Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/469 E. 2023/53 K. 19.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

ESAS NO : 2021/469
KARAR NO : 2023/53
HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … –
VEKİLİ : Av. … -…] UETS
DAVALI : … – …

VEKİLİ : Av. … – ….UETS
DAVA : İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/06/2021
KARAR TARİHİ : 19/01/2023
Bursa 4. Tüketici Mahkemesinin 2021/83 Esas 2021/96 Karar sayılı görevsizlik kararı ile mahkememize tevzi olan davanın açık muhakemesi sonunda ;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde,müvekkili banka tarafından davalıya 727-7896125, 727-7896131 ve 727-7896307 nolu taksitli kredi tahsis edildiğini, borçlunun borcunu ödememesi üzerine Bursa 17. İcra Müdürlüğünün 2019/… E. sayılı dosyasıyla ilamsız icra takibi başlatıldığını, borçlunun borcun tamamına itiraz ettiğini, borçlunun itirazının haksız ve yersiz olduğunu, borçlu itirazının kötüniyetli olarak takibi durdurmak amaçlı olduğunu, itiraz nedeniyle arabuluculuk yoluna başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamamış olduğundan işbu davanın açılması zorunluluğunun hasıl olduğunu, davalının alacağın tahsilini zorlaştırmak amaçlı haksız itirazı nedeniyle %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, davalı/borçlunun icra dosyasına yaptığı itirazının iptaline ve icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davacı banka ile müvekkili arasında imzalanmış maktu kredi sözleşmesinde kampanya faizi olarak yıllık %21,24 oranın belirlendiği, ödemeler yapılmadığı takdirde %30 fazlasına kadar bir faiz oranının uygulanacağının ödeme planında müvekkiline bildirildiğini, ödeme emrinde bu oranın %48’e çıkarılarak müvekkilinin zararına bir durum oluşması sebebiyle haklı olarak icra takip dosyasına itiraz ettiklerini, öncelikle dava konusu bahsi geçen kredinin 22/09/2017 tarihli destek kredi sözleşmesi (ticari/mesleki/zirai) amaçlı bir kredi ise görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi değil Asliye Ticaret Mahkemesi olması gerektiğini, bu durumda Tüketici Mahkemesinin görev yönünden yetkili olmadığını, bankanın usul hatası yaparak davayı Tüketici Mahkemesinde açtığını, mahkeme aksi kanaatte ise dava konusu dosyadaki faizin yasal tüketici faiz sınırının çok üzerinde bir faiz olduğunun (%48) yapılacak inceleme veya bilirkişi incelemesinden de görüleceğini, müvekkilinin 3 adet kredi konusu işlem için bankaya müşteri olduğunu, birinci kredi konusunun, 40.000,00 TL tüketici kredisi olarak yıllık temerrüt faizi oranı % 27,48 olarak işlem gördüğünü ve bu borcun ödenmeyen kısmının 21.529,25 TL kaldığı ve toplam bakiye olarak ise 25.685,13 TL üzerinden takibe geçildiğini, ikinci kredi konusunun, 20.000,00 TL olduğunu, %53,76 yıllık temerrüt faizi oranı ile ödenmeyen tutarı faizi ile birlikte tüm masrafları dahil edilerek 5.593,55 TL üzerinden takibe geçildiğini, üçüncü kredi konusunun ise 20.000,00 TL olduğunu, % 53,76 yıllık temerrüt faizi oranı ile ödenmeyen tutarı faizi ile birlikte tüm masrafları dahil edilerek 10.058,13 TL üzerinden takibe geçildiğini, icra takibinin içeriğinde 727/7896125 nolu krediden 10.058,13 TL olan borca yönelik 15.347,93 TL olarak, 727/7896307 nolu krediden 25.685,13 TL olan borca yönelik 22.907,18 TL olarak ödeme emri düzenlendiğini, takibe konu alacakların tek bir borçlanma şeklinde gösterildiğini, yıllık faiz oranının ödeme emrine 15.347,93 TL için 48.0, 22.907,18 TL için yıllık 27.48 olarak belirtildiğini, icra dairelerince yapılan takiplerde faiz oranlarının ayrı ayrı hesaplanamayacağı gibi kredi sözleşmeleri ile de örtüşmediğini, TBK’nın 88. Maddesine göre akdi anapara faizinin %13,5 in üzerinde olamayacağını ve bu oranın üzerinin kanuna aykırı kabul edileceği şeklindeki hüküm gereğince haklı itiraz sonucu takibin durdurulduğunu, 727/7896125, 727/7896307 ve 727/7896131 nolu krediler için tebligatlar düzenlendiğini ancak bu tebligatların müvekkiline gönderilmediğini, ilgili kredilere ilişkin tebligatın toplu olarak 12/06/2019 tarihinde müvekkiline gönderildiğini ve 17/06/2019 tarihinde tebliğ edildiğini, bankanın yasal yükümlülüklerini yerine getirmekten imtina ettiğini, takibe yapılan itirazı haklı kıldığını, bankanın kötüniyetli olduğunu, takibe itiraz yapılmamış olsaydı geri dönüşü olmayan zararın oluşacağını, bankanın birbirinden farklı olan kredi konularını tek bir faiz hesabı ile takibe konu ederek borcu ödenmez hale getirdiğini, davacı bankanın öncelikle bu üç hesaptan oluşan borçları tefrik ederek faiz oranlarını yasal sınırlarına getirmesi gerektiğini, haksız açılan icra takibinde tek bir borç varmış gibi faiz işletilmesinin takip dosyasının ferilerini sakatladığını, bankanın bu takibi başlatmakla ve birbirinden farklı borçlanma tiplerini birleştirmekle icradaki takip hukuku bakımından kötüniyetli hareket ettiğini ve müvekkiline zarar vererek bunun neticesinde müvekkilinin diğer bankalar ile olan ilişkilerine ve ticari hayatına olumsuz etkide bulunduğunu, tüketici kredisi sözleşmesine göre yasal süreler dolmadan takip yolunun başlatıldığını, Bankacılık kanunu gereği, takipten önce hesap kat bildirimlerinin müvekkiline gönderilmeyerek, bankanın yasaların öngördüğü çizginin dışına çıktığını, öncelikle dava konusu kredilerin ticari olup olmadığının tespitine daha sonra tüketici kredisi sınırlarında kalıyorsa da uygulanan faiz oranlarının yasal sınırlar içerisinde kalıp kalmadığının tespitinin yapılması ayrıca banka yükümlülüğünde bulunan hesap katlarının müvekkiline gönderilip gönderilmediğinin tespitine ve ödemeler yönünden ise müvekkilinin yaptığı banka ödemelerinin vadesinin dolup dolmadığının tespitinin gerektiğini, davanın görev yönünden incelenmesi gerektiğini bildirerek, davanın reddi ile kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLER VE GEREKÇE;
Dava, kredi borcu ödenmediği iddiasıyla yapılan takibe itirazın iptaline ilişkindir. Yasal süresi içerisinde açılmıştır.
Bankacılık kanunu uyarınca banka kayıtlarının delil olarak kabul edilebileceği gözetilerek, dava dosyası, ibraz edilen deliller ve banka kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, mahkememizce resen bilirkişi olarak atanan bankacı bilirkişi …. tarafından düzenlenen 31/08/2020 tarihli raporunda;
” 727-7896125/727-7896131 Nolu Krediler yönünden;
8.680,42 TL Asıl Alacak
113,26 TL İşlemiş Faiz
5,67 TL İşlemis Faizin Gider Vergisi (BSMV)” istenilebileceğini bildirmiştir.
Mahkememiz dosya tarafların itirazları ve Bursa 6. Tüketici Mahkemesince alınan bilirkişi raporu arasında 727-7896125 ve 727-7896131 numaralı krediler yönünden yapılan hesaplar arasında büyük fark bulunması nedeniyle yeni bilirkişiden rapor aldırılmak üzere bankacı bilirkişi ….’a tevdi edilmiştir. Bilirkişinin 18/09/2022 tarihli raporunda;
” ASIL ALACAK 15.347,93 TL, İŞLEMİŞ FAİZ 40,08 TL, BSMV 2,01 TL, TOPLAM BORÇ 15.390,02 TL,
Toplam borç tutarının, icra masrafları, vekalet ücreti ve Asıl Alacak tutarına takip tarihinden ödeninceye kadar işletilecek % 48 faizi, faizin % 5 gider vergisi (BSMV) ile birlikte, tahsilde tekerrür etmemek ve kısmi geri ödemelerin TBK. ‘nun 100. maddesi uyarınca önce faiz ve masaralardan düşümü sağlanmak kaydıyla tahsilinin gerekeceği kanaatine varıldığını” bildirmiştir.
Bilirkişi raporlarının hepsindeki hesap doğru olmakla birlikte, tüketici kredisinin hesap kat ihtarının usulüne uygun tebliğ edildiğinin görüldüğü fakat tefrik edilerek mahkememiz dosyasında görülen iki adet ticari kredi yönünden gönderilen kat ihtarlarının “bekleme süresi doldu” gerekçesi ile iade edildiği anlaşılmıştır. Dolayısıyla hesap kat ihtarları adreste tanınmama veya tebliğden imtina gibi sebeplerle değil başkaca bir sebeple iade edilmiş olup, hesap kat ihtarlarının usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği anlaşıldığından, davalı yalnızca vadesi gelmiş taksitlerden sorumlu olup, bakiye anapara alacağı yönünde muacceliyet ihtarı tebliğ edilmediğinden, hesap kat tarihinde vadesi gelmeyen alacaklardan sorumlu değildir. Dolayısıyla bilirkişi İbrahim Yeşil tarafından yapılan muaccel taksitleri esas alan rapor hükme esas alınmıştır. Davacının bakiye kısım yönünden dava açma hakkı elbette mümkündür.
Dosya kapsamı incelendiğinde ve alınan denetime elverişli, bilirkişi raporu hükme esas alınmak suretiyle davanın kısmen kabulü ile takibin davalının Bursa 17. İcra Müdürlüğünün 2019/… esas sayılı dosyasındaki 727/7896125 sayılı kredi borcuna yönelik yapılan itirazın kısmen iptaline, takibin bu krediye yönelik 8.680,42.-TL asıl alacak, 113,26.-TL işlemiş faiz, 5,67.-TL BSMV, masrafı olmak üzere toplamda 8.799,35.-TL üzerinden devamına, davaya takip konusu alacak likit olduğundan hüküm altına alınan asıl alacak olan 8.680,42.-TL’nin %20’si oranında 1.736,08.-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile takibin davalının Bursa 17. İcra Müdürlüğünün 2019/… esas sayılı dosyasındaki 727/7896125 sayılı kredi borcuna yönelik yapılan itirazın KISMEN İPTALİNE,
Takibin bu krediye yönelik 8.680,42.-TL asıl alacak, 113,26.-TL işlemiş faiz, 5,67.-TL BSMV, masrafı olmak üzere toplamda 8.799,35.-TL üzerinden DEVAMINA,
Davaya takip konusu alacak likit olduğundan hüküm altına alınan asıl alacak olan 8.680,42.-TL’nin %20’si oranında 1.736,08.-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar yasası gereği alınması gereken 592,95.-TL harçtan peşin alınan 262,83.-TL harcın mahsubu ile bakiye 330,12-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, bu hususta harç tahsil tezkeresi düzenlenmesine,
3-Davacı tarafından yapılan 1.422,00.-TL yargılama giderinin kabul red oranına (%57 kabul – %43 red) göre hesaplanan 810,54 TL kısmı ve 262,83.-TL harç toplamı olan 1.073,37.-TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiyenin davacı üzerine bırakılmasına,
4-Davacı vekili lehine takdir edilen karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. hükümleri uyarınca hesaplanan 8.799,35.-TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. Uyarınca hesaplanan 6.590,67.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
6-Karar kesinleştiğinde taraflarca yatırılan avansın kullanılmayan kısmının HMK 333.md. uyarınca yatıranlarına iadesine,
Miktar itibari ile kesin olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/01/2023

İş bu kararın gerekçesi 19/01/2023 tarihinde yazılmıştır.

Katip …
✍e-imzalı

Hakim …
✍e-imzalı