Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
ESAS NO : 2021/359
KARAR NO : 2021/867
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … -….UETS
DAVALI : … – …
…
VEKİLİ : Av. … -… UETS
DAVA : Sözleşmenin İptali
DAVA TARİHİ : 20/05/2021
KARAR TARİHİ : 04/11/2021
Mahkememizde açılan davanın açık muhakemesi sonunda ;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde, …Yapı Kooperatifi, 1996 yılında kurulmuş olup; yapı kooperatifi olarak amacını gerçekleştirmek için…Parselde kayıtlı olan Davalı kayınpederine ait arsayı Projesi ile beraber Müvekkil kooperatifçe satın alınmasını sağladığını, 1163 sayılı Kanunun 59uncu maddesinin 6ncı fıkrasında “yönetim kurulu üyeleri ve kooperatif personeli ortaklık işlemleri dışında kendisi veya başkası namına, bizzat veya dolaylı olarak kooperatifle kooperatif konusuna giren bir ticari muamele yapamaz.” denilerek, kooperatiflerin yönetim kurulu üyeleri ile personeline kooperatifle ticari muamelede bulunma yasağı getirildiğini, Kooperatif kanununa aykırılık teşkil etmesine karşın davalı taraf kooperatif ile ticari ilişkiye girerek, mimarı projesini düzenlemiş, projenin sorumlu mimarı olarak kendini atamış ve ticari gelir elde ettiğini, davalı … arsanın ifrazını gerçekleştirerek, arsanın yarısını, satın alınan bedelin yarısı karşılığı kendi ve eşinin üzerine geçirdiğini, bahsedilen bedelin de ödemesi müvekkil kooperatif kayıtlarında bulunamadığını, davalı …, dava konusu Kooperatif Yönetim Kurulu Başkanı olarak, 96 hisse olması karar verilen dava konusu kooperatifin 72 hissesini kendi üzerine aldığını, davalı kendini arsa sahibi olarak göstererek, ticari anlaşma yapmaya çalışmış, diğer üyeler tarafından durum anlaşılınca, … aracılığı ile 9 kişiyi bedel karşılığı üye yapmış, Genel Kurul haziruna almıştır. Ancak kendi yönetimi altında aldırıdığı bu kararlara karşı tüm kötü niyetiyle tekrar kararların iptali için davalar ikame etmeye başladığını, Konut Yapı Kooperatiflerinin amacı, devletin sağladığı kdv istisnaları ve benzeri avantajlar ile, üyelerine, küçük tasarruflar ile konut sahibi olabilmelerini sağladığını, müvekkil Kooperatif Yönetim Kurulu, yönetimi devir aldığı, 2008 yılından itibaren bu amaça ulaşmak için çalıştığını, ancak Davalı …’ün kurduğu ve 12 yıl boyunca yönetim kurulu başkanlığını yaptığı müvekkil kooperatif kuruluşundan itibaren incelendiğinde, davalı …’ün koopertif ana sözleşmesine aykırı olarak tamamen şahsi menfaatleri için çalıştığı, müteahhit firma gibi iş ve işlemlerde bulunduğu görüldüğünü, netice itibariyle şuan ki yönetim kurulunun gerçek bir konut yapı kooperatifi anlayışı ile çalışması, davalı …’ün şahsi menfaatlerini ortadan kaldırdığı için, yönetim kurulu tarafından alınan tüm kararlara karşı çıkmakta, saldırgan tavır ile yönetim kurulunun çalışmasını engellemeye çalıştığını, kooperatif amacının yerine getirilmesi ve kooperatif üyelerinin daha fazla zarar görmemesi adına ss samanyolu konut yapı kooperatifi taşınmazı için belirlenen proje müellifi davalı … yerine yerine tedbiren işlemlerin imzasız yürütülmesine veya mahkeme tarafından resen başka bir müellif atanması talepli işbu davayı açma zorunluluğu hasıl olduğunu belirterek davalı tarafın sözleşme gereği üzerine düşen edimleri yerine getirmemesi nedeniyle sözleşmenin davacı müvekkilim tarafından feshine karar verilmesine, davacı müvekkil Kooperatifin kuruluş amacına ulaşabilmesi adına yetkili proje müellifi davalı … yerine tedbiren işlemlerin imzasız yürütülmesine veya dava süresince mahkeme tarafından resen başka bir müellif atanmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı müvekkilin kurucuları arasında yer aldığı davalı …22 Ocak 1996 tarihinde kurulduğunu, 19/12/1995 tarihinde satın alınmış olan 22 hissedarlı… parselde kayıtlı taşınmazın İmar Kanunu 18.madde uygulaması sonrasında davacı …ne devir yapılarak hissedarların da kooperatife üye olması düşünülürken hissedarlar kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile devir yapmak istemişler ancak mevcut kooperatif üyeleri kat karşılığı inşaat sözleşmesine muvafakat etmemişler, anılan taşınmazın devri mümkün olmayınca davalı müvekkil dışındaki kurucu üyelerin tamamı davacı kooperatiften ayrıldığını, kurucu üyelerin davacı kooperatiften ilişikleri kesildikten sonra yeni üyelerle 10/05/1997 tarihinde 1996 yılı olağan genel kurulu yapılarak yönetim ve denetim kurulu seçilmiş, davacı kooperatife satın alınacak gayrimenkul ile inşaat ve imalat işlerinin emanet yöntemi ile yapılması kararlaştırılmış, gayrimenkul satın alınması ve imalat ve inşaat işlerini yapacak emanet komisyonu olarak yeni seçilen yönetim kurulu görevlendirilmiştir. Verilmiş olan yetki doğrultusunda … Parsel, 3260.83 m2 adresinde yer alan (27 Aralık 1996 tarih, 1/15 cilt ve sayfa sayılı 96 dairelik Proje Müellifi ve Teknik Uygulama Sorumlusu davalı müvekkil … olan) inşaat ruhsatı alınmış taşınmazın satın alınmasına karar verildiğini, 96 dairelik gayrimenkul alımı ile ilgili gerekli paranın toplanmasının mevcut üye sayısı ile mümkün olmadığı söylenerek kimse ödeme yapmayınca 96 dairelik inşaat projeleri hazırlanmış, inşaat ruhsatı alınmış, hiçbir masrafı olmayan gayrimenkulün tamamının bedeli (üye sayısı tamamlandıktan sonra arsa payları toplanarak davalı müvekkil …’e ödenmesi şartı ile) davalı müvekkil tarafından ödenerek davacı kooperatife satın alındığını, Toplu konut bölgesinin yeni imara açılması nedeni ile üye bulmakta zorlanıldığı için davacı … 96 daire 2 bloktan oluşması çok fazla olduğu düşünülerek yapılan toplantıda 1 blok 48 daire olması kararlaştırıldığını, bütün bu işlemler, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu ve kooperatif ana sözleşmesi hükümlerine uygun olarak yapılmış olup sonrasında davalı müvekkil tarafından Ticaret Sicil Müdürlüğü ve Belediye Encümen kararı süreçleri tamamlanacak şekilde teknik ve hukuki tüm vecibeler yerine getirilerek gayrimenkul ifraz edilmiş, 1 blok 48 daire kooperatifte kalarak bedeli davalı müvekkil tarafından ödenmiş olan diğer blok davalı müvekkil adına tescil edildiğini, davacı …Yönetim Kurulu Başkanı olan davalı müvekkil 1998 yılında inşaatın temelini atmış ise de alt yapı eksikliği, yol bağlantısı bulunmaması, şantiye suyu ve şantiye elektriği olmaması, teknik ve fiziki imkansızlıkların varlığı, 1999 Marmara depremi sonrası 2002 yılına kadar mücbir sebeplerin varlığından kaynaklı olarak imalat ve inşaat yapılamaması nedeni ile sağlıklı bir süreç yaşanamamıştır. Ancak bütün bu olumsuzluklara rağmen yine de inşaatın temeli atılmış, bodrumlar bitirilmiş ve dört kat kaba inşaat seviyesine gelindiğini, davacı … yukarıda ayrıntılı şekilde açıklanan işlem ve eylemleri neticesinde davalı müvekkil davacı kooperatif aleyhine davalar ikame etmek durumunda kaldığını, dolayısı ile davacı tarafın dava dilekçesinde belirtmiş olduğu soyut beyanların aksine davalı müvekkil söz konusu davaları tamamı ile hukuki zaruretten dolayı açmak durumunda kaldığını, davalı müvekkil davacı … gerçekletirmiş olduğu hukuksuz işlemler ve eylemler aleyhine davalar ikame etmiş olup etmeye de devam etmektedir. Sayın mahkemeye önemle belirtmek gerekir ki davalı müvekkil aşağıda ayrıntılı bilgilerini vereceğimiz davaları keyfiyetten değil zaruretten ikame ettiğini, zira yukarıda da ayrıntılı olarak açıkladığımız üzere davacı kooperatif hukuka, hakkaniyete ve ahlaka aykırı işlem ve eylemler içerisinde bulunmuştur, bulunmaya da devam ettiğini, davalı müvekkil yukarıda da ayrıntılı olarak izah edildiği üzere davacı … hukuka, hakkaniyete ve ahlaka mugayyir işlem ve eylemleri aleyhinde suç duyurusunda da bulunduğunu zira davacı kooperatif yönetim ve denetim kurulu üyelerinin işlem ve eylemleri suç teşkil etmekte olup cezalandırılmaları gerektiğini, belirterek öncelikle huzurdaki davanın haksız, mesnetsiz ve kötü niyetli bir dava olduğunun tespitine, akabinde haksız, mesnetsiz ve kötü niyaksız, mesnetsiz ve kötü niyetli bir dava olduğunun tespitine, akabinde haksız, mesnetsiz ve kötü niyetli davanın usulden reddine, aksi halde haksız, mesnetsiz ve kötü niyetli davanın esastan reddine, her türlü vekalet ücreti ile yargılama giderinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini saygı ile vekaleten talep ve dava etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLER VE GEREKÇE;
Dava kooperatif ile davalı mimar arasındaki içeriği belli olmayan ve bila bedelli proje müellifi sözleşmesinin feshine ve müellifin değiştirilmesine ilişkin olduğu, davalının ilgili sözleşme nedeni ile üzerine düşen edimleri yerine getirip getirmediği, mahkememizin görevli olup olmadığı, hususunda sözleşmenin iptali davasıdır.
Davacı taraf kooperatif olup, davalı kooperatif üyesidir. Fakat dava kooperatif üyeliği ile alakalı değil, kooperatif ile davalı arasındaki proje müellifi sözleşmesinin feshine ilişkindir. Davalı tacir olmayıp mimardır. Davacı ile davalı arasında nisbi yahut mutlak bir ticari davadan söz edilemeyeceğinden mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla davanın görev yönünden reddine dair aşağıdaki şekliyle karar verilmiştir.
Benzer davalarda; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi’nin 19.04.2021 Tarih, 2018/2009 Esas ve 2021 / 810 Karar sayılı kararında bu husus “İstinaf konu eldeki davada davalı mimar gerçek kişi olup, serbest meslek defteri tutmaktadır. Davanın TTK’nın 4. maddesinde sayılan dava ve işlerden olmadığı da anlaşılmaktadır. Eser sözleşmelerinden kaynaklanan dava ve işlere asliye ticaret mahkemesi tarafından bakılacağına dair özel bir düzenleme de bulunmamaktadır.” şeklinde ifade edilmiştir.
Yine Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi’nin 16.03.2021 Tarih, 2019/… Esas ve 2021/… Karar sayılı kararında bu husus “Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı TBK’nun 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi ilişkisinden kaynaklanmakta olup, bu nevi davaların ticari dava olduğuna ya da asliye ticaret mahkemelerinde görüleceğine ilişkin bir yasal düzenleme bulunmamaktadır. Bu durumda, eldeki davanın ticari dava olarak kabulü ile uyuşmazlığın asliye ticaret mahkemesi tarafından çözülebilmesi için, uyuşmazlık konusu işin her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olması zorunludur. Dosya kapsamında davacı taraf ticari şirket davalıların iç mimar olduğu, serbest meslek erbabı olup tacir sıfatı bulunmadığından göreve ilişkin istinaf nedeni yerinde değildir.” şeklinde verilen kararlar da mevcuttur..
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, dava dilekçesinin Görev yönünden REDDİNE,
HMK’nın 20.madesi uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli ve yetkili BURSA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE;
Yargılama, harç ve giderlerinin 6100 sayılı HMK’nun 331/2. Maddesi uyarınca görevli mahkemece DİKKATE ALINMASINA,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemeleri Nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okundu, usulen anlatıldı.
04/11/2021
İş bu kararın gerekçesi 13/12/2021 tarihinde yazılmıştır.
Katip …
¸E-imzalıdır.
Hakim …
¸E-imzalıdır.