Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/575 E. 2022/1207 K. 24.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/575 Esas – 2022/1207
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/575 Esas
KARAR NO : 2022/1207

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ : Av.
DAVALI : … ELEKTRİK DAĞITIM ANONİM ŞİRKETİ –
VEKİLLERİ : Av.
DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/08/2021
KARAR TARİHİ : 24/11/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 20/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı ile Davalı arasında “Dağıtım Sistem Kullanım Anlaşması” imzalandığı, Anılan Dağıtım Sistem Kullanım Anlaşması’nın 4 üncü maddesinde bahsedilen “sistem kullanım/dağıtım bedeli”, davalı’ya ait tarifelerde işbu davanın ikame edildiği tarih itibarıyla davacı’nın üreterek dağıtım sistemine verdiği her kWh elektrik enerjisine karşılık 5,6882 kuruş sistem kullanım/dağıtım bedeli alınmakta olduğu, son dönem faturasının ekli olduğu, dağıtım hizmeti alan elektrik üreticileri arasında sistem kullanım/dağıtım bedelleri bakımından “üretici” ve “lisanssız üretici” şeklinde bir ayrım yapılmakta olduğu, bu bağlamda Davacı’dan 5,6882 kuruş sistem kullanım/dağıtım bedeli alınırken buna karşın aynı hizmeti alan diğer üreticilerden sadece 2,7220 kuruş alınmakta olduğu, ekli tarife cetvellerindeki sistem kullanım/dağıtım bedellerinden derlenerek hazırlanan karşılaştırma tablosundan da açıkça görüleceği üzere, 2016 yılı sonuna kadar üreticiler arasında herhangi bir ayrım yapılmadığı, buna göre; lisanslı-lisanssız ayrımı yapılmaksızın tüm üreticilerden aynı bedel alınmış olup bu bedel 1 Ekim – 31 Aralık 2016 dönemi için 0,7596 kuruş olduğu, ancak 1 Ocak 2017 itibarıyla üreticiler arasında ayrıma gidilerek lisanssız üreticilerden daha fazla sistem kullanım/dağıtım bedeli alınmaya başlandığı, buna dayanak olacak herhangi bir teknik veya hukuki sebep olmadığı, tamamen aynı hizmeti alan ve aralarında herhangi bir ayrım yapılmasına hukuken (aşağıda ayrıntısıyla izah edileceği üzere 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 9, 14 ve 17 nci maddeleri) imkan olmadığı halde davacı’dan ürettiği her bir kWh elektrik enerjisi başına 2 KATI oranında artırım yapılmak suretiyle sistem kullanım/dağıtım bedeli alınmakta olduğu, bu durum açıkça hukuka aykırı olduğu, bu yöntemle davacı’dan haksız yere fazladan tahsil edilen tutarın 400.000,00 TL’nin üzerinde olduğunu düşünmekte oldukları, toplam alacağın, yargılama aşamasında yapılacak bilirkişi incelemesiyle ortaya çıkacak olup haksız alınan toplam tutarın davalı’dan tahsiline karar verilmesi gerektiği, tesisin işletildiği dönem boyunca haksız yere fazladan tahsil edilen sistem kullanım/dağıtım bedellerinin davacı’ya iadesi gerekmekte olduğunu belirterek davanın kabulü ile fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00- TL alacağın davalı’dan tahsiline ve davacı’ya verilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin (dava ve arabuluculuk) davalı’ya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP; davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemek kaydı ile davacının huzurdaki davada talepleri zamanaşımına uğradığı, zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep etiklerini, işbu davanın belirsiz alacak davası olarak zamanaşımı süresini kesecek şekilde dava dilekçesinde harca esas değer olarak gösterilen 1.000,00 TL ile belirsiz alacak davası ikame etmiş olması kötü niyetli ve hukuka aykırı olduğu, huzurdaki dava bakımından Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olmadığı, bu nedenle sayın mahkemeniz tarafından öncelikle görev yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiği, davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmesini talep ettiklerini, zira davacının taleplerini yöneltmesi gereken kurum EPDK olduğu, müvekkil şirket, tüm işlemlerini ilgili mevzuat hükümlerini, EPDK’nın tarifesi ve EPDK’nın kabul etmiş ve yayınlamış olduğu müvekkil şirketin de uygulamakla bağlı olduğu anlaşma metnini dikkate alarak hukuka uygun olarak yaptığı, davacıdan tahsil edilen bedellere ilişkin tarife veya lisanslı – lisanssız üretici ayrımı da kanun koyucu ve EPDK tarafından belirlenmekte olup müvekkil şirketin inisiyatifinde olmadığı, bu nedenle müvekkil şirketin hukuka uygun olarak tahisl edilen talep konusu bedeller bakımından herhangi bir sorumluluğu bulunmadığı, davacının net biçimde talep mi beyan mı olduğu anlaşılmayan açıklamalarının taleple bağlılık ilkesi gereğince dikkate alınmamasını ve usulden reddini talep ettiklerini, davacı tarafından eşit taraflar arasında ayrıma gidilmemesi ilkesi genel hukuk ilkelerine aykırı yorumlanarak hak kötüye kullanılmaya çalışılmakta olduğu, kanun koyucu 6446 sayılı kanun’da ve sair düzenlemelerinde açıkça lisanslı ve lisanssız üretici arasında ayrıma gittiği, EPDK da tarifesinde bu ayrıma yer verdiği, birbirinden farklı nitelikleri haiz lisanslı üretici ile lisanssız üretici eşit taraf olmadığı, eşit olmayan taraflar arasında EPDK’nın da ayrıma gitmesinde hukuki bir sakınca bulunmadığı, bahse konu ilkeden çıkarılabilecek anlam lisanssız üreticiler arasında bir ayrıma gidilmemesi olduğu, davacının söz konusu ilkeyi ileri sürerek mesnetsiz talepte bulunması açıkça hukuka aykırı olup davanın reddi gerektiği, davacı tarafından dava dilekçesinde ek maliyete değinilmesi ve bunun tespiti talebi abesle iştigal olup salt kanunun davacı lehine genişletici ve kötü niyetli yorumlanmasına dayanmakta olduğu, sayın mahkemenizce bu tartışmaya mahal bile verilmemesi gerektiği, zira yukarıda da izah edildiği üzere ortada farklılaştırmaya ilişkin hükmün irdelenmesini gerektirir bir durum mevcut olmadığu, yasal mevzuat ve EPDK’nın tarifesi, kabul etmiş olduğu lisanssız elektrik üreticileri için dağıtım sistem kullanım anlaşması metni çok açık olduğu, davacının dava açmak için yasal bir gerekçesi mevcut olmadığından davacı genel hukuk ilkelerine aykırı bir yorumlamayla kendisine hukuki dayanak yaratma çabasında olduğu, hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemek kaydı ile, davacı tarafından huzurdaki dava ile dava konusu bedellere her bir faturada fazla ödenen tutarlara ödeme tarihlerinden itibaren işletilecek bankalarca mevduata uygulanan azami faiz veya herhalükarda en yüksek ticari faiz / değişen oranda avans faizi uygulanmasının talep edilmesi ve kullanım/dağıtım bedelleri yanında bunlara işletilen kdv’lerin tahsil edilmesine karar verilmesinin talep edilmesi açıkça hukuka aykırı olduğunu belirterek davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava; Taraflar arasındaki dağıtım sistem kullanım anlaşmasından kaynaklı olarak davacının dağıtım sistemi üzerinde ek maliyet oluşturduğu gerekçesiyle fazladan tahsil edildiği iddia edilen kullanım/dağıtım bedelinin iadesi istemine ilişkin alacak davasıdır.
Mahkememizce UEDAŞ ve EPDK’ya müzekkere yazılarak taraflarca dayanılan deliller toplandıktan sonra dosyanın bilirkişiye tevdi ile, dava dosyası, ibraz ve celp edilen deliller kapsamında, aynı zamanda taraflara ait ticari defter ve dayanağı kayıtlar üzerinde inceleme yapılarak, taraflar arasında imzalanan Dağıtım Sistem Kullanım Anlaşmasısı uyarınca davacı tesisinin sistem üzerinde ek maliyet oluşturup-oluşturmadığı, sistem üzerinde ek maliyet oluşturuyorsa bunun sistem kullanım/dağıtım bedeline hangi oranda yansıtılmasının gerekli olduğunun tespiti ile taraf iddia ve savunmaları doğrultusunda rapor düzenlenerek netice itibari ile davacının dava tarihi itibari ile fazla alınan sistem kullanım/dağıtım bedelinden kaynaklı varsa alacaklı olduğu tutar ve faizinin belirlenmesine yönelik rapor tanzimi için, dosya tüm ekleri ile birlikte konusunda uzman Elektrik Mühendisi Bilirkişi Zekai Özokutanoğlu, Hasan Kaşıkçı ve Hayati Taner Sarıkaya ile SMMM bilirkişi Ayhan Aydın görevlendirilmiştir.
30/04/2022 tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle; Tarafların iddia ve savunmaları, dosya sunulan delil niteliğinde her türlü belge, ilgili EPDK yazışmaları, yürürlükteki Elektrik Piyasası Kanunu ve buna dayalı çıkarılan mevzuat hükümleri hep birlikte gözetilerek rapor kapsamında yapılan tespit ve değerlendirmeler sonucu Dağıtım şirketlerince EPDK ya önerilen Dağıtım tarifelerinin belirlenmesinde EPDK nın yetkili bulunduğu, EPDK nın belirlemiş olduğu tarifelerin dağıtım şirketlerince uyulması ve uygulanmasının zorunlu olduğu, aksi davranışların yaptırma tabi tutulacağı, Elektrik Piyasası Kanununun bir gereği olarak Türkiye genelinde dağıtım şirketlerini uygulayacağı Ulusal Elektrik Tarifelerinin EPDK tarafından belirlendiği, EPDK tarafındna belirlenerek uygulanan tarifelerin uygulanmasının davacınında dahil olduğu lisansız üreticiler bakımından yasal zorunluluk olduğu, lisans sahibi dağıtım şirketlerinin tarifeyi değiştiremeyeceği gibi tarifede yer alamayan bir bedeli de tahsil edemeyeceği veya düzenlenen tarifeler kapsamında düzenlenmiş bir bedeli de tahsil etmeme gibi bir davranışta bulunamayacağı, davalı dağıtım şirketinin tarifeleri uygulayıp uygulamama gibi bir insiyatifinin mevcut olmadığı, tarifelere uyma yükümlülüğünün bir gereği olarak dava konusu edilen bedellerin yerleşik uygulamanın bir unsuru olduğu, dava konusu edilen bedellerin belirlenmesi için alınan Kurul kararlarının EPDK’nın bir düzenleyici işlemi olarak tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayacağı, dağıtım şirketlerini kurul kararlarına aykırılık teşkil edecek her hangi bir işlemde bulunamayacakları hususları Yargıtay kararlarına yansıyarak kesinlik kazanmış durumda bulunduğu, bu tabloya göre Elektrik Piyasası Kanunu ve buna dayalı çıkarılan mevzuatın dava konusu ihtilafa dair ilgili maddeleri yürürlükte olduğu sürece Dağıtım şirketlerinin EPDK tarafından belirlenen tarifeleri aşağı yada yukarı yönde tadil etme yada değiştirme gibi yetkilerinin bulunmadığı, Lisanssız üreticilere uygulanan tarifelerin diğer lisanslı üreticilere oranla teknik olarak daha fazla ek maliyet oluşturmasından kaynaklı olarak bu tip uygulamaya ihtiyaç duyulduğu, taraflarca karşılıklı imza altına alınan “Lisansız Üreticiler için Dağıtım Sistemine Bağlantı Anlaşması ” Made-6 Karşıklıklı Yükümlülükler başlıklı bölüm B – Mali Yükümlülükler – Bağlantı Bedeli : Dağıtım şirketinin Kurul tarafındna onaylı tarifesindeki yönteme göre hesaplanan bağlantı bedeli üretici tarafından Dağıtım Şirketine ödenir. ” denildiği ,benzer uyuşmazlıklara dair açılan iptal davalarında teknik boyutu itibariyle dağıtım bedelinin hesaplanmasında hukuka aykırılık bulunmadığı yönünde kesinleşmiş yargı kararları bulunduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
09/06/2022 tarihli Mali Müşavir bilirkişi raporunda özetle;Bursa 3.Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/575 Esas Sayılı mevcut dava dosyasının, davacı ve davalı
tarafa ait ticari defterlerinin incelenmesi sonucu;
davacı firmanın aylık ihtiyaç fazlası enerjiyi; dava dışı Limak … Elektrik Perakende Sat.
A.Ş.’ne sattığı, davacı tarafından, dava dışı şirkete düzenlenen faturaların (tablo 1) detaylı
dökümü yapıldığı,
davalı şirket tarafından, davacı firmaya;
üretici sis. kul. dağıtım bedeli (veriş),
üretici sis. kul. dağıtım bedeli (çekiş),
üretici sistem kullanım reaktif bedeli,
üretici sistem işletim bedeli
açıklaması adı altında faturaların düzenlenmiş olduğu, faturaların detaylı dökümünün (tablo 2) de
yapıldığı, davacı firmanın, dava dışı şirket ve davalı şirket ile ticari ilişkisinin dava tarihinden sonra da devam
ettiği, davalı şirketin defterlerinde; davacı ile ilgili, davacı tesisinin sistem üzerinde oluşturduğu ek maliyetleri
gösteren detaylı muhasebe kayıtlarının olmadığı yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Mahkememizce; dosyanın daha önceki Elektrik Mühendisi bilirkişi heyetine tevdi ile, davacı taraf itirazlarının değerlendirir ek rapor düzenlenmesine karar verilerek, dosya ek rapor tanzimi için, kök rapor hazırlayan Elektrik Mühendisi Bilirkişi Heyetine teslim edilmiştir.
06/08/2022 tarihli bilirkişi heyeti ek raporunda özetle; Davaya konu bedellerin EPDK kurul kararları dikkate alınarak tahsil edilmiş olduğu ve davalı şirketin davaya konu bedeller bakımından herhangi bir sorumluluğu bulunmadığı , İşlemleri ilgili mevzuat hükümlerini dikkate alarak hukuka uygun olarak yapıldığına dair itiraza uğrayan kök raporda yazılı değerlendirmelerin muhafaza edilmekte olduğu, davacıdan tahsil edilen bedellere ilişkin tarife EPDK tarafından belirlenmekte olup davalı şirketin kontrolünde olmadığı, davacı ile yapılan Sistem Kullanım Anlaşması’da EPDK tarafından Resmi Gazetede yayınlanan ve davalı şirketin uygulamakla zorunlu olduğu bir anlaşma olduğu, Lisanslı Üretici ile Lisanssız Üretici eşit taraf olmadığı kabulünden hareketle tarife uygulamasına gidilmiş olup yürürlükteki tarife yetkili mercilerce iptal edilmediği sürece dağıtım şirketlerince de aynen uyulması ve uygulanması gerekmekte olduğu, ek maliyet hesaplaması için gerekli verilerin şirketlerin 5 yıllık uygulama dönemleri içinde dağıtım sistemin genişlemesi, gerekli yatırım miktarı, müşteri profili gelişmesi, gelir ve gider gereksinimi, bakım onarım, finansman, bölgede oluşacak üretim tüketim dengesi, gibi detaylı bir data verilerinin işlenmesi ile, mevcut ve gelecek 5 yıllık uygulama döneminde olası dağıtım ağının genişlemesi neticesinde oluşacak arıza, kesinti, bakım-onarım, teknik ve teknik olmayan kayıpların ne kadar olacağı hususunda şirketlerce edinilmiş yazılımsal programlar sayesinde simüle edilerek hesaplanmakta ve tarife önerilerine yansıtmakta olduğu, bu nedenle bilirkişi heyeti olarak bu hesabı yapmak , eğer varsa fazla ödenen dağıtım bedelini hesaplamak mümkün olmadığı, bu tabloya göre Danıştay 13. Dairesince alınan kararlar neticesinde tarifelerin iptal edilmediği, dolayısıyla hem teknik hemde idari olarak Lisanssız üreticilere uygulanan mevcut dağıtım tarifelerinin hukuka uygun olduğu sonucu doğduğu, diğer taraftan itiraz dilekçesinde yer alan hususlara dair hukuki konularda nihai takdir ve değerlendirme yetkisinin şüphesiz Sayın Mahkemenin yetkisinde kaldığı göz ardı edilmeksizin dosyaya sunulan ve çok sayıda mahkemelerde açıldığı beyan olunan benzer davalara ilişkin bir kısım Bilirkişi raporunun düzenlendiği davaların henüz kesinleşmemesinin yanı sıra aynı uyuşmazlıklara dair aksi yönde bilirkişi raporlarının da düzenlendiği dikkate alındığında her türlü kuşkudan arındırılmış şekilde güçlü delil olarak kabul edilemeyeceği değerlendirilmekte olduğu, böylece rapor kapsamında açıklanmaya çalışılan hususlar çerçevesinde kök rapora yapılan itirazlara ilişkin önceki tespit ve değerlendirmelere dair görüş ve kanantimiizi muhafza ettikleri
yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davalı elektrik dağıtım şirketinin dağıtım sistemine bağlantısı yapılmış olan ve davacı tarafından kurulmuş ve işletilmekte olan lisanssız güneş enerjisi üretim tesisi ile ilgili olarak, taraflar arasında “Dağıtım Sistem Kullanım Anlaşması” imzalanmıştır. Her ne kadar davacı taraf, dağıtım tarifesi adı altında lisanslı üreticilere nazaran iki katı oranda fazla tahsilat yapılmasına dayanak olacak şekilde davacının elektrik dağıtım sistemi üzerinde ek maliyet oluşturup-oluşturmadığının tespiti ile davalı tarafından fazladan tahsil edilen sistem kullanım/dağıtım bedelinin davalıdan iadesini talep etmişse de, davalı şirketin dağıtım faaliyeti kapsamında lisansında belirlenen bölgede sayaçların okunması, bakımı ve işletilmesi hizmetlerinin yerine getirilmesinden sorumlu olduğu, dava konusu talebe ilişkin tarifeleri düzenleyen kurum dava dışı EPDK olduğu, Elektrik dağıtım şirketlerinin EPDK tarafından ilan edilen tarifeleri değiştirme veya farklı olarak uygulama yetkisi bulunmamakla birlikte, tarifelerin uygulanması lisans sahibi şirketler tarafından yasal bir zorunluluk olduğu, her ne kadar bilirkişi raporunda davalı şirketin defterlerinde; davacı ile ilgili, davacı tesisinin sistem üzerinde oluşturduğu ek maliyetleri
gösteren detaylı muhasebe kayıtlarının olmadığı tespit edilmişse de, davaya konu lisanssız üreticiden alınan bedellerin EPDK kurul kararları ve yürürlükteki tarifeler çerçevesinde tahsil edildiği, lisanslı üretici ile lisanssız üretici eşit taraf olmadığı kabulünden hareketle tarife uygulamasına gidilmiş olup yürürlükteki tarife yetkili mercilerce iptal edilmediği sürece dağıtım şirketlerince de aynen uyulması ve uygulanması gerekmekte olduğu, bu kapsamda, söz konusu dönemlerde yürürlükte olan kurul kararlarına ilişkin herhangi bir iptal kararı olmadığından davaya konu bedellerin, EPDK kararlarına uyma zorunluluğu olan ve aksi yönde hareket imkanı bulunmayan davalı şirketten tahsilinin talebi hukuken mümkün olmadığından mahkememizce davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM; Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar yasası gereği alınması gereken 80,70-TL karar ve ilam harcından, peşin yatırılan 59,30-TL harcın mahsubu ile, bakiye 21,40-TL harcın davacıdan alınarak, HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenen 1.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5- 6325 Sayılı Kanun 18/A-13 maddesi uyarınca 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk hizmeti giderinin davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
6-Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa İADESİNE,

Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, miktar itibari ile kesin olmak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/11/2022

Katip 221345
¸e-imzalıdır

Hakim 150129
¸e-imzalıdır