Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
ESAS NO : 2021/329 Esas
KARAR NO : 2021/864
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … – …
…
VEKİLİ : Av. … -… UETS
DAVALI : … – …
…
VEKİLİ : Av. … -… UETS
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/04/2021
KARAR TARİHİ : 04/11/2021
Mahkememizde açılan davanın açık muhakemesi sonunda ;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde, Dava dilekçesi ekinde örneği sunulan çekin bankaya ibrazı ve karşılıksız çıkması üzerine müvekkilinin ve davalının da aralarında bulunduğu kişiler aleyhine DİYARBAKIR 8. İCRA DAİRESİ’NİN 2017/… ESAS NUMARALI İCRA TAKİP DOSYASI ile icra takibi başlatıldığını, davalı … iş bu icra dosyasına ilişkin olan borcu ödediğini, davalı … tarafından; müvekkilin ilgili çekte kendisinden önceki ciranta olması müsebbibi ile ödemiş olduğu 98.480,00 TL’yi rücuen tahsil etmek üzere müvekkile karşı DİYARBAKIR 9. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NÜN 2019… ESAS NUMARALI DOSYASI ile başlatılan Örnek 7 İcra Takibine müvekkil adına vekaleten hem borca hem de yetkiye itiraz etmemiz üzerine yetki itirazımız kabul görmüş ve icra dosyası Bursa’ya gönderilerek BURSA 16. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NÜN 2020/…ESAS NUMARALI İCRA DOSYASI olarak kaydedilmiş oradan gönderilen ödeme emrine de davacı tarafça “Müvekkilin alacaklıya herhangi bir borcu olmadığı” belirtilerek itiraz edilmiş olup, icra takibi durdurulduğunu, huzurdaki “Menfi Tespit” konulu davanın davalısı … tarafından BURSA 6. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NİN 2020/… ESAS NUMARALI DOSYASI İLE “İtirazın İptali” konulu dava müvekkil aleyhine yönlendirilmiştir. … tarafından açılan bu davada “DİYARBAKIR 8. İCRA DAİRESİ’NİN 2017/… ESAS NUMARALI İCRA TAKİP DOSYASINA … TARAFINDAN 98.480,00 TL ödeme yapıldığı, müvekkil … tarafından BURSA 16. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NÜN 2020/… ESAS NUMARALI İCRA DOSYASI yapılan itirazın kötüniyetli olduğu” iddia edilmiş ve “Takibin Devamına” karar verilmesi istendiğini, tarafımızca iş bu davaya detaylı ve müvekkilin tümden kötü niyetten ari olduğunu, …’ye hiçbir borcunun olmadığını gösterir beyanlarını sunduğunu, dava dilekçe ekinde sunmuş olduğu çekin, bankaya ibraz tarihi 15/03/2016 olan çekin karşılıksız çıkması üzerine müvekkilin ve davalının da aralarında bulunduğu kişiler aleyhine DİYARBAKIR 8. İCRA DAİRESİ’NİN 2017/… ESAS NUMARALI İCRA TAKİP DOSYASI ile başlatılan icra takibi 26/04/2017 tarihinde başlatılmıştır. Davalı …, sözde haksız şekilde ödemiş olduğu ve müvekden rücuen tahsil etmek istediği 98.480,00 TL’yi bu aynı tarihlerde dosyaya ödemiştir. …’nin dosyaya ödeme yaptığı tarihin üstünden 3 yılı aşkın süre geçmiş olmasına rağmen, bunca zaman hiçbir şey yapmaksızın durmuş olması müvekkilinden gerçek bir alacağının olduğu hususundaki iddiasında samimi olmadığını gösterdiğini, dava konusu haksız durum sebebiyle, müvekkilimizin telafisi imkansız maddi ve manevi zararlara uğrayacağı oldukça açık olduğundan; davaya konu çekin ödenmesini engeller mahiyette ve var olan ama müvekkilin itirazı sonucu durmuş icra takibi neticesinde müvekkilin uğrayacağı muhtemel zararların engellenmesi için İhtiyat-i Tedbir Kararı verilmesini ve dava konusu çekin iptaline karar verilmesini , müvekkilin; davalı ile herhangi ticari, akrabalık, tanışıklık, alacak-verecek ilişkisinin olmadığı ve dolayısıyla Mahkemenizce yapılacak yargılama sonucunda müvekkilin davalıya hiç bir borcunun olmadığı hususunda Sayın Mahkemenizce karar verilmesini talep etmek zorunluluğu doğduğunu, karşı tarafla arabuluculuk görüşmesi yapılmış ise de olumsuz sonuçlandığını buna ilişkin evrak da dava dilekçe ekinde sunulduğunu, bu nedenlerle Davalı aleyhine açtığımız Menfi Tespit davamızın kabulüne; müvekkilin, davalıya herhangi bir borcunun olmadığının tespitine, davalının % 20 den az olmamak üzere kötüniyet tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, dava konusu çekin müvekkilden tahsili halinde, müvekkilin ileride telafisi imkansız maddi ve manevi zararlara uğrayacağı muhtemel olduğundan dava konusu çekin, teminatsız veya mahkemenizce uygun görülecek bir teminat mukabilinde ve iş bu dosya kapsamında yapılacak yargılama neticesi verilecek mahkeme kararının kesinleşmesine kadar, davaya konusu çekin ödenmesini engeller mahiyette ve mevcut icra takiplerinin durdurulması amacıyla İHTİYAT-İ TEDBİR KARARI VERİLMESİNE, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı şirket üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Aynı tarafların aynı konu üzerinde uyuşmazlık yaşadıkları Bursa 6. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen 2020/… Esas numaralı dosya (itirazın iptali davası) halen görülmeye devam ettiğini, 2020/… Esas numaralı dosya 16.07.2020 tarihinde açılmıştır. Bu sebeple itirazın iptali davası görülmekte iken menfi tespit davası açılmasında hukuki yararın bulunmadığını, davalının elinde TTK’ya uygun bir çek bulunmadığını, çekin geçerliliği hakkında herhangi bir şüphe bulunmadığını, ek’in arka yüzüne bakıldığında davacı çeki ciro ettiğini, fakat davacı borcu inkar ettiğini, bunun müceretlik ilkesi (soyutluk) ilkesine aykırı olduğunu soyutluk ilkesi kıymetli evrağa olan güveni artıracağını, aksi halde kıymetli evrağa olan güven sarsılır ve çeki ciro eden bütün cirantalar bu yola başvurur bu da hukuka aykırı düşer ve kamu düzenini bozduğunu bu yüzden davacının soyut iddialarının mahkeme nezdinde dikkate alınmaması gerektiğini belirterek Davacı tarafından haksız ve hukuka aykırı olarak açılan davanın REDDİNE, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenmesine, davacıdan % 20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatı alınarak davalıya verilmesine karar verilmesini vekaleten arz ve talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLER VE GEREKÇE;
Dava taraflar arasındaki uyuşmazlığın karşılıksız çıkan çek bedelini ödeyen cirantanın kendinden önceki cirantaya rücu talebine ilişkin icra takibi nedeniyle lehdar ve ilk ciranta olan davacının açtığı menfi tespit davasıdır.
Davacı 60.000,00 TL tutarlı, 15.03.2016 Tarihli …Turizm. San. Tic. Şirketinin keşidecisi olduğu çekin lehdarı ve ilk cirantasıdır. Sonrasında çeki beyaz ciro ile cirolamış ve sonra davalının cirosu da dahil olmak üzere üç beyaz ciro yapılmış, aradaki bir ciro iptal edilmiş ve en son çek 15.03.2016 tarihinde ibraz edilerek karşılıksızdır işlemine konu olmuştur.
Türk Ticaret Kanunu’nun çeke ilişkin uygulanacak hükümler başlıklı 818. Maddesinde ciro hakkındaki 683 ilâ 685 inci maddelerin çeke de uygulanabileceğini öngörmüştür.
Yine Türk Ticaret Kanunu’nun 685. Maddesi “Aksi şart edilmedikçe, ciranta poliçenin kabul edilmemesinden ve ödenmemesinden sorumludur.” şeklinde olup, cironun teminat fonksiyonunu ve müracaat hakkına konu olabileceğini söylemektedir.
Davalı çekin karşılıksızdır işlemine konu edilmesi üzerine, çek bedelini icra dairesine ödeyerek hamilin haklarını devralmış ve diğer cirantalara müracaat hakkı kazanmıştır.
Davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıalar, davacı ile herhangi bir ticari ilişkilerinin bulunmadığı ve davalıyı hiç tanımadıkları yönündedir.
Kambiyo senetleri illetten mücerret senetlerdir. Dolayısıyla taraflar arasındaki ilişkiden bağımsız olarak, kambiyo senedine konu hakkı ihtiva ederler. Yine TTK 683. Maddesi ” Lehine ciro yapılan kişinin ciroda gösterilmesine gerek olmadığı gibi, ciro, cirantanın sadece imzasından ibaret olabilir. Bu şekildeki cirolara “beyaz ciro” denir.” şeklinde olup, davacının cirosu da beyaz cirodur. Beyaz ciro hamiline ciro olup, çekin kime verildiğini göstermez. Dolayısıyla davacının ileri sürdüğü şekli ile, taraflar birbirini tanımasa yahut aralarında ticari ilişki olmasa dahi ciro silsilesi kopmuş kabul edilmez. Çünkü yine TTK 684. Madde uyarınca çeki beyaz ciro ile devralan kimse beyaz ciroyu doldurmaksızın ve çeki tekrar ciro etmeksizin çeki başka bir kişiye verebilir. Dolayısıyla davacı ile davalının ciroları arasında bu madde hükmü uyarınca bilinmeyen başkaca kimseler de olabilir.
Davacının ileri sürdüğü vakıalar borçlu olmadığını göstermediği gibi, çekin devir yöntemi olan ciroya ilişkin temel kurallarla da tezatlık teşkil etmektedir. Tek başına davalıyı tanımıyor olmaları, aralarında ticari ilişki olmaması, davalının pek çok ceza soruşturması ve kovuşturması bulunması ve davalının rücu hakkını geç kullanmasındaki samimiyetsizlik cirantanın müracaat hakkını kullanmasına ve çekin teminat fonksiyonuna engel teşkil etmeyecektir. Hakim ileri sürülen hukuki sebep ile bağlı değilse de ileri sürülen vakıalar ile bağlıdır.
Dolayısıyla davacının iddiaları yukarıda zikredilen prensipler taban tabana zıt olduğundan ve başkaca vakıa da ileri sürülmediğinden, yine kambiyo taahhüdü altına giren bir kimsenin, beyaz cironun hüküm ve sonuçlarını bilmesi gerekeceğinden, ayrıca çekin rızası dışında elinden çıktığını iddia ediyor ise de herhangi bir çek iptali yahut istirdatı davası da açmadığı gözetildiğinde, herhangi bir araştırma yapılmasına lüzum görülmeksizin davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekliyle hüküm tesis edilmiştir.
Açıklanan nedenlerle aşağıdaki şekliyle hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Yasası gereğince alınması gereken 59,30.-TL harcın peşin alınan 1.988,06.-TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.938,76.-TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı yana İADESİNE,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden; karar tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Asgari Avukatluk Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 15.009,28.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın hükmün kesinleşmesinden sonra 6100 Sayılı HMK’nun 333.maddesi uyarınca davacı tarafa İADESİNE,.
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemeleri Nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilini yokluğunda açıkça okundu, usulen anlatıldı. 04/11/2021
İş bu kararın gerekçesi 03/12/2021 tarihinde yazılmıştır.
Katip …
¸E-imzalıdır.
Hakim …
¸E-imzalıdır.