Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/36 E. 2021/686 K. 23.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/36 Esas
KARAR NO : 2021/686

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … – …UETS
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … – …UETS

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/01/2021
KARAR TARİHİ : 23/09/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 04/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; davacı vekili 19/01/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 2018-2020 yıllarına arasında süren mal (iplik) satımına dayalı şifahen kurulmuş bir ticari münasebet söz konusu olduğunu, davalı şirketin cari hesaptan doğan bakiye 2.671,81-USD tutarlı borcunu ödememesi akabinde müvekkili tarafça davalı aleyhine 25/11/2020 tarihinde Bursa 5. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı yan, ödeme emrini tebellüğ etmesi akabinde sunduğu dilekçe ile borca ve borcun fer’ilerine yönelik itirazda bulunduğunu, bu nedenle takibin durdurulduğunu, müvekkili tarafça arabuluculuk yoluna başvuru yapıldığını ancak görüşmelerin olumsuz sonuçlandığını, anılan bu sebeplerle; davalının Bursa 5. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı icra dosyasına vaki yersiz ve yasal mesnetten yoksun borca, faize ve fer’ilere ilişkin itirazların iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının, yabancı paranın takip tarihindeki Türk Lirası karşılığı esas olmak suretiyle hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin (hükümde tahsiline karar verilen yabancı para alacağının, karar tarihi itibarıyla TCMB efektif satış kuru üzerinden hesaplanacak Türk Lirası karşılığı nispi vekalet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; davalı vekilinin 22/02/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; dosyaya esas alınan cari hesaptan doğan bakiye alacak miktarı davacı tarafından 2.671,81 USD olarak belirtildiğini, belirtilen bakiye alacak miktarını kabul etmemekle birlikte kural olarak yabancı para borcu, ancak bir sözleşmeden (hukuki işlemden) doğabileceğini, buna göre para borcunun, yabancı para birimi üzerinden ödenmesi sözleşmeyle kararlaştırılabilir olduğunu, böyle bir kararlaştırma olmadığı sürece, aksi de işin niteliğinden ve tarafların farazi iradelerinden anlaşılmadıkça, para borcunun, ifa yerindeki milli para üzerinden ödenmesi gerektiğini, bu nedenle bahsi geçen borçları kabul etmemekle birlikte talep edilen bakiye alacak miktarı Türk Lirası cinsinden belirlenmeli veyahut fatura kesim tarihindeki kur değeri üzerinden hesaplanması gerektiğini, cari hesap üzerinde yapılan hesaplama yanlış ve eksik olduğunu, davacı taraf herhangi bir mal teslim etmemesine rağmen çeşitli tutar ve tarihlerde faturalar düzenleyerek alacak iddiasında bulunduğunu, haksız ve kötü niyetli olarak icra takip dosyası oluşturulduğunu, davalı müvekkil şirket tarafından uhdesine alınmayan mal ve hizmetler adına davacı şirket tarafından fatura kesildiğini, bu hususta alacağa yönelik ispat külfetinin davacı tarafta olduğu göz önüne alındığında faturaların dayanak belgelerinin dosya içerisinde mevcut olması gerektiğini, ancak faturalara dayanak herhangi bir belge davacı tarafça sunulmadığını, anılan bu sebeplerle; öncelikle müvekkil davalı şirket adına açılmış bulunan işbu itirazın iptali davasının esastan reddine, takibinde haksız ve kötü niyetli olan alacaklı hakkında takip konusu alacağın %20’si oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava; davacı ile davalı arasındaki ticari alım satımdan kaynaklı, cari hesap alacağının tahsiline ilişkin, davalı aleyhine Bursa 5. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı dosyası ile başlatılan takibe, itirazın iptali davası olup yasal süresi içinde açılmıştır.
Mahkememizce Bursa 5. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı icra takip dosyasının celp ve incelenmesinde; davacı vekili tarafından 25/11/2020 tarihinde, cari hesap alacağının tahsili amacıyla, davalı aleyhine 2.671,81-USD miktar üzerinden takip başlatıldığı, davalı vekilinin 11/12/2020 tarihli itiraz dilekçesi ile takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların bağlı bulundukları vergi dairelerine müzekkere yazılarak, tarafların 2018-2020 yıllarına ilişkin BA/BS formlarının dosyamıza celp edildiği görülmüştür.
Mahkememizce; dava dosyası, ibraz edilen deliller ve taraflara ait ticari defter ve dayanağı kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak, davacının var ise alacaklı olduğu miktar ve faizinin belirlenmesi yönünden, 04/06/2021 günü inceleme günü tayin edilmiş olup, dosya tüm ekleri ile birlikte rapor tanzimi için konusunda uzman Mali Müşavir Ayhan Aydın’a tevdii edilmiştir.
17/06/2021 tarihli bilirkişi mali müşavir Ayhan Aydın’ın raporunda özetle; Davalı şirket vekili inceleme günü ticari defter ve belgelerini eksik getirmiş olması nedeniyle yerinde inceleme talep etmiş olup, yerinde inceleme için davalı vekili ve davalı Mali Müşaviri Pınar Sezmiş ile görüşülmüş olup incelemeye ticari defter ve belgeleri sunmayacaklarını belirttiklerini, davacı şirketin 2018-2019-2020 yılları ticari (Yevmiye, defteri kebir, envanter) defterlerinin açılış tasdiklerinin yaptırıldığı, 2019-2020 yılları yevmiye defterinin kapanış tasdiğinin yaptırıldığı, 2018 yılı yevmiye defterinin kapanış tasdiğinin olmadığı, davacı ve davalı şirketin açık hesap çalıştığı, davacı şirket tarafından, davalı şirkete düzenlenen faturaların USD olarak düzenlendiği, davacı ve davalı şirketin 2019 yılı BA BS formlarının birbirini teyit ettiği, davacı şirketin resmi ticari defterlerine göre; davacı şirket tarafından, davalı şirkete 2018-2019 yıllarında düzenlenen faturalar toplamının 5.050,10 USD; davalı şirket tarafından, davacı şirkete düzenlenen 1 adet iade faturası toplamının 92,00 USD; davalı şirket tarafından, davacı şirkete ödemeler toplamının 2.087,60USD sonucu davacı şirketin resmi defterlerinde takip tarihinde, davacı şirketin, davalı şirketten 2.870,50 USD alacaklı gözüktüğü, davacı vekilinin dava dosyasına sunduğu cari hesap ekstresinde; davacı şirketin, davalı şirketten 2.671,81 USD alacaklı gözüktüğü, davacı şirkette bu tutardan icra takibi yaptığı yönünde kanaat ve görüş bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde, davanın taraflar arasında var olduğu iddia olunan ticari alım satım ilişkisinden kaynaklı cari hesap alacağı kapsamında Bursa 5. İcra Müd. 2020/… Esas sayılı dosyasında yapılan takibe itirazın iptali davası niteliğinde olduğu, davacı ve davalının tacir olduğu, tarafların ticari defter tutma yükümlülüğünün bulunduğu, tarafların ticari defter deliline dayandığı görülmüştür.
HMK’nın 222. Maddesine göre ; Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi haline ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
Buna göre mahkeme taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden resen taraflardan defter ibrazını isteyebilir.
HMK’nın 219.maddesi tarafların belgeleri ibrazı zorunluluğunu düzenlemiştir. Buna göre ; Taraflar, kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde bulunan tüm belgeleri mahkemeye ibraz etmek zorundadırlar. Elektronik belgeler ise belgenin çıktısı alınarak ve talep edildiğinde incelemeye elverişli şekilde elektronik ortama kaydedilerek mahkemeye ibraz edilir. Ticari defterler gibi devamlı kullanılan belgelerin sadece ilgili kısımlarının onaylı örnekleri mahkemeye ibraz edilebilir.
HMK’nın 219.maddesi talep edildiği durumlarda defter ve belgelerin ibraz zorunluluğunu hüküm altına almıştır.
HMK 220.maddesi talep edilmesine rağmen tarafın belgeyi ibraz etmemesinin neticelerini düzenleme altına almıştır. Buna göre ; İbrazı istenen belgenin, ileri sürülen hususun ispatı için zorunlu ve bu isteğin kanuna uygun olduğuna mahkemece kanaat getirildiği ve karşı taraf da bu belgenin elinde olduğunu ikrar ettiği veya ileri sürülen talep üzerine sükut ettiği yahut belgenin var olduğu resmî bir kayıtla anlaşıldığı veya başka bir belgede ikrar olunduğu takdirde, mahkeme bu belgenin ibrazı için kesin bir süre verir. Mahkemece, ibrazı istenen belgenin elinde bulunduğunu inkâr eden tarafa, böyle bir belgenin elinde bulunmadığına, özenle aradığı hâlde bulamadığına ve nerede olduğunu da bilmediğine ilişkin yemin teklif edilir. Belgeyi ibraz etmesine karar verilen taraf, kendisine verilen sürede belgeyi ibraz etmez ve aynı sürede, delilleriyle birlikte ibraz etmemesi hakkında kabul edilebilir bir mazeret göstermez ya da belgenin elinde bulunduğunu inkâr eder ve teklif edilen yemini kabul veya icra etmezse, mahkeme, duruma göre belgenin içeriği konusunda diğer tarafın beyanını kabul edebilir.
HMK’nın 220.maddesi bu şekliyle elinde bulunduğu anlaşılan bir belgeyi ibraz etmemenin hüküm ve sonuçlarını ortaya koymuştur. Hiç şüphesizdir ki 220.maddede düzenlenen belge tabiri ticari defter ve belgeleri de kapsamaktadır.
Tarafın ticari defterleri yasada belirtildiği üzere karşı tarafın defter ve belgeleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Anılan yasal düzenlemeler uyarınca verilen süreye rağmen bir taraf ticari defter ve belgelerini sunar diğer taraf sunmaz ise bu davranışı ile kendi defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan engel olduğu bu sonucun varlığını ve neticelerini kabul etmiş sayılır. HMK’nın 220.maddesi kapsamında ticari defter ve belgeler bunu tutan tarafın zilliyetliğinde olduğundan 220/2.maddesindeki inkarı da yapamayacaktır.
Mahkememizce dava dosyası, ibraz edilen deliller ve tarafların ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilerek, taraflara ticari defterlerini inceleme günü sunması için süre verildiği, her ne kadar davalı taraf davacı tarafın defter inceleme gününde defterlerini ibraz etmediğini, inceleme gününden 5 gün sonra 09/06/2021 tarihinde elden verilen dilekçe ile; “davacı şirketin ticari defterlerinin mahkeme kalemine getirilemeyecek kadar hacimli olması nedeniyle yerinde inceleme yetkisi talep edildiği, Mahkemenizce yerinde inceleme yetkisi verildiği ve bilirkişi raporunun bu doğrultuda süresinden sonra ibraz edilen davacı taraf defterlerine göre hazırlandığı belirtilerek rapora itiraz edilmişse de, davalı şirket vekili inceleme günü ticari defter ve belgelerini eksik getirmiş olması nedeniyle bilirkişiye yerinde inceleme talep etmiş olup, yerinde inceleme için bilirkişi tarafından davalı vekili ve davalı Mali Müşaviri ile görüşülmüş olup incelemeye ticari defter ve belgeleri sunmayacaklarını belirttiklerini, HMK 222/3 maddesinde”İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir.” hükmü gereği, davalının defterlerini ibraz etmediği, bu sebeple davacının ticari defterlerindeki kayıtların esas alınmasının gerektiği, taraflar arasında cari hesaba konu faturaların davacı taraf ticari defterlerinde kayıtlı olup,213 sayılı V.U.K.’nu 396 sıra nolu vergi usul kanunu genel tebliğine göre, aylık Kdv hariç toplam 5.000,00 TL ve üzerindeki mal ve hizmet alış ve satışa konu davaya konu 1 adet faturanın davacı şirket tarafından 2019 yılında BS formu ile; davalı şirket tarafından BA formu ile 21.749 TL bildirildiği, davacı ve davalı şirketin 2019 yılı BA BS formlarının birbirini teyit ettiği, davalı tarafın ödemeye ilişkin belge de sunmadığı anlaşılmakla davanın kabulü ile, davalının Bursa 5. İcra Müdürlüğünün 2020/… Esas sayılı icra takibine itirazının iptaline, İcra takibinin; 2.671,81 USD asıl alacak üzerinden talepnamedeki koşullarla birlikte devamına, ayrıca alacak likit ve yasal şartlar oluşmakla, kabul edilen miktara göre USD’nin takip tarihindeki TL karşılığı (1 USD=7,9677 TL) üzerinden hesaplanan miktarın % 20’si olan 4.257,63 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM; Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile; davalının Bursa 5. İcra Müdürlüğünün 2020/… Esas sayılı icra takibine itirazının İPTALİNE,
İcra takibinin; 2.671,81 USD asıl alacak üzerinden talepnamedeki koşullarla birlikte DEVAMINA,
2- Kabul edilen miktara göre USD’nin takip tarihindeki TL karşılığı (1 USD=7,9677 TL) üzerinden hesaplanan miktarın % 20’si olan 4.257,63 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Harçlar yasası gereğince alınması gereken 1.363,93-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 342,61-TL harcın mahsubu ile eksik bakiye 1.021,32-TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAT KAYDINA,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 13/1-2 uyarınca belirlenen 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan 410,41-TL harç, 500,00-TL bilirkişi ücreti ve 41,00-TL tebligat giderinden oluşan toplam 951,41-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-7155 Sayılı Kanunun 23.maddesi ile 6155 Sayılı Kanun 18/A-12-13 maddeleri uyarınca 1.320,00 TL zorunlu arabuluculuk hizmeti giderinin davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
7-Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/09/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır