Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/272 Esas – 2021/734
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/272 Esas
KARAR NO : 2021/734
HAKİM : …
KATİP :…
DAVACI : … BANKASI ANONİM ŞİRKETİ -…
VEKİLİ : Av. … UETS
DAVALI :…-…
VEKİLİ : Av. …UETS
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/04/2021
KARAR TARİHİ : 05/10/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 13/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; davacı vekilinin 08/04/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka tarafından dava dışı … San. Ve Tic. Ltd.Şti. Lehine 06/01/1997 ve 02/04/1998 tarihli Genel Kredi ve Teminat Sözleşmeleri gereği, davalı…in kefaleti ile krediler açılmış ve kullandırılmış olduğunu, davalı sözleşme hükümlerine uymadığını, borçluların kredi hesapları kat edilmek suretiyle Bursa 2. Noterliği’nin 03.09.2015 tarih ve…yevmiye sayılı hesap kat ihtarnamesi ve ekli hesap özeti gönderildiğini, bahsi geçen ihtarname borçluya tebliğ edilmiş olup, borçlunun ihtarnameye karşı bir itirazı olmadığı gibi süresi içinde borcunu ödemediğini, müvekkili tarafça her ne kadar arabuluculuk yoluna başvuru yapılmış ise de anlaşma sağlanamadığını, borçlarını ödemeyen davalı aleyhine Bursa 2. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… E. (Eski dosya no:2015/… E.) sayılı dosyası ile haciz yolu ile genel/adi takip başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, anılan bu sebeplerle; davalı Bursa 2. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… E. sayılı dosyasına yapmış olduğu tüm itirazların iptaline, takibin devamına, davalının %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahküm edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; davalı vekilinin 07/05/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkili kefil olduğu kredi 06.01.1997 ve 02.04.1998 tarihli Genel Kredi ve Teminat Sözleşmeleri uyarınca kullandırılmış olup 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 598. maddesiyle kefalet sözleşmesinin kanun gereği sona erme halleri sayıldığını, ilgili maddenin üçüncü fıkrasıyla gerçek kişi kefiller için azami sorumluluk hükmüne yer verildiğini, Türk Borçlar Kanunu’nun madde 598/3 düzenlemesi “Bir gerçek kişi tarafından verilmiş olan her türlü kefalet, buna ilişkin sözleşmenin kurulmasından başlayarak on yılın geçmesiyle kendiliğinden ortadan kalkar.” şeklindedir. İlgili düzenleme ile gerçek kişi kefiller lehine kefalet sözleşmesinin imza tarihinden itibaren başlayan on yıllık hak düşürücü süreye yer verildiği, henüz doğmamış bir borç için kefalet verilmesi halinde de bir değişiklik olmayacağını, esas borç henüz doğmamış olsa bile gerçek kişi kefil sorumluluktan kurtulacağını, ayrıca kefaletin türü için de herhangi bir ayrım yapılmamış olduğunu, ister adi ister müteselsil kefalet söz konusu olsun gerçek kişi kefilin sorumluluğu on yıl ile sınırlı olduğunu, sözleşmede kefalet için on yıldan fazla bir süre belirlenmiş olmasının da bir önemi bulunmadığını, TBK’nın 598/4 düzenlemesine göre “Kefalet, on yıldan fazla bir süre için verilmiş olsa bile, uzatılmış veya yeni bir kefalet verilmiş olmadıkça kefil, ancak on yıllık süre doluncaya kadar takip edilebilir.” denildiğini, somut olayda; Bursa 2. İcra Müdürlüğünün 2015/… Esas sayısı ile başlatılan icra takibinin kefil olan müvekkili yönünden 10 yıllık hak düşürücü sürenin TBK ile ilk kez öngörüldüğü, TBK’nun yürürlük tarihi itibariyle 10 yıllık sürenin dolmuş olduğu, davalı bankanın 1 yıllık ek süre içinde takipte bulunma hakkının olduğu, buna göre 01.07.2013 tarihinden itibaren davacının davalı müvekkile karşı takip yapmaya hakkının olmadığını, kaldı ki borca itirazın üzerinden de itirazın iptali davasının açılması için 1 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini, her iki durumda da gerçek kişi olan müvekkili borçtan sorumlu olmadığını, anılan bu sebeplerel; davacının haksız ve yersiz davasının reddine, kötü niyetli davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekaleti ücretin de davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilinin 04/10/2021 tarihli davadan feragat dilekçesi ile; ön inceleme duruşması öncesinde davadan feragat ettiğini, feragat nedeniyle karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin 05/10/2021 tarihli 1 nolu celsesinde; davacı Banka vekilinin davadan feragat ettiğine dair beyanda bulunduğu anlaşılmıştır.
GEREKÇE;
6100 sayılı HMK’nın 307. ve devamı maddeleri uyarınca feragat; davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olup, mahkemenin muvafakatına bağlı olmayan, kayıtsız ve şartsız hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilen, kesin hükmün hukuki sonuçlarını doğuran ve davaya son veren tek taraflı bir taraf işlemidir.
Bu nedenlerle; mahkememizce vaki feragat nedeni ile davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM; Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın feragat nedeni ile REDDİNE,
2-Harçlar yasası gereği alınması gereken 59,30-TL karar ve ilam harcının peşin alınan 191,53-TL harçtan mahsubu ile arta kalan 132,23-TL harcın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde, davacı yana İADESİNE,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 6/1 maddesi uyarınca belirlenen 2.040,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
5-7155 Sayılı Kanunun 23.maddesi ile 6325 Sayılı Kanun 18/A-12-13 maddeleri uyarınca 1.320,00.-TL zorunlu arabuluculuk hizmeti giderinin davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesinden sonra ve talep halinde, 6100 sayılı HMK’nın 333. Maddesi uyarınca yatıran tarafa İADESİNE,
7-Bursa 2. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı icra takip dosyasının iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 05/10/2021
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır