Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/315 E. 2021/396 K. 28.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/315 Esas
KARAR NO : 2021/396

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI :… SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ …
VEKİLİ : Av. … … UETS
DAVALI : … …UETS
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 27/04/2021
KARAR TARİHİ : 28/04/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 28/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; davacı vekilinin 27/04/2021 tarihli dava dilekçesini özetle; müvekkili şirket davalı idareden almış olduğu ihale sonrasında davalı ile 12/12/2019 tarihli iş sağlığı ve iş güvenliği hizmet alımına ilişkin sözleşme imzalandığını, bu sözleşme gereği müvekkili davalı … 209 çalışanın 74.370,00TL+KDV götürü ücret karşılığında, 01/01/2020-31/12/2020 tarihleri arasındaki iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerini üstlendiğini, sözleşme 12/12/2019 tarihinde taraflarca imzalandığını ve yürürlüğe girdiğini, taraflar arasında yürürlüğe giren sözleşme, davalı idare tarafından 19/12/2019 tarih ve 32058771-918.01-1867/15927 sayı nolu fesih yazısı ile haksız olarak tek tarafla feshedildiğini, fesih yazısında; 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunun kapsamında 4734 Sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 22/d maddesine istinaden yapılan 19DT590495 İhale Kayıt numaralı İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmet Alımına ilişkin sözleşme, Ekap Elektronik Kamu Alımları Usul ve Esaslarına yapılan şikayet üzerine değerlendirilmiş olup, Kamu İhale kanunu rekabet unsurlarını karşılamadığı göz önüne alınarak, İş Sağlığı ve Güvenliği sözleşmeniz idarece feshedilmiştir” ifadelerine yer verildiğini, ihaleye yeterli katılım olduğunu, ihale rekabet ortamında yapıldığını ve rekabet unsurlarının karşılandığını, İş Sağlığı ve Güvenliği Sözleşmesi haksız ve tek taraflı olarak davalı tarafından feshedildiğini, anılan bu sebeplerle; fazlaya ilişkin hak ve alacakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00-TL müspet zarar kapsamında kar kaybının sözleşmenin fesih tarihi olan 19/12/2019 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkile ödenmesine karar verilmesini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRLİMESİ VE GEREKÇE
Dava; taraflar arasında imzalanan iş sağlığı ve iş güvenliği hizmet alımına ilişkin sözleşmenin davalı tarafından fesih edilmesi sebebiyle, davacının uğramış olduğu zararın tahsiline ilişkin alacak davası olduğu anlaşılmıştır.
Asliye Ticaret Mahkeme’lerinin görevini belirleyen 6102 sayılı Türk Ticaret Kanu’nun 5. Maddesinin 1. Fıkrası “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın Asliye Ticaret Mahkemesi tüm ticari davalara bakmakla görevlidir.” düzenlemesini getirmiştir. Ticari davaların neden ibaret olduğunu düzenleyen aynı yasanın 4. Maddesi 1. Fıkrası ise” Her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın bu kanunda ve maddenin b,c,d,e,f, bentlerinde öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır düzenlemesini getirmiştir.
Davada öncelikle dava şartları hususunda değerlendirme yapmak gerekmiştir.6100 Sayılı HMK’nın 1.maddesinde; görevin kamu düzenine ilişkin olduğu düzenlenmiş olup aynı yasanın 114/1-c maddesinde; görevin dava şartı olduğu belirtilerek, mahkemenin görevli olup olmadığını davanın her aşamasında mahkemenin kendiliğinden araştıracağı hükmüne yer verilmiştir.
TTK’nın 16/1 maddesinde, kendi kuruluş kanunları gereğince özel hukuk hükümlerine göre yönetilmek veya ticari şekilde işletilmek üzere belediye tarafından kurulan kurum ve kuruluşların da tacir sayılacağı hükmüne yer verildiği, fakat kanun koyucu tarafından 16/2 maddesinde belediyenin bir ticari işletmeyi, ister doğrudan doğruya ister kamu hukuku hükümlerine göre yönetilen ve işletilen bir tüzel kişi eliyle işletsinler, kendilerinin tacir sayılmayacağının hüküm altına alındığı, dolayısıyla davalı …’nın tacir olmayıp, taraflar arasındaki ihtilafın Ticaret Mahkemeleri’nin görevini belirleyen TTK’nın 4. Maddesinde sayılan hususları kapsamadığı anlaşıldığından bu hususla ilgili yargılama yapma görevi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne ait olup mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM; Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
Davanın Görev Dava Şartı Yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
Davanın konusu itibariyle davaya bakmaya görevli mahkeme ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ olduğundan HMK 20. Maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık süre içinde talep edilmesi halinde dosyanın Görevli BURSA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
HMKnun 20 maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde talep olmadığı takdirde dosya üzerinden davanın açılmamış sayılmasına dair karar verilmesine,
Harç, masraf, avans ve vekalet ücreti hususlarının görevli mahkemece karara bağlanmasına, herhangi bir sebeple görevli mahkemede yargılamaya devam olunmaması halinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile yargılama giderlerine hükmedilebileceğine,
Dair, tarafların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 24/09/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır