Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/37 E. 2022/658 K. 26.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

ESAS NO : 2021/37
KARAR NO : 2022/658
HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … – ….UETS
DAVALI : 1- … – … …
2- … – … …
VEKİLİ : Av. … – ….] UETS
DAVA :Alacak (Kooperatif Yönetim Ve Denetim Kurulu Üyelerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/01/2021
KARAR TARİHİ : 26/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kooperatif Yönetim Ve Denetim Kurulu Üyelerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, …nin, 29.06.2016 tarihinde tasfiyeye girdiğini ve tasfiyeye giriş kararının 06.06.2017 tarihinde Ticaret Sicili Müdürlüğünce tescil edildiğini, Tasfiye Memuru olarak Yönetim Kurulu üyeleri… ve …ün Ticaret Sicil Gazetesinde 17.06.2017 tarihinde ilan edildiğini, Tasfiye memurlarının görüşme ve araştırmaları neticesinde davacı kooperatifin 25.12.2017 tarihi itibariyle, Armutlu Mal Müdürlüğüne 108.429,00 TL, Armutlu Belediye Başkanlığına 32.027,00 TL borcu bulunduğunu, Yine tasfiye memurları tarafından yapılmış olan genel kurul, noter, araç plaka vergi borçları, araç muayene masrafları 14.993,00 TL, ihtarname ve vekalet ücreti olmak üzere toplamda 158.949,00 TL borcu bulunduğunu, Ancak bu borçların son dönemde kooperatif yönetimi tarafından yapılandırma işlemine tabi tutulduğunu ve bu zamana kadar ödenmeye çalışıldığını, Bu sebeple güncel borcun net ve tam miktarının uzman incelemeleri neticesinde ortaya konulacağını, Kooperatif ortaklarına kooperatifin tasfiyesi sonucu ortaya çıkan o dönem için hesaplanan borçlarını ödemeleri için 01/03/2018 tarihinde ihtar çekildiğini, ihtarların cevapsız ve sonuçsuz kalması nedeni ile ilgililere kendi pay oranlarında icra takibi başlatıldığını, Yapılan icra takipleri neticesinde ….kendi hisselerine düşen miktarı ödediğini, Kooperatifin tasfiyesi neticesinde kooperatifin borçlarının kooperatif alacak ve menkul- gayrimenkullerinden karşılanamaması neticesinde ortakların müşterek olarak sorumluluğunun doğduğunu, bu nedenlerle ortaya çıkacak kooperatif alacağının müşterek ve müteselsil olarak davalılardan tahsilini, dava değerinin belirlenememesinden kaynaklı olarak fazlaya ve faize ilişkin hakların saklı kalmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: müvekkili …’nın kooperatif üyesi olmadığını, müvekkilinin babasının kooperatif üyesi olduğunu, müvekkilinin vekaleten toplantılara katıldığını, bu nedenle husumet yönünden davanın reddi gerektiğini, davacının belirtmiş olduğu borçlar bakımından müvekkilinin kooperatif üyesi sıfatıyla sorumluğu olmadığını, davacı Kooperatifin direk olarak kamu borçlarının tahsili için üyelerine başvurma hakkı olmadığını, bu nedenle davanın reddini, %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davacıya yüklenilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:Derdest davanın kooperatifin tasfiye haline girmesi sonrasında kamuya borçları bulunması sureti ile tüm kooperatif ortaklarından eşit olarak bu borçların tahsili için açılan 5.000,00 TL tutarlı dava olduğu, kooperatifin tasfiyesinin TTK geçici 7. Madde uyarınca yapılıp yapılamayacağı, ilgili ek ödemeye ilişkin kooperatif genel kurulunca alınmış bir karar bulunup bulunmadığı, kooperatifin doğrudan üyelerinden dava konusu parayı talep edip edemeyeceğine ilişkin alacak davasıdır.
Mahkememizce dosya tarafın ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilerek bilirkişinin 19/01/2022 tarihli raporunda ise;”
a) Davacı Kooperatifin 23/11/2016 tarihli Genel Kurul Toplantı Tutanağının 7.maddesinde özetle;
kooperatifin kişi, kurum ve kuruluşlara olan borçlarının ödenebilmesi için her bir ortağın toplam 5.000 TL
ödemesi, ödemeyen hakkında tasfiye kurulunca icra takibi dahil yasal işlem yapılması için yetki verilmesine Oy birliği ile karar verildiği görülmüştür.
b) Davacı Kooperatifin 2016-2017-2018 Yılı Yevmiye defter kayıtları incelendiğinde, davalıların 23/11/2016 tarihli genel kurul kararı ile ihtas edilen 5.000 TL tutarlı ek aidatı ödeyip ödemedikleri ve başkaca aidat borçları olup olmadığına ilişkin herhangi bir kayıt mevcut değildir. Davalılar adına herhangi bir borç kaydı yapılmadığı görülmüştür.
c) -27.06.2002 tarih, 5579 sayılı Ticaret Sicil Gazetesi incelendiğinde 5.maddede …nın dışarıdan Denetim Kurulu asil üyesi olarak seçildiği görülmüştür.
-29.09.2010 tarih, 7658 sayılı Ticaret Sicil Gazetesi incelendiğinde Gündem bağlığının altında 4.maddede …nın Yönetim Kurulu yedek üyesi olarak seçildiği görülmüştür.
-22.04.2016 tarihli Genel Kurul Çağrı Listesinde ve 20.07.2016 tarihli Hazirun Cetvelinde … adı ve imzasının bulunduğu görülmüştür.
Davalı … Bostancının kooperatif üyesi olup olmadığı ile ilgili başkaca bir kayıt, üyelik defteri, üyelik belgesi ya da genel kurul kararı sunulmamıştır.
d) 29.11.2000 tarih, 5185 sayılı Ticaret Sicil Gazetesi incelendiğinde “Kurucular” başlığı altında Hayrettin Bostancı isminin yer aldığı görülmüştür. Kooperatif Ana sözleşmesinde üye Hayrettin Bostancı’nın Sermaye Taahhüdü ve Ödediği Sermayenin 100.000-TL olduğu görülmüştür. (Hayrettin Bostancı’nın …’nın babası olduğu beyan edilmiştir.)
e) İcra dosyası incelendiğinde; Davalılardan … hakkında 02.10.2018 tarihinde Bursa 4.İcra Müdürlüğünün 2018… Esas sayılı dosyası ile 14.490,00 TL için takip başlatıldığı,
Davalılardan … hakkında 02.10.2018 tarihinde Bursa 4.İcra Müdürlüğünün 2018/…Esas sayılı dosyası ile 14.490,00 TL için takip başlatıldığı görülmüştür.
f) Davacı Kooperatifin 2016-2017-2018 yılına ait tutmuş olduğu Yevmiye Defterlerinin TTK’nın 64.cü Maddesine göre yasal süresi içerisinde noter açılış onayının yapıldığı, yine yasal süresi içinde Yevmiye defterlerinin noter kapanış onayının yapıldığını” bildirdiği anlaşılmıştır.
Davalılardan Tamer’in kooperatif üyesi olup olmadığı hususu ön mesele olarak incelenmiş ve, davalının kooperatifte yönetim kurulu üyesi olarak görev aldığı, bir çok genel kurul tutanağında hazirun cetvelini kooperatif üyesi olarak imzaladığı, bunu babasının yerine yaptığını iddia ediyor ise de imzalarını temsilen attığına dair bir ibarenin olmadığı, dolayısıyla davalının kooperatif üyesi gibi hareket ettiği fakat davada kooperatif üyesi olmadığını ileri sürmesinin dürüstlük kuralına aykırılık teşkil edeceği anlaşılmakla, davalının kooperatif üyesi olduğu kabulü ile yargılamaya devam olunmuştur.
Davacı kooperatif tüzel kişi olup, kooperatifin borçlarından, kooperatif üyeleri doğrudan sorumlu değildir.
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 24.02.2020 Tarih, 2016/9084 Esas ve 2020/1233 Karar sayılı kararında benzer bir husus “Kooperatif ortağından parasal taleplerde bulunulabilmesi için, bu yönde alınmış bir genel kurul kararı bulunması gerekir. Somut olayda, genel kurul kararı alamayan ve borçları varlığından fazla olan kooperatifin tasfiye memurunun 6102 Sayılı Kanun’un geçici 7/6-b maddesi uyarınca işlem yaparak, durumu derhal alacaklılara bildirmesi ve 3 ay içerisinde iflas için mahkemeye müracaat etmemeleri halinde kaydın silineceğini ihtar etmesi gerekirken, alacak ihdas ederek ortaklardan talep etmesi doğru değildir. Davanın işbu gerekçelerle reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.” şeklinde karara bağlanmıştır.
Her ne kadar 28.06.2016 Tarihli genel kurulda tüm üyelerden 5.000,00 TL aidat alınmasına karar verilmiş ise de, alınan bilirkişi raporundan davacı kooperatifin defterlerinde davalı kooperatif üyelerine herhangi bir borç tahakkuku yapılmadığı görülmüş, davalıların borçlu olduğu hususu davacı tarafından ispatlanamamıştır.
Açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar yasası gereği alınması gereken 80,70.-TL harç ile 1.400,00.-TL arabuluculuk masrafının peşin alınan 85,39.-TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.395,31.-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye İRAT KAYDINA, bu hususta harç tahsil tezkeresi düzenlenmesine,
3-Davalı vekili lehine takdir edilen karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri uyarınca hesaplanan 5.000,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin uhdesinde bırakılmasına,
Karar kesinleştiğinde taraflarca yatırılan avansın kullanılmayan kısmının HMK 333.md.uyarınca yatıranlarına iadesine, Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemeleri Nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okundu, usulen anlatıldı. 26/05/2022

Katip …
✍e-imzalı

Hakim …
✍e-imzalı