen durumun kendisine bildirilmesine ve durumu anlamasına rağmen 10.000,00 TL ödeme yaparak ihtiyati haciz kararının infazını durdurmak yerine 30.000,00 TL ödeme yaparak bakiye borç miktarının azalmasını ve işbu borç üzerinden işleyecek faizin düşmesini sağlamaya çalışması, …’ın borcunu kabul ettiğinin açık emaresi olduğunu, borçlu …’a haciz mahallinde borçlu olduğu, borcu ve miktarı anlatılmış kendisi de borcunu kabul ettiğini, görülmekte olan dosyaya sunulan 13.09.2021 tarihli BELGE VE PROTOKOL başlıklı evrakın ilk cümlesinde ”Bursa 15. İcra Müdürlüğü’nün 2021/7762 esas sayılı dosyasıyla …’dan alacaklı idik” düzenlemesi yer almakta ve belgenin altında da borçlu … ile kendisinin vekili olan Av. Ali Altın’ın imzası yer aldığını, 13.09.2021 tarihinde imzalanan protokol …’ın borcunu kabul ettiğinin resmen ispatı olduğunu belirterek davanın reddi ile yukarıda açıklanan usul ve esasa ilişkin taleplerinin kabulüne, re’sen nazara alınabilecek hususların değerlendirilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de karşı taraftan tahsil edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Davacı Tanığı Abdulkerim YIKMAZ ” Ben …’ın oğluyum. Olay günü babamın iş yerinde iken haciz memurları gelmiş. Ben haciz memurları geldikten sonra haciz memurlarının yanına indim. Borcumuzun ne kadar olduğunu sordum. Bize alacaklı vekili tarafından 120.000,00 ve 10.000,00 TL’lik 2 adet senedin bulunduğunu ve bunlar için hacze geldiklerini söyledi. Ben Hukuk Fakültesi okumam sebebi ile biraz aşinalığım bulunsa da o tarih itibari ile durum normal geldi. Herhangi bir şekilde itiraz etmedim. Daha sonra sadece 10.000,00 TL’lik ihtiyati haciz sebebi ile iş yerine geldiklerini öğrendim. Babama 30.000,00 TL’lik protokol düzenlettirdiler. Babamda mecburen düzenledi. Görgüm bilgim bundan ibarettir, tanıklık ücret talebim yoktur” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı Tanığı … “Ben davacı …’ın arkadaşıyım. Olay günü biz … ile birlikte iken Bağlarbaşındaki dükkanına haciz geldiği bildirilmesi üzerine birlikte davacının Bağlarbaşındaki dükkanına geçtik. 2 tane avukat, 1 tane bayan icra memuru vardı. Haciz anında 2 avukat sürekli Serdar isimli bir avukat ile görüşme yapmaktaydılar. Bir müddet sonra serdar isimli avukat bizi arayarak bizi çağırdı. Bizde Bağlarbaşındaki dükkandan Veysel ile birlikte yaklaşık 2 km uzaklıkta bulunan bir kahvehaneye gittik. Dükkanda avukat olduğunu bildiğimiz Serdar isimli kişi Veysel’i 170.000,00 TL senden alacağımız var diyerek 30.000,00 TL’lik parayı almak için her şeyi yaptılar. Veysel de en son parayı dükkandan mal kaldırılmasın, insanlara rezil olmamak için ödedi. Görgüm bilgim bundan ibarettir, tanıklık ücret talebim yoktur ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı Tanığı … “Ben …’ın Bağlarbaşında bulunan dükkanında çalışmaktayım. Haciz günü icra memuru haciz için geldiklerini söyledi. Bugüne kadar böyle bir durum ile karşılaşmadığımızdan şaşırdık. Hacize neden geldiğini haciz memuruna sorduğumda size herhangi bir belge gösteremeyiz ancak 170.000,00 TL’lik senet için geldiklerini söyledi. Bende bu durum üzerine …’ı çağırdım. Ben çağırınca aceleleri olduklarını söylediler. Biran önce hacze başlaması gerektiklerini söylediler. Bunun üzerine Veysel başka bir avukat ile başka bir yerde görüşme yaptılar. Daha sonra aralarında protokol yapmışlar. Bu protokol yapılıp geri dükkana gelene kadar haciz memuru ve avukatlar dükkanda kaldılar. Görgüm bilgim bundan ibarettir, tanıklık ücret talebim yoktur” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı … yemin ” Benim davacıdan nakit alacağım vardı. Kendisine nakit 120.000,00 TL ve 10.000,00 TL nakit parayı ayrı tarihlerde vermiştim, 120.000,00 TL’lik senedi ve 10.000,00 TL’lik ayrı bir senedi bu alacak karşılığında aldım bu senet herhangi bir teminat amacıyla verilmemişti, daire satışı bu ticari ilişkiden bağımsız bir konuydu bu senetler bu daire satışına teminat amacıyla verilmemişti, bu daire satışına konu olan daireyi karşı taraftan almıştık tapu devri üzerimize yapıldı ve parası ayrıca ödendi, davacının bu senetler karşılığında bana 130.000,00 TL borcu vardır. Ben bu konuda yeminimde sebat ediyorum” şeklinde yemin etmiştir.
Tüm dosya kapsamına göre;dava konusu uyuşmazlığın davacı tarafından keşidecisi … lehtarı … olan, 120.000,00 TL Miktarlı 30/01/2020 Tanzim, 30.07.2020 ödeme tarihli, 10.000,00 TL miktarlı 30/01/2020 Tanzim Tarihli senetler sebebiyle Bursa 15.İcra Dairesi’nin 2021/7762 esas sayılı dosyasında yapılan takip sebebiyle davacının davalıya borçlu olup olmadığı noktasında toplandığı anlaşılmıştır. Mevcut davada davacı kendilerince davalıya satılan taşınmazın tüm bedelin ödenmesine kadar davalı tarafından ödenen bedellere teminat olarak dava konusu senetleri verdiğini iddia etmiş, davalı ise söz konusu senetlerin davacının iddiasının aksine taşınmaz satışına ilişkin verilmediğini savunmuştur. Kambiyo senedinin üzerinde teminat kaydı var ise ancak neyin teminatı olduğu belirtilmemiş ise bu kayıt kambiyo senedinin mücerretlik vasfını ortadan kaldırmaz. Sadece teminat olduğuna dair eklenen bu kayda doktrinde mücerret teminat kaydı denilmektedir. Buna karşılık senet üzerinde asıl borç ilişkisine atıf yapan veya ödemeyi şarta bağlayan kayıtlar olması durumunda senedin mücerretlik vasfı ortadan kalkacağından böyle bir senede dayanılarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip yapılamaz. Davacı tarafından verilen senedin arkasında teminat kaydı bulunmakla birlikte teminatın konusunun açıkça yazılmadığından senet mücerretlik vasfı sona ermemiş olup, senedin hangi sözleşmeye istinaden verildiği ancak yazılı deliller ile ispat edilebileceğinden ispat edilemeyen davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM; Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90-TL harçtan, peşin yatırılan 59,30-TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60-TL harcın davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenen 20.500,00 -TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa İADESİNE,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemeleri Nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okundu, usulen anlatıldı.10/02/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır