Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/600 E. 2022/924 K. 19.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/600 Esas – 2022/924
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/600
KARAR NO : 2022/924

HAKİM :
KATİP :

DAVACI : … MAKİNA MÜHENDİSLİK DANIŞMANLIK GIDA TARIM VE HAYVANCILIK SANAYİ TİCARET ANONİM ŞİRKETİ –
VEKİLİ : Av.
DAVALI : … DEKORASYON BOYA İNŞAAT TAAHHÜT TİCARET VE SANAYİ ANONİM ŞİRKETİ –
VEKİLİ : Av.
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/08/2021
KARAR TARİHİ : 19/09/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :13/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirket ile davalı … Dekorasyon arasında uzun süreli ticari ilişki bulunduğunu, davalının müvekkilinin çeşitli yerlerde yaptığı inşaatlarda taşeron olarak boya işleriyle ilgilendiğini, davalıya bu işlerini yerine getirirken kullanılmak üzere 1 adet 650 mz2 tam güvenlikli iskele verildiğini, ancak iskelenin iş sonunda iade edilmediğini, taraflar arasında farklı konular sebebiyle açılan davalar nedeniyle iskelenin iadesi yada bedelinin ödenmesi defalarca istenmiş olsa da iletişim kurulamadığını, iskeleye ilişkin GIB2021000000001 numaralı fatura 22.01.2021 tarihinde kesildiğini, davalı yana ulaştırıldığını, ancak faturanın ödemesi yapılmadığını, bu nedenle taraflarınca Bursa 12. İcra Müdürlüğü 2021/… esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından faturaya itiraz edilmediğini ancak haksız yere borca itiraz edilerek takibin durdurulduğunu belirterek icra takibine yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, % 20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı firmanın ortağı olduğu adi şirketin yüklenicisi olduğu inşaatın bir kısım işlerinin taşeronluğunu yapması sebebi ile taraflar arasında işi ilişkisi mevcut olup işin mahiyeti gereği müvekkil-davalı firmanın borçlu olmasının olası olmadığını, zira karşılıklı kullanılan her türlü malzemenin sözleşmede yer almış olup ayrı bir alacak kalemini doğuran ilişkinin de söz konusu olmadığını, dava dilekçesinde yer alan ” Davalıya bu işlerini yerine getirirken kullanılmak üzere 1 adet 650 m² tam güvenlikli iskele verilmiştir.” denildiğini, bu ifadenin bile taraflar arasında ticari bir ilişkiden kaynaklanan bir satımın söz konusu olmadığının ikrar edildiğini açıkça ortaya koymakta olduğunu, kaldı ki müvekkili firmanın davacı firmadan alacaklı olduğunu ve bu alacaktan ötürü devam eden yargılamaları mevcut iken açılmış bu dava kötü niyetli olduğu kadar dayanaktan da yoksun olduğunu, bahsi geçen firma tarafından müvekkili firmadan alacaklı olmasını gerektiren herhangi bir ticari işlem de olmadığını, böyle bir iskele kullanılmış bile olsa inşaat sahasında bırakıldığını ve sözleşme şartları gereği davacının ortağı olduğu adi ortaklığın yükümlülüğü altında olduğunu, borcu kabul etmemekle beraber bir an için borcun varlığını kabul etseler bile müvekkil firmanın davalı firmanın adi ortaklık kurduğu firmadan 267.880,08-TL alacaklı olması sebebi ile iş takas mahsup taleplerinin de mevcut olduğunu, Bursa 2. İcra Dairesi 2021/261 Esas ile başlatılan takibe borçlu tarafın itirazı ile durdurulduğunu Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmekte olan 2021/102 Esas sayılı dosyasında itirazın iptali davası devam etmekte olduğunu, gerek usul ekonomisi gerekse de davanın hakkaniyet ile sübutu açısından bu dosyanın bekletici mesele yapılması gerektiği kanaatinde olduklarını, tarafların derdest olan Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/102 esas ve Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/141 E. sayılı dosyalarının da mevcut olup bu dosyalardan müvekkili firmanın yüklü miktarda alacakları mevcut iken böyle bedelden borçlu olmaları ticari hayatın olağan akışına da uygun olmadığını, davacının müvekkil şirkete herhangi bir alacağı olmayıp, talepleri haksız kazanç elde etmeye yönelik olduğundan ve davacı yanca açılan dava haksız ve hukuki mesnetten yoksun olduğundan işbu davanın reddedilmesi gerektiğini belirterek öncelikle Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/102 esaslı dosyasının bekletici mesele yapılmasını ve taraflar arasındaki ticari ilişkinin davacı yanın ortağı olduğu … İnşaat Ltd Şti – … A.Ş. Adi ortaklığı ticari defter kayıtları ile birlikte incelenmesinin ve taraflar arasındaki sözleşme çerçevesinde değerlendirilmesine, yapılacak incelemede müvekkil davalı firmanın alacaklı olduğunu, dolayısıyla kötüniyetle açılmış bu davanın alacak olmaması sebebi ile reddine, farklı bir alacak kalemi olması halinde ise takas mahsup yapılması gerekliliği ile borçlu olamayacağından davanın reddine, işbu kötü niyetli olarak açılmış bulunan davada kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesi gerektiğini beyan etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLER VE GEREKÇE;
Dava, davacı tarafça fatura ve icra takibine konu edilen iskelenin davalı yana teslim edilip edilmediği, sonrasında iade edilip edilmediği, bedelinin ne olduğu, netice itibariyle var ise davacının icra takip tarihi itibariyle alacaklı olduğu tutarın ne olduğuna ilişkin itirazın iptaline ilişkindir.
Mahkememizce yine mahkememize ait 2021/102 esas sayılı dosyasının bilirkişiden dönüşü halinde incelenmek üzere celbine karar verilmiş, taraf vekillerine iskelenin teslimi ve iadesi konusunda tüm delillerini sunmaları konusunda ve davacı vekiline teslime ilişkin tutanakta bahsi geçen ve delil listesinde beyan ettiği almıla projesine ilişkin var ise sözleşmenin tarafları, kesilen faturaların kim tarafından kime kesildiği konusundaki bilgi ve belgelerin, davalı tarafından yine aynı hususlarda bilgi ve beyanlarını sunmaları konusunda ayrı ayrı 2’şer haftalık süre verilmesine, tarafların tanık dinletme talepleri olması halinde tanıklarının açık kimlik ve adreslerini 2 haftalık kesin süre içinde bildirdikleri taktirde bir daha ki celse de dinlenmek üzere celplerine karar verilmiş, mahkememize ait 2021/102 esas sayılı dosyasının bilirkişide olduğu anlaşılmış, ayrıca taraf vekillerinin tanık bildirmediği anlaşılmıştır.
Mahkememizce dava dosyası, ibraz edilen deliller ve taraflara ait ticari defter ve dayanağı kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak davacının davasına dayanak yaptığı iskele satış faturasının davalı defterlerinde kayıtlı olup olmadığı, kayıtlı ise ne şekilde kayıtlı olduğu, taraflar arasındaki alacaklılık ve borçluluk ilişkisinin neden ibaret olduğu konularında rapor tanzim edilmesinin istenmesine ve bir Mali Müşavir bilirkişi AYHAN AYDIN’nın mahkememizce resen seçilmesine karar verilmiş bu itibarla bilirkişiden 15/02/2022 tarihli rapor aldırılmış, bilirkişi raporunda; davalı şirketin 2021 yılı (yevmiye) defterinin açılış tasdiğinin yaptırıldığı, kapanış tasdik süresinin 30.06.2022 tarihi olduğu, davacı şirket 2021 yılında ticari defterlerini e defter olarak tuttuğu, davacı şirketin (yevmiye) defterinin e defter beratlarının 01/2021, 07/2021 kanuni sürelerde oluşturulduğu, Karadeniz İskele Kalıp Sis. Çelik İnş. Mak. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nden 20/04/2016 tarih 038597 nolu — 16.031,39 TL ve 20.08.2016 tarih 060556 nolu 37.328,18 TL bedelli alış faturaları sunulduğunu, davalı ve davacı şirket arasında (24.10.2017-28.05.2019) tarihleri arasında uzun süreli ticari bir ilişkinin mevcut olduğu, davalı şirketin, davacı şirkete iş yapmış olduğu, iskele faturası dışında davalı kayıtlarına göre; davalının, davacıya 29.114,58 TL borçlu gözüktüğü, davacı kayıtlarına göre; davacının, davalıdan 29.115,08 TL alacaklı gözüktüğü, davacı şirket tarafından, davalı şirkete 2021 yılında düzenlenen ve icra takibine konu olan 22.01.2021 | GIB2021000000001 | 650 m2 Tam Güvenlikli İskele Satışı | 60.000,00 e-arşiv faturanın; davacı şirket defterlerinde kayıtlı olup, davalı şirket defterlerinde kayıtlı olmadığının bildirildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davaya konu olan iskelenin davalı tarafa teslim edildiği belge ile sabit olduğunu, sonrasında ise iade edildiğine dair bir belge bulunmadığını, davalı tarafça iade edilmeyen iskeleye ilişkin olarak daha sonra müvekkili ile davalı taraf aralarında görüşmeleri üzerine müvekkil tarafından bir adet iskeleye ilişkin olarak bu kez satış faturası kesilip davalı tarafa gönderildiğini, davalı tarafça faturaya itiraz edilmediğini, ancak fatura bedelinin de ödenmediğini bildirdiği anlaşılmıştır. Yine aynı oturumda davalı vekili ise cari hesap kayıtlarında davacı tarafın alacak kalemi olarak 60.000,00 TL’lik faturanın yansıtılmadığını, müvekkili tarafından böyle bir alım satım ilişkisi de kabul edilmediğini, ticari defter kayıtlarının müvekkili lehine olduğunu, taraflar arasındaki iş ilişkisi nedeni ile müvekkilinin davacı taraftan alacaklı olduğundan bahisle açmış olduğu alacak davasının devam etmekte olduğunu, biz davacı tarafın davasını ispat edemediği düşüncesinde olduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Daha sonra mahkememizce davacı tarafça davaya ve icra takibine konu edilen bir adet fatura konusu 650 Metrekare tam güvenlikli iskelenin (22/01/2021 fatura tarihli, 60.000,00 TL bedelli) davalı iş yerinde kullanılıp iade edilmediği, bilahare aralarındaki anlaşmaya göre faturasının kesilip gönderildiği ancak 60.000,00 TL fatura bedelinin ödenmediği konusundaki iddialarının ispatı yönünden davacı vekiline davalı tarafa yemin teklif etme hakkını kullanıp kullanmayacağı, kullanacak olması ihtimalinde yemin metnini hazırlayıp sunmaları konusunda 2 haftalık kesin süre verilmesine yemin metni ibraz edildiğinden bir örneğinin davalı şirket ile vekiline ayrı ayrı tebliğine karar verilmiş, davalı şirket yetkilisi DAVUT MERT’ beyanında; kendisinin davacı firma ile böyle bir ticari ilişkisi olmadığını, kendilerinin grup firması olduğunu, kendisinin malzemeli ve işçilikli inşaat işi yaptığını, kendisine ait kullandığı tam güvenlikli iskelesi olduğunu, 3 metre yüksekliği 3 metre genişliği olduğunu, davacı firma ile bu şekilde dava konusu edilen bir iskelenin alınıp kullanılması, yani geçici olarak alınıp kullanılması ya da şirkete fatura edilmesi karşılığından bedelinin ödenmesi gibi bir anlaşmaları olmadığını, davacının … Şirketi ile değil onların grup şirketi olan … ve davacı tarafın grup firması olduğu bir firmaya ince işçilik dış cephe işlerini yaptığını, bunun dışında iskele ile ilgili bir işleri olmadığını, hatta onların davalı şirketin iskelesini kullanıp kirasını da ödemediklerini, onunla ilgili davanın da devam ettiğini bildirdiği anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK.’nun 225 ve devamı maddelerinde belirtildiği üzere, yemin taraflardan birinin, bir vakıanın doğru olup olmadığı hakkında beyanda bulunmasıdır. Bir vakıanın doğru olup olmadığına yemin edilirse, artık o vakıa hakkında başka delil gösterilmesine gerek yoktur. Bu anlamda, yemin delili kesin bir delildir. Buna göre, kendisine yemin teklif edilen taraf, yemin teklifinin kabulünden sonra, usulüne uygun biçimde yemin ederek, yemin teklif eden tarafın iddia ettiği vakıanın mevcut olmadığı kesin delil ile ispat edilmiş olduğu, böylelikle davacının davalıdan alacaklı olduğunu ispatlayamaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, itirazın iptali davasının reddi halinde, İİK madde 67/2’ye göre takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı, red olunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. Yasal koşulları oluşmayan kötü niyet tazminatı taleplerinin de reddine karar vermek gerekmiş, hüküm aşağıdaki şekilde tesis olunmuştur.
HÜKÜM:Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
Yasal koşulları oluşmayan kötü niyet tazminatı taleplerinin de REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70.-TL maktu harcın peşin alınan 1.024,65.-TL harçtan mahsubu ile bakiye 943,95.-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa İADESİNE,
3-7155 Sayılı Kanunun 23.maddesi ile 6155 Sayılı Kanun 18/A-12-13 maddeleri uyarınca 1.320,00.-TL zorunlu arabuluculuk hizmeti giderinin davacıdan alınarak hazineye irat KAYDINA,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden; karar tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Asgari Avukatluk Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 9.600,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın hükmün kesinleşmesinden sonra 6100 Sayılı HMK’nun 333.maddesi uyarınca davacı tarafa İADESİNE,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzünde, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Yargı yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.19/09/2022

Katip 104191
e-imza

Hakim 37332
e-imza