Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/300 E. 2021/643 K. 13.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/300
KARAR NO : 2021/643

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … -TC Kimlik no- …
VEKİLİ : Av. … -… UETS
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … – …. UETS
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 20/04/2021
KARAR TARİHİ : 13/09/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 21/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi ile; davacı şirket tarafından, karşı taraf …San. Tic. Ltd. Şti. adına …Bursa adresinde bulunan …’a ait … Sitesinde bulunan H-5 nolu villanın, bahçe peyzaj hizmeti verildiğini, müvekkilinin tüm işleri eksiksiz şekilde tamamlayıp, teslim etmesine karşılık bedeli davalı tarafından eksik ödendiğini, davacının yaptığı iş karşılığı, 20.07.2020 tarihli…. numaralı 12.449,00-TL bedelli ve 20.07.2020 tarihli… numaralı 18.423,92-TL bedelli faturalar kesildiğini, iş bu faturalara davalı tarafın itiraz etmediğini, dosyaya ibraz edilen fotoğraflardan da peyzaj hizmetinin eksiksiz şekilde tamamlandığının açık olduğunu, faturaların karşılığı toplam 30.872,92-TL olmasına karşılık davalının 10.000,00.-TL ödeyerek kalan 20.872,92-TL ödenmediğini, bu nedenle Bursa 9.İcra Müdürlüğü 2020/… esas sayılı dosyasıyla icra takibine başlandığını, davalı borçlunun borca itirazı üzerine icra takibinin durdurulduğunu belirterek icra takibine borçlu tarafından yapılan “Borca İtirazın İptali” ile takibin devamına , borçlunun takip konusu borcu takip dosyasındaki faiziyle ödemesine karar verilmesi ve borçlunun icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin yetkilisinin ikamet ettiği yani oturduğu taşınmazın peyzaj işlerinin yapılması için anlaşılan davacının açtığı işbu davanın 6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğan uyuşmazlık olduğundan görevli mahkeme Tüketici Mahkemesi olup; Mahkeme’nizce görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini, taraflar arasında hangi işlerin yapılacağı ve yapılacak işlerin bedeli ile ilgili yazılı bir sözleşme ve sair bir evrak bulunmadığını, davacının kendi takdirinde olmak üzere 2 (İki) adet fatura düzenleyerek davalıya göndermiş ise de müvekkilinin hem fatura içeriğindeki işlere hemde bedellerine süresi içerisinde itiraz ettiğini, davacı tarafından yapılan bir kısım işlerin olduğu kabul edilmekle beraber bu işlerin davacı tarafından bahsi geçenler olduğunu ve yapılan işlerin bedellerin de faturada yazılan kadar olduğunu kesinlikle kabul etmediklerini, davacı tarafça Bursa 1. Tüketici Mahkemesi’nin 2021/…. D.iş sayılı dosyasında alınan raporun hükme elverişli nitelikte olmadığını, söz konusu incelemenin müvekkilinin yokluğunda yapıldığını, raporun taraflarına tebliğ edilmediğini ve bu nedenle itiraz haklarını saklı tuttuklarını, davacı tarafından yapılan bir kısım işler bulunduğunu, davacının ise müvekkilinin bilgisi olmadan bilirkişi raporu aldırarak bu işlemlerin hepsinin kendisi tarafından yapıldığını iddia ettiğini ve bilirkişinin davacının gerçekten aykırı sözlü beyanı doğrultusunda hazırlandığını, mevcut bahçede davacı tarafından işlem yapılmadan önce (müvekkil evi satın alırken) var olan sistem ve malzemeler olduğunu, sulama ve drenaj sistemi ile çimlenmenin zaten var olmakla beraber, davacının eksiksiz yaptığını belirttikleri otomatik sulama tesisinin yoktan yapılmadığını, müvekkilinin istediği birkaç ekleme yapıldığını belirterek öncelikle davanın görevli mahkemede açılmaması nedeniyle görevsizlik kararı verilmesini, haksız ve kötü niyetli davanın reddini, davacı aleyhine alacağın %20’sinden az olmayacak şekilde kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, dava masrafları ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesii gerektiğini savunmuştur.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLER VE GEREKÇE;
Dava, icra takip tarihi itibari ile davalının borçlu olduğu tutar ve miktarının neden ibaret olacağı konusunda itirazın iptali davası olduğu ve yasal süresi içinde açıldığı anlaşılmıştır.
30/06/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6335 sayılı yasanın 3. maddesi ile değişik 6102 sayılı TTK’nın 5/3. maddesi uyarınca; Asliye Ticaret Mahkemeleri ile Asliye Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişki iş bölümü ilişkisinden çıkartılıp, görev ilişkisine dönüştürülmüştür.
6100 Sayılı HMK’nın 1. maddesinde; görevin kamu düzenine ilişkin olduğu düzenlenmiş olup aynı yasanın 114/1-c maddesinde; görevin dava şartı olduğu belirtilerek, mahkemenin görevli olup olmadığını davanın her aşamasında mahkemenin kendiliğinden araştıracağı hükmüne yer verilmiştir.
Mahkememizce Ticaret Odasına müzekkere yazılarak tarafların tacir olup olmadıkları araştırılmış, Vergi dairelerine müzekkereler yazılarak yıllık gelir beyannameleri sorulmuştur. Btso’dan gelen cevabi yazıda davacının tacir olmadığı bildirilmiştir.
Ticaret Mahkemelerinin görevi 6102 Sayılı TTK’nun 5/1.maddesi ile ” tüm ticari davalar” olarak belirlendikten sonra ticari davaların nelerden ibaret olduğunu düzenleyen aynı yasanın 4.maddesi ile ise; ” Her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın bu kanunda düzenlenen hususlar ile maddenin b, c, d, e, f bentlerinde öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır.” düzenlemesini getirmiş olup; eldeki davaya bakıldığında, davalı vekilinin beyanında davacı tarafça yapılan işin müvekkili şirket yetkilisinin şahsi villasına ait işler olduğunu, ancak işin yapımı sonrasında kesilen faturanın sehven müvekkili şirkete kesildiğini, bu yönden husumet kabul edilmeyip faturaların iade edildiğini beyan ettiği, mahkememizce yapılan inceleme sonucu da taraflar tacir olmadığı anlaşıldığından davanın nitelik itibari ile mutlak ticari dava sayılamayacağı, HMK’nun 2.maddesi ile TTK’nun 4 ve 5.maddeleri kapsamında eldeki davaya Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından bakılması gerektiği kanaatine varıldığından, davacının davasının görev yönünden reddine, dosyanın görevli Bursa Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olması nedeniyle; HMK’nun 20.maddesi uyarınca dosyanın kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde talep edilmesi halinde; dosyanın görevli Bursa Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-Yargılama harç ve giderlerinin 6100 Sayılı HMK’nun 331/2. Maddesi uyarınca görevli mahkemece dikkate ALINMASINA,
4-Kararın birer örneğinin davacı gider avansından karılanmak üzere taraflara TEBLİĞİNE,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesinden sonra 6100 sayılı HMK’nun 333. Maddesi uyarınca davacı tarafa İADESİNE,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzünde, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Yargı yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.13/09/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza