Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/314 E. 2022/275 K. 17.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/314 Esas – 2022/275
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/314 Esas
KARAR NO : 2022/275

HAKİM :
KATİP :

DAVACI : ..
VEKİLİ : Av. UETS
DAVALI :
VEKİLİ : Av.
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/04/2021
KARAR TARİHİ : 17/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 28/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında yumurta alım-satımdan kaynaklanan ticari iş ilişkisi olduğunu, müvekkili teslim ettiği malların (yumurtaların) irsaliyeli elektronik faturalarını süresi içerisinde düzenlemiş ve davalıya göndermiş olduğunu, davalı şirket, almış olduğu malların bedelini belli aralıklarla müvekkilin bildirdiği banka hesabına eft yoluyla toplu şekilde ödemeler yapmakta olduğunu, ancak müvekkili, yapmış olduğu hesaplamalar neticesinde, ödemelerin eksik yapıldığını, bakiye kalan 38.874,88-TL bedelli teslim ettiği yumurtaların ücretinin kendisine ödenmediğini fark etmiş olduğunu, bu nedenle davalı aleyhine 38.874,88-TL bedelli borcun tahsili amacıyla Bursa 18. İcra Müdürlüğü’nün 2020/ Esas sayılı dosyasında ilamsız icra takibi başlatıldığını, ancak , davalı kötü niyetli olarak icra takibine itiraz ederek takibi durdurmuş olduğunu, davalı şirket, şirket kayıtları incelemesi neticesinde 20.254,32-TL’lik kısmını ferileri ile ödediklerini bildirdikleri, kalan borçları 18.620,56-TL lik kısma ve ferilerine itiraz ettiklerinini, davalı taraf borca kısmi olarak itiraz etmiş olmakla taraflar arasında yumurta alım-satıma dayalı bir borç ilişkisinin (sözleşmenin) varlığını kabul etmiş olmakta olduğunu, bu sebeple aralarında borç doğuran bir hukuki ilişkinin varlığını ikrar ettiğini, davalı şirket, hakkında açılan icra dosyasına 18.620,56-TL bedeli elden ödediği gerekçesiyle borca kısmi itiraz etmişse de teslim edilen malların bedelini daha önce yaptığı ödemeler gibi müvekkili banka hesabına göndermesi gerektiğini basiretli bir tacir olarak bilmesi ve buna göre ödemeyi banka aracılığı ile yapması gerekmekte olduğunu, müvekkili tarafça her ne kadar arabuluculuk bürosuna başvuru yapılmış ise de anlaşma sağlanamadığını, anılan bu sebeplerle; davanın kabulü ile, itirazın iptaline, takibin devamına, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekaleti ücretin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; davalıya usulüne uygun tebligata rağmen, davalı tarafın yasal süresi içerisinde cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava; Bursa 18. İcra Müdürlüğü’nün 2020Esas sayılı icra takibine itirazın iptali davası olup, yasal süresi içerisinde açılmıştır.
Bursa 18. İcra Müdürlüğü’nün 2020/ Esas sayılı icra takip dosyasının celp ve incelenmesinde; davacı vekili tarafından, 25/11/2020 tarihinde, 38.874,88-TL miktar asıl alacak üzerinden takip başlatıldığı, davalı vekilinin 11/12/2020 tarihli itiraz dilekçesi ile özetle; müvekkili şirket kayıtlarının incelenmesi neticesinde; 20.254,32-TL borçlu olduğunun tespit edildiğini, dosya borcu ollan 20.254,32-TL miktarın ferileri ile birlikte ödeneceğini, bu nedenle kabul edilen tutarı aşan bir miktarda müvekkili borçlu olmadığının, bu hususta sorumluğunu da gidilemeyeceğini, bu nedenlerle; kabul edilen tutar hariç kalan dosya borcun aslına, faizine bağlı tüm ferilerine itirazlarının kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesini talep ettiği, itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Mahkememizce, tarafların bağlı bulundukları vergi dairelerine müzekkere yazılarak, 2020 yılına ilişkin BA-BS formlarının celbi istendiği, davalıya ait kayıtların gönderildiği, ancak davacının işletme defteri tuttuğu belirtilerek BA/BS formunun olmadığının belirtildiği görülmüş olup, davacıya ait yıllık gelir vergisi beyannamelerinin celbine karar verildiği, Osmangazi Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün 04/10/2021 tarihli yazı cevabı ile davacı a ait 2020 yılı yıllık gelir vergisi beyannamesinin dosyamıza gönderildiği görülmüştür.
Mahkememizce, BTSO’ya müzekkere yazılarak, davacıya ait kayıtların gönderilmesinin istendiği, 20/04/2020 tarihli yazı cevabı ile; isimli ünvan şahıs firması veya ortak kaydına rastlanılmadığı yönünde bilgi verildiği görülmüştür.
Mahkememize, Esnaf ve Sanatkarlar Odasına müzekkere yazılarak davacıya ait kayıtların celbi istendiği, 04/10/2021 tarihli yazı cevabı ile; davacı Gülsüm Coskun’un, 16-291706 sicil dosya numarası 01.04.2021 tarihinde kayıt olduğu, İznik Ulaştırma Hizmetleri Esnaf Odasında kaydı bulunduğu ve kaydının devam ettiğine dair cevap verildiği görülmüştür.
Mahkememizce, davacı vekiline müvekkilinin tacir olduğu iddiası ile ilgili belgeleri sunmak üzere 2 haftalık süre verildiği, davacı vekilinin 14/10/2021 tarihli dilekçe ile beyanda bulunduğu görülmüştür.
Mahkememicze, Fomara Şubesi’ne müzekkere yazılarak, davacı ‘a ait 00158007311294101 nolu hesabında, 07/07/2020-20/10/2020 tarihleri aralığındaki vadesiz banka hesap hareketlerinin çıkarılarak gönderilmesinin istendiği, 18/08/2021 tarihli yazı cevabı ile; banka nezdinde yapılan araştırma neticesinde tespit edilen kayıtların gönderildiği görülmüştür.
Mahkememizce; dava dosyası, ibraz edilen deliller ve taraflara ait ticari defter ve dayanağı kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak davacının var ise alacaklı olduğu miktar ve faizinin belirlenmesinin istenmesine yönelik rapor tanzimi için dosya tüm ekleri ile birlikte konusunda uzman SMMM bilirkişi Ayhan AYDIN’a teslim edilmiştir.
22/10/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle;Bursa 3.Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/ Esas Sayılı mevcut dosyası, Bursa 18. İcra Müdürlüğü
2020 Esas sayılı dosyası (dökümlerden) , davacı firmaya ait 2020 yılı İşletme Defteri, davalı
şirkete ait 2020 yılı e defter (yevmiye, defteri kebir) e defterlerin incelenmesi sonucu;
Osmangazi Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün Mahkemeye gönderdiği davacı ile ilgili 2020 yılı yıllık Gelir
Vergisi beyannamesine göre davacının tacir olduğu, davalı şirket 2020 yılında ticari (yevmiye, kebir ) defterini e-defter olarak tuttuğu,
(yevmiye, kebir) defterlerinin e-defter beratlarının (ilk ayı) ve (son ayı) kanuni sürelerde oluşturulduğu, davacı firma tarafından davalı şirkete düzenlenen (tablo 1) detaylı döküm 53 adet fatura
492.948,72 TL davacı firmanın ve davalı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı şirket
tarafından BA formu ile alış bildirildiği,
davalı şirket tarafından, davacı firmaya düzenlenen e arşiv faturaların (tablo 2) detaylı döküm davalı
şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacı firmanın defterlerinde sadece 10.09.2020 tarih
1.556,59 TL faturanın kayıtlı olduğu, tabloda görüldüğü gibi davalı tarafından, takip tarihinden sonra
(24.11.2020) davacı firmaya faturaların düzenlenmiş olduğu, tabloda görüldüğü üzere e arşiv
faturaların ve iade malların davalı tarafından, davacı firmaya teslimi ile ilgili bir belge sunulmadığı, davalı şirketin ticari defterlerinde takip tarihinde 24.11.2020 tarihinde; davalı şirketin davacı
firmaya 21.624,28 TL borçlu gözüktüğü, 25.11.2020 tarihinde ise; 20.227,31 TL borçlu gözüktüğü,
davalı şirketin icra takibine konu olan 38.874,88 TL borcun 20.254,32 TL’sini kabul ettiği,
davacı tarafından kalan 18.620,56 TL asıl alacak üzerinden itirazın iptali davası açıldığı, davalı şirketin ticari defterlerine göre, davacı firmaya nakit ödemeler; 01.11.2020 tarihli 5.000,00
TL nakit ödeme; 01.11.2020 tarihli 5.000,00
TL nakit ödeme, 01.11.2020 tarihli 5.000,00
TL nakit ödeme ve 01.11.2020 tarihli 4.000,00
TL nakit ödeme olmak üzere toplam 19.000,00
TL nakit ödemeler ile ilgili , davalı şirket
tarafından herhangi bir belge sunulmadığı,
davalı şirketin tablo 3 detaylı dökümde görüldüğü gibi ödemeleri davacının banka hesabına yapmış
olduğu,
davacı firma tarafından, davalı şirkete düzenlenen faturalar bedelleri toplamı tablo 1 + 492.948,72
TL; davalı şirket tarafından, davacı firmaya düzenlenen ve davacı firmanın defterinde kayıtlı – 1.556,59
TL olan fatura (fiyat farkı) ;
davalı şirket tarafından, davacı firmanın Vakıfbank hesabına yapılan ödemeler (tablo 3) 450.000,00
TL olmak üzere davacı firmanın, davalı şirketten takip tarihinde 41.392,13 TL alacaklı olduğu,
davacı firma tarafından 38.874,88 TL takip yapılmış olduğu,
davalı şirket tarafından 20.254,32 TL borcun kabul edilmiş olduğu,
davacı tarafından 18.620,56 TL itirazın iptali davası açılmış olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Davalı vekili bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesinde özetle,19.000,00TL ödemeyi davacı çalışanı ‘ya yaptıklarını, buna ilişkin belgeleri mahkemenize ibraz ettiklerini, uyuşmazlığın bu bedelden kaynaklanmakta olduğunu belirterek ek rapor alınmasını talep etmiştir.
Mahkememizce davalı vekiline, 19.000,00 TL nakit ödemeye yönelik belge asıllarını sunmak üzere kesin süre verildiği, davalı vekilinin 4 adet tediye makbuz aslını mahkememize sunduğu görülmüştür.
Mahkememizce, SGK’ ya müzekkere yazılarak dava dışı nın davacı çalışanı olup olmadığı, varsa buna ilişkin kayıtların celbine karar verildiği, 24/01/2022 tarihli yazı cevabı ile; “Müdürlüğümüze intikal eden ilgide kayıtlı yazınıza istinaden yapılan inceleme neticesinde, …TC Kimlik numaralı ‘nın, adına kayıtlı veya ortağı olduğu bir işyerinde çalışması Kurum kayıtlarında tespit edilememiş olup ‘nın hizmet dökümü ve çalıştığı işyerlerinin unvan İistesi yazımızın ekinde gönderilmiştir” şeklinde cevap verildiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Takip konusu alacağın taraflar arasındaki ticari nitelikteki satım sözleşmesinden kaynaklanan fatura alacağı olduğu, taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmadığı, kural olarak alacağın varlığı hususunda ispat yükü davacı üzerinde olduğu, mahkememizce delil olarak dayanılan taraf ticari defterlerinin incelenmesine karar verildiği, HMK’nun 222.maddesi uyarınca tarafların ticari defterlerinin birbirini doğrulayan hususlarda kesin delil oluşturduğu, HMK 222/3 maddesinde”İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir.” hükmü gereği taraf ticari defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucu, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında, davacı firma tarafından davalı şirkete düzenlenen faturaların davacı firmanın ve davalı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı şirket
tarafından BA formu ile alış bildirildiği,
davalı şirket tarafından, davacı firmaya düzenlenen e arşiv faturaların davalı
şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacı firmanın defterlerinde sadece 10.09.2020 tarih
1.556,59 TL faturanın kayıtlı olduğu, davalı tarafından, takip tarihinden sonra davacı firmaya düzenlenen e arşiv
faturaların ve iade malların davalı tarafından, davacı firmaya teslimi ile ilgili bir belge sunulmadığı, davalı şirketin ticari defterlerinde takip tarihinde 20.227,31 TL borçlu gözüktüğü, davalı şirketin ticari defterlerine göre, davacı firmaya yapılan toplam 19.000,00
TL nakit ödemeler ile ilgili sunulan tediye makbuzlarında ödemeyi alan Selçuk Boyabatlı’nın SGK yazı cevabından davacı firma çalışanı olmadığı, davacı firmanın, davalı şirketten takip tarihinde 41.392,13 TL alacaklı olduğu,
taraf ticari defterleri arasındaki farkın, davacı firma defterlerinde kayıtlı olmayan toplam19.000,00 TL nakit ödeme ile davalı şirket tarafından davacı firmaya düzenlenen 10.09.2020 tarih
1.556,59 TL fatura dışındaki faturalardan kaynaklı olduğu, davacı firma tarafından 38.874,88 TL üzerinden takip yapılmış olduğu, davalı şirketin icra takibine konu olan 38.874,88 TL borcun 20.254,32 TL’sini kabul ettiği,
davacı tarafından kalan 18.620,56 TL asıl alacak üzerinden itirazın iptali davası açıldığı, davalı şirket tarafından davacı firmanın banka hesabına yapmış
olduğu ödeme dışında, ödemeye ilişkin başka bir belge de sunulmadığı, anlaşılmakla, mahkememizce dava ve takip talebi dikkate alınarak davanın kabulü ile, Bursa 18. İcra Müdürlüğü 202 Esas Sayılı takip dosyasına davalı-borçlu tarafından yapılan kısmi itirazın iptaline, icra takibinin talepnamedeki miktar ve koşullar ile birlikte devamına karar verilmiş, ayrıca, alacak likit ve yasal şartlar oluşmakla davalı-borçlunun itirazın iptali davasına konu asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜ ile Bursa 18. İcra Müdürlüğü 2020 Esas Sayılı takip dosyasına davalı-borçlu tarafından yapılan kısmi İTİRAZIN İPTALİNE, icra takibinin talepnamedeki miktar ve koşullar ile birlikte DEVAMINA,
2-Alacak likit ve yasal şartlar oluşmakla davalı-borçlunun asıl alacağın %20 si oranında hesap edilen 3.724,11- TL icra inkar tazminatına mahkum edilmesine,
3-Harçlar yasası gereğince alınması gereken 1.271,98-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 318,00-TL harcın mahsubu ile eksik bakiye 953,98-TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAT KAYDINA,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 13/1-2 uyarınca belirlenen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan 385,80-TL harc, 500,00-TL bilirkişi ücreti ve 57,70-TL tebligat giderinden oluşan toplam 943,50-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-7155 Sayılı Kanunun 23.maddesi ile 6155 Sayılı Kanun 18/A-12-13 maddeleri uyarınca 1.320,00 TL zorunlu arabuluculuk hizmeti giderinin davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
7-Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/03/2022

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır