Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/643 E. 2022/550 K. 26.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/643 Esas – 2022/550
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/643
KARAR NO : 2022/550
HAKİM : …
KATİP : …
DAVACI : … YER ÜSTÜ KAYNAKLARI ENERJİ ELEKTRİK İNŞAAT TURİZM TARIM SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ –
VEKİLİ : Av. UETS
DAVALI : … DAĞITIM ANONİM ŞİRKETİ -UETS
VEKİLİ : Av. ] UETS
DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/09/2021
KARAR TARİHİ : 26/04/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 27/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı Vekili Dilekçesinde Özetle; Davalı elektrik dağıtım şirketinin dağıtım sistemine bağlantısı yapılmış olan ve Abone No: olan lisanssız güneş enerjisi üretim tesisi, davacı tarafından kurulmuş ve işletilmekte olduğunu, söz konusu tesisle ilgili olarak, davacı ile davalı arasında “Dağıtım Sistem Kullanım Anlaşması” imzalandığını, anılan Dağıtım Sistem Kullanım Anlaşması’nın 4 üncü maddesine göre belirlenen sistem kullanım/dağıtım bedelinin, dağıtım hizmeti alan elektrik üreticileri arasında sistem kullanım/dağıtım bedelleri bakımından “üretici” ve “lisanssız üretici” şeklinde bir ayrım yapılmakta olduğunu, bu bağlamda davacı’dan 22,7527 kuruş sistem kullanım/dağıtım bedeli alınırken buna karşın aynı hizmeti alan diğer üreticilerden sadece 2,7220 kuruş alınmakta olduğunu, 2016 yılı sonuna kadar üreticiler arasında herhangi bir ayrım yapılmadığını, Buna göre; lisanslı-lisanssız ayrımı yapılmaksızın tüm üreticilerden aynı bedel alınmış olup bu bedel 1 Ekim – 31 Aralık 2016 dönemi için 0,7596 kuruş olduğu, ancak 1 Ocak 2017 itibarıyla üreticiler arasında ayrıma gidilerek lisanssız üreticilerden daha fazla sistem kullanım/dağıtım bedeli alınmaya başlandığını, bu durumun açıkça hukuka aykırı olduğunu, tesisin işletildiği dönem boyunca haksız yere fazladan tahsil edilen sistem kullanım/dağıtım bedellerinin davacı’ya iadesi gerekmekte olduğu, başlatılan dava şartı arabuluculuk görüşmelerinde anlaşma olmaması üzerine işbu dava ikame edildiği belirtilerek, davanın kabulü ile fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla ve yargılama sırasında ortaya çıkacak gerçek alacak tutarına talebi artırmak üzere davacı’dan işbu dava tarihine kadar fazladan tahsil edilen sistem kullanım/dağıtım bedelleri yanında bunlara işletilen KDV’lerle birlikte oluşan toplam tutar için şimdilik 1.000,00- TL alacağın davalı’dan tahsili ile davacıya verilmesine, alacağa konu bedellere, her bir faturada fazla ödenen tutarlara ödeme tarihlerinden itibaren işletilecek bankalarca mevduata uygulanan azami faiz veya herhalükarda en yüksek ticari faiz/değişen oranda avans faizi uygulanmasına, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin (dava ve arabuluculuk) davalı’ya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı Vekili Dilekçesinde Özetle; Davacının davasının 01.01.2017 -08.09.2021 yılları arasında fazladan tahsil edildiği iddia olunan sistem dağıtım bedellerine ilişkin olması nedeni ile davacının 01.01.2019 öncesi taleplerinin zamanaşımına uğradığı, iş bu davanın belirsiz alacak davası olarak zamanaşımı süresini kesecek şekilde dava dilekçesinde harca esas değer olarak gösterilen 1.000,00 TL ile belirsiz alacak davası ikame etmiş olması kötü niyetli ve hukuka aykırı olduğunu, yargılamaya devam edilmeden önce davacıya eksik harcı tamamlamak üzere kesin süre verilmesini aksi takdirde huzurdaki davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesini, davacı tarafından EPDK’nın düzenleyici işlemleri ile tarife onayına ilişkin kararlarının iptali için EPD Kurulu aleyhine idari yargıda dava açılması gerekirken müvekkil şirket aleyhine adli yargıda dava ikame edilmesi usule aykırı olduğundan görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddini talep ettiklerini, davacının taleplerini yöneltmesi gereken kurum EPDK olduğundan davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmesini talep ettikleri, müvekkil şirket, tüm işlemlerini ilgili mevzuat hükümlerini, EPDK’nın tarifesi ve EPDK’nın kabul etmiş ve yayınlamış olduğu müvekkil şirketin de uygulamakla bağlı olduğu anlaşma metnini dikkate alarak hukuka uygun olarak yaptığını, davacıdan tahsil edilen bedellere ilişkin tarife veya lisanslı – lisanssız üretici ayrımı da kanun koyucu ve EPDK tarafından belirlenmekte olup müvekkil şirketin inisiyatifinde olmadığını, bu nedenle müvekkil şirketin hukuka uygun olarak tahisl edilen talep konusu bedeller bakımından herhangi bir sorumluluğu bulunmadığı, davacının net biçimde talep mi beyan mı olduğu anlaşılmayan açıklamalarının taleple bağlılık ilkesi gereğince dikkate alınmamasını ve usulden reddini talep ettiklerini, davacı tarafından eşit taraflar arasında ayrıma gidilmemesi ilkesi genel hukuk ilkelerine aykırı yorumlanarak hak kötüye kullanılmaya çalışılmakta olduğu, kanun koyucu 6446 sayılı kanun’da ve sair düzenlemelerinde açıkça lisanslı ve lisanssız üretici arasında ayrıma gitttiği, EPDK da tarifesinde bu ayrıma yer verdiği, birbirinden farklı nitelikleri haiz lisanslı üretici ile lisanssız üretici eşit taraf olmadığı, eşit olmayan taraflar arasında EPDK’nın da ayrıma gitmesinde hukuki bir sakınca bulunmadığı, bahse konu ilkeden çıkarılabilecek anlam lisanssız üreticiler arasında bir ayrıma gidilmemesi olduğu, davacının söz konusu ilkeyi ileri sürerek mesnetsiz talepte bulunması açıkça hukuka aykırı olup davanın reddini talep ettikleri, hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemek kaydı ile davacı tarafından huzurdaki dava ile dava konusu bedellere her bir faturada fazla ödenen tutarlara ödeme tarihlerinden itibaren işletilecek bankalarca mevduata uygulanan azami faiz veya herhalükarda en yüksek ticari faiz / değişen oranda avans faizi uygulanmasının talep edilmesi ve kullanım/dağıtım bedelleri yanında bunlara işletilen kdv’lerin tahsil edilmesine karar verilmesinin talep edilmesi açıkça hukuka aykırı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE;
Mahkememizin 2021/….Esas sayılı dosyası ile eldeki 2021….Esas sayılı dosyaları incelenerek her iki dosya arasında fiili ve hukuki irtibat olduğu anlaşıldığından birleştirme hususu incelenmiş ve mahkememizin iş bu dava dosyası ile yine mahkememizin 2021/… esas sayılı dosyaları arasında tarafları ve konuları bakımından hukuki ve fiili bağlantı bulunduğu, davanın aynı hukuki ilişkiden kaynaklandığı ve dava dosyalarının birlikte görülmesinde usul ekonomisi yönünden de yarar görülmekle HMK.’nun 166 maddesi uyarınca mahkememizin 2021/641 esas sayılı dosyası ile eldeki dava dosyasının birleştirilmesine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
KARAR; Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mevcut dosyayı mahkememiz 2021/… esas sayılı dosya arasında fiilli ve hukuki irtibat bulunduğu anlaşılmakla ilgili dosya ile dosyamızın BİRLEŞTİRİLMESİNE,
Yargılamanın birleşen dosya üzerinden yürütülerek esasının bu şekilde kapatılmasına,ilgili mahkemeye derhal bildirimde bulunulmasına,
Yargılama harç ve giderlerinin birleşen dava dosyasında hüküm altına alınmasına,
Dair, davacı ve davalı vekillerinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda esas hakkındaki hüküm ile birlikte kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 26/04/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim ….
¸e-imzalıdır