Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/592 E. 2022/1194 K. 22.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
ESAS NO :2021/592 Esas
KARAR NO :2022/1194
HAKİM :… …
KATİP :… …
DAVACI :… – … …
VEKİLİ :Av. … –
DAVALI :…….. HAFRİYAT EMLAK İNŞAAT YUMURTA SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ – … …
VEKİLİ :Av. … – [
DAVA :İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :19/08/2021
KARAR TARİHİ :22/11/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 23/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;Davacı Vekili Dilekçesinde Özetle; 29.03.2019 tarihinde müvekkili davacı … ile davalı yan … Harfiyat İnşaat Ltd .Şti. Yetkilisi Muhammed Yavuz Demir adına babası … ile bir sözleşme imzalandığını, sözleşmeye göre ,… İnşaat tarafından Mimar … vekaletiyle davacı müvekkiline; Bursa Demirtaş Mahallesinde bulunan 453 ada 15 parsel, 179 ada 2 parsel, 246 ada 12 parsel, 739 ada 5 parsel, 739 ada 17 parsel, 732 ada 6 parsel, 732 ada 9 parsel, 732 ada 5 parsel sayılı taşınmazlarda proje çizimi KDV dahil 173.000 TL’ye yapıldığını, davacı müvekkilinin sözleşmede … İnşaata ait 3 projede elektrik işlerini üstlenmiş olduğunu, bu konuda 46.500 TL ye anlaşmış bulunmaktadırlar . Davacı müvekkil tarafından yapılan elektrik işlerinin ücreti … İnşaatın yapmış olduğu 173.000 TL’lik proje çiziminden mahsup edilip kalan 126.500 TL’lik kısım için 50.000 ve 76.500 TL’lik iki faturanın müvekkiline verilmesi konusunda anlaştıklarını, müvekkilinin kalan borcu açısından 732 ada 9 parsel de bulunan taşınmazın 143.000 TL ‘ye … İnşaat adına …’ e devir ve tescil edildiğini, aynı taşınmaza ilişkin … ile müvekkili arasında satış sözleşmesinin şahit huzurunda imzalandığını, …’ de aynı şekilde … İnşaat’ın yetkilileri arasında olduğunu, müvekkil adına düzenlenen 50.000 TL değerinde Seri : A Sıra No : 035428 numaralı fatura müvekkile verildiğini ancak 76.500 TL değerindeki sözleşme uyarınca fatura verilmediğini sözleşmede karşılıklı yapılan tüm bu işlemler sonucunda davacı müvekkilin davalı yana hiç bir borcu bulunmadığını, 15.600 TL alacaklı olduğu hususunda mutabık olunduğunu, 15.600 TL alacak için Bursa 5. İcra Müdürlüğünün 2020/3569 Esas Numarası ile 01.07.2020 tarihinde ilamsız icra takibi başlattıklarını, borçlu … İnşaat tarafından haksız ve kötü niyetli olarak borçlu olmadığını ve dolayısıyla takibe, borca, ,yetkiye, asıl alacağa, ödeme emrine, faiz oranına, tüm ferilerine ve işlemiş faize itiraz ettiklerini, taraflar arasında yapılan sözleşmeye göre borçlu … İnşaat firmasının müvekkil …’e borcu bulunduğunu, tarafların ticari defterleri incelendiğinde olayın aydınlanacağını, dava şartı olan arabulucuğa başvurduklarını, anlaşamadıklarını belirterek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak kaydı ile 15.600 TL asıl alacaklarının tespit edilerek davalının haksız asıl alacağa, asıl alacağın faiz ve ferilerine yapmış olduğu itirazının iptal edilmesine, 15.600 TL asıl alacak üzerinden işleyecek avans faiziyle birlikte icra takibin devamına, davalının % 20’tan az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderlerinin ve ücret- i vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP; Davalı Vekili Dilekçesinde Özetle;davacı tarafça, müvekkilinin babası …’in imzaladığı iddia edilen sözleşmeden, müvekkil şirketin münferit yetkilisi Muhammed Demir’in bilgisi bulunmadığını, sarih veya zımni olarak bir kabulü de olmadığını, müvekkil şirketin, Ticaret Sicil kayıtlarından da anlaşılacağı üzere münferit yetkilisi Muhammed Demir olduğunu, şirket tarafından vekaletname vasıtasıyla veya sözlü olarak açık veya örtülü olarak görevlendirilmiş bir vekili bulunmadığını, borçlar hukukunun temelini oluşturan NİSBİLİK ilkesi gereğince sözleşmenin tarafı olmayan üçüncü kişiler bakımından sözleşme hukuki bir sonuç doğurmadığını, müvekkilinin babası tarafından imzalandığı iddia edilen sözleşmenin müvekkil şirket tarafından bir bağlayıcılığı bulunmadığını, dava dilekçesi ve davacı tarafça sunulan belge ve evraklardan da anlaşılacağı üzere müvekkili şirket tarafından, şirket yetkilisinin babası olan …’i yetkilendirmeye ilişkin herhangi bir sözlü veya yazılı bir beyan veya delil bulunmadığını, davacı tarafça sunulan sözleşme incelendiğinde görüleceği üzere imzaların taraflara ait olduğunu birlikte … MİMARLIK ELEKTRİK İNŞAAT MÜHENDİSLİK SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ’nin kaşesi ve imzası bulunduğunu, sözleşmelerin nispiliği ilkesi ve HMK’da düzenlenen dava şartları incelendiğinde davacı …’ün şahsi olarak dava ehliyeti bulunmadığını, HMK madde 114/1(d) ve HMK madde 114/1(e) bakımından dava şartları bulunmadığını, müvekkil şirket ile davacı …’ün aralarında cevap dilekçelerinin tanzim tarihi itibariyle herhangi bir hukuki işlem bulunmadığını, müvekkil şirket tarafından sadece, …’ün yetkilisi olduğu … MİMARLIK ELEKTRİK İNŞAAT MÜHENDİSLİK SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ’ne … ve Hissedarlarına Ait 739/17, 788/5, 732/6 nolu ada, parsellere ait mimari proje danışmanlık hizmeti verildiğini, buna ilişkin olarak da 19/03/2019 tarihinde 42.500 TL + 7.650 (KDV%18) olmak üzere 50.150 TL’lik bir fatura düzenlendiğini, müvekkil ve … MİMARLIK LTD Şirketinin ticari defter kayıtları ve BA/BS formları incelendiğinde bu husus açıkça görüneceğini, söz konusu faturaya ilişkin verilen hizmet karşılığı kendilerince ödendiğini ancak Bursa 3. İcra Dairesi’nin 2020/4482 E. Sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, takibe haksız yere itiraz edildiğini, davacı tarafça sunulan sözleşme incelendiğinde tutarsızlıkların bulunduğunun açıkça görüleceği, sözleşmenin 29/03/2019 tarihinde imzaların kime ait olduğu bilinmediğini, imzalandığı ve sözleşmeye göre müvekkil şirket tarafından 50.000 TL’lik ve 76.500 TL’lik faturanın verileceğini, müvekkil şirket lehine bir taşınmaz devri ve müvekkil şirket tarafından 15.600 TL’lik bir ödeme yapılacağının kararlaştırıldığını, dava dilekçesinde de sözleşme kapsamında belirlenen 50.000 TL değerinde faturanın müvekkil şirket tarafından … MİMARLIK ELEKTRİK İNŞAAT MÜHENDİSLİK SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ’ne verildiği hususları asılsız ve mahkemeyi yanıltma çabasından ibar olduğunu, müvekkil tarafından düzenlenen tek faturanın 50.150 TL’lik 19/03/2019 tarihli 035428 sıra numaralı faturadan ibaret olduğunu, bu faturanın düzenlenme tarihi davacı tarafça sunulan sözleşmenin düzenlenme tarihinden 10 gün öncesine ait olduğunu, davacı tarafça sözleşme kapsamında 50.000 TL’lik faturanın alındığının belirtilmesi mahkemeyi zımni kabul hususunda yanılttığını, davacı tarafça sunulan sözleşmeye göre 732 ada 9 parseldeki 6 nolu bağımsız bölümün müvekkil şirkete devredileceğinin kararlaştırıldığını ancak müvekkil şirkete böyle bir devir olmadığını, müvekkil şirket yetkilisinin babasının adına yapılan devirden de müvekkil şirketin bilgisi, açık veya örtülü bir rıza ve kabul beyanı bulunmadığını, taşınmaz devir işleminin müvekkil şirket ile bir ilgisinin olmadığı hangi bedel ile ne koşullar altında satıldığının tapu kaydında gözükeceğini, … MİMARLIK ELEKTRİK İNŞAAT MÜHENDİSLİK SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ’nin yetkilisi … olduğunu, TTK uyarınca tacir olduğunu, iddia olunan sözleşmeden kaynaklı olarak müvekkil şirkettin bu sözleşmeden borçlu bulunması usul ve esas yönünden kanuna aykırılık teşkil ettiğini, ayrıca tacir olan bir kimsenin sözleşmenin tarafı olmayan bir kimseden hak ve alacak talep etmesi hayatın olağan akışına aykırılık teşkil ettiğini, kötü niyetli olduğunu gösterdiğini, davacı tarafından ikame olunan iş bu dava ve icra takibi kötü niyetle açıldığını, hak arama özgürlüğünün dürüstlük ilkesiyle çeliştiğini belirterek davanın reddine, davacı aleyhine İİK madde 68/7 kapsamında yüzde yirmiden aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE;
Gerek davalının tacir olup olmadığı ve gerekse de davanın ticari dava olup olmadığı hususunun netleştirilmesinin gerektiği, Mahkememizce Bursa Yıldırım Vergi Dairesine müzekkere yazılarak; …’ün VUK 177. madde kapsamında tarafların tacir olup olmadığının tespiti açısından 2019 yıllına ilişkin yıllık bazda vergi beyannamesinin celbi istendiği,Bursa Uludağ Vergi Dairesi tarafından 2019 yılına ilişkin yıllık gelir vergisi beyannamelerinin gönderildiği, 4240056549 vergi nolu mükellefi …’ün 31/12/2017 tarihinde terk olduğu tespit edildiğinin bildirildiği görülmüştür. 2007/12362 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 1/a maddesinde “Esnaf ve Sanatkâr ile Tacir ve Sanayiciyi Belirleme Koordinasyon Kurulunun tespit edeceği ve Resmî Gazete’de yayımlanacak esnaf ve sanatkâr meslek kollarına dahil olup, ekonomik faaliyetini sermayesi ile birlikte bedeni çalışmasına dayandıran ve kazancı tacir veya sanayici niteliğini kazandırmayacak miktarda olan, basit usulde vergilendirilenler ve işletme hesabına göre deftere tabi olanlar ile vergiden muaf bulunanlardan 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 177 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) ve (3) numaralı bentlerinde yer alan nakdi limitlerin yarısını, (2) numaralı bendinde yazılı nakdi limitin tamamını aşmayanların esnaf ve sanatkâr sayılmaları ile esnaf ve sanatkâr siciline ve dolayısıyla esnaf ve sanatkarlar odalarına kaydedilmeleri,” şeklindeki düzenlemeye gereği VUK 177 inci maddesindeki vergi beyannamesinin verildiği yılın yeniden değerleme oranına göre tahlil edilmesinin gerekmektedir. Uyuşmazlık konusu yıl 2019 olmakla VUK 177’nin 2021 yılı yeniden değerlenmiş miktarlarının ” 2019 yılında; VUK 177/1’e göre yıllık alış 230.000; VUK 177/1’e göre yıllık satış 320.000; VUK 177/2’e göre yıllık gayrisafi iş hasılatı 120.000; VUK 177/3’e göre yıllık iş hasılatının beş katı ile yıllık satış tutarının toplamı (1 ve 2 birlikte yapılması halinde) 230.000 olduğu,” şeklinde belirlendiği, davalının 31/12/2017 tarihinde mükellefiyetinin terk olduğu görülmüştür. Mevcut davada davanın mutlak ticari dava olmadığı sabit olup, davanın nisbi ticari dava olup olmadığının tespiti açısından TTK 12 ve 11 inci maddelerinin incelenmesi gerekmektedir. TTK 12 inci maddesinde tacir ” (1) Bir ticari işletmeyi, kısmen de olsa, kendi adına işleten kişiye tacir denir. (2) Bir ticari işletmeyi kurup açtığını, sirküler, gazete, radyo, televizyon ve diğer ilan araçlarıyla halka bildirmiş veya işletmesini ticaret siciline tescil ettirerek durumu ilan etmiş olan kimse, fiilen işletmeye başlamamış olsa bile tacir sayılır.” hükmü ile tanımlanmış olup, tacir olmak için öncelikle bir ticari işletmenin bulunması gerekmektedir. Ticari işletme kavramı TTK 11’de “(1) Ticari işletme, esnaf işletmesi için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan faaliyetlerin devamlı ve bağımsız şekilde yürütüldüğü işletmedir. (2) Ticari işletme ile esnaf işletmesi arasındaki sınır, Cumhurbaşkanı kararıyla belirlenir.” hükmünde de belirtildiği üzere bir ticari işletmeninin esnaf işletmesi için öngörülen sınırın üstünde gelir sağlamayı hedef tutması ve devamlı ve bağımsız bir şekilde faaliyet göstermesi gerekmektedir. Mevcut davada yukarıda izah edildiği üzere davacının uyuşmazlık konusu yılda bir işletmesinin dahi bulunmadığı görülmüş olup, Ticaret Sicil Gazetesi internet sitesinden yapılan sorgulamada da bir ticari işletmenin işletildiği de görülmemiştir. Davanın nispi ticari dava olabilmesi için her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olması ve her iki tarafın tacir olmasının gerektiği davalı tacir olsa da davacının tacir olmadığı görülmekle, yargılama yapma görevinin Asliye Hukuk Mahkemesi’ne ait olduğu anlaşılmakla mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR; Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Davanın Görev Dava Şartı Yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
3-Davanın konusu itibariyle davaya bakmaya görevli mahkeme ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ olduğundan HMK 20. Maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık süre içinde talep edilmesi halinde Görevli BURSA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE, aksi takdirde davanın açılmamış sayılacağının ihtarına,
4-Harç, masraf, avans ve vekalet ücreti hususlarının görevli mahkemece karara bağlanmasına, herhangi bir sebeple görevli mahkemede yargılamaya devam olunmaması halinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile yargılama giderlerine hükmedilebileceğine,
Dair; davacı ve davalı vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi 22/11/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır