Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/403 E. 2023/752 K. 12.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/403
KARAR NO : 2023/752

HAKİM :… …
KATİP :… …

DAVACI :… – …
VEKİLİ :Av. … – [16882-88441-….] UETS

DAVALI :… -TC Kimlik no- …

VEKİLİ : Av. … – [16033-30081-….] UETS

DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/06/2021
KARAR TARİHİ : 12/09/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/10/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı Vekili Dilekçesinde Özetle; müvekkil şirketin, Bursa Organize Sanayi Bölgesi’nde kurulu tesislerinde “Lift, Bloklift, GT-Lift, Hidrolik Amortisör, Endüstriyel Darbe Emici, Gazlı Amortisör, Gazlı Yay, Hidrolik Kriko vb.” ürünlerini üreterek başta Avrupa olmak üzere 5 kıtada 60’tan fazla ülkeye ihraç eden saygın bir firma olduğunu, davalı …’ın ise, 08.12.2016 – 27.09.2018 tarihleri arasında müvekkil şirketin ihracat bölümünde çalışmış eski bir personel olduğunu, müvekkil şirket bünyesinden ayrıldıktan sonra dava dışı başka bir firmada çalışmaya başlayan davalının, davacı şirket aleyhine haksız rekabet teşkil eden birtakım eylemlerde bulunduğunu, davalı …’ın, dava dışı başka bir firmada çalışmaya başladıktan sonra halihazırda … Otomotiv müşterisi olan Alman bir firmaya e-mail göndererek; gerek müvekkil şirket hakkında gerçeğe aykırı bilgiler gerekse de tasarım – teknik çizim – müvekkil şirkete ait katalog ve çizim örneklerini birebir kopyalayıp göndererek sanki bu çizimler çalıştığı … firmasına aitmiş gibi gösterdiğini, davalının anılan şekildeki haksız rekabet teşkil eden eylemlerinden haberdar olunması sonucunda derhal hakkında Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulduğunu, Bursa 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2019/753 E. Sayılı dosyasında yargılanan davalının üzerine atılı 6102 sayılı TTK kapsamında haksız rekabet hükümlerine muhalefet suçunu işlediği tespit edilerek bu suçtan mahkumiyetine karar verildiğini, müvekkil firmada daha önce pazarlama elemanı olarak çalışan daha sonra buradan ayrılıp dava dışı … firmasındaki çalışmaya başlayan davalının, bu şirket tarafından kendisinin kullanımına tahsis edilen “[email protected]” mail adresi üzerinden; halihazırda … OTOMOTİV müşterisi olan Alman firmanın “[email protected]” adlı mail adresine e-mail gönderdiğini, davalının gönderdiği mailde özetle; artık … Otomotiv’de çalışmadığını, bu şirketin konkordato sürecine girdiğini, iflasın eşiğinde olduğunu, ileride belki de böyle bir şirketin var olmayacağını, bu nedenle bu maili gönderdiğini ifade ettiğini, kendilerine daha ucuz ürünler sunabileceğinden bahisle mail ekinde birtakım teknik çizim ve tasarımlar gönderdiğini, ancak mail ekinde gönderilen tasarım ve teknik çizimlerin de müvekkil firmaya ait tasarım ve teknik çizimlerin taklidi mahiyetinde olduğu tespit edildiğini, dolayısıyla davalının eyleminin 6102 sayılı TTK uyarınca haksız rekabet teşkil etmekte olduğunu, Bursa 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 2019/753 e. sayılı dosyasında yapılan tespitlerle davalının eyleminin haksız rekabet hükümlerine muhalefet oluşturduğunun tespit edildiğini, dosya kapsamında alınan 03.12.2020 tarihli bilirkişi raporunda: “..Müşteki firmada daha önce pazarlama elemanı olarak çalıştıktan sonra ayrılan sanık … tarafından, şikayetçi … OTOMOTİV firmasının halihazırdaki müşterisine e-mail gönderdiği ve e-mail içeriğinde teknik çizimlerin yer aldığı, ayrıca müşteki firmayı kötüleyici hususlar içerdiğinin belirtildiğini, davalının müşteki firmada çalıştıktan sonra ayrılarak … firmasında dış ticaret elemanı olarak çalışmaya başlayan sanık şahsın kendisine tahsis edilen “[email protected]” ibareli e-mail adresinden Diesel Technic firmasının e-mailine yani “[email protected]” adresine e-mail gönderdiği, mail içeriğinde … Otomotiv firması ile ilgili kötüleyici bilgilerin yer aldığı, bir nevi müşteri ile bağlantı kurulmaya ve yeni firma adına çalışma arzusunu içermekte olduğu, ancak bunun yanında … Otomotiv firmasının konkordato ilan ettiği ve iflas edeceği ve uzun süre devam edemeyeceği de vurgulanmakta olduğu, e-mail uzantısında yer alan “tunalift.com” ve “dieseltechnic.com” ibareli internet siteleri incelendiğinde; birinin sanık firmanın çalıştığı firma olan … firmasına (https://www.tunalift.com/contact) ait olduğu, diğerinin ise yabancı DIESEL TECHNIC firmasına (https://www.dieseltechnic.com/en/contact/) ait olduğu tespit edildiği, somut olayda davalı …’ın, çalışmasını sürdürdüğü şirket bünyesinde ön plana çıkmak, başarılı bir konum elde etmek yahut başkaca amaçlarla; önceki çalıştığı yer olan davacı şirket müşterisi ile irtibata geçtiği, bu müşteriye davacı şirket hakkında yanıltıcı ve yanlış beyanlarda bulunduğu, kendilerine daha uygun bir fiyattan ürün tedarik edebileceklerini dile getirerek mail ekinde yine müvekkil firmaya ait ve 3. Kişilerle paylaşımı yasak olan tasarım ve teknik resimleri kendisine aitmiş gibi paylaştığı, haksız yere müşterilerine yanlış ve yanıltıcı bilgiler verilerek ticari bir karalama ve müşterilerini kaybetme tehlikesi ile karşı karşıya kalan müvekkil şirketin ayrıca gizli kalması gereken teknik çizim ve ürün kodları da davalı tarafından 3. Şahıslarla paylaşıldığı, anılan haksız rekabet eyleminin, müşteri Alman firma olan Diesel Technic’in … Oto. İle iletişime geçmesi ile öğrenildiğini, dolayısıyla … Otomotiv tarafından varlığı bilinen tek eylem bundan ibaret olmasına rağmen davalı tarafından davacı şirketin diğer müşterilerine yönelen eylemler de söz konusu olabileceğini, bu nedenle müvekkil şirketin zedelenen ticari itibari karşısında kişilik hakları ihlale uğramış ve haksız rekabet hükümlerinin ihlali sebebiyle manevi zararı meydana geldiğini, davalının haksız rekabet hükümlerine aykırı eylemleri nedeniyle manevi varlığında azalma meydana gelen ve ticari itibarı zedelenen davacı şirket adına manevi tazminat talep etme zorunluluğu doğduğunu, bu doğrultuda 100.000TL manevi tazminat bedelinin eylem tarihi olan 29.01.2019 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı şirkete ödenmesine karar verilmesi gerektiğini belirterek haklı davanın kabulü ile, müvekkil şirket hakkında müşteriye yanıltıcı ve yanlış bilgiler veren, müvekkil şirkete ait katalog ve teknik çizimleri birebir kopyalayarak kendisine aitmiş gibi kullanan, gizli kalması gereken tüm verileri hakkı olmaksızın 3. kişilerle paylaşan davalının eylemine uyan yasal düzenlemeler gereğince, şirketin maddi ve manevi varlığında meydana gelen zararlara ve zarar tehlikelerine karşılık olmak üzere, fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000tl maddi tazminat, 100.000tl manevi tazminat bedelinin, eylem tarihi olan 29.01.2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı müvekkile verilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı taraftan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı Vekili Dilekçesinde Özetle; müvekkili …’ın öncesinde davacı kurumda çalışan bir kişi olup, sonrasında başka bir firmada çalışmaya başladığını, müvekkilinin, Alman firma ile “Davacı taraf bünyesinde artık çalışmadığını, Davacı … A.Ş.’nin Konkordato sürecinde olduğunu ve talepleri doğrultusunda yardımcı olmak istediğini” izah etmiş, dolayısı ile gerçeğe aykırı bir beyanda bulunmadığını, iş bu mailleşme neticesinde ise, davacı tarafın müvekkili hakkında şikayette bulunduğunu ve müvekkilinin Bursa 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2019/753 Esas sayılı ve 2021/131 Karar sayılı dosyasından yargılandığını, davacı taraf gerçek kişi değil bir kurum olduğundan, manevi tazminat talep edebilmesinin imkanı bulunmadığını, manevi tazminatın, kişinin uğramış olduğu haksız fiil nedeniyle üzüntü, elem duyması, kişilik haklarının zedelenmesi sonucu belli bir meblağ ödenmesinin talebi olduğunu, davacı kurumun ise bu şekilde insani duyguları olamayacağından, manevi tazminat talepleri yersiz kalmakta olduğunu, her ne kadar müvekkil aleyhinde haksız rekabet hükümlerine aykırılık teşkil ettiğinden bahisle HAGB’ye hükmedilmişse de, müvekkilin davacının kişisel hakkını ihlal ettiği iddiaları tamamen gerçek dışı olduğunu, söz konusu olayda müvekkilinin kötü niyetli davranmadığını, davacı tarafın Konkordato sürecine ilişkin bilgi paylaşımı yaptığının ortada olduğunu, konkordato sürecinin gizli kalması gereken bir durum olmadığını aksine aleni olarak yayımı yapılan bir süreç olduğundan iş bu durumda davacının kişisel haklarının zedelendiğinden söz edebilmenin mümkün olmadığını, yine müvekkilin mailine bakıldığında, davacı şirket aleyhine hiçbir söylemde bulunmadığını, hakaret içerikli bir paylaşım da yapmadığının görüleceğini, davacının manevi tazminat talep etme hakkının olduğunu bir anlık düşünecek olsak dahi, herhangi bir küçük düşürücü, aşağılayıcı söylemde bulunulmadığından yine hiçbir hak talep edemeyeceğinin ortada olduğunu, davacı tarafın, müvekkilinden maddi ve manevi tazminat talep edebilmek için öncelikle müvekkilinin sözde haksız rekabet hükümlerine aykırılığı neticesinde bünyesinde meydana gelen maddi ve manevi zararı ispatlaması gerekmekte olduğunu, ispat külfeti davacı taraf üzerinde olup salt ceza dosyasına delil niteliği yüklenmemesi gerektiğini, maddi tazminat istemi için cirolarındaki düşüşü, manevi tazminat talep edebileceğini kabul etmemekle beraber yine de şirketin manevi olarak zarara uğradığını, kişisel haklarının zedelendiğini ispatlamak zorunda olduğunu belirterek hukuki sebepten ve dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLER VE GEREKÇE;
Dava;davalı …’ın davacıya ait şirkette belli bir süre çalıştıktan sonra dava dışı … isimli şirkette çalışmaya başlamasının ardından, davacının müşterisi olan dava dışı bir alman firmasına davacı şirketi kötüleyip kötülemediği, davacıya ait tasarımları kopyalayıp bu firmaya daha ucuza yapıp yapamayacağını bildirip bildirmediği bu fiilleri sebebiyle davalı tarafın eylemi haksız rekabet teşkil edip etmediği haksız rekabet teşkil etmiş ise davacının zararının varlığı miktarı bu kapsamda TTK nun 54 ve devamı maddeleri uyarınca haksız rekabetin tespiti, maddi ve manevi tazminatın koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarına ilişkin tazminat davasıdır.
Mahkememizce Bursa 3.Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2019/753 Esas sayılı dosyasının fiziken istenilmesi için müzekkere yazılmasına karar verilmiş, akabinde dosya fiziken dosya arasına alınmış, mahkememizce tanık dinlenmesine karar verilmiştir.
Tanık … beyanında; … otomotivde tasarımcı olarak yaklaşık 20 yıldır çalışmakta olduğunu, bu hususta Asliye Ceza Mahkemesinde detaylı bir şekilde bayanda bulunduğunu, davalı …’ı tam hatırlamamakla birlikte 2016-2018 yılları arasında davacı şirkette çalıştığını, 2018 yılında ihracat bölümünde yurt dışından daha önce çalıştıkları bir şirketten bir mail gönderildiğini, bu mail’de tasarım çizimleri mevcut olduğunu, resimleri incelediğinde kendilerinin hazırladığı çizimler olduğunu beyan ettiği anlaşılmıştır.
Tanık … beyanında; … otomotivde satış sorumlusu olarak yaklaşık 5 yıldır çalışmakta olduğunu, bu hususta Asliye Ceza Mahkemesinde detaylı bir şekilde beyanda bulunduğunu, bu beyan içeriğinin doğru olduğunu, davalı ile aynı ofiste tam hatırlayamamakla birlikte yaklaşık 1 sene çalıştıklarını, kendisinin yurt dışı satış sorumlusu olduğunu, yaklaşık 2-3 yıl önce yurt dışında birlikte çalıştıkları bir yabancı şirketten mail gönderildiğini, bu mailde şirket hakkında sıkıntıda olabileceği konularda mesajlar mevcut olduğunu, bundan dolayı da konkordato sürecinde oldukları hususunda yurt dışı şirkete davalının bilgilendirmede bulunduğunu bu mail ile öğrendiklerini, mailleri satır satır hatırlamamakla birlikte Asliye Ceza Mahkemesinde detaylı beyanda bulunduğunu, davalının yazışmaları sonrasında firmanın bu durumdan etkilenmediğini düşündüğünü beyan ettiği anlaşılmıştır.
Tanık Soykan KABASAKAL beyanında; … Otomotivde 2015-2019 yılları arasında çalıştığını, firmada Teknik Ressam olarak görev yapmakta olduğunu, davalıyı bu sebeple tanıdığını, bir mail atıldığını bildiğini, konkordato sürecinin belirtildiğini bildiğini, süreç ile bizzat gördüğü bir şey olmadığını, ancak … Otomotiv gibi bir firmanın bu tarz gibi bir mailden zarar görme ihtimali olmadığını beyan ettiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce dosyanın İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılarak dosyanın mümkünse üniversite öğretim görevlilerinden oluşacak üçlü bilirkişi heyetine tevdi ile bir ticaret hukuku konusunda uzman nitelikli hesaplamalar uzmanı, bir makine mühendisi ve bir SMMM bilirkişiye dosyanın tevdii ile davacının eylemleri sebebiyle haksız rekabet şartlarının oluşup oluşmadığı, oluşmuşsa davacının zararının bulunup bulunmadığı, bulunuyorsa zarar ve miktarının hesaplanmasının istenilmesine karar verilmiş, mahkememizin 11/04/2023 tarihli oturumunda geçen celse 2 No’lu ara kararı uyarınca davacı vekiline HMK 324/2 Maddesi uyarınca 4 haftalık kesin süre içerisinde bilirkişi delil avansını yatırması için süre verildiği bu süreye rağmen bilirkişi delil avansını yatırılmadığı görülmüş, davacı vekilinin beyanında bilirkişi incelemesinden vazgeçtiklerini, çünkü maddi tazminatın hesaplanmasında ticari defterlerin bir hükmü olmayacağını, maddi tazminat açısından mahkemenin zaten dosya kapsamında inceleme yapıp TBK 50. Maddesi uyarınca tazminata hükmedeceğini, manevi tazminat açısından da ceza dosyası ve mevcut delillerle değerlendirme yapılabileceğini, davanın kabulüne karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Haksız rekabet, TTK’nın 54. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Haksız rekabetin amacı, TTK’nın 54/1. maddesinde “bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanması” olarak ifade edilmiş, 2. fıkrada ise haksız rekabet tarif edilerek “rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır” şeklinde belirtilmiştir. Haksız rekabet sayılan bazı durumlar TTK’nın 55. maddesinde sayılmıştır. TTK’nın 55/1. Maddesinde de, haksız rekabet hâllerinin başlıcaları olarak, dürüstlük kuralına aykırı reklamlar ve satış yöntemleri ile diğer hukuka aykırı davranışlar ve özellikle; Başkalarını veya onların mallarını, iş ürünlerini, fiyatlarını, faaliyetlerini veya ticari işlerini yanlış, yanıltıcı veya gereksiz yere incitici açıklamalarla kötülemek, (…) sayılmıştır.
TTK’nın 56. maddesinde ise; haksız rekabet sebebiyle müşterileri, kredisi, meslekî itibarı, ticari faaliyetleri veya diğer ekonomik menfaatleri zarar gören veya böyle bir tehlikeyle karşılaşabilecek olan kimsenin, fiilin haksız olup olmadığının tespitini, haksız rekabetin önlenmesini, haksız rekabetin sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını, haksız rekabet yanlış veya yanıltıcı beyanlarla yapılmışsa bu beyanların düzeltilmesini ve tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise, haksız rekabetin işlenmesinde etkili olan araçların ve malların imhasını, kusur varsa zararın tazminini, TBK’nın 58. maddesinde öngörülen şartların varlığında manevi tazminat verilmesini isteyebileceği belirtilmiştir.
6102 sayılı TTK’nın 56/1-e maddesinin gönderme yaptığı 6098 sayılı TBK’nın 58. Maddesine göre kişilik hakkının zedelenmesinden zarar görene uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat olarak bir miktar para ödenmesine karar verilebilir. Hakim bu giderim yerine başka bir giderim biçimi kararlaştırabilir yahut para şeklinde öngörülen tazminata ekleme yapabilir yahut saldırının kınanmasına ve bu kararın yayınlanmasına karar verebilir. Kanun hükmüne göre hakime tanınan alternatif giderim verme yetkisi hakim tarafından manevi tazminat olarak bir miktar para takdiri şeklinde oluşmuş olup, manevi tazminatın yukarıda açıklandığı gibi uygun bir miktarda olması, manevi zarar anlayışının bir gereğidir.
Somut uyuşmazlıkta maddi tazminat miktarının belirlenmesi amacıyla mahkememizce dosyanın İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılarak dosyanın mümkünse üniversite öğretim görevlilerinden oluşacak üçlü bilirkişi heyetine tevdi ile bir ticaret hukuku konusunda uzman nitelikli hesaplamalar uzmanı, bir makine mühendisi ve bir SMMM bilirkişiye dosyanın tevdii ile davacının eylemleri sebebiyle haksız rekabet şartlarının oluşup oluşmadığı, oluşmuşsa davacının zararının bulunup bulunmadığı, bulunuyorsa zarar ve miktarının hesaplanmasının istenilmesine karar verilmiş, mahkememizin 11/04/2023 tarihli oturumunda geçen celse 2 No’lu ara kararı uyarınca davacı vekiline HMK 324/2 Maddesi uyarınca 4 haftalık kesin süre içerisinde bilirkişi delil avansını yatırması için süre verildiği bu süreye rağmen bilirkişi delil avansını yatırılmadığı görülmekle haksız rekabet eylemi sebebiyle zararını ispatlayamadığından maddi tazminat talebi açısından davanın reddine karar verilmiştir.
Manevi tazminat açısından ise; tüm dosya kapsamı itibariyle davacı şirketin daha önce iş yaptığı dieseltechnic firmasına e-mail atarak davacı şirketin konkordato sürecinde olduğunu, bu şirketin faaliyetlerinin son bulabileceğini bildirerek davacı şirketi kötülediği, davacı şirketin ticari itibarını zedelediği, kişilik hakkına saldırıda bulunduğu anlaşılmakla manevi tazminat talebinin kısmen kabulü, kısmen reddi ile haksız eylemin şekli, zamanı ve niteliği göz önüne alınarak takdiren 45.000 TL manevi tazminatın 29/01/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM; Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Maddi tazminat açısından REDDİNE,
2-Davanın Manevi Tazminat açısından KISMEN KABULÜ, KISMEN REDDİ ile 45.000,00.-TL manevi tazminatın 29/01/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Harçlar yasası gereğince alınması gereken 3.073,95.-TL karar ve ilam harcından peşin yatırılan 1.724,83.-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.349,12.-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
4-Maddi tazminat talebi yönünden dava red edildiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir olunan 1.000,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Manevi tazminat talebi yönünden;
a-Kabul edilen dava için, Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir olunan 9.200,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b-Red olunan dava için, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir olunan 9.200,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-6325 Sayılı Kanun 18/A-12-13 maddeleri uyarınca 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk hizmeti giderinin kabul ret oranına göre 588,06.-TL’sinin davalıdan, 731,94-TL’sinin davacıdan alınarak hazineye irat KAYDINA,
7-Davacı tarafça yapılan 59,30-TL başvuru harcı, 35,50.-TL tebligat ücreti masrafından oluşan toplam 94,80.-TL yargılama giderinin kabul ve ret oranına göre 42,23.-TL’nin ve davacıdan başlangıçta alınan, 1.724,83.-TL peşin harç olmak üzere toplam, 1.767,06.-TL’nin davalıdan alınıp davacıya VERİLMESİNE, bakiyesinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
9-Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa İADESİNE,
Dair, davacı ve davalı vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.12/09/2023

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza