Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/352 E. 2022/352 K. 29.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/352
KARAR NO : 2022/352
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … ….
DAVALI : … – … .
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : Tazminat (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))
DAVA TARİHİ : 12/05/2017
KARAR TARİHİ : 29/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 31/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç) davasının yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının 14.04.2015 tarihinde davacı müvekkili ile belirsiz süreli iş sözleşmesi akdettiğini, davalının iş yerinde en kritik pozisyon olan genel müdür pozisyonunda çalıştığını, sözleşmesinin 5. Maddesinde rekabet etmeme yasağının çerçevesinin düzenlendiğini, aykırı davranması halinde aylık brüt ücreti tutarının 10 katı tutarında cezai şart öngörüldüğünü, davalının iş yerinden çıkarak derhal, davacı iş yeri ile aynı işi yapan ve en sert şekilde rekabet eden … Ltd. Şti.’nde işe başladığını, davalının şirketin tüm bilgilerine vakıf olduğunu, rakip firmaya gitmesinin rekabet yasağının ihlali olduğunu, davalının, davacı firmanın tüm müşterileri ile irtibata geçerek %10 daha uygun fiyatla daha kaliteli mal satacağını taahhüt ettiğini, e posta dökümlerinin Türkçe’ye çevrilmesi ile bunun anlaşılacağını, davalının işi gereği müşteri bilgileri, üretim sırları ve yaptığı işler hakkında bilgi edinme imkanı sağladığı ve aynı zamanda bu bilgiyi kullanmasının işverenin önemli bir zararına sebep olacak nitelikte olduğunu, davalının işten ayrılmadan önce tüm müşteri ve üretim bilgilerini de yanında götürerek yeni başladığı şirkete verdiğini, müşterileri ile iletişime geçerek müvekkilini zarara uğrattığını beyanla, davalının rekabet yasağına aykırı davranması nedeni ile son brüt ücretinin 10 katı olan 141.050,00 TL, gizli bilginin korunması korunması yükümlülüğüne aykırı davranması sebebi ile son brüt maaşının 10 katı olan 141.050,00 TL’nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı vekili dilekçesinde özetle; Görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini, iş sözleşmesinin sona ermesinden sonraki döneme ilişkin olması nedeni ile mutlak ticari dava niteliğinde olduğunu, davaya bakmakla görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olduğunu, iş sözleşmesinde yer alan rekabet yasağı düzenlemesinin geçersiz olduğunu, davalının ekonomik faaliyetlerine kısıtlama getirdiğini, rekabet yasağının BK 349 maddesinin sınırları içerisinde kaldığı takdirde ve ölçüde geçerli olduğunu, anayasa ile güvence altına alınan çalışma özgürlüğü ilkesine aykırı olduğunu, rekabet yasağının koşullarının emredici nitelikte olduğunu, iş sözleşmesinin haklı bir neden olmadan işveren tarafından feshedildiğini, belirtilen nedenle rekabet yasağının ortadan kalktığını, düzenlemenin işveren lehine tek taraflı olarak düzenlendiğini, bu nedenle de geçersiz olduğunu, davacı şirket ile davalının çalıştığı firmaların aynı işi yapmadıklarını, davalının farklı pozisyonlarda çalıştığını, neredeyse bir sene sonra yeni işte çalışmaya başladığını, davalının şirket müdürü olarak çalışmaması nedeni ile tüm bilgilere vakıf olma gibi durumunun olmadığını, davalının davacı iş yerindeki gizli bilgilere sahip olmadığı gibi başka bilgileri de ifşa etmediğini, davalının Emin Teknik isimli iş yerinde ki iş akdinin bir satış faaliyeti geçekleştirememesi nedeni ile sona erdirildiğini, davalının iş akdinin davacı şirket tarafından sona erdirilmesinden 11 ay sonra çalışmaya başladığını, ekonomik sıkıntıları nedeni ile işe başlamak durumunda kaldığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Bursa 5. İş Mahkemesince davanın reddine karar verildiği, davacı vekilince 26/03/2019 tarihinde tehir-i icra talepli dosyayı istinaf ettiği ve Bam 9. Hukuk Dairesinin 2019/1325 dosya numarası, 2021/719 kararı ile görevli mahkemin ticaret mahkemesi olduğu, mahkememizce yapılan yargılama sonucunda da davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Celp edilen SGK Hizmet Döküm Cetveli’ne göre davalının, davacı iş yerinde 14.04.2015 – 07.03.2016 tarihleri arasında çalıştığı anlaşılmış olup, ibraz edilen SGK işten ayrılış bildirgesinde; “Belirsiz süreli iş sözleşmesinin işveren tarafından haklı sebep bildirilmeden feshi” olarak bildirildiği görülmüştür.
Türk Borçlar Kanunun 447. Maddesinde; ” Rekabet yasağı, işverenin bu yasağın sürdürülmesinde gerçek bir yararının olmadığı belirlenmişse sona erer. Sözleşme, haklı bir sebep olmaksızın işveren tarafından veya işverene yüklenebilen bir sebeple işçi tarafından feshedilirse rekabet yasağı sona erer.” düzenlenmesi yer almaktadır. Bu madde ile davacı işverenin cezai şart ücreti talebinde bulunulabilmesi için, davalının iş akdinin işveren tarafından haklı olarak yada işçi tarafından haksız olarak feshedilmesi gerekmektedir. Somut olayda ise açıkça davacı işveren tarafından SGK’ya davalının iş akdinin haklı bir neden olmaksızın feshedildiği bildirilmiş olup, davacı işveren ile davalı işçi arasında fesih ile rekabet yasağı sona erdiği bu nedenle davacının rekabet yasağı nedeni ile cezai şart talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Türk Borçlar Kanunun Rekabet Yasağını düzenleyen 444. Maddesinde koşul olarak;”Fiil ehliyetine sahip olan işçi, işverene karşı, sözleşmenin sona ermesinden sonra herhangi bir biçimde onunla rekabet etmekten, özellikle kendi hesabına rakip bir işletme açmaktan, başka bir rakip işletmede çalışmaktan veya bunların dışında, rakip işletmeyle başka türden bir menfaat ilişkisine girişmekten kaçınmayı yazılı olarak üstlenebilir. Rekabet yasağı kaydı, ancak hizmet ilişkisi işçiye müşteri çevresi veya üretim sırları ya da işverenin yaptığı işler hakkında bilgi edinme imkânı sağlıyorsa ve aynı zamanda bu bilgilerin kullanılması, işverenin önemli bir zararına sebep olacak nitelikteyse geçerlidir.

445. Maddesinde ise sınırlandırılmasına ilişkin olarak; “Rekabet yasağı, işçinin ekonomik geleceğini hakkaniyete aykırı olarak tehlikeye düşürecek biçimde yer, zaman ve işlerin türü bakımından uygun olmayan sınırlamalar içeremez ve süresi, özel durum ve koşullar dışında iki yılı aşamaz. Hâkim, aşırı nitelikteki rekabet yasağını, bütün durum ve koşulları serbestçe değerlendirmek ve işverenin üstlenmiş olabileceği karşı edimi de hakkaniyete uygun biçimde göz önünde tutmak suretiyle, kapsamı veya süresi bakımından sınırlayabilir.
” olarak düzenlenmiştir.
Davacı tarafından, davalının, kendi müşterilerine gönderildiği beliriltilen mail çıktılarında 10.03.20.17 tarihli emailde davalının çalışmakta olduğunu, Emin Teknik’in faaliyet alanı ve üretimi hakkında bilgi verdiğini, davacı şirket hakkında bir ibarenin olmadığı, Emin Teknik adlı firmanın yaptığı işin fleksibl metal hortumları ücretimi olduğunun belirtildiği görülmüştür.
Tüm bu değerlendirmeler ve Türk Borçlar Kanunu ilgili ve TTK kanunun haksız rekabeti düzenleyen 54 ve devamı hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, iş sözleşmesinin davacı işverence haklı sebep gösterilmeden feshedildiği, davalının davacı firmanın sırlarını ifşa ettiğine dair davacı tarafından somut bir delil ibraz edilmediği, davalının, davacı firma yanından işten ayrıldıktan yaklaşık 11 ay sonra yeni bir işe başladığı, bir işçinin 11 ay kadar süre ile çalışmaması ve bu süreçten sonra çalışmaya ihtiyaç duyması hayatın olağan akışına uygun olduğu, davalının gönderdiği mail içeriğinde davacı firmaya ait bir bilgi olmadığı gibi mail gönderilen firma ile davacı firmanın sadece birlikte iş yaptıklarına dair somut bir delilin sunulmadığı, bir firmanın birden fazla tedarikçisi de olabileceği bu nedenle davalının mail içeriğinde davacı yanında çalışması nedeni ile elde ettiği gizli bilgileri kullanarak %10 indirim yapılması sureti ile müşteri edinmesi gibi bir durumun da olmadığıbir firmanın birden fazla tedarikçisi de olabileceği bu nedenle davalının mail içeriğinde davacı yanında çalışması nedeni ile elde ettiği gizli bilgileri kullanarak %10 indirim yapılması sureti ile müşteri edinmesi gibi bir durumun da olmadığı, anlaşıldığından davacının gizli bilgilerin korunması yükümlülüğüne aykırı davranış sebebiyle cezai şart alacağı talebinin reddi ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın REDDİNE
2-Harçlar yasası gereği alınması gereken 80,70-TL karar ve ilam harcının, peşin yatırılan 4.817,57-TL peşin harçtan mahsubu ile arta kalan 4.736,87-TL’nin karar kesinleştiğinde davacı yana İADESİNE
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenen 28.197,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa İADESİNE,
Dair, davacı ve davalı vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.29/03/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır