Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/658 E. 2021/679 K. 22.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

ESAS NO : 2021/658
KARAR NO : 2021/679
HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …

DAVA : Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız))
DAVA TARİHİ : 13/09/2021
KARAR TARİHİ : 22/09/2021
Mahkememizde hasımsız olarak açılan davanın açık muhakemesi sonunda ;
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde, … … Mustafakemalpaşa şubesinin keşide tarihi 30/03/2021, 0315087 çek seri numaralı ve 8.000,00 TL bedelli çekin müvekkilinin rızası dışında elinden çıktığını belirterek çekin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
DAVANIN KRONOLOJİK SEYRİ :
Dava 14/04/2021 tarihinde Bursa İnegöl Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılmış olup görülmekte iken,
02.09.2021 tarihinde ” …Mahkememizde İncelenen dosya kapsamında görülmekte olan davanın Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevine giren dava ve işlerden olduğu; Asliye Ticaret Mahkemelerinin yargı çevrelerinin belirlenmesine ilişkin Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu’nun 07/07/2021 tarih ve 608 sayılı kararı gereğince ” Bursa Asliye Ticaret Mahkemesi yargı çevresinin Bursa ilinin mülki sınırları ” olarak belirlendiğinden dava dosyasının görevli ve yetkili Bursa Asliye Ticaret Mahkemesine devredilmesine/gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.” gerekçesi ile mahkememize gönderilmiştir.
DAVA İLE İLGİLİ KAVRAMLAR :
Gönderme kararı : Teknik anlamda görevsizlik kararı verilmesine engel bulunan durumlarda, aynı mahaldeki ve aynı düzeydeki mahkemeler arasında, davaya farklı sıfatla bakılmasını gerektirir bir durum ve karar bulunması halinde mahkemeler arasındaki aidiyet kararlarına gönderme kararı denilmektedir. Gönderme kararı Hukuk Muhakemeleri Kanunu sistematiğinde kendisine bir yer bulamamaktadır. HMUK’un yürürlükte olduğu dönemde ise ticaret mahkemeleri ile asliye hukuk mahkemeleri arasındaki ayrım iş bölümü ayrımı olduğunan, gönderme kararının yasal dayanağı mevcut idi.
Günümüzde Asliye Hukuk Mahkemeleri’nin HSK tarafından özel olarak münhasıran İAile , İş yahut Fikri Sınai Haklar Mahkemesi olarak, yahut Asliye Ticaret Mahkemelerinin münhasıran deniz hukuku davalarına ve konkordato davalarına bakmakla “yetkilendirdiği” durumlarda, aynı mahaldeki diğer numaralı aynı düzeydeki mahkemelerin, bu konulardaki davaları Yargıtay kararları doğrultusunda bu yetkilendirilen mahkemeye gönderme kararı vererek esaslarını kapattığı görülmektedir. Başkaca bir uygulaması bulunmamaktadır.
Görev ve Görevsizlik Kararı: Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. Maddesi ve devamı maddelerde mahkemelere kanun ile çizilen görev sınırları dışında kalan dava ve işleri yine kanun ile görevlendirilen mahkemede görülmek üzere yine mezkur kanunun 20 , 114 ve 115. Maddeleri uyarınca verdiği karardır. Tanımdan da anlaşılacağı üzere görevsizlik kararı verilebilmesi için görev tanımları kanun ile belirlenmiş iki farklı mahkeme bulunması gerekmektedir.
Türk Ticaret Kanunu’nun 5. Maddesi’nin 3. Fıkrasında “Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.” şeklindeki açıkça düzenleme uyarınca Asliye Ticaret Mahkemeleri ile Asliye Hukuk Mahkemeleri arasındaki ayrım eski yasadan farklı olarak iş bölümü ayrımı olmaktan çıkarılmış ve görev ayrımına dönüştürülmüştür. Dolayısıyla Asliye Ticaret Mahkemesi bulunan bir yargı çevresinde Asliye Hukuk Mahkemeleri , Ticaret Mahkemesi sıfatı ile bir ticari davayı görüp sonuçlandıramayacak, görev ayrımının dava şartı ve kamu düzeninden olması hasebi ile görevsizlik kararı vermesi gerekecektir.
Yargı Çevresi : Bir mahkemenin yargılama yetkisinin geçerli olduğu coğrafya bölgesini ifade etmektedir. Yargı çevresini belirleme yetkisi Anayasa’nın 159. Maddesi uyarınca Hakimler ve Savcılar Kurulu’na tanınmış bir yetkidir.
GEREKÇE :
Dava mutlak ticari davalardan olan çekin zayi nedeniyle iptaline ilişkindir. TTK 5. Madde uyarınca işbu davayı neticelendirmekle görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemeleridir.
Öncelikle ; dava dosyası gönderme kararı ile mahkememize gelmiş ise de yukarıda izahı yapıldığı üzere, gönderme kararı; teknik olarak aynı düzey ve sıfattaki mahkemelerin görevsizlik kararı veremedikleri için uygulamada olan fakat kanunda olmayan bir usul hukuku müessesesidir. Mahkemece gönderme kararı ile dosya mahkememize gönderilmiş ise de, dosyayı gönderen mahkeme ile mahkememiz arasındaki ayrım yine yukarıda izah edildiği üzere görev ayrımı olduğundan görevsizlik kararı olarak nitelendirilmiş ve bundan sonraki gerekçelerimiz ve açıklamalarımız olumsuz görev uyuşmazlığı bulunduğunun kabulü çerçevesinde ele alınmıştır. Dosyayı mahkememize gönderen mahkemenin teknik olarak gönderme kararı vermesi mümkün olmadığından, mahkememizce aynı teknik hataya düşmek yerine kararımız gönderme değil görevsizlik kararı olarak nitelendirilmiştir.
Uluslararası bir çok hukuk düzeninde ve ülke Anayasasında kendisine yer edinen bir ilke mevcuttur ki; bu “…. yargılamadan önce kurulmuş, yargılamaya konu olan uyuşmazlıkla kuruluş açısından ilgisi olmayan, herkes için değişmeyen mahkemelerin hâkimi olarak tanımlanır.”1 şeklinde tanımlanan Tabii Yargıç İlkesidir. ” Hiç kimse kanunen tabî olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz.” şeklindeki Anayasa 37. Madde düzenlemesi ile hukukumuzda anayasal düzeyde kendisine yer edinmiştir. Tabii yargıç ilkesine tabi bir hukukta mahkemeler hem kanunilik hem de öncedenlik unsurlarını haiz olmalıdır. Yani yargılamanın yapılacağı mahkemenin hem kanun ile hem de yargılamaya başlanmadan önce belirlenmesi gerekmektedir. Nitekim yargılama devam ederken dava dosyasının bir idari karara dayalı olarak mahkemesinin değiştirilmesi mümkün değildir. Aksi durumun kabulü, anayasaya ve yazılı olmayan diğer hukuk normlarına aykırılık teşkil edecektir.

Yukarıda izah edildiği üzere tabii yargıç ilkesinin sonucu olarak, hem hukuk yargılamasında hem de ceza yargılamasında görevli mahkemeler davanın açıldığı tarihteki normlara göre belirlenir.
Gönderme kararı ile dosyayı mahkememize gönderen mahkeme Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin kararına dayanak olarak eklemiş ise de; daire kararlarının mahkemeler için bağlayıcılığı bulunmadığı gibi, ilgili karar hem yukarıda izah edildiği şekli ile Anayasal normlara aykırıdır. Nitekim farklı yönde daire kararları da mevcuttur.2 Nitekim sonraki süreçte benzer bir olayda Hukuk Genel Kurulu 04.04.2019 tarih, 2017/11-10 Esas ve 2019/401 Karar sayılı kararında “…eldeki davada görevli mahkemenin Manisa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi mi, yoksa 08.07.2013 tarihinde faaliyete geçen Manisa 3. Asliye Hukuk Mahkemesi mi olduğu noktasında toplanmaktadır….
….Bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere; uyuşmazlık konusunu teşkil eden her hukuki olay, meydana geldiği tarihteki yasal düzenlemelere tabidir ve olayın meydana geldiği zamanda mevcut olan mahkemeler tarafından çözümlenmelidir.
O hâlde yeni bir mahkeme kurulurken o mahkemenin kuruluş yasasında zaman bakımından faaliyete geçme gününden önceki uyuşmazlıklara bakacak mahkemelerle ilgili özel bir düzenleme bulunmadığı taktirde her uyuşmazlık, meydana geldiği tarihte bu işe bakacak olan mahkemece çözümlenecektir. Başka bir anlatımla her dava açıldığı koşullara göre görülüp sonuçlandırılacaktır…
……O hâlde, yeni bir mahkemenin faaliyete geçirildiği tarihten önce derdest bulunan davaların, istek üzerine veya doğrudan doğruya görevsizlik ya da gönderme kararı ile yeni kurulan mahkemeye gönderilmesine olanak bulunmamaktadır.
Açıklanan bu hukuki ve maddi olgular karşısında somut olay irdelendiğinde; yukarıda da ifade edildiği üzere, taraflar arasındaki uyuşmazlığı yargılayacak ve çözecek olan mahkeme, uyuşmazlığın doğmasından önce kanunen belli olan Manisa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi olup, dava tarihinden sonra kurulan ve faaliyete geçirilen Manisa 3. Asliye Hukuk Mahkemesince davaya bakılması olanaklı değildir…..” şeklinde isabetli bir karar vermiştir.
Yine Yargıtay 5. Hukuk Dairesi’nin 31.05.2021 tarih , 2021/660 Esas ve 2021/7985 Karar sayılı kararında “…dava tarihi itibariyle yetkili olan Tarsus 1. Asliye Hukuk Mahkemesi ile Tarsus 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin, asliye hukuk mahkemelerinin daireleri olup, görevlerinin de aynı olduğu, HSYK’nın 24.03.2005 tarihli kararının sadece asliye hukuk mahkemesinin hangi dairesinin ihtisas mahkemesi sıfatıyla davaya bakmakla yetkilendirilmesine ilişkin olup, göreve ilişkin olmaması ve sözkonusu kararda yeni mahkeme kurulması halinde, önceden açılan davaların yeni mahkemeye devredileceğine ilişkin bir hüküm de bulunmaması nedeniyle, Tarsus 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin halen eldeki davaya bakmaya görevli olduğu anlaşıldığından uyuşmazlığın Tarsus 1. Asliye Hukuk Mahkemesince (Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi sıfatıyla) görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir….” şeklinde görece yeni ve isabetli değerlendirmeleri mevcuttur.
Dolayısıyla Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu’nun 07/07/2021 tarih ve 608 sayılı kararının yürürlük tarihi olan 01.09.2021 tarihinden sonra açılacak ticari davaların Bursa Ticaret Mahkemelerinde görülmesi gerektiği açıktır. Fakat ilgili kararın tabii yargıç ilkesine aykırı olarak geniş yorumlanması sonucu geçmişe etkili (makable şamil) uygulanması ve dosyaların mahkememize devredilmesi hatalıdır. Bu hatalı uygulamanın neticesinde, onlarca dosya Bursa Ticaret Mahkemelerine gönderilecek ve dosyaların gönderilme aşamasındaki emek ve mesai ziyanı ve geçen süreler yargılamalarda gecikmelere sebebiyet verecektir.
“…Asliye ticaret mahkemesi bulunmayan yargı çevresindeki bir ticari davada görev kuralına dayanılmamış olması, görevsizlik kararı verilmesini gerektirmez; asliye hukuk mahkemesi, davaya devam eder.” şeklindeki Türk Ticaret Kanunu’nun 5. Maddesinin 4. Fıkrası da gözden kaçırılmamalıdır. Eski tarihli dosyalarda ilgili yerlerde bağımsız Asliye Ticaret Mahkemesi bulunmadığından ve ilgili Hakimler ve Savcılar Genel Kurulu kararının yürürlük tarihi 01.09.2021 olduğundan Asliye Hukuk Mahkemelerinin dava ve işlere Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatı ile bakmaya devam etmesi gayet olağan ve yasaldır.
Açıklanan nedenlerle gönderme adı altında verilen görevsizlik kararına karşı görevsizlik kararı verilerek olumsuz görev uyuşmazlığı çıkarılmış ve dosyada görevli mahkemenin belirlenmesi amacıyla dosyanın Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
Mahkememiz görevsiz olup dava şartı bulunmadığından davanın usulden reddine,
Kararın istinaf kanun yoluna götürülmeksizin kesinleşmesi halinde yargı yeri belirlenmesi amacıyla dosyanın Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 4.Hukuk Dairesine gönderilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 22/09/2021

İş bu kararın gerekçesi 22/09/2021 tarihinde yazılmıştır.

Katip …
✍e-imzalı

Hakim …
✍e-imzalı

GÖZLER, Kemal, Türk Anayasa Hukuku, Ekin Kitabevi, 2000