Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/430 E. 2021/671 K. 20.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :2021/430
KARAR NO :2021/671

HAKİM :… …
KATİP :… …

DAVACI :… – …
VEKİLİ :Av. … -….UETS
DAVALI :… – … …
VEKİLİ :Av. … – … UETS
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 16/06/2021
KARAR TARİHİ : 20/09/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 24/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Bursa 15. İcra Müdürlüğü’nün 2021/…Esas sayılı dosyasından gönderilen 14.06.2021 tarihli 3. haciz ihbarnamesinin müvekkili bankaya 15.06.2021 tarihinde tebliğ edildiğini, 31.03.2021 tarihli 1.Haciz ihbarnamesinin müvekkili bankaya tebliğ edilmiş olduğunu ve bu haciz ihtarnamesine ilişkin Ankara İcra Müdürlüğü kanalı ile 02.04.2021 tarihli yazı ile cevap verilmiş olduğunun tespit edildiğini, ancak aynı borçlu hakkında aynı dosyadan 28.05.2021 tarihli 2. haciz ihtarnamesinin gönderildiğini ve yine Ankara İcra Müdürlüğü kanalı ile 31.05.2021 tarihli yazı ile cevap verildiğini, iş bu cevabi yazıya birinci haciz ihtarnamesine verilen cevabi yazının da eklendiğini, tüm bu hususlara rağmen aynı dosyadan aynı borçluya ilişkin davaya konu, 14.06.2021 tarihli ve 15.06.2021 tarihinde taraflarına tebliğ edilmiş olan 3. Haciz ihtarnamesinin müvekkil bankaya gönderilmiş olduğunun tespit edildiğini, İ.İ.K. 89.madde kapsamında 3.haciz ihbarnamesi gönderilmesinin şartları ayrıntılı olarak belirtildiğini, buna göre; “.3.şahıs haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde itiraz etmezse, mal yed’inde veya borç zimmetinde sayılır ve kendisine gönderilen haciz ihbarnamesine süresinde itiraz etmediği, bu nedenle de malın yedinde veya borcun zimmetinde sayıldığı ikinci bir ihbarname ile bildirilir. Bu ikinci ihbarnamede ayrıca, üçüncü şahsın ihbarnamenin kendisine tebliğinden itibaren 7 gün içinde ikinci fıkrada belirtilen sebeplerle itirazda bulunması, itirazda bulunmadığı takdirde zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmesi istenir. İkinci ihbarnameye süresinde itiraz etmeyen ve zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemeyen veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmeyen üçüncü şahsa onbeş gün içinde parayı icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı teslim etmesi yahut bu süre içinde menfi tespit davası açması, aksi takdirde zimmetinde sayılan borcu ödemeye veya yedinde sayılan malı teslime zorlanacağı bildirilir.” hükmü nedeniyle İ.İ.K’nun yukarıda açıklanan düzenlemesinde 3.şahsa öncelikle 1.haciz ihbarnamesinin gönderileceği, söz konusu ihbarnameye itiraz edilmediği takdirde kanunda belirtilen hususları içeren 2. haciz ihbarnamesinin gönderileceği ancak bu ikinci ihbarnameye de 3. şahıs tarafından itiraz edilmez ise 3. haciz ihbarnamesinin gönderilerek borcun zimmetinde veya malın yedinde sayıldığının bildirileceği belirtilmiştir. Oysa ki Bursa 15. İcra Müdürlüğü’nün 2021/…Esas sayılı dosyasından müvekkil Bankaya gönderilen 1. Ve 2. Haciz ihtarnamelerine süresi içerisinde cevap verilmiş olmasına rağmen usul ve yasaya aykırı olarak bu cevabi yazılar dikkate alınmadan müvekkili bankaya 3. haciz ihbarnamesi gönderildiğini, bununla birlikte müvekkili bankaya tebliğ edilen 1. haciz ihbarnamesine verilen 02.04.2021 tarihli cevapta dava dışı borçlunun müvekkili bankadan olan alacağı 1.509,26-TL olarak bildirilerek itiraz edilmiş olmasına karşın, gönderilen ikinci haciz ihbarnamesinde borçlunun müvekkili bankadan alacaklı olduğu ve haciz konulan kısım “…” şeklinde belirtilmeden geçildiğini, aynı şekilde borç miktarı da “….” şeklinde yazılmadan usulsüz şekilde tebliğ edildiğini, yine 1.haciz ihbarnamesine verilen 02.04.2021 tarihli cevapta borçlunun müvekkili bankadan olan alacağının 1.509,26-TL olarak bildirilmiş olmasına karşın, tebliğ edilen 14.06.2021 tarihli 3. Haciz ihbarnamesinde “Yukarıda adı yazılı borçlunun sizdeki alacağı 5.457,90-TL üzerine ve giderlerle birlikte borçtan dolayı haciz konularak” şeklinde müvekkili bankadan talep edilen miktarın 5.457,90-TL ve giderler olarak bildirildiğini, birinci haciz ihbarnamesine verilen cevapta borçlunun müvekkili bankadan olan alacak miktarı 1.509,26-TL olarak bildirilmesine karşın tebliğ edilen 2. Haciz ihbarnamesinde alacak kısımlarının boş bırakılması ve 3. haciz ihbarnamesinde dosya borcunun tamamının müvekkili bankadan talep edilmesinin usul ve yasaya uygun olmadığını, 2. ve 3. Haciz ihbarnamelerinin usulüne uygun düzenlenmediğini, söz konusu ihbarnamenin ve Müdürlük kararının iptali için Bursa 3. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2021… Esas sayılı dosyasına kayden şikayette bulunulmuş ise de; İ.İ.K. 89. maddesinde 3. haciz ihbarnamesine karşı 3. şahıs tarafından 15 gün içinde menfi tespit davası açılabileceği belirtildiğinden, hak kaybına uğramamak adına işbu davanın açılması zaruretinin hasıl olduğunu belirterek Bursa 15. İcra Müdürlüğü’nün 2021/…Esas sayılı dosyasında haciz miktarları yazılmaksızın usul ve yasaya aykırı olarak gönderilen 89/2 haciz ihbarnamesi ardından 89/3 haciz ihbarnamesi gönderilemeyeceğinden, usulsüz 89/3 haciz ihbarnamesi nedeniyle davalıya borçlu olmadıklarının tespitine, mahkeme aksi kanaatte ise 1. haciz ihbarnamesine verilen 02.04.2021 tarihli cevapta dava dışı borçlunun müvekkil bankadan olan alacağı 1.509,26-TL olarak bildirilmiş olduğundan 3. Haciz ihbarnamesi ile bildirilen 5.457,90-TLnin arta kalan 3.948,64-TL’lik kısmı yönünden borçlu olunmadığının tespitine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İİK ve yerleşik Yargıtay kararları doğrultusunda 89 prosedürünün tamamlanmasının talep edildiğini, İcra Müdürlüğünce hazırlanan ihbarnamelerde hata yapılarak bloke edilen miktarın yerine ‘…’ konulması ve/veya daha yüksek miktarların yazılmış olması nedeniyle taraflarına herhangi bir kusur yüklenemeyeceğini, anılan sebeplerle İcra Müdürlüğünce hazırlanan ihbarnamelerde haciz konulan miktarın bloke edilen miktar olması gerekirken bu hususun hatalı olarak bildirilmesine yönelik itirazında haklı olduğunu kabul etmekle birlikte açıkça tespit edilebilen iş bu hata nedeniyle İcra mahkemesine şikayet yoluna gidildiğinden davacının iş bu davada hukuki yararı bulunmadığını, Yargıtay kararları gereği iş bu davanın açılmasına kendilerince sebebiyet verilmediğinden yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılması gerektiğini belirterek İcra Müdürlüğünce hazırlanan ihbarnamelerde haciz konulduğu bildirilen miktarın bloke edilen miktar kadar olması gerekirken bu hususun haciz ihbarnamelerinde hatalı olarak bildirilmesine yönelik itirazında haklı olduğunun kabul etmekle birlikte bu hususa ilişkin İcra Hukuk Mahkemesinde de dava açılmış olması nedeniyle iş bu davanın bekletici mesele yapılmasını ve ayrıca yukarıda anılan karar, görüş ve uygulama gereği davanın açılmasına sebebiyet vermediklerinden ve herhangi bir kusurları bulunmadığından yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLER VE GEREKÇE;
Dava, dava tarihi itibariyle davacının davalıya borçlu olup olmadığının tespitine ilişkin menfi tespit davasıdır.
Davalı-alacaklı vekilinin 20/08/2021 tarihli dilekçesi ile Bursa 3. İcra Hukuk Mahkemesinin 13/07/2021 tarih, 2021… Esas ve 2021/536 Karar sayılı ilamı ile Bursa 15. İcra Müdürlüğü’ nün 2021/…Esas sayılı dosyasından 89/3 Haciz ihbarnamesi gönderilmesine yönelik 14/06/2021 tarihli kararının iptaline ve 840 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair kesin karar verildiğini, icra Hukuk Mahkemesi’ nin iş bu kararı usul ve yasaya aykırı olmakla birlikte; Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’ nin 9.7.2003 T. 3716/9093 E/K sayılı kararında “icra mahkemesince ikinci haciz ihbarnamesinin iptaline karar verildiğinin anlaşılması halinde mahkemece istemin kabulüne değil ‘uyuşmazlıkla ilgili olarak karar verilmesine yer olmadığına’ şeklinde hüküm kurulması gerekeceği ” kararı verildiğini, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’ nin 14.4.2003 T. 3960/4588 E/K sayılı kararında “davanın konusuz kaldığı durumlarda mahkemece ‘davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına’ şeklinde hüküm kurulması ve davanın açılmasına davalının neden olduğu durumlarda, yargılama giderlerinin davalıya yüklenmesinin doğru olacağı” kararı verildiğini, Yargıtay’ın süre gelen içtihatlarında” davalının davanın açılmasına sebebiyet vermesi halinde” yargılama giderlerinden sorumlu tutulabileceği belirtilmekte olduğunu, taraflarınca davanın açılmasına sebebiyet verilmediğini, Türkiye Barolar Birliği’nin görüş istemesine binaen Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü tarafından 23.06.2014 tarihinde verilen görüş yazısında “münhasıran icra müdürünün kusurundan kaynaklanan, karşı tarafa yüklenebilecek bir kusur bulunmaması ve yine karşı tarafın şikâyete karşı durmaması hallerinde karşı taraf aleyhine yargılama gideri ve vekâlet ücreti verilmemesi, bunun yanında şikâyete konu işlemin niteliğine göre şikâyet edilenin yani alacaklının yapılan işlemin gerçekleşmesinde bir kusuru var ise yargılama giderinden ve tâbi vekâlet ücretinden sorumlu tutulması yönünde olduğunu, Nitekim uygulamada mahkemelerce yaygın olarak bu doğrultuda bir uygulama benimsendiği bilinmektedir.” denildiğini, nitekim süre gelen yerleşik Yargıtay kararlarının da bu yönde olduğunu, Yargıtay 12. Hukuk Dairesi Başkanlığı’ nın 2018/4641 Esas – 2018/10720 Karar, 2015/10523Esas – 2015/13680 Karar, 219/716 Esas, 2019/2278 Karar sayılı içtihatları ve süre gelen yerleşik içtihatlarında ise “… İİK’nun 89. maddesi uyarınca birinci haciz ihbarına itiraz edilmemesi halinde, üçüncü kişiye 2. haciz ihbarı gönderilmesi, buna da yasal sürede itiraz edilmemesi durumunda borç, 3. kişinin zimmetinde sayılacağından, adı geçene 3. haciz ihbarı gönderilerek, zimmetinde sayılan parayı icra dosyasına ödemesi istenir.Somut olayda üçüncü kişiye İİK’nun 89. maddesi uyarınca 1. haciz ihbarı tebliğ edilmesinden sonra, 2. ve 3.haciz ihbarı tebliğ edilerek, yasal prosedür tamamlanmadan, 1. haciz ihbarında belirtilen miktarın istendiği görülmektedir. Bu işlem İİK’nun 89. maddesine açıkça aykırılık teşkil etmektedir” denildiğini, davacı bankanın 89/1 haciz müzekkeresine cevabında “1509,26 TL’nin bloke edildiğini” bildirdiğini ve bu rakama itiraz etmediklerini, anılan Yargıtay kararları gereği; 89/1 Haciz ihbarnamesine 1509,26 TL yönünden itiraz edilmediğinden ve ancak bu para da dosyaya gönderilmediğinden yasal prosedürün tamamlanması gerektiğini, iş bu davanın açılmasında taraflarına yüklenebilecek herhangi bir kusur bulunmadığını, taraflarınca İİK ve yerleşik Yargıtay kararları doğrultusunda 89 prosedürünün tamamlanmasının talep edildiğini, davacı bankanın herhangi bir zararı da doğmadığını, taraflarının herhangi bir kusur ve sorumluluğu bulunmamasına rağmen İcra Hukuk Mahkemesince aleyhlerine yargılama giderine hükmedildiğini , karar kesin olduğundan karara karşı istinaf yoluna gitme hakları da bulunmadığını, davacı bankanın bloke ettiği bedelin 89’a 1 ve 2 ihbarnamelerine rağmen dosyaya göndermeyerek 89’a 3 ihbarnamesinin gönderilmesine İİK ve yerleşik Yargıtay kararları doğrultusunda kendisinin sebebiyet verdiğini, İcra Müdürlüğünce hazırlanan İhbarnamelerde hata yapılarak bloke edilen miktarın yerine ‘…’ konulması ve/veya daha yüksek miktarların yazılmış olması nedeniyle taraflarına herhangi bir kusur yüklenemeyeceğini, anılan sebeplerle İcra Müdürlüğünce hazırlanan ihbarnamelerde haciz konulan miktarın bloke edilen miktar olması gerekirken bu hususun hatalı olarak bildirilmesine yönelik itirazında haklı olduğunu kabul etmekle birlikte açıkça tespit edilebilen iş bu hata nedeniyle İcra mahkemesine şikayet yoluna gidildiğinden ve İcra Hukuk Mahkemesince de dava konusu 89/3 Haciz ihbarnamesi kaldırıldığından davacının iş bu davada hukuki yararı bulunmadığını ve davanın da konusuz kaldığını belirterek Bursa 3. İcra Hukuk Mahkemesinin 13/07/2021 tarih, 2021… Esas, 2021/536 Karar sayılı ilamı ile Bursa 15. İcra Müdürlüğü’nün 2021/…Esas sayılı dosyasından 89/3 Haciz ihbarnamesi gönderilmesine yönelik 14/06/2021 tarihli kararı iptal edildiğinden, karar, görüş ve uygulama gereği davanın açılmasına sebebiyet vermediklerinden ve herhangi bir kusurları bulunmadığından yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesi gerektiğini bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde mahkememizin 20/09/2021 tarihli oturumuna davacı ve davalı vekilleri katılmış olup davalı vekili de beyanında mahkememize davanın 16/06/2021 tarihinde açıldığı, bu dava açıldıktan sonra dava tarihi sonrasında Bursa 3. İcra Hukuk Mahkemesinin 13/07/2021 tarih 2021… Esas 2021/536 Karar sayılı ilamı ile Bursa 15. İcra Müdürlüğünün 2021/…Esas sayılı dosyasından çıkartılan 89/3 Haciz ihbarnamesi gönderilmesine yönelik 14/06/2021 tarihli kararı iptal edildiğini ve icra memur muamelesi detayları nedeni ile alacaklı tarafa kusur atfedilmesi mümkün olmadığını sadece taleplerini açtıklarını bildirdiği anlaşıldığından davanın konusuz kaldığı anlaşıldığından davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına kararı vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekliyle hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava konusuz kaldığından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Alınması gereken 59,30 TL maktu harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
4-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden ,Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi madde 6’ya göre takdir ve tayin olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan 41,00.-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafından yatırlan gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa İADESİNE,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzünde, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Yargı yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.20/09/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza