Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/484 E. 2021/570 K. 05.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/484 Esas – 2021/570
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
(Görevsizlik Kararı)
ESAS NO : 2021/484 Esas
KARAR NO : 2021/570

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : … BANKASI ANONİM ŞİRKETİ – …
VEKİLİ : Av….UETS
DAVALI :…TC.
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/07/2021
KARAR TARİHİ : 05/07/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 05/07/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; davacı vekilinin 05/07/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkil banka tarafından, davalı borçluya….no’lu kredi kartı kullandırıldığını, davalının müvekkili bankaya olan borçlarını ödemediğini, kendisine 21.01.2020 tarihli ihbarname ile 21.05.2021 tarihli ihtarname gönderildiği ancak ödeme yapmadığını, bu nedenle alacağın tahsili amacıyla, davalı aleyhine Bursa 4. İcra Dairesinin 2021/… Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın, kötü niyetli olarak takibe itirazda bulunduğunu ve takibin durmasına sebebiyet verdiğini, müvekkili banka tarafından her na kadar dava şartı olan arabuluculuk yoluna başvuru yapılmış olsa da anlaşamama olarak sonuçlandığını, “28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketiciyi Koruma Kanunun 3/1-k-1 maddesinde, tüketicinin tanımı yapılarak tüketici işlemleri arasında bankacılık işlemleri de sayılmıştır.” somut olayda gerçek kişi davalı ile davacı arasında imzalanan sözleşmelerin ticari niteliği bulunmadığını, bu durumda davaya bakmaya görevli mahkeme Tüketici Mahkemeleri olduğunu, anılan bu sebeplerle; davalı borçlunun, Bursa 4. İcra Dairesinin 2021/… Esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, haksız ve kötüniyetli itiraz sebebiyle davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un 3/1- k maddesinde, “tüketici”, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi olarak, 3/1-L maddesinde ise “tüketici işlemi”, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem olarak ifade edilmiştir.
Yine anılan Yasanın 73/1. maddesinde, tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu, 83/2. maddesinde ise, taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun göreve ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği hükme bağlanmıştır.
Somut olayda, dava ticari olmayan kredi kartı alacağına ilişkin itirazın ipali davası olup, dava konusu uyuşmazlığın davalının bireysel kredi kartı ile yapılan harcamalardan kaynaklandığı, bu nedenle dava konusu alacağın dayanağı işlemin , 6502 Sayılı Yasa’nın 3. maddesi uyarınca , bir tüketici işlemi niteliğinde olup, aynı yasanın 73. maddesine göre uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesinde çözümlenmesi gerekmektedir.
Dolayısıyla, davacı vekilinin dava dilekçesi içeriğinden de anlaşılacağı üzere, iş bu davasını Tüketici Mahkemeleri’ne hitaben yazdığı ancak dilekçe başlığında sehven Asliye Ticaret Mahkemesi’ne hitap ettiği anlaşılmakla ve aradaki ilişkinin tüketici ilişkisi olması hasebiyle görevsizlik kararı vermek gerekmiş, davaya bakma görevinin Tüketici Mahkemelerine ait olduğu anlaşıldığından, dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM; Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
Davanın Görev Dava Şartı Yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
Davanın konusu itibariyle davaya bakmaya görevli mahkeme TÜKETİCİ MAHKEMESİ olduğundan HMK 20. Maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık süre içinde talep edilmesi halinde dosyanın Görevli BURSA TÜKETİCİ MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
2-Harç, masraf, avans ve vekalet ücreti hususlarının görevli mahkemece karara bağlanmasına, herhangi bir sebeple görevli mahkemede yargılamaya devam olunmaması halinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile yargılama giderlerine hükmedilebileceğine,
Dair, tarafların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/07/2021

Katip…
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır