Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/61 Esas – 2022/1258
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO :2021/61 Esas
KARAR NO :2022/1258
HAKİM :
KATİP :
DAVACI
VEKİLİ :Av.
DAVALI :
VEKİLİ :Av.
DAVA :Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :27/01/2021
KARAR TARİHİ :06/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :04/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;Davacı Vekili Dilekçesinde Özetle; 13/08/2015 tarihinde Bursa İli, Nilüfer İlçesi’nde meydana gelen trafik kazasında; kazaya karışan …’e ait 16 AJ … plakalı aracın sürücüsü …, Ata Bulvarı üzerinde seyir halinde iken Metro Caddesi kavşağına yaklaştığı sırada önünde ana yola çıkmak için durmakta olan 16 U … plakalı araca çarpması neticesinde araçta yolcu konumunda bulunan müvekkil Ümit Hani’nin yaralandığını, kazaya karışan 16 AJ … plakalı araç ZMMS Sigortası ile davalı Anadolu Sigorta A.Ş. tarafından sigortalandığını, davacının yaralanması nedeniyle oluşan maddi zararların karşılanması için kusurlu bulunan aracın sigorta şirketi olan Anadolu Sigorta A.Ş.’ye 23/11/2020 tarihli dilekçe ile başvuru yapıldığını, ancak davalı sigorta şirketinden kendilerine herhangi bir yazı cevabı gönderilmediği gibi tazminat ödemesi de yapılmadığını, dava açılmadan önce arabulucuya başvuru yaptıklarını, sigorta şirketi ile anlaşılamadıklarını, belirterek davanın kabulü ile, trafik kazasında bedensel zarar nedeniyle fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere, davacı için 1,000.00-TL maddi tazminatın olay tarihinden işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı Vekili Dilekçesinde Özetle; davacı taraftan hangi vakıanın hangi delille ispat edileceğini ve tazminat taleplerinin hukuki sebeplerini içerir beyan alınması gerektiğini, olayda zamanaşımı bulunduğundan zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, dava konusu kazaya karıştığı ifade edilen 16 AJ … plakalı araç davalı şirket tarafından 27.06.2015-2016 tarihleri arasında geçerli olmak üzere 311610715 no.lu Zorunlu Karayolu Mali Mesuliyet (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, davalı şirketin sorumluluğu trafik poliçesindeki limitler ve sigortalı araca atfedilebilecek kusur ile sınırlı olduğunu, Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası, meblağ sigortası olmadığından, poliçede üst limit olarak belirlenen tutarın her olayda otomatik olarak ödenmesinin mümkün olmadığını, bunun için öncelikle kazada araçların kusur durumunun tespiti gerektiğini, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 13.11.2013 tarih 2013/17-72 E. 2013/1558 K. Sayılı ilamı bu yönde olduğunu, Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamasında, zarar görenin müterafik kusurunun bulunması durumunda tazminattan uygun bir oranda indirim yapılması gerektiğini, bu oran belirlenirken zararın meydana geliş biçimi, zarar görenin müterafik kusurunun zararın meydana gelmesi ve artmasındaki etkisi dikkatle değerlendirilmesi gerektiğini, dava konusu olayla ilgili olarak ceza soruşturma dosyasındaki tüm delillerin, ifade tutanaklarının, tanık beyanlarının ve bilirkişi raporunun temini gerektiğini, ancak hukuk mahkemesi ceza mahkemesi bilirkişi raporu ile bağlı olmayacağından, kusura ilişkin incelemenin yukarıda izah edilen hususlar da dikkate alınarak resen yapılması gerektiğini, ceza dosyası ve Kusur durumunu gösteren bilirkişi raporu celp edildikten sonra meydana gelen kazada kusur durumlarının tespiti için dosyanın Adli Tıp Kurumu’na sevk edilmesi gerektiğini, davacı yanın maluliyet iddialarının değerlendirilebilmesi için Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesine sevk edilerek yalnızca kaza ile illiyet bağı bulunan maluliyet durumu hakkında rapor alınmasını, maluliyet hesabında yalnız fiziki ve sürekli nitelik taşıyan arazların dikkate alınması, buna göre kaza ile illiyet bağı bulunan maluliyet oranının belirlenmesi gerektiğini, davacı yan tarafından iddia edilen lomber disk ve servikal disk hernisinin, trafik kazası ile illiyetinin kanıtlanması için öncelikle Adli Tıp’tan maluliyet durumunu belirtir ve illiyeti kanıtlar nitelikte rapor alınması gerektiğini, davacı Sosyal Güvenlik Kurumundan geçici iş göremezlik ödeneği, tedavi gideri ya da peşin sermaye değeri almış ise, Sosyal Güvenlik Kurumunun kendi özel kanunlarına göre müvekkil şirket Anadolu Sigortaya rücu imkanı doğduğunu, Anadolu Sigortanın davacıların dışında, Sosyal Güvenlik Kuruluşlarının da aynı kazadan dolayı aynı rücu talepleriyle karşı karşıya kalmaması için bu konudaki araştırmaların re’sen yapılması gerektiğini, davacının Sosyal Güvenlik kuruluşlarından herhangi bir ödeme alıp almadığının tespit edilmesi gerektiğini, 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren genel şartlar gereği geçici iş göremezlik zararı sağlık giderleri teminatına alındığını, sağlık giderleri teminatı Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olduğu ve sigorta şirketlerinin sorumluluğu bulunmadığı açıkça belirtildiğini, davacının bu yöndeki taleplerinin reddi gerektiğini, ZMM Genel Şartları B.2. Maddesi gereği müvekkil şirket tarafından talep edilen ve ilgili genel şart hükmünde sayılan belgelerin sunulması, temerrüdün gerçekleşmesi için zorunlu olduğunu, Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartları B.2. Madde gereği müvekkil şirket temerrüde düşürülmediğini, hesaplanması mümkün olmayan bir tazminat nedeniyle temerrüt söz konusu olamayacağını, temerrüt tarihi olarak mahkemece hesaba esas tüm evrakların davalı tarafa tebliğ edileceği (maluliyet raporu ve kusur raporu dahil) tarihin belirlenmesi gerektiğini belirterek öncelikle zamanaşımı itirazlarının kabulüne karar verilmesini, davacı yan tarafından dosyaya sunulan tüm delillerin tarafımıza tebliğini, celp edilmesi gereken delillerin toplanmasına, sigortalı araca atfı kabil bir kusur bulunmadığından davanın reddine, tarafların kusur oranı ile davacının müterafik kusurunun tespitine, yalnız kaza ile illiyeti bulunan fiziki ve sürekli maluliyet oranının tespiti için kazazede Adli Tıp’a sevkedilmek suretiyle Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas dairesi nezdinde bilirkişi incelemesi yapılmasına, müterafik kusur nedeniyle, hesaplanacak tazminattan uygun oranda indirim yapılmasına, herhalde haksız ve mesnetsiz davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı yana yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
02.02.2022 tarihli kusura ilişkin bilirkişi raporundan özetle;16 AJ … Plaka Sayılı Otomobil Sürücüsü …’ın idaresindeki otomobili ile gündüz vakti havanın ve görüş açısının açık olduğu ortamda, yerleşim yeri içerisindeki bölünmüş üç şeritli Ata Bulvarının sağ şeridi üzerinde Durmazlar Kavşağı istikametinden İzmir Yolu – Çalı Köprülü kavşak istikametine seyirle yolun hafif virajlı kısmındaki Metro Caddesi kavşağına yaklaştığında, aracının direksiyon hakimiyetini kaybederek, Ata Bulvarı yan yol çıkışında yolun sağında beklemekte olan sürücü …’ ın idaresindeki 16 U … plakalı otomobilin arka kısımlarına kendi aracının ön kısımları ile çarpması sonucu tüm dosya kapsamı, kaza tespit tutanağı, kaza yeri krokisi, araçların çarpışma ve durma noktası, diğer araç sürücüsü ve yolcuların beyanları, hava, yol ve mahal şartları bir bütün olarak değerlendirildiğinde; kendisinin seyir halinde bulunduğu mahallin yerleşim içerisi olması bilinciyle hareket ederek yaygın halden toplu dikkat haline geçmesi, seyir yönüne göre kaza noktasının yaklaşık 80-100 metre gerisinde, yolun sağında bulunan ve keşif sırasında tarafımdan tespit edilen, kendi seyir yönüne göre yolun sağında bulunan ” sağdan ana yola giriş levhası ” (T-23a) tabelasının varlığını ve kaza noktasının 10-15 metre gerisinde, yolun solunda bulunan ” azami hız sınırlaması levhası ” (TT-29a) 30 km trafik tabelasının varlığını ve yolun sağa hafif virajlı olmasını dikkate alarak aracını hızını mahal şartlarına göre azaltması gerekirken bu hususlara uymadığı, kaza mahalli yere mevcut seyir hızıyla yaklaştığı ve sağa doğru aracının direksiyon hakimiyetini kaybederek, yan yol üzerinde yolun en sağında duraklama halinde olan sürücü …’ ın idaresindeki araca önden tedbirsiz olarak çarpması sonucu gerçekleşen kazanın önceden öngörülebilir ve önlenebilir nitelikte olduğu, olayda kaçınılmazlık faktörünün etkisi bulunmadığı, dikkatsizlik, tedbirsizlik ve ihmal sebebiyle meydana gelen, dava konusu trafik kazasının oluşumunda; dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı davranışı ile kusurlu olduğu, Sürücü …’ın davranışı 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun Trafik İşaret Ve Kurallarına Uyma Zorunluluğu Madde 47 – Karayollarından faydalananlar aşağıdaki sıralamaya göre; trafik işaret levhaları, cihazları ve yer işaretlemeleri ile belirtilen veya gösterilen hususlara uymak zorundadırlar, maddesinin ihlali niteliğinde olduğu, Hızın Gerekli Şartlara Uygunluğunu Sağlamak Madde 52 – Sürücüler: a) Kavşaklara Yaklaşırken, Dönemeçlere Girerken, Tepe Üstlerine Yaklaşırken, Dönemeçli Yollarda İlerlerken, Yaya Geçitlerine, Hemzemin Geçitlere, Tünellere, Dar Köprü Ve Menfezlere Yaklaşırken, Yapım Ve Onarım Alanlarına Girerken, Hızlarını Azaltmak, maddesinin ihlali niteliğinde olduğu, 16 U … Plaka Sayılı Otomobil Sürücüsü …’ ın: idaresindeki otomobili bölünmüş, üç şeritli Ata Bulvarı üzerinde Durmazlar Kavşağı istikametinden, İzmir Yolu – Çalı Köprülü Kavşak istikametine seyirle Metro Caddesi kavşağı yan yol çıkışına gelerek, telefon ile konuşma yapmak için yolun sağında durakladığı esnada, aynı yol üzerinde arka istikametinden gelen sürücü …’ ın idaresindeki 16 AJ … plaka sayılı otomobilin ön kısımlarının kendi aracının arka kısımlarına çarpması esnasında; soruşturma Aşamasında Nilüfer Polis Merkezi Amirliği’ nde verdiği beyanları, tüm dosya kapsamı, kaza tespit tutanağı, kaza yeri krokisi, araçların çarpışma ve durma noktası, diğer araç sürücüsü ve yolcuların beyanları, hava, yol ve mahal şartları bir bütün olarak değerlendirildiğinde; kendisinin yukarıda belirtilen kaza mahalli yolun en sağında, trafik kural ve nizamlarına uygun şekilde duraklama halinde olduğu, arka istikametinden gelen ve ön tedbirsiz şekilde aracının arka kısımlarına çarpan sürücünün ani hareketi karşısında, kazayı önlemek için alabileceği bir trafik tedbiri olmadığından kusurunun olmadığı nihai takdir hakkı mahkemeye ait olmak üzere dava konusu trafik kazasının incelenmesi sonucunda; 16 AJ … plaka sayılı otomobil sürücüsü …’ın: dava konusu trafik kazasında 2918 Sayılı K.T.K.’ nın ” Hızın Gerekli Şartlara Uygunluğunu Sağlamak ” başlıklı 52/b – ” Sürücüler; Kavşaklara Yaklaşırken, Dönemeçlere Girerken, Tepe Üstlerine Yaklaşırken, Dönemeçli Yollarda İlerlerken, Yaya Geçitlerine, Hemzemin Geçitlere, Tünellere, Dar Köprü Ve Menfezlere Yaklaşırken, Yapım Ve Onarım Alanlarına Girerken, Hızlarını Azaltmak ” maddesini ihlal ettiğinden % 100 (Yüzde Yüz) oranında kusurlu olduğuna, 16 U … plaka sayılı otomobil sürücüsü …’ın:dava konusu trafik kazasının oluşumunda 2918 Sayılı K.T.K.’ nın herhangi bir maddesini ihlal ettiği tespit edilemediğinden ” Atfı Kabil Kusuru ” olmadığına ilişkin kanaat bildirmiştir.
27/05/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “Tüm hukuki değerlendirmeler konusunda nihai takdir hakkı mahkemeye ait olmak üzere olayın incelenmesi sonucunda; Uludağ Üniversitesi Adli Sağlık Kurulunun 22.02.2022 tarih raporu gereğince
“30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı resmi gazetede yayınlanan Özürlülük Ölçütü,
Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğe göre değerlendirilmesinde; ÜMİT HANİ’nin özür oranının %1 (YÜZDEBİR) olarak tespit edildiği,
tedavilerinin devam ettiği dönem olan iyileşme süresinin 6 (ALTI) aya kadar
uzayabileceği, bu süre zarfında mesleğini icra edemeyeceği şeklinde mütalaasına varıldığı, davacının gelirinin asgari ücretin neti ve bekar AGİ ilave hesaplanmış ve davacının
kazancının 1.995.369,36 TL. olacağı sonucuna ulaşıldığı, davacının %1 maluliyeti ve hatır taşıması gereğince yapılan indirim neticesinde
zararının;
37.572,25 Tl.Olacağı sonucuna ulaşıldığı, davalı sigorta şirketinin 13.08.2015 kaza tarihi itibariyle poliçe
teminatının290.000,00 TL olduğuna,
hesaplamanın Yargıtay kararları gereğince TRH 2010 Kadın/Erkek tabloları
kullanılarak yapıldığına,
davalının kusur ilkesi gereğince meydana gelen kazadan dolayı
sorumluluğunun olduğuna,
davalı sigorta şirketinin Geçici İş Göremezlik Zararlarından sorumlu olacağına ilişkin kanaatini bildirmiştir.
05/11/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle ;Dosya kapsamında yapılan kusur incelemesinde davacının kusurlu olmadığı, bu nedenle davacının belirlenen tazminattan müterrafik kusur indirimi
yapılmadığı, davacının yolcu konumunda ve özel vasıtada seyahat ettiği raporlarda
belirlenmiş olup taktir ve değerlendirme sayın mahkemeye ait olmak üzere Yüksek Yargı
kararları çerçevesinde %20 hatır taşıması indirimi uygulandığı, diğer yandan yapılan ödemeler dikkate alındığında;
indirimler ve destek miktarları
destek sahibi hesaplanan pay mik. hatır taşıması indirimi bakiye zararının 41.821,86 TL olacağı sonucuna ulaşıldığı, kök raporu tekrar ile yeni dönem asgari ücretin uygulanması neticesinde
yapılan incelenme sonucunda; davacının gelirinin asgari ücretin neti ve bekar AGİ ilave hesaplanmış ve
davacının kazancının 2.526.570,06 TL olacağı sonucuna ulaşıldığı, davacının %1 maluliyeti ve hatır taşıması gereğince yapılan indirim neticesinde
zararının;
52.277,32 TL olacağı sonucuna ulaşıldığı, hatır taşımasının dikkate alınması halinde davacının zararının 41.821,86 TL olacağına,
diğer hususlarda yapılan kök rapor da ki açıklamaları aynen tekrar ederek bu yönde görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamına göre; dava konusu talep 13/08/2018 tarihinde Bursa ili Nilüfer ilçesinde 16 AJ … plaka sayılı araç ile 16 U … arasında meydana gelen kazada 16 AJ … plakalı araçta yolcu olarak bulunan davacının 16 AJ … plaka sayılı aracın ZMMS sigortacısı olan davalı sigorta şirketinden maddi tazminat talebidir. Mahkememizce kusura ilişkin aldırılan bilirkişi raporunda davacının yolcu olarak bulunduğu davalı sigorta şirketince ZMMS sigortası ile sigortalı 16 AJ … plaka sayılı araç şoförünün %100 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir. Mahkememizce “Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliği” uyarınca davacının maluliyet oranına ilişkin alınan bilirkişi raporuna göre davacının %1 oranında maluliyetinin bulunduğu tespit edilmiştir. Mahkememizce aktüerya bilirkişisinden TRH 2010 tablosunun esas alınarak, progresif rant yönteminin kullanılması ile bilinmeyen devredeki gelirlerin her yıl için % 10 artırılıp % 10 iskonto edilmesi suretiyle ve %20 oranında hatır taşıması indirimi uygulanarak aldırılan bilirkişi raporunda bakiye zarar 41.821,86 TL olarak belirlenmiştir. Denetime ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamından davalı sigorta şirketince sigortalanan 16 AJ … plaka sayılı araç şoförünün yüzde yüz kusurlu olduğu, kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan “Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliği” uygulanarak hesaplanan maluliyetin %1 olduğu, 16 AJ … plaka sayılı araçta davacının yolcu olarak seyahat ettiği, 16 AK … plaka sayılı araç şoförünün davacıyı hatır taşıması ile taşıdığı görülmüştür. Tüm dosya kapsamından davacının %20 hatır taşımasın indirimi uygulandığında 41.821,86 TL bakiye maluliyet alacağının bulunduğu, davacı tarafından 02/06/2022 tarihli bedel belirleme dilekçesi ile dava değerini 37.572, 25TL olarak belirlediği, taleple bağlılık ilkesi uyarınca davanın kabulü ile 37.572,25 TL tazminatın 04/11/2020 tarihinden işleyecek yasal faizi birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM; Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile 37.572,25 TL tazminatın 04/11/2020 tarihinden işleyecek yasal faizi birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 2.566,56 TL nispi harçtan peşin alınan 59,30.-TL harç ile 125,00 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 2.357,26 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye İRAT KAYDINA,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 13/1-2 uyarınca belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan 59,30-TL başvurma harcı, 59,30-TL peşin harç, 150,00 TL ıslah harcı, 419,90 keşif ücreti, 1.600,00-TL bilirkişi ücreti, 140,00 TL ATGV keşif araç ücreti ve 346,20 TL tebligat gideri olamak üzere toplam 2.774,70 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-7155 Sayılı Kanunun 23.maddesi ile 6155 Sayılı Kanun 18/A-12-13 maddeleri uyarınca 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk hizmeti giderinin davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
6-Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.06/12/2022
Katip 127096
¸e-imzalıdır
Hakim 153211
¸e-imzalıdır