Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/65 E. 2021/515 K. 09.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/65
KARAR NO : 2021/515

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : …- TC KİMLİK NO- …
VEKİLİ : Av. … – ….UETS
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … -….UETS
DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
DAVA TARİHİ : 04/01/2021
KARAR TARİHİ : 09/06/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 05/08/2021
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; …Emlak Tur İthalat ve İhracat Ltd. Şirketi, Suriye uyruklu davalı … %60 hisse, müvekkili …’un ise %40 hisseli olarak, münferit temsil ilzam ve ayrı ayrı imza yetkileriyle TTK’na uygun olarak 21.06.2016 tarihinde tescil edildiği 28.06.2016 tarih… sayılı Türkiye sicil gazetesi sayfa 193 te kurulduğunun ilan edildiğini, ancak; şirkette %60 pay sahibi olan Suriye uyruklu davalı …’nın 2016 yılından itibaren şirket yönetiminde temsil ve imza yetkilerini kötü niyetle ve şahsi çıkarları için kullanarak şirketi ve kamu kurumlarını zarara uğrattığını, şirket ortağı müvekkili …’u şirketten uzaklaştırmak için usulsüz ve muvazaalı işlemlere başvurarak, denetleme hakkından mahrum bırakarak bilgi istenmesine rağmen şirketle ilgili bilgilendirmeyi yapmadığını, müvekkilini aylardır şirkete dahi sokmayarak darp ederek aylardır tehdit ve şantajına maruz bıraktığını, şirketin mali tablolarının gerçeğe aykırı düzenlediğini, emlak satışları ve kiralama ve komisyonları şirket dışı şahşahıslara ait özel banka hesapları üzerinden yaptığı, faturasız işlerle vergi kaçırma ve sebepsiz zenginleşme dahil, şirket belgelerinde muvazaalı işler yaptığını, davalının Suriye uyruklu kardeşi …’nın yurt dışında yaşamasına rağmen ve arada bir Türkiye’ye iş için gidip gelmesine rağmen adı geçen ortak şirket üzerinde fiili olarak hizmette bulunmadığı halde işçi olarak SGK ya kaydını yaptırdığını ve yıllarca işçi gösterip Türkiye’de çalışma izni aldırdığını, aynı işi diğer akrabaları ve kız kardeşleri için yapmak istediğini, ancak müvekkilinin buna engel olduğunu, diğer Suriyeli göçmenler içinde bu tür usulüz işlemleri parası karşılığı yapmak için müvekkilini zorladığını, sürekli şirketi piyasaya borçlandırarak, müvekkilinin üzerinden bankalardan borç alarak kamu kurumlarına ödenmeyen ve sürekli yapılandırarak ertelenen borçlarla ilgili olarak şirket üzerine gelecek hacizlerden kurtulmak için şirket adına tescilli olan 16 …226 plakalı araç ile 16 …16 plakalı araçlarını kaçırmak için kayıt dışı resmi satış ve araç kiralama işlerini birlikte şirket dışından yaptığı (şirketle herhangi bağı bulunmayan) … adlı davalının iş arkadaşının ev hanımı olan eşi… adına açılmış şahsi banka hesabına geçirterek satış ve tescil yaptığı, satış gösterilen aracı halen davalının babasına tahsis ettiği, böylece çeşitli bahanelerle şirket ortağını (müvekkili) saf dışı bırakan ve şirkete gelmemesi için fiziki müdahale ile 4 kez darp ederek tehdit ve şantajlarda bulunan DAVALI … ortaklığı olduğu bu şirketi paravan işlerinde istediği gibi kullanma niyetini açıkça göstermekte ve korkusuzca gerçekleştirmeye halen pervasızca devam etmekte olduğunu, TTK’nın ilgili hükümlerine aykırı şekilde şirketin defter ve kayıtlarında hileli işlere başvuran Davalı …’ya müvekkil tarafından Bursa 23.Noterliği 16 Aralık 2020 TARİH VE….NOLU ihtarına rağmen davalının, şirketi zarara uğratmaya halen devam etmekte olduğunu, bu konuda ilgili kamu kurumlarına bizzat müvekkil şirket ortağı tarafından usulüne uygun olarak ihbar ve suç duyuruları da yapıldığını, huzurdaki davada; özellikle önemli şirket mükellefiyetlerinin yerine getirilmemesi, rekabet yasağının ihlali, ortaklar arasında sadakat borcuna aykırı hareketler, ile şirketi şahsi menfaatleri için kullanan davalı …’nın tedbiren müdürlükten el çektirilmesi ve ortaklıktan çıkarılması gerektiğini, öncelikle şirketi temsil ve idare yetkisinin tedbiren kaldırılmasına ivedilikle karar verilmesini, davalının müdürlükten azil talebi ile yapılan usulsüzlükleri dava konusu yapma zarureti hasıl olduğunu belirterek öncelikle TTK hükümleri uyarınca haklı sebeplerle davalının tedbiren müdürlükten azli ile şirket ortağı ve müdürü …’un kayyım olarak atanmasını, davalının şirket ortaklığından çıkarılmasına karar verilerek yarattığı tüm zarar ve borçların tespiti ve yasal faiziyle müvekkile ödenmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde yer alan talepler ve hukuki dayanakların çelişkili olduğunu, davacının hem TTK 630/2 kapsamında müdürün azlini hem TTK 638/2 kapsamında haklı sebeple çıkmayı hem sorumluluk davası kapsamında tazminat ödenmesini talep etmekte olduğunu, sonuç ve istem kısmında ise müvekkilinin şirket ortaklığından çıkarılması talep edildiğinden işbu davada ancak ortaklıktan çıkarma bakımından değerlendirme yapılabileceğini, Limited şirket müdürünün sorumluluğuna ilişkin dava açılabilmesi için bu yönde alınmış bir ortaklar kurulu kararı bulunması gerektiğini, bu hususun TTK 618/1.son gereği dava şartı olduğunu, öncelikle dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, TTK 560 gereğince davacının tazminat isteme hakkının, 2 yılın geçmesi ile zaman aşımına uğradığını, dava hakkı zaten olmadığından zaman aşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, haklı sebeple çıkarma davası bakımından aktif husumet ehliyetinin bizzat ortaklıkta olduğunu, ortakların bu hususta dava açamayacaklarını, davacının, ayrıca şirket yönetimine ilişkin sorumluluktan kaynaklı müvekkilinden tazminat talep ettiğini, bu bakımdan da davacı şirket ortağının kendi adına tazminat istemesi mümkün olmadığını, davacının her iki talep bakımından aktif dava ehliyeti bulunmadığından davanın reddi gerektiğini, davacının dava dilekçesinde iddia ettiği tüm olaylar ve diğer kamu kurumlarına yaptığı haksız başvurular müvekkilime şahsi kini nedeniyle, öç alma duygusuyla yapılmış, somut hiçbir dayanağı olmayan beyanlardan ibaret olduğunu, davacı ve müvekkilinin …Emlak Tur İthalat İhr. Ltd. Şti.’nin işleri ve işlemleri bakımından şirket sözleşmesinin 8. Maddesi gereğince münferiden temsil ve ilzama yetkili olduğunu, ayrıca davacı …’un müdürler kurulu başkanı olduğunu, TTK kapsamında limited şirketlere kayyım atanmasına ilişkin bir düzenleme bulunmadığını, şirketin yönetiminde aslolan seçilmiş organlar aracılığıyla yönetim olduğunu, davacının, müvekkil şirket müdürünün temsil yetkisinin kaldırılması ile kendisinin kayyım atanmasını talep ettiğini, dava dışı şirket yönetim organından yoksun olmadığını, TTK m. 630/2, birden fazla yetkili müdür varken müdürlerden biri yerine kayyım tayin edilebileceğini değil doğrudan şirkete kayyım atanmasına ilişkin bir düzenleme olduğunu, müvekkilinin tek başına şirketi temsile yetkili olduğu gibi davacının da müdürler kurulu başkanı olarak temsil yetkisine haiz olduğunu, hal böyleyken davacının zaten temsilcisi olduğu dava dışı şirketin diğer müdürüne kayyım olarak atanması talebinde hukuki yarar mevcut olmadığını, ortaklar arası uyuşmazlıklar veya farklı ilişkilerden doğan anlaşmazlıkların hiçbir şekilde kayyım tayinini gerektirmediğini, ortakların her konuda aynı fikirde olmalarının beklenemeyeceğini belirterek haksız, asılsız, çıkar sağlamaya yönelik davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLER VE GEREKÇE;
Dava, dava dışı şirket ortağı bulunan davacı ile davalı tarafların iddia ve savunmaları kapsamında davalının şirket ortaklığından çıkartılması bakımından gerekli yasal şartların oluşup oluşmadığı öncelikle davacı şirket ortağının bu davayı açmaya hakkının bulunup bulunmadığı, yani dava da aktif husumet ehliyeti ve genel kurul kararı alınması gibi nitelikli ve özel dava şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğine ilişkindir.
TTK.nun 640.maddesi ile, Limited Şirket ortağının ortaklıktan çıkartılması düzenlenmiş olup, TTK.nun 640/3 maddesi ile “…Şirketin istemi üzerine ortağın mahkeme kararı ile haklı sebebe dayanılarak şirketten çıkarılması hali saklıdır.” düzenlemesi getirilmiş olup, Limited Şirket ortağının haklı sebeple ortaklıktan çıkartılmasını talep hakkı münhasıran bu hakkın sahibi olan şirkete verilmiş olup hatta TTK.nun 621/1-h maddesi gereği Genel Kurulun nitelikli çoğunlukla onayının alınması gereken hallerden olan TTK.nun 640/3 maddesi gereği mahkemeye müracaat ile Limited Şirket ortağının ortaklıktan çıkartılmasını ortaklardan birisinin kendi adına haklı sebep bulunsa dahi talep edemeyeceği göz önüne alınarak davacınınbu davayı açmaya aktif husumet (dava ) ehliyeti bulunmadığından davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar vermek gerekmiş, hüküm aşağıdaki şekilde tesis olunmuştur.
HÜKÜM:Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın, aktif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2- Alınması gereken 59,30 TL maktu harç peşin alındığından yeniden alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden; karar tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Asgari Avukatluk Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 4.080,00.-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4 -Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın hükmün kesinleşmesinden sonra 6100 Sayılı HMK’nun 333.maddesi uyarınca davacı tarafa İADESİNE,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzünde, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Yargı yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.05/08/2021

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza