Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/425 E. 2022/30 K. 13.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
(Görevsizlik Kararı)
ESAS NO : 2021/425 Esas
KARAR NO : 2022/30

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : …(TC. …)
VEKİLİ : Av. … -…. UETS
DAVALI : …(TC. …) …

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 14/06/2021
KARAR TARİHİ : 13/01/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 17/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; davacı vekilinin 14/06/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; davacıya ait Bursa ilinde bulunan…. adresinde, … adlı kafenin içine davalı tarafça sözleşmede belirtilen nitelikte pergole (tente) yapımı konusunda taraflar arasında 000208 Nolu, 12/09/2020 Tarihli ve 43.000,00 TL Bedelli Tente Yapım Sözleşmesi imzalandığını, davalıların yapı dekorasyon-pergola-tente-cam-giyotin işi yapmakta olduğunu, sözleşmenin konusu da, müvekkili yeni açacağı kafedeki tente işleri için kafeye iki adet hareketli ışıklı pergola ve 1 adet sabit ışıklı pergola (ternte) yapım işi olduğunu, taraflar arasındaki bu sözleşmeye göre, iş bedeli olarak 20.000,00 TL peşin ve nakit, kalan 10.000,00 TL iş bitiminde nakit ve yine kalan 13.000,00 TL, 1.000,00 TL olmak üzere 13 adet senet yapılarak senetler arası da 1 ay vade olacak şekilde iş bitiminde ödenmek üzere sözleşme akdedildiğini, müvekkili yapılacak işe istinaden; 12/09/2020 tarihinde 1.000.00 TL elden, davalının eşi …, 18/11/2020 tarihinde 2.000,00 TL elden, davalının çalışanı …a, 25/09/2020 tarihinde davalı adına banka aracılığıyla 10.000,00 TL havale ve yine 15/09/2020 tarihinde davalı adına banka aracılığıyla 10.000,00 TL havale yaparak toplamda 23.000,00-TL ödemede bulunduğunu, müvekkili tarafından yapılan bu ödemelerde banka ödeme dekontları ve tahsilat makbuzu ile sabit olup, ödeme dekontları ve tahsilat makbuzu suretleri dilekçe ekinde sunulduğunu, davalı, sözleşmede üzerine düşen edimi bugüne kadar hiç yerine getirmemiş olup, müvekkili defalarca davalıdan işi bitirmesini istemişse de, davalı işi bitirmek yerine müvekkili sürekli oyalamış olduğunu, bunun üzerine müvekkili söz konusu işi, başka firmaya daha pahalıya yaptırmış ve o firmaya da ücret ödemek zorunda kalmış olduğunu, müvekkili kötü niyetli davalı yüzünden mağdur olduğunu, müvekkili tarafından alacaklarını tahsil etme amacıyla 21/01/2021 tarihinde davalı aleyhine Bursa 20.İcra Dairesi 2021/…Esas sayılı icra takip dosyasıyla ilamsız icra takibi başlatıldığını, ancak davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, müvekkili tarafça her ne kadar arabulucuk bürosuna başvuru yapılmış ise de anlaşma sağlanamadığını, anılan bu sebeplerle, davanın kabulü ile, davalının icra takibine itirazının iptaline, takibin devamına, takip konusu borcun ticari faiziyle tahsiline, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekaleti ücretin de davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; davalıya usulüne uygun tebligata rağmen cevap dilekesi sunmadığı görülmüştür.
GEREKÇE;
Dava; itirazın iptali davası olup, yasal süresi içerisinde açılmıştır.
Mahkememizce Bursa 20. İcra Müdürlüğü’nün 2021/…Esas sayılı icra takip dosyasının, uyap sistemi üzerinden celp ve incelenmesinde; davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 05/03/2021 tarihinde 23.000,00-TL miktar üzerinden takip başlatıldığı, davalının 26/03/2021 tarihli itiraz dilekçesi ile takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce, BTSO’ya Müzekkere yazılarak, taraflara ait kayıtların celbi istendiği, 10/11/2021 tarihli yazı cevabı ile; davacı … ve davalı … ünvanlı firma ve/veya ortak kaydına rastlanmadığı yönünde bilgi verilmiştir.
Mahkememizce Bursa Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanlığı’na müzekkere yazılarak, taraflara ait kayıtların gönderilmesinin istenildiği, 12/11/2021 tarihli yazı cevabı ile; davacı …’in 16-286467 Esnaf Sicil Numarası ile, Bursa Kahveciler ve Benzerleri Odası’na 29/09/2020 tarihli sicil kaydının bulunduğu, kaydının halen devam ettiği, davalı …’in 16-285989 Esnaf Sicil Numarası ile, Bursa Dokumacılar Esnaf ve Sanatklar Odası’na 14/09/2020 tarihli sicil kaydının bulunduğu, kaydının halen devam ettiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce Yıldırım ve Uludağ vergi dairesine müzekkere yazılarak, taraflara ait 2020 yılı Yıllık Gelir Vergisi Beyannamesi dosyamıza celbedilmiştir.
Taraflara ait Bursa Vergi Dairesi Başkanlığı, Uludağ ve Yıldırım Vergi Dairesi Müdürlüğü’nden celp edilen, 2020-yılı gelir vergi beyannamelerine ilişkin bilgilerin incelenmesinde; gerek davanın ticari dava olup olmadığı gerekse de tarafların tacir olup olmadığı hususunun netleştirilmesinin gerektiği, bu hususta 2007/… sayılı Esnaf ve Sanatkar ile Tacir ve Sanayicinin Ayırımına İlişkin Bakanlar Kurulu Kararı 1/a maddesinde “Esnaf ve Sanatkâr ile Tacir ve Sanayiciyi Belirleme Koordinasyon Kurulunun tespit edeceği ve Resmî Gazete’de yayımlanacak esnaf ve sanatkâr meslek kollarına dahil olup, ekonomik faaliyetini sermayesi ile birlikte bedeni çalışmasına dayandıran ve kazancı tacir veya sanayici niteliğini kazandırmayacak miktarda olan, basit usulde vergilendirilenler ve işletme hesabına göre deftere tabi olanlar ile vergiden muaf bulunanlardan 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 177 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) ve (3) numaralı bentlerinde yer alan nakdi limitlerin yarısını, (2) numaralı bendinde yazılı nakdi limitin tamamını aşmayanların esnaf ve sanatkâr sayılmaları ile esnaf ve sanatkâr siciline ve dolayısıyla esnaf ve sanatkarlar odalarına kaydedilmeleri,” şeklinde düzenlemenin bulunduğu, bu düzenleme gereği VUK 177 inci maddesindeki vergi beyannamesinin verildiği yılın yeniden değerleme oranına göre tahlil edilmesinin gerektiği, 213 sayılı Vergi Usul Kanununa istinaden birinci sınıf tacir sayılan ve bilanço esasına göre defter tutanlar ile işletme hesabına göre defter tutan ve bu Kararın (a) bendinde belirtilenlerin dışında kalanların tacir ve sanayici sayılmaları ile ticaret siciline ve dolayısıyla Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin bünyesindeki odalara kaydedilmeleri kararlaştırıldığı, 213 Sayılı vuk 177. maddesi parasal hadlerin, 2020 yılında; VUK 177/1’e göre yıllık alış 280.000; VUK 177/1’e göre yıllık satış 390.000; VUK 177/2’e göre yıllık gayrisafi iş hasılatı 140.000; VUK 177/3’e göre yıllık iş hasılatının beş katı ile yıllık satış tutarının toplamı (1 ve 2 birlikte yapılması halinde) 280.000 olduğu, davcının 2020 yılına ait beyan ettiği alım miktarının 586,72- TL, yıllık hasılat miktarının 683,21-TL olduğu, davalının ise 2020 yılına ait alım miktarının 13.012,91-TL hasılatının ise 28.718,64-TL olduğu bu değerin 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 177/2 maddesine göre 2020 değerleme oranının tamamından az olduğu, bu sebeple tarafların tacir kabul edilemeyeceği, faaliyetlerinin esnaf faaliyeti olduğu,tarafların esnaf odalarına kayıtlı oldukları anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde; Asliye Ticaret Mahkeme’lerinin görevini belirleyen 6102 sayılı Türk Ticaret Kanu’nun 5. Maddesinin 1. Fıkrası “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın Asliye Ticaret Mahkemesi tüm ticari davalara bakmakla görevlidir.” düzenlemesini getirmiştir. Ticari davaların neden ibaret olduğunu düzenleyen aynı yasanın 4. Maddesi 1. Fıkrası ise” Her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın bu kanunda ve maddenin b,c,d,e,f, bentlerinde öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır düzenlemesini getirmiştir. Davada öncelikle dava şartları hususunda değerlendirme yapmak gerekmiştir.6100 Sayılı HMK’nın 1.maddesinde; görevin kamu düzenine ilişkin olduğu düzenlenmiş olup aynı yasanın 114/1-c maddesinde; görevin dava şartı olduğu belirtilerek, mahkemenin görevli olup olmadığını davanın her aşamasında mahkemenin kendiliğinden araştıracağı hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda; Bursa Ticaret ve Sicil Müdürlüğü, Bursa Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği ile Uludağ ve Yıldırım Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün yazı cevaplarında da anlaşılacağı üzere, taraflar tacir olmayıp, halen devam eden esnaf odası kayıtlarının bulunduğu, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan bir dava olmadığı gibi taraflar arasındaki ihtilafın Ticaret Mahkemeleri’nin görevini belirleyen TTK’nın 4. Maddesinde sayılan hususları kapsamadığı anlaşıldığından bu hususla ilgili yargılama yapma görevi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne ait olup mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM; Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
Davanın Görev Dava Şartı Yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
Davanın konusu itibariyle davaya bakmaya görevli mahkeme ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ olduğundan HMK 20. Maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık süre içinde talep edilmesi halinde dosyanın Görevli BURSA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
2-Harç, masraf, avans ve vekalet ücreti hususlarının görevli mahkemece karara bağlanmasına, herhangi bir sebeple görevli mahkemede yargılamaya devam olunmaması halinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile yargılama giderlerine hükmedilebileceğine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/01/2022

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza