Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/475 E. 2021/571 K. 05.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
(Karşı Görevsizlik)
ESAS NO : 2021/475 Esas
KARAR NO : 2021/571

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLLERİ : Av. …
Av. … ..UETS
Av. …
Av.
DAVALILAR : 1- …(TC. …) …
2- …(TC. …) …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı)
DAVA TARİHİ : 03/12/2018
KARAR TARİHİ : 05/07/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 05/07/2021

Bursa 7. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 18/02/2020 tarihli, 2018… Esas 2020/…Karar sayılı Görevsizlik kararı üzerine, Bursa Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosu tarafından mahkememize gönderilen, Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Borçlu … hakkında Bursa 10. İcra Müdürlüğünün 2018…esas sayılı dosyası ile 102.000,00-TL lik bononun tahsili için takip yapılıp icra takibinin kesinleştiğini, …’in borçlarından kurtulmak adına bütün malvarlığını ve alacaklı olduğu icra dosyalarını başkalarına temlik ederek muvazaalı bir şekilde elden çıkardığını, aynı şekilde …’in Bursa 16 İcra Müdürlüğünün 2017… esas sayılı dosyasından 600.000,00-TL alacağını üçüncü şahıs olan diğer davalı …’a temlik ettiğini, bu temlik işleminin hileli olduğunu, mal kaçırma kastı içerdiğini beyanla Bursa 16. İcra Müdürlüğünün 2017… esas sayılı dosyasındaki temlikin muvazaa sebebi ile iptali ile Bursa 10. İcra Müdürlüğünün 2018…esas sayılı dosyadaki alacak tutarı olan 120.000,00-TL nin bütün feri ile birlikte borçlulardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacı ve davalıların tacir olduğunu, davacı ve davalılar arasında yapılmış olan iş ve işlemlerin ticari işlem olduğunu beyanla davanın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerektiğinden görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava; İİK’nun 277. ve devamı maddelerine göre açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesinde mutlak ticari davalar: [(1) Her iki tarafında ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları (Ek ibare: 26/06/2012-6335 S.K./1. m.) ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın;,
a) Bu Kanunda,
b) Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969. maddelerinde,
c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580. maddelerinde,
d) Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta,
e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde,
f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde, öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava (Ek ibare: 26/06/2012 – 6335 s. K. 1. m.) ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır] şeklinde düzenlenmiştir.
Bunun yanında, TTK’nın 21. maddesi gereğince her iki tarafın tacir olması ve tarafların ticari işletmesi ile ilgili olan davalar, taraflardan birinin ticari işletmesiyle ilgili olması kaydıyla Borçlar Kanununun havale hakkındaki 457 – 462 ve vedia hakkındaki 463 – 482. maddelerinde düzenlenen hususlardan doğan nispî nitelikteki ticari davalar yönünden de ticaret mahkemesi görevlidir.
Türk Ticaret Kanununun 4. maddesinde, bu Kanundan doğan hukuk “davalarının” ticari dava sayıldığı, aynı Kanunun 5. maddesinin ikinci fıkrasında, bir yerde ticaret mahkemesi varsa asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu kanunun 4. maddesi hükmünce ticari sayılan “davalara”, ticaret mahkemesinde bakılacağı hususları düzenlenmiştir.
Her ne kadar Bursa 7.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018… Esas 2020/…Karar sayılı kararı ile özetle; uyuşmazlığın her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan dava olup, bu sebeple TTK’nın 4. ve 5. Maddeleri uyarınca uyuşmazlığın çözümünde Asliye Ticaret Mahkemesi görevli olması nedeniyle dava dilekçesinin görevsizlik nedeniyle reddine karar verilmiş ise de, Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi’nin 2019/… Esas 2021/… Karar sayılı emsal kararında da belirtildiği üzere, tasarrufun iptali davaları, ayni değil şahsi nitelikte davalar olup, amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı bazı tasarrufların geçersiz yada iyi niyet kurallarına aykırılık nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinde cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Bu tür davalar sonuçları itibarıyla daha çok lehine tasarrufta bulunulan 3. kişilerin hukukunu ilgilendirmekte, her somut olay özelliğine göre temelinde muvazaa veya haksız fiil gibi kabul edilebilecek tasarruflar nedeniyle alacaklı zarara uğramaktadır. Bu niteliği itibarıyla ticaret mahkemesinin görevi içinde sayılan ticari davalardan değildir. 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununda bu konuda yeni bir düzenleme de bulunmamaktadır.
Davada davalı borçlunun yaptığı tasarruflarının iptali gerekip gerekmediği, başka bir anlatımla İİK’nin 277. ve devamı maddelerinde belirtilen şartların gerçekleşip gerçekleşmediğinin belirlenmesi görevi İİK 281. maddesine göre genel mahkemelere aittir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 10.02.2016 tarih 2014/17-2389 Esas 2016/129 Karar, 17.Hukuk Dairesi’nin 23.05.2017 tarih 2017/2022 Esas-1589 Karar ilamları).
İİK’nın 277. ve devamı maddelerine göre tasarrufun iptali istemine ilişkin dava nedeniyle görevli mahkemenin genel görevli mahkemeler olduğu anlaşılmakla; mahkememizin görevsiz olduğu sonuç ve kanaatine varılarak dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar vermek gerekmiş ve dosya mahkememize Bursa 7.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018… Esas 2020/…Karar sayılı görevsizlik kararı üzerine gelmiş olmakla verilen görevsizlik kararı ile olumsuz görev uyuşmazlığı oluşmakla mahkememiz kararının istinaf edilmeksizin kesinleşmesi durumunda dosyanın merci tayini için Bursa Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine gönderilmesi gerektiği gözetilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
KARAR:Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
Davanın Görev Dava Şartı Yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
Dosya mahkememize Bursa 7. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 18/02/2020 tarih ve 2018… Esas 2020/…Karar sayılı görevsizlik kararı ile gönderildiğinden ve her iki mahkeme arasında görev uyuşmazlığı ortaya çıktığından mahkememiz kararının istinaf edilmeksizin kesinleşmesi durumunda görev uyuşmazlığının halli ve merci tayini için dosyanın resen Bursa Bölge Adliye Mahkemesi ilgili dairesine gönderilmesine,
Yargılama harç ve giderleri ile sair hususların görevli mahkemece hüküm ve nazara alınmasına,
Dair, tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemeleri Nezdinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 05/07/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır